Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1010 E. 2022/767 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1010 Esas
KARAR NO: 2022/767
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/12/2018
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı, davalı——yılında ticari ilişkilerinin başladığını,—– sipariş vererek tedarik ettiği tıbbi ürünleri sattığı,—- davacının erişimine kapatılması ile sipariş veremediği ve —–ürünlerinin sahteliği iddiasının elindeki stoklanmış ürünleri satmasına engel olduğu,—- sahtelik iddialarına karşı açıklama getirmediği, davalının kötüniyetli olduğu ve bu nedenlerle — itibariyle müspet zarar ile yoksun kalınan kâr meydana geldiğini ileri sürerek —-maddi tazminat talep ettiği, —- büyük alıcısı olan davacı——tarihinde —– sahte olduğu —— iddiaları sebebiyle durumun ——-ilgilendirdiği için davalıdan ve —– bilgi istediğini, Davacı —- tarihinde—– tarihinde ise aynı—– başlıklanyla —–beyanı yayınlamış olduğunu, —- yılındaki —— fırsat ——aykırı şekilde aniden bir gece yarısı fiyatları yükselttiğini ancak davacının buna rağmen zamsız fiyat üzerinden —— ürün tedarik edeceğini bildirdikten sonra, davalının —– tarihli ihtarname ile aralarındaki sözleşmesel ilişkiyi sona erdirdiğini belirtmiş olduğunu, Davacı—– devam eden elinde bulunan ürünlerden biri üzerinde—- getirttiği özel büyütecekler ile yaptığı tetkik sonucunda ürünün sahte olduğunu tespit ettiği ve karantina altına aldığını, söz konusu ürün hakkında —– ile davalı aleyhine soruşturma açma talepli———-bilgilendirilmesini istediği ifade edilmiş olduğunu, Davacı —— haricen aldığı duyumlara göre —–sahte olduğu ispatlanarak imha edildiğini ancak —- yetkili birimlerin haberdar edilmesine rağmen aktif şekilde meselenin itelenmediğini belirtmiş olduğunu, Davalı —- iddialar karşısında sessiz kalması sebebiyle davacının ticari faaliyetlerini sürdüremediği, —– satamadığı gibi yeni siparişler de alamadığı, ayrıca davalının saldırgan bir tutumla sipariş taleplerinin ulaştınldığı —– sisteminin gerekçe sunulmadan kapatıldığını ve sistemin davacıya açılması için ihtarname gönderdiklerini, davacının elindeki —- edeceğine dair aydınlatma, açıklama, bilgilendirmede bulunmadığı ve——sisteminin açılmasını talep eden—–olumlu cevap alamadığı için davacı zararına hareket edildiğini ve davalının basiretli işadamı gibi davranmadığını ileri sürdüğünü, arz ve izah ettiğimiz sebepler doğrultusunda ve yargılama esnasında resen gözetilecek sebepler ile, Davalı şirketin ürünlerine ilişkin iddialara yönelik tatmin edici bir aksiyon almaması ve ticari teamüllere ve etiğe uymayan davranışlarından ötürü müvekkil şirketin ticaretinde —– bu zamana dek hacim kaybına uğraması nedeni ile dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, şimdilik fazlaya ilişkin hakları sakla kalmak üzere, —— maddi tazminatın müvekkil şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacıya, ürettiği/ithal ettiği —–ürünlerini sattığını, taraflar arasında satış sözleşmesi, cari hesap sözleşmesi veya başkaca bir sözleşme olmadığı savunması ile, Davacı —– aracılığıyla davalı —–hakkında gerçek dışı ve kötüleyici ——- başiadığını,—- tarihinde davacı vekili —– başlıklı gerçek dışı bir yazı yayınladığını, —- uygulanan —— bir —- paylaştığını ancak karar içeriği değiştirilerek yazıya döküldüğü, ayrıca söz konusu uyarma cezasının ——tarihinde iptal edildiğini bu nedenle söz konusu yazı hakkında —– sayılı kararı ile erişimin engellenmesine karar verildiğini, —– aleyhine haksız rekabet nedeniyle maddi-manevi tazminat davası açıldığını ——- ayrıca haksız rekabet ve hakaret suçlarından —- bulunduğunu —— ancak takipsizlikle sonuçlandığını, —– tarihinde davalı vekili —— yayımlanan ve erişimin engellenmesi kararı verilen yazıyı —- tarihinde kendi imzası ile gerçeğe aykırı beyanlar ekleyerek tekrar yayınladığı ve bu nedenle——- rekabet ve hakaret suçlarından şikayette bulunduğunu—– sayılıhaksız rekabet nedeniyle manevi tazminat davası açtığını, Davalı —aralarında birçok hukuki uyuşmazlık bulunduğunu, davacının —–aleyhine çeşitli