Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1024 E. 2023/555 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1175
KARAR NO : 2023/617

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/12/2017
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarından —–Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan Dava dilekçesinde özetle davacının, 28.04.2017 tarihinde 23.15 saatlerinde —- karayolu —- mevkiinde —- plaka sayılı aracıyla seyir halinde iken, davalı —-yönetimindeki —- yönetimindeki — ve —–yönetimindeki —— plakalı araçlarla maddi kasarlı kazaya karıştığını ve davacının kazada yaralanıp iş göremez raporu aldığını, kaza raporuna göre davacının olayda kusursuz olduğunu, davacının sol şeritte —– mevkiinde trafiğin aniden yavaşlaması üzerine kontrollü bir şekilde yavaşladığını, fakat süratle gelen —plakalı aracın sürücüsü davalı —- durmayarak davacının aracına çarptığını, davacının kazada kafasına darbe aldığını ve yüzünde kalıcı iz kalmış ve kaza sonucunda otuz gün süre ile iş göremediğini, davacının, çalışamaması nedeni ile fiziksel ve ruhsal travma yaşadığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, kazayla ilgili —-Asliye Ceza Mahkemesinin —- Esas sayılı dava dosyasının halen derdest olduğunu, davacının, kazayı davalı Sigorta Şirketine ihbar ederek zararın tazminini talep ettiğini, fakat davalı—– tazminat talebine yasal süre geçmesine rağmen yanıt vermediğini, bu nedenlerle davacının aylık gelir kaybı nedeni ile 24.000 TL, ödeyemediği borçlara ilişkin ödenen faiz borçları, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100TL, araçtaki maddi zarar nedeni ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100TL, araçtaki değer kaybı nedeni ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100TL olmak üzere toplam 24.300TL maddi tazminat bedeli ile davacının yaşadığı acı, elem ızdırıp nedeni ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100TL manevi tazminat bedelinin 28.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili tarından —-Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan Cevap dilekçesinde özetle : Davalı —— vekili dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davanın öncelikle usul yönünden ve aksi takdirde esas yönünden reddini talep etmiş ve diğer davalılar vekili ise dilekçesinde özetle kazada farklı iki aracın daha bulunduğunu, bu nedenle bu kişilerin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, davacının araç maliki olmaması durumundan davanın husumetten reddini ve ayrıca davanın esas yönüyle de reddi doğrultusunda karar verilmesini talep etmişlerdir.

DELİLLER:
Hastane ve tedavi evrakları, araç plaka ve trafik tescil bilgileri, olay yeri krokisi, hasar dosyası, Vergi dairelerinden gelen yazı cevapları, Kira sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı değer kaybı tazminatına ilişkindir.
Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlularından isteyebilir.Zarar bir eksilmeyi ifade eder. Haksız fiilin borç doğurmasının sebebi doğan zararı giderme yükümlülüğünden kaynaklanır. Haksız fiil faili bu fiili ile yaratmış olduğu eksilmeyi gidermek, zarar gören kişiyi fiilden önceki durumuna getirme borcu altına girmiştir. Haksız fiil failinin borcu doğan bu zararı tazmin etmeye dayanır. Buna göre haksız fiilden doğan tazminat borcunun üst sınırını doğan zarar oluşturur. (Prof.Dr.—-) Zarar belirlenirken, uğranılan gerçek zararın dışına taşılamaz. Zarar görenin zararla ilgisi saptanamayan giderleri zarar kapsamının dışında tutulmalıdır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Araçta meydana gelen hasar bedeli gibi bu hasardan kaynaklanan değer kaybı zararı da ZMSS teminatı kapsamındadır.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi vd, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1, 85/1ile ilgili madde düzenlemeleri gözetildiğinde; davalı —- araç sürücüsü olarak, davalı —— araç maliki işleten olarak, davalı sigorta şirketinin diğer davalıya ait aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur.
