Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1034 E. 2020/286 K. 23.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/1034
KARAR NO : 2020/286

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/06/2020

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; alacaklı davacı müvekkil şirket ile davalı arasında gerçekleştirilen mal satış işlemi neticesinde tam satılan ürünlerin teslimatının gerçekleştirilmesine rağmen davalı tarafından ödemenin yapılmadığını, bu sebeple müvekkil şirketçe İstanbul Anadolu ——-İcra Dairesinde —–Esas sayılı dosyasında cari hesaba istinaden takibe geçildiğini, söz konusu takip sonrası davalının , kısmi olarak icra dosyasına —- ödeme yaptığını, ancak asıl alacağın 4.815,43 Euroluk ve 2.658,43 TL lik kısmı ile alacağın ferileri ve faizinin ödenmeyerek itiraz edilmek suretiyle kısmi itirazı neticesinde takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptaline ve asıl alacağın —kısmı açısından takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli kısmi itirazı nedeniyle davaya konu alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında ———satışı hakkında ayrı ayrı —————teslim tarihi olarak anlaşıldığını ,— düzenlendiğini, davacının ürünlerin teslimatını 43 gün geciktirdiğini, davalının ise , müşterisi dava dışı —- ile yaptığı sözleşme kapsamında —- teslimatındaki gecikmeden dolayı projesinin iş takviminde 1 ay geri düştüğünü ve bu gecikmenin karşılığı olarak dava dışı ——- tarafından davalı yan alacağının 6.000 USD lik kısmında kesinti yaptığını, taraflar arası mail yazışmasında davacı yanın ürünlerindeki gecikmeden dolayı davalı yandan özür dilediğini ve gecikmenin yaşandığını kabul ettiğini, dava dışı —— davalı yan alacağından 12.000 USD kesinti yapacağını belirttiğini, davalı yan çabası sayesinde kesintinin 6.000 USD ye indirildiğini ve bu durumun davacı yana mail yolu ile bildirildiğini, davacı yayın ürünleri tesliminde temerrüde düşmesinden dolayı davaya yansıtılan — zarardan sorumlu olduğunu, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu——.İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyası , bilirkişi raporu,
——— uzmanı bilirkişi ile nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşan heyet tarafından düzenlenen —– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının , davalıdan takip tarihi olan ————— alacaklı olduğununu , davalı tarafından icra müdürlüğüne —- tarihinde 33.500,00 TL ödemenin yapıldığı , ödemenin icra müdürlüğünde dikkate alınması gerektiğini, davacının alacakları için icra takip tarihi olan — tarihinden itibaren değişen oranlarda faizin talep edileceğinin beyan edildiği görülmüştür.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava,davacının alacağına karşılık başlattığı icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Ticari defterlerin sahibi lehine olması için HMK m. 222/2’de öngörülen şartlar; defterlerin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olması, defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmış olması ve ticari defterlerin birbirini doğrulamış olması gerekmektedir.
Yargıtay —– sayılı kararında, “Davacı tarafından delil olarak dayanılan ticari defter ve kayıtlara ilişkin alınan bilirkişi raporu ve ek raporundan, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin mevcut olmayıp usulüne uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca mali müşavir bilirkişi raporu ve ek raporunda cari hesaplarındaki borç bakiyesinin davalı şirkete ait olduğunun davacı defterlerinden tespitinin mümkün olmadığı belirtmiştir. Bu durumda mahkemece davacı tarafça takip dayanağı faturalardaki işlerin yapılıp teslim edildiği kanıtlanamadığı, davacının ticari defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulmamış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamamış olması sebebiyle, 6100 sayılı HMK’ nın 222/2-3 maddeleri gereğince davacının lehine delil olamayacağı gibi bu haliyle dahi alacağın varlığını ispata yeterli olmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine, kabul şekli itibariyle de ……..kararın bozulması uygun görülmüştür” şeklinde hüküm tesis ederek, birbirlerini doğrulamayan ticari defterlerin, sahibi lehine delil olması tek başına yeterli olmayacağı belirtilmiştir.
Yargıtay ————- sayılı kararında, dayanak belgeleri olmaksızın davacının defter kayıtlarının esas alınmayacağını, “ Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili istemine ilişkin alacak davası olup, ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacıdadır. Davacı önce icra takibine, sonra iş bu davaya konu ettiği alacağın varlığını usulüne uygun delillerle kanıtlamalıdır. Tek yanlı olarak düzenlenen ve dayanakları bilirkişi raporundan anlaşılamayan davacının kendi ticari defter kayıtları esas alınarak, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” şeklinde belirtmiştir.
Somut olayda; davacı, davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu — İcra Dairesinin —- sayılı icra takip dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile icra takibinin durmuş olduğu, davacı tarafın itirazın iptali talebiyle mahkememizde süresi içerisinde huzurdaki davayı ikame etmiş olduğu, yapılan yargılama sırasında tarafların ticari defter ve kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesinde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 8.683,00 Euro cari hesap alacağı ve 2.562,39 TL cari hesap alacağı olduğunun, taraf ticari defter ve kayıtlarının birbiri ile örtüştüğünün tespit edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinde icra takip tarihi itibariyle taraf defterlerinin birbiri ile örtüştüğü, taraflar arasında mal teslimi ve ticari ilişkinin varlığına dair herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, her ne kadar davalı taraf malların geç teslim edilmiş olması nedeniyle malları kendi müşterisine gecikmeli olarak teslim etmek zorunda kaldığını ve bu nedenle müşterisi tarafından 6.000 USD ceza kesintisi yapıldığını, bu nedenle davalı şirketin uğradığı zarardan davacı tarafın sorumlu olduğunu iddia etmişse de dosya içerisinde malların hangi tarihte teslim edileceğine ilişkin taraflar arasında akdedilmiş yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, mail yazışmalarının davalı taraf iddialarının doğruluğu yönünde mahkememizde kanaat oluşması için yeterli içeriğe sahip olmadığı, davalı tarafın ödediğini iddia ettiği ceza kesintisinin kendisi ve müşterisi şirket ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu haliyle davacı tarafça alacak ve teslim olgusunun ispat edilmiş olduğu, davalı tarafça öne sürülen iddiaların gerçekliğinin ve dava konusu uyuşmazlık ile olan illiyet bağının ispat edilemediği anlaşılmakla davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle davalıdan 8.683,00 Euro ve 2.562,39 TL alacaklı olduğu; davacı tarafça davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediği bu nedenle işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne ve alacağın belirli ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalı tarafından İstanbul Anadolu —- İcra Dairesinin ——— sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın —– asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin —- cari hesap alacağı ve —- cari hesap alacağı üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
2-Davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşıldığından itiraza konu asıl alacak olan —– üzerinden % 20 oranında olmak üzere —— icra inkar tazminatının davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.158,56 TL harçtan, başlangıçta alınan 231,87 TL harcın düşümü ile geri kalan 1.926,69 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yatırılan 231,87 TL harç ve yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti ve 24,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.824,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre belirlenen 1.790,09 TL’lik kısmının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan ——tespit edilen 4.739,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için red olan miktar için karar tarihinde yürürlükte bulunan —– göre tespit edilen 598,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı