Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1017 E. 2020/30 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1017 Esas
KARAR NO: 2020/30
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 22/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından ——- tarihinde davalı bankanın —— şubesine imza mukabili elden verilen yazılı ödeme talimatı ile müvekkilinin ——şubesi nezdindeki ——— no’lu vadesiz ticari mevduat hesabından 2.159.695,84-TL’nin alınarak ——-vergisi ödemesi olarak orhangazi vergi dairesi’nin (———- ) sayılı hesabına havale yapılması talimatını verdiğini, müvekkili tarafından davalı bankaya 17.08.2015 tarihinde imza mukabili elden verilen talimata rağmen, davalı banka, müvekkili şirketin hesabında yeterli bakiye olmasına rağmen, verilen talimatı gerçekleştirilmemiş ve davalı banka, bu miktarı, bir gün gecikme ile, 18.08.2015 tarihinde, 1.010,56-tl gecikme zammı ile birlikte ilgili vergi dairesi hesaplarına aktarıldığını, bu gecikmenin davalı banka kusuru’ndan kaynaklanması nedeni ile müvekkil hesabından ödenmek zorunda kalınan 1.010,56 TL tutarındaki gecikme zammı, davalı banka tarafından, 18.11.2015 tarihinde “ref.——- açıklaması ile müvekkil şirketin hesabına iade edildiğini, müvekkili şirketin —— hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamesi 24.04.2018 tarihinde internet vergi dairesi üzerinden e- beyanname sistemi ile verildiğini, söz konusu beyanname tarihi olan 24.04.2018 tarihi itibarıyla, müvekkili şirketin ———- yıllarına ait gecikmiş beyannamesi veya vergi borcu bulanmadığını, müvekkili hakkında ikmalen, re’sen veya idarece yapılmış herhangi bir tarhiyat da bulunmadığını, müvekkili şirketin vergi mevzuatından kaynaklanan her hangi bir hata, gecikme veya kusuru olmamasına rağmen, tamamen davalı bankanın kusur ve hatasından kaynaklanan 1 günlük geç ödeme nedeniyle müvekkili şirketin ——-kurumlar vergisi beyannamesinde beyan ettiği 9.247.987,44 TL tutarındaki kurumlar vergisi üzerinden %5 vergi indirimi hesaplanmadığını ve müvekkili şirket ( 9.247.987,44-tlx 0,05= ) tl. 462.399,37 TL vergi indiriminden faydalanmadığını ve bu tutarı vergi dairesine ödemek zorunda kaldığını, müvekkili şirket tarafından ödenen bu tutarın iadesi maksadıyla 11.06.2018 tarihinde ilgili vergi dairesi’ne başvuru yapıldığını, vergi dairesi’nin 21.09.2018 tarihli yazısı ile davalı bankanın kusurundan kaynaklanan 1(bir) günlük geç ödeme gerekçe gösterilerek müvekkiline iade yapılması uygun bulunmadığını, vergi dairesinin red kararı üzerine davalı bankaya ——— noterliği’nin —— tarih ve——— yevmiye numaralı ihtarı ile söz konusu tutarın müvekkiline ödenmesi talep edildiğini, davalı bankanın——- tarih ve ——- yevmiye numaralı cevabi ihtarı ile talebimizi red etmesi nedeni ile fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkımızı saklı tutularak, davamızın kabulü ile davalı bankanın kusur ve/veya ihmalinden kaynaklanan nedenlerle vergi dairesine ödenmek zorunda kalınan 462.399,37 TL zararın ve zarar tutarının öğrenildiği beyanname tarihi olan 24.04.2018 tarihinden işleyecek en yüksek mevduat faiz tutarı ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafından 17.08.2015 tarihinde davalı bankanın ———Şubesine yazılı ödeme talimatı ile hesaplarından ——- Vergisi Ödemesi olarak ——-Vergi Dairesinin hesabına havale yapılması talimatı verdiklerini, davalı banka tarafından 17/08/2015 tarihli talimata rağmen ilgili ödemenin 18/08/2015 tarihinde gecikme zammı ile birlikte ——– hesaplarına aktarıldığını, yine davalı bankanın 18/11/2015 tarihinde vergi telafi ücreti açıklaması ile oluşan gecikme zammını şirkete iade ettiklerini, davalı bankanın kusuru sebebiyle —— yılına ait kurumlar vergisinden %5’lik vergi indiriminden faydalanamadıklarını iddia ederek, uğradıklarını belirttikleri zararın tazmini için işbu davayı açtığını, iş bu sebeplerle yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini, zaman aşımına uğramış olması sebebiyle zamanaşımından reddine, davacı şirketin kusurlu olması ve kötü niyetli olması sebebiyle %20 kötü niyet tazminatına ve davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan ) davasıdır.
——– şubesine ait ——- tarihli müzekkere cevabını incelenmesinde——– dönemine ait kurumlar vergisi olan 2.159.695,84 TL’nin ödenmesi ile ilgili 17/08/2015 tarihinde talimatının mevcut olduğu, talimatın ekinde vergi tahakkuk fişi numarasının gönderilmemesi nedeniyle ödemenin yapılamadığını, 17/08/2015 tarihinde firma, banka tarafından aranarak ve ekte yer alan tahakkuk fişini davacı tarafından 18/08/2015 tarihinde bankaya ilettiğini, akabinde hemen ödemenin gerçekleştiği, ——– hesabında yeterli bakiyenin mevcut olduğu konusunda bilgi verdiği görülmüştür.
———- tarihli müzekkere cevabının incelenmesinde; ——— T. Yılı ——- üzerinden vergi indirimi uygulanmadığını, gelir vergisi kanunun mükerrer 121.maddesinde düzenlenen % 5 vergi indiriminden yararlanmak için ilgili ödeme beyannamelerinin kanuni süresi içerisinde verilmiş ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması şartını ihlal etmiş olmasından dolayı vergi indiriminden faydalanamadığı, —– T. Yılı Kurumlar Vergisi beyannamesinde gelir vergisi kanunun mükerrer 121. maddesinde düzenlenen % 5 vergi indirimi uygulanmış olsaydı 462.399,37 TL tutarında vergi indiriminden faydanalanacağını, mükellef kurum ——-dönemine ait 2.159.649,04 TL kurum geçici vergisi 16,90 TL, damga vergisi 29,90 TL olmak üzere toplam 2.159.695,84 TL’yi 17/08/2015 tarihinde ödemesi gerekirken 18/08/2015 tarihinde 1.010,56 TL gecikme zammı ile birlikte ödemiş olduğu beyan edilmiştir.
Taraflar arasında Ticari Müşteri Sözleşmesi imzalanmış olup bu husus taraflar arasında ihtilafsızdır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ”Yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesine göre ”Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.”
”Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları” başlıklı 18 maddesine göre de ”(1) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.
(2) Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.”
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ”İlk İtirazlar”, ”Konusu” başlıklı 116/(1) maddesine göre, ”İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.
c) İş bölümü itirazı.
”İleri sürülmesi ve incelenmesi” başlıklı 117/(1). maddesine göre de ”İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.
(2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.
(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.”
Taraflar arasında yapılan Ticari müşteri sözleşmesinin 98 maddesinde sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıklarda yetkili mahkemenin İstanbul (Çağlayan) Mahkeme ve İcra Daireleri olduğu açıkça belirtilmiştir. Her iki tarafın tacir olduğu işbu davada tarafların belirlediği yetki şartının her iki tarafı hukuken bağladığı, davalı tarafın süresi içerisinde yetki itirazında bulunduğu bu sebeplerle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ”Ön sorunun incelenmesi” başlıklı 164. maddesine göre tacir olan taraflar arasında yapılan sözleşmede yetkili mahkeme olarak İstanbul (Çağlayan) Mahkemeleri yetkili kılınmış olması sebebiyle yetkili mahkeme İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, taraflar arasındaki sözleşmeye göre yetkili mahkeme İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan mahkememizin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davalının yetksizlik ilk itirazının kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki şartından dolayı yetkili mahkeme İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olması sebebiyle mahkememiizn YETKİSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 20/1. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren (süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren) 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde dosyanın bu davaya bakmaya yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile gider avansı gibi hususların 6100 Sayılı HMK ‘nın 331/2 maddesi gereğince yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
3- Yetkisizlik kararının kesinleşmesinden itibaren (2) hafta içerisinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK ‘nın 20/1 maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti , gider avansı vd. hususların talep hlinde 6100 Sayılı HMK ‘nın 331/2 maddesi gereğince mahkememizce hüküm alıtna alınmasına,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanununun istinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda kararın tebliğ tarihinden itibaren (2) haftalık süre içerisinde (HMK ‘nın 345 . Maddesi ) mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ( HMK ‘nın 343. Maddesi ) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK ‘nın 344. Maddesi) suretiyleİstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilleri ile davalılar vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2020