Yargıtay —-.Hukuk Dairesinin —– Esas ve—- Karar sayılı ilamında: “Tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak malvarlığından doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs.) elinde bulunduran kişi, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmekle yükümlü olup, ödemek zorunda olduğu onarım giderlerini isteyebilecektir. Davacı vekili, araç hasarı nedeni ile maddi tazminat talebinde bulunmuş, davacının bu talebi mahkemece aracın tescil kaydının dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir. Dosyada, davacı ..’in sürücü olduğu anlaşılmakla, kazaya karışan aracın sürücüsü olması, aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması nedeniyle, aracın zilyedi sıfatıyla, hasar tazmini yönünden dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti vardır.” şeklinde açıklanmıştır. Somut olayda davacının araç sürücü olduğu, araç sürücünün aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması; dosyaya sunulan belgeler ve gelen lazı cevaplarından ticari taksiyi kiralayan sıfatı bulunduğundan nedeniyle davacının aktif husumet ehliyetinin olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Somut olayda; 28/04/201 tarihi saat 23:15 sıralarında davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait —– plaka sayılı kamyonet tipi aracın davalı sürücünün sevk ve idaresindeki ikan aynı istikamette önünde duran davacı sürücü —–sevk ve idaresindeki —–plakalı ticari taksiye arkasından çarpmak suretiyle maddi hasarlı trafik kazısının meydana geldiği, davalı araç sürücüsünü dikkat ve özen yükümlüğünü yerine getirmemesi, aracının yük ve özelliğine göre hareket etmemesi eylemleriyle %100 kusurlu olduğu, davacının kusurlu eylemi bulunmadığı, araçta meydana hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, bilirkişi —-tarafından tanzim edilen raporda “—–sayılı eksper raporunun taksinin onarımına ait fiyatlarının kadri maruf olduğu, hasar tutarının KDV hariç13,500 TL olduğu, kasko sigortasına başvurulması neticesinde 500 TL muafiyet düşürülmesiyle 13.000 TL ödendiği, 13.500 TL hasar miktarının KDV’sinin 2.430,00 TL olduğu, değer kaybının 1.885,00 TL olduğu, kazanç kaybının ise tamir süresinin 8 gün olup., 1.200,00 TL,davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi 22/09/2017 olduğu” belirtilmiş,
Davacı yanca dava dilekçesinde 30 gün süre ile iş göremediği, kazanç kaybına uğradığı iddia edilmiş ise de, dosyanın doktor bilirkişine tevdi edilerek alınan 04/02/2021 tarihli raporda 28/04/2017 ve 01/05/2017 tarihleri arasında 4 gün —– tetkik ve tedavi edildiği, daha sonraki dönemlere ilişkin tetkik ve tedavi edildiğine ilişkin kayıt veya iş göremezlik raporunun bulunmadığının bildirildiği, bu haliyle davacının 30 gün geçici iş göremezlik iddiasının ispata muhtaç hale geldiği, gelir kaybı bakımından aracın makul tamir süresine ilişkin olarak kazanç kaybı hesaplaması yerinde görülmüştür.
—-.Asliye Ceza Mahkemesi’nin—– Esas sayılı dava dosyasında alınan Trafik İhtisas Dairesi’nin kusur raporunda davacının emniyet kemeri takmayarak kendi can güvenliğini tehlikeye atması nedeniyle alt düzeyde tali kusur verilmiş ise de mahkememizde yapılan yargılama yaralanmaya bağlı tazminat istemlerinde emniyet kemeri takmaması eyleminin mütefarik kusur olarak değerlendirilebileceği, bu haliyle kazanın meydana gelmesinde davacının kusuru bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacının talep edebileceği hasar tazminatının belirlenmesinde davacının gerçek zararının giderilmesi gerektiği, davacının aracında KDV hariç 13.500 TL zarar oluştuğu, KDV’nin dahil edilmesiyle 15.930,00 TL hasarın bulunduğu, kasko sigortası tarafından yapılan 13.000 TL’nin mahsup edilmesiyle bakiye zararın 2.930 TL olduğu,
Yargıtay uygulamalarına göre kazadan önceki piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki onarılmış halinin piyasa rayiç değeri arasındaki farkın hesaplanması gerektiği, bilirkişi raporunda Yargıtay uygulamalarına göre değer kaybının 13/07/2021 tarihli raporda tespit edilen 2.000,00 TL olduğu sonucuna varıldığı,Davacının kazanç kaybının makul tamir süresine göre 1.200,00 TL olduğu sonucuna varıldığı,Davacı vekiline bedel artırım dilekçesi sunması için süre verilmesine rağmen verilen süre içerisinde değer artırım talebinde bulunmadığı görülmüştür. Davalı —- bakımından ise gelir kaybı ve manevi tazminat taleplerinin ZMSS poliçesi teminatı kapsamında olmadığından bu talepler yönünden davalı sigorta şirketi bakımından reddine karar verilmiştir. Trafik kazası sonucu davacı aracına zarar verilmiş olduğundan davalı sigorta şirketinin ve diğer davalılar, davacının bu kaza nedeniyle oluşan gerçek zararını gidermekle yükümlü olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, taleple bağlılık ilkesi gereğince 100,00 TL hasar tazminatı ve 100,00 TL değer kaybı tazminatı olarak davanın kabulüne, gelir kaybı bakımından davalı araç sürücüsü ve davalı işletenin sorumlu olduğu, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.Davacının faiz borçları bakımından maddi tazminat talebinin değerlendirilmesinde ispat yükü üzerinde olan davacı iddiasını ispatlayamadığı anlaşıldığından tüm davalılar bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede; Türk Borçlar Kanunu’ nun 58. