Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1008 E. 2019/758 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1008
KARAR NO:2019/758
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/12/2018
KARAR TARİHİ:24/10/2019
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelenmesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirket ile davalı şirketin telefon piyasasında sürekli iş yapan şirketler olduğunu, aralarındaki ilişkinin sözleşmeden kaynaklandığını, bu ticari ilişki kapsamında müvekkil şirketin davalı şirketten bir çok cihaz satın aldığını, müvekkil şirketin davalı şirketten —- marka-model ——— nosu ile cihaz satın aldığını, bu cep telefonunu — tarihli irsaliyeli fatura ile tüketici —- sattığını, bu cihazdaki arıza sebebiyle – tarihinde bedel iadesiyle Ankara 2.Tüketici Mahkemesinin —-Esas sayılı dosyasıyla müvekkil şirket ve davalı şirket aleyhine davanın ikame olduğunu, —– tarihli bilirkişi raporuyla bahse konu cihazın bilirkişi raporuyla ayıplı olduğunun tespit edildiğini, nihayetinde —tarihli —- sayılı kararla tüketici talebinin kabulü ile ürün bedeli olan— TL nin ayıplı ürünün satıcı davalı —- iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğini , bu karara göre tüketiciye ödeme yapıldığını, tüketiciden —tarihli ibranamenin alındığını, iş bu ödemenin rücusuna istinaden müvekkil şirket tarafından davalı şirket aleyhine Ankara 18.İcra Müdürlüğü nezdinde —–Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalı şirket tarafından haksız itirazın iptali için taraflarınca Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davasının açıldığını, mahkemece —- Karar sayılı ve — tarihli ilamla yetkili icra dairesinde yapılan bir icra takibinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bunun üzerine dosyanın yetkili İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğüne gönderilmesiyle —-Esas numarasına kaydedilerek davalı şirkete yeni ödeme emrinin tebliğ edildiğini ve ilgili dosyaya davalı şirket tarafından— tarihinde tekrardan itiraz edildiğini, davalı şirket tarafından yapılan itiraz üzerine İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün —- tarihli kararıyla takibin durdurulmasına karar verildiği , Tüketicinin Korunması Hakkındaki mevzuat uyarınca imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acenta , ithalatçı, tüketicinin seçimlik haklarından dolayı mütesilsilen sorumlu olduğunu, bununla birlikte mütesilsil sorumluluğun Borçlar Kanun uyarınca borçluların aynı anda veya toplam meblağ üzerinden sorumluluğuna işaret ettiğinden müteselsil borçlulardan birisinin borcun tamamını veya bir kısmını ödese dahi iç ilişkide rücu hakkının mevcut olduğunu , nitekim müvekkil şirketin Ankara 2.Tüketici Mahkemesinin — tarihli, – Esas, — Karar sayılı kararı uyarınca tüketiciye ödemenin yapıldığını, ilgili dosya da davalı sıfatı bulunan davalının müteselsil sorumluğunun bulunduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, yapılan itiraz nedeniyle duran takibin aynen devamına, davalı tarafından haksız ve kötü niyetli olarak yapılan itiraz nedeniyle alacağın likit olduğu da gözetilerek davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davanın görevsizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava konusu cihazlarla ilgili şikayetlerini yasal süre içerisinde müvekkil şirkete bildirmediğini, davacının davaya konu cihazları müvekkil şirketten aldığına yönelik iddialarını ispatlayamadığını, bu nedenlerle davanın reddine, müvekkil şirket aleyhine başlatılan icra takibinin iptaline, davacının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ,İstanbul Anadolu 24.icra müdürlüğünün Ankara 2.Tüketici Mahkemesinin ——–K. Sayılı ilamı gereğince davacının dava dışı tüketiciye yapmış olduğu ödemenin rücuen tazminatı nedeniyle başlatılan —–E. Sayılı icra takibine yapılan itiraz sonucunda açılan itirazın iptali davasıdır.
Görev hususunun irdelenmesi amacıyla halefiyet üzerinde durmak gerekmektedir.Davacı icra takibine konu tüketici mahkemesinde aleyhlerine hükmedilen bedeli tüketiciye ödemiş ve tüketicinin haklarına halef olmuştur. — E.— K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında ve — tarih —- K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da halefiyet hakkında belirtildiği üzere ,davamız açısından, dava dışı tüketiciye bedeli ödeyerek tüketicinin haklarına halef olan davacının,sorumlu kişi aleyhinde açtığı rücû davasının, halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı tartışmasızdır.Sonuç olarak dava dışı 3.kişi olan tüketicinin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince tüketiciye bedeli ödeyen davacıya geçeceği ;davacının,tüketicinin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği gibi uyuşmazlığın tüketici mahkemesince verilmiş karardan kaynaklandığı açıktır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanunun 73. maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır(TTK m.4). Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.(TTK m.5).
Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir(TTK m.11 ).
Esnaf ise; ister gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri esnaf işletmesi için öngörülen sınırda kalan, sanat veya ticaretle uğraşan kişidir—
Buna karşılık, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden(TKHK m.3/k) davalı ile ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan(TKHK m.3/ı) davacı arasında tüketici işlemi(TKHK m.3/l) bulunmaktadır.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tüketici hakkında öncelikli uygulanması gereken özel nitelikteki 6502 sayılı TKHK uyarınca uyuşmazlığın Mahkememizin görevine girmediği, görevin tüketiciye halef olan davacının açtığı halefiyete dayalı rücu davası olması sebebiyle tüketici mahkemesine ait olduğu, mahkemenin görevli olmasının(HMK m.114/1-c) dava şartlarından olduğu, mahkemece, dava şartlarının mevcut olup olmadığının, davanın her aşamasında kendiliğinden(HMK m. 115/1) nazara alınacağı, tespit edilen dava şartı noksanlığının giderilmesinin mümkün olmadığı sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak yargılama harç ve giderleri görevli mahkemede değerlendirilmek üzere Mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin TÜKETİCİ MAHKEMELERİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Davanın HMK 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu sebebiyle HMK 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşme tarihinden itibaren taraflardan birinin 2 hafta içerisinde mahkememize başvurması halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Aksi taktirde davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
5-HMK 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderleri hakkında görevli mahkemece KARAR VERİLMESİNE,
Dair karar, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun İstinafa ilişkin hükümleri doğrultusunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde (HMK’nın 345. maddesi), mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak (HMK’nın 343. maddesi) ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamen ödemek (HMK’nın 344. maddesi) suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2019