davalar açtığı ve kamu kurumlarına şikayetlerde bulunduğu, —- ortanı olan —– kötüleyici ve gerçek dışı haberler yayımladığını, yazıları yazan —-olan —— savcılığa şikayette bulunduğunu ve tüm bu uyuşmazlıkların taraflar arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediğini belirtmiştir. Davalının —- tarihinde ihtarname ile——- sonlandırdığını muhataplara ihbar ettiğini, aralarında yazılı bir sözleşme olmadığı, bir süredir devam eden ticari ilişkide davacının —— müşterisi olduğu, kendilerine verilen her bir siparişin icap, —— tarafından verilen onayı işleminin kabul anlamına geldiği ve bu şekilde taraflar arasında satış sözleşmesinin olduğunu, Davacının dilekçesinden hukuken ne istendiği, hangi vakıalara dayanıldığı ve talebin hukuki dayanağının; maddi tazminat talebinin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırılıktan mı yoksa haksız rekabetten mi kaynaklandığı, davalının hangi eylemi neticesinde davacının zararının doğduğunun anlaşılamadığı belirtilmiştir. Davacının, kendiliğinden —–ürünlerini almaktan vazgeçtiğini ve ürün alma taleplerinin olmadığını,——— sisteminin kullanıma açılması talebi hakkında —— gönderilen mektubunun bir icap olmadığını, sözleşme kurulmadığı için bir satış sözleşmesi temelinde davacının zararından bahsedilmeyeceğini, müspet zarar ve yoksun kalınan kar talebi için borcun muaccel olması ve davalıyı temerrüde düşürmesi gerektiğini, Davalının sözleşme yapmaktan kaçınmasından bahsedilmesi durumunda bunun sözleşme serbestisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği; —–davacıya ürün satmak zorunda bırakan teamül, sözleşmesel bir yükümlülüğü, yasal bir zorunluluğu ya da piyasada fiili hakimiyeti söz konusu olmadığını, Davacı —– halihazırda elinde bulunan ürünleri——– satmasına engel bir durum olmadığını, Davacının zararını ispat yükümlülüğü bulunduğunu; tazminat talebinin dayanağının anlaşılmadığını, iddia edilen zarar ile —- davranışı arasında illiyet bağının ispatlanması gerektiğini, Davacının piyasada sahte ürünler dolaştığı, —— sahtelik tespitleri ile imha edildiği, davalının—– bilgilendirmediği, ——– adına ciddi bir tehlike yarattığı,—– faydalanma isteği, elindeki stok ürüne dair aydınlatılmadığı hususlarındaki iddialarının tamamının davayla ilgili olmadığını, gerçek dışı tüm bu iddiaların maddi vakıalarıyla ilgisiz olduğunu beyan etmiştir. Davalının —- tek bir sahte ürününe dahi rastlanılmadığı, böyle bir durumdan doğan cezai sorumluluğun davacıya değil ——ait olacağını ifade ederek davacının elindeki sahteliği ileri sürülen ——- inceleme için idareye ya da kendilerine teslim edilmediğini ve bu iddiasının asılsız olduğunu desteklediğini belirtmiştir. Davacının haksız——- yanlış bilgilendiren yazılan sebebiyle ayrıca hukuki yollara başvuracaklarını ifade ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle;”Davacı—– yıllan arası döneme ait yasal defterlerin ——belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtların usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —— dolayısıyla ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, Davalı ——- yılları arası döneme ait ticari defterlerine ait noter açılış kapanış tasdiklerinin ibraz edilmediği, —- yıllarına ait yasal defterlerin —— belirtilen usul ve esaslara uygun olarak tutulduğu, kayıtlann usulüne uygun olarak gerçekleştirildiği, —— —— süresi içerisinde alındığı ve dolayısıyla anılan yıllardaki ticari defterlerin delil niteliğine haiz olduğunun anlaşıldığı, Taraflar arasında kısa, orta veya uzun vadeli yazılı bir sözleşme olduğuna dair belge vb. evrak bulunmadığı, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin başlangıcının —- birbirinden bağımsız uygulamalar olduğu, Davalı firma,——değişiklik yapmış olduğu tespit edilmiş, yeni sistemde tanımlanan kullanıcı bilgilerini müşteri———- ilettiklerini beyan etse de davacının bu değişiklikten haberdar edildiğine dair bir veriye / mesaja ulaşmadığı, Tarafların ticari ilişkilerini her bir sipariş ile münferit sözleşme kurmak yöntemiyle devam ettirdikleri, Davacının davalı şirketten ürün alımını durdurmasıyla —- ilişkisini askıya aldığı, bunu takiben davalının da ticari ilişkilerinin sona erdiğini ihtarname ———bildirdiği ve taraflann aynı yönde hukuki sonucu doğuran eylem/işlem yaptıkları, Davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi kabul edilse dahi gerekçelerinin haklı sebeplere dayandığı,