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. (Yargıtay —-. HD. —-)Trafik kazası nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözetilerek, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen ve davacı için hak ve mesafe kuralları çerçevesinde manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği,
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; trafik kazasının meydana gelmesinde davalının çarpmadan önce etkili fren ve direksiyon tedbiri alması gerekirken etkili tedbir almayıp sevk ve idaresindeki aracın çarpması şeklindeki olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu ve kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğu, davacının trafik kazası nedeniyle 4 gün tedavisini bulunduğu, dosyadaki tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin tesipitler, kusur oranı, olayın meydana geliş şekli, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen ve davacı için hak ve mesafe kuralları çerçevesinde 100,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının faiz borçları bakımından 100,00 TL maddi tazminat talebinin tüm davalılar bakımından REDDİNE,
2-Davacının gelir kaybı tazminatı talebinin KISMEN KABULÜNE, 1.120,00 TL tazminatın davalılar —– kaza tarihi 28/04/2017 itibaren avans faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Davacının 100,00 TL hasar tazminatı ve 100,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere 200,00 TL maddi tazminatı KABULÜ ile;
davalılar —- kaza tarihi 28/04/2017 itibaren, davalı —– temerrüt tarihi 22/09/2017 tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının 100,00 TL manevi tazminat talebinin KABULÜ ile; davalılar——kaza tarihi 28/04/2017 itibaren avans faiziyle müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE
5-Davalı —– Şirketi bakımından gelir kaybı ve manevi tazminat talebinin ayrı ayrı REDDİNE,
YARGILAMA HARÇLARI
6-Harçlar yasası uyarınca davanın kabul edilen 1.400,00 TL lik kısım yönünden alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 416,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 236,8‬0 TL karar harcının davacıya İADESİNE,
7- Harçlar yasası uyarınca davacı tarafından yatırılan 416,70 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
MADDİ TAZMNAT VEKALET ÜCRETİ
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.320,00 TL vekalet ücretinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, (sigorta şirketinin sorumluluğu 200,00 TL vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere)
9-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen faiz borcu talebine ilişkin miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
-Davalı sigorta şirketi kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen gelir kaybı talebi bakımından miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T. 13/4’ye göre alınması gereken 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketine VERİLMESİNE,
-Davalı —–kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden gelir kaybı bakımından reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 1.120,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT VEKALET ÜCRETİ
10-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 100,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE
11-Davalı Sigorta Şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan A.A.Ü.T.’ye göre alınması gereken 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
12-Davacı tarafından yapılan toplam 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 402,30 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.902,30 TL yargılama giderinden kabul-red oranına göre belirlenen 110,70 TL yargılama giderinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, geri kalan bakiyenin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE, davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer OLMADIĞINA,Dair; kabul edilen gelir kaybı tazminatının miktarı, hasar ve değer tazminatının kabul edilen miktarları yönünden KESİN olmak üzere, faiz borcu, reddedilen gelir kaybı tazminatı, manevi tazminat bakımından gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair tarafların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.