Taraflar arasında, satış listelerinin gönderilmesi yahut ——sistemi üzerinden siparişler verilmesi çerçeve sözleşme niteliğinde bir sözleşmenin doğumuna yol açmadığı tespiti ile münferit satış sözleşmelerinin yapamamasından kaynaklı davacı lehine maddi tazminata hak kazandıracak maddi zararının olmadığı, buna karsın —— davacı lehinde hüküm kurması ihtimaline binaen huzurdaki dava ile talep edilen yoksun kalınana kar tutarının —— olarak hesaplandığı,” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; “Kök raporumuzda heyetimizce varılmış olan sonuç ile davacı tarafın iddialarına yukarıda özetle yer verilmiş olup. Davacı tarafın; TBK m.8 uyarınca öneri ve kabul neticesinde taraflar arasındaki sözleşmenin kurulduğunun kabulünün gerektiği, taraflar arasında çerçeve sözleşme ve buna dayalı münferit satım sözleşmeleri bulunduğu,—–ürün fiyat listesini kendine ait——paylaşmasının öneri, işbu fiyatlar üzerinden sipariş verilmesinin kabul niteliğinde olduğu yönündeki iddialarının ve yukarıda yer verilmiş olan diğer itirazlarının tamamının hukuki takdirinin —- olduğu, —-hukuki takdiri sonucunda davacı lehinde hüküm kurması halinde huzurdaki dava ile talep edilen yoksun kalınan kar tutarının kök raporda —– olarak hesaplanmış olduğu ve hukuki değerlendirmenin —– takdirine bırakıldığı, Kök raporda yer vermiş okluğumuz tespitlerimizde herhangi bir değişiklik olmadığı.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ ve GEREKÇE:
Dava, ticari satımdan kaynalı alacak davasıdır.
Davacının —– tarihli Dava Dilekçesinde özetle; davacı, davalı —– yılında ticari ilişkilerinin başladığını,—– —-sisteminden sipariş vererek tedarik ettiği tıbbi ürünleri sattığı, ancak —– davacının erişimine kapatılması ile sipariş veremediği ve —– ürünlerinin sahteliği iddiasının elindeki stoklanmış ürünleri satmasına engel olduğu, —– iddialarına karşı açıklama getirmediği, davalının kötüniyetli olduğu ve bu nedenlerle —-müspet zarar ile yoksun kalınan kâr meydana geldiğini ileri sürerek ——- maddi tazminat talep ve dava ettiği anlaşılmışıtr.
Davalının Cevap Dilekçesinde: Davacıya, ürettiği/ithal ettiği —— ürünlerini sattığını, taraflar arasında satış sözleşmesi, cari hesap sözleşmesi veya başkaca bir sözleşme olmadığı, davacı yanın haksız rekabette bulunduğunu, davacı şirket ile aralarında bir çok hukuki ihtilaftan kaynaklı dava bulunduğunu, davalının sözleşme yapmaktan kaçınmasından bahsedilmesi durumunda bunun sözleşme serbestisi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ——–davacıya ürün satmak zorunda bırakan teamül, sözleşmesel bir yükümlülüğü, yasal bir zorunluluğu ya da piyasada flili hakimiyeti söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki hukuki ihtilafın özünü aydınlatmak amacıyla —–celsenin ara kararları uyarınca; ” Taraf şirketlerin ticari ilişkinin başladığı ve bittiği zamanın belirlenmesi, davalı tarafın tek taraflı ticari ilişkiyi sonlandırmasının gerekçelerinin yerinde olup olmadığı, davalı tarafın tek taraflı ticari ilişkiyi sonlandırmasının ticaret hukuku bakımından haksızlık teşkil edip etmediği, salt davalı tarafın tek taraflı ticari ilişkiyi sonlandırmasından kaynaklı davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının olup olmadığı, var ise miktarının belirlenmesi, taraflar arasında kısa orta veya uzun süreli bir yazılı sözleşmenin mevcut olup olmadığı, yazılı sözleşme mevcut değil ise her yılın sonunda karşı tarafa gönderilen satış listelerinin bir çerçeve sözleşme niteliği taşıyıp taşımayacağının irdelenmesi, taraflar arasında kullanılan —— sistemi üzerinde verilen siparişlerin çerçeve sözleşmesine dayalı münferit sözleşmeler olarak kabul görüp görmeyeceğinin, tarafların ticari defterleri, —— kapsamında araştırılmasına” şeklinde ara karar kurularak dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, —— tarihli bilirkişi heyet raporunda konuya ilişkin;—— ticari ilişkilerini her bir sipariş ile münferit sözleşme kurmak yöntemiyle devam ettirdikleri, … Davalının tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi kabul edilse dahi gerekçelerinin haklı sebeplere dayandığı…” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu, bilirkişi heyet raporuna ilişkin davacı yanca yapılan itirazların karışlanması amacıyla dosyanın ek bilirkişi raporu alınması amacıyla aynı bilirkişi heyetine gönderildiği, ——–tarihli bilirkişi heyet ek raporunda ise konuya ilişkin;—–Kök raporda yer vermiş olduğumuz tespitlerimizde herhangi bir değişiklik olmadığı…” şeklinde tespit ve değerlendirmelerde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında toplamda —- bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı vekilinin itirazlarının karşılanması amacıyla bilirkişi ek heyet raporunun oluşturulduğu, kök ve ek bilirkişi heyet raporlarında da vurgu yapıldığı üzere; tarafların ticari ilişkilerinin başlangıcının ——dayandığı, davacı yanca davalı taraftan talep edilen siparişlere yönelik kredi limit kontrolünün davalı tarafça ayrı bir cari hesap sistemi üzerinden kontrol edildiği, bu kontrol sonucunda talep edenin bakiyesinde yeteri kadar teminat bulunması durumunda ———sistemi üzerinden verilen siparişlerin kabul edildiği aksi durumda sipariş veren ile iletişime geçildiği, sürecin bu şekilde ilerletildiği, bu haliyle tarafların arasında ticari mal alım-satım işlemlerinin —- üzerinden hazır olmayanlar arasında sözleşmeler yapıldığının kabulü gerektiği, davacı tarafın —- tarihinde davalının ürünlerine yönelik satışlarını durdurduklarına ilişkin yaptığı açıklama ile taraflar arasındaki ticari ilişkinin askıya alındığı, devamında davalı tarafın ——– tarihli ihtarname ile ticari ilişkilerini sona erdirdiğini ihbar etmesi üzerine sipariş sistemini kapatarak aralarındaki hukuki ilişkiyi sona erdirdiği, bu nedenle davacı yan —- itibariyle müspet zarar ile yoksun kalınan kâr meydana geldiğini ileri sürerek —– maddi tazminat talep ettiği ancak taraflar arasında ——– varlığını davacı yan ispatlayamadığı, taraflar arasındaki uygulama irdelendiğinde tarafların ticari ilişkilerini her bir sipariş ile münferit sözleşme kurmak yöntemiyle devam ettirdikleri, davacının davalı şirketten ürün alımını durdurmasıyla ——- fiilen ticari alım-satım ilişkisini askıya aldığı, bunu takiben davalının da ticari ilişkilerinin sona erdiğini ihtarname —- bildirdiği ve tarafların aynı yönde hukuki sonucu doğuran eylem/işlem yaptıklarının anlaşıldığı, davalının haklı nedenlere dayalı tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle davacının alacak hakkı talebinin yerinde olmadığı, zira davacının, davalı ——Hakkındaki olumsuz beyanların ticari itibarını zedelemesi, somut delil olmaksızın ürünlerinin sahte olduğunu düşündürecek davacı davranış ve açıklamalarının piyasadaki güvenilirliğine zarar vermesi, tanık —- tanıklık beyanları nazara alındığında davacının elinde bulunan ve kaynağı bilinmeyen sahte olduğu ileri sürülen ürünün incelenmek üzere kendilerine ya da idareye teslim edilmeyerek durumun açıklığa kavuşturulmaması, davacının ——- ürünlerin satışını durdurması davalının tek taraflı ticari ilişkiyi sonlandırması bakımından makul kabul edilmesi gerektiği, bu haliyle her iki tarafın ekonomik faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyen davranışlar davacı ve davalı bakımından ticari ilişkinin devamını sağlamaya elverişli koşulları bozduğu, davalının tek taraflı ticari ilişkilerini sona erdirmesinin haksızlık teşkil etmeyeceği, tüm bu hususlar hep bir arada değerlendirilerek davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 341,55 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan bakiye 260,85‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,
Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde —- Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2022