Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/84 E. 2023/115 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/84 Esas
KARAR NO :2023/115
DAVA:Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tecavüzün Önlenmesi, Durdurulması, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 22/07/2016
KARAR TARİHİ:08/06/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —- tescil ettirdiğini ve —- kuru temizleme sektöründe faaliyet gösterdiğini, —– üzerinde bayisi bulunduğunu ve bu bayilerin müvekkili adına tescilli markayı — sözleşmesi ile kullandığını, davalının ise ——- altında dükkan açtığını, açmış olduğu bu iş yerinde müvekkili şirket adına tescilli olan ——– aynen veya taklit, tağyir ve iltibas suretiyle kullanarak müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, davalının basiretli bir tacirden beklenen özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kendisine ait olmayan markayı ——- birbirinden ayırt edilemeyecek derecede işletmesinde kullandığını, davalının tüm sözlü uyarılara rağmen haksız kullanımına devam ettiğini, bunun üzerine hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve———ayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davalının söz konusu eylemleri ile müvekkilinin müşteri çevresinden ve tanınmışlığından faydalanmak suretiyle haksız kazanç elde ettiğini, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını beyan ederek, bu sebeplerle meydana gelen tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, tecavüzün önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ——– ortağı olduğunu, bu tüzel kişiliğin de —kaydedildiğini, söz konusu şirketin —— makine, ekipman ve yardımcı malzemelerle birlikte devir alındığını, devir alınan şirketin devir tarihinden önce başlayan süreçte tabelasında, malzeme ve ekipmanlarında —-kullandığını, bu durumun davacının bilgisi dahilinde gerçekleştiğini, müvekkilinin ise hiç bir zaman —- ismini kullanma ve bu isimden faydalanma gayesi içine girmediğini, davacının —– yılından itibaren sürekli olarak müvekkilinin devraldığı şirket ile ilişkisini devam ettirdiğini, davaya konu markanın kullanıldığını daha önceden bildiğini ve buna muvafakat ettiğini, müvekkilinin eyleminin markaya tecavüz niteliğinde olmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava —–aleyhine açılmışsa da, davaya konu işyerinin—– tarafından işletildiği, ——- da şirket yetkilisi olduğu anlaşılmakla, HMK 124/3 maddesi gereğince; tarafın yanlış gösterilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmediğinden, taraf değişikliğinin kabulüne karar verilmiş, davacı vekili tarafından dava 01/03/2017 tarihli dilekçe ile davalı şirkete yöneltilmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli —-markasının davalı tarafından —–şeklinde izinsiz ve iltibas oluşturacak şekilde kullanıldığı iddiası ile açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, durdurulması ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı vekili 22/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini arttırarak 35.247,00 TL tazminat talep ettiklerini bildirmiştir.
Dosyaya—-getirtilmiş olup, incelendiğinde;— markasının—–tarihinde davacı adına — nezdinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında davacı şirketin —– değiştirilmiş, davacı şirketin unvanı Mahkeme kayıtlarında da buna göre düzeltilmiştir.Mahkememizin —– kararı ile davanın kısmen kabülüne kısmen reddine, davalının, davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, markaya tecavüzün durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, markaya tecavüz teşkil eden ürünlere, araçlara, cihaz ve makinalara el konulmasına tecavüz eden markanın silinmesine, silinememesi halinde imhasına, 35.247,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 10.000,00 TL manevi tazminat talebinin reddine, dava dilekçesi ile faiz istenmediği , talep artırım dilekçesi ile istendiği gözönüne alınarak, faiz istemi ile KHK 67/1 maddesine göre tazminata makul pay eklenmesi talebinin usul yönünden reddine karar verilmiş olup, kararın davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerine —- sayılı ilamı ile istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, bu kararın da temyiz edilmesi üzerine—- Karar sayılı ilamı ile “Davalı—- tarihinde davacının franchising verdiği davadışı bayiden işletmeyi devraldıktan sonra, davacı şirket tarafından düzenlenen —- adet gömlek askısı, — etek askısının — tarihli fatura ile de baskılı —- davalı tarafa satıldığı görülmüştür. Öte yandan —- davacının davalıya bayisi olarak hitap ederek davadışı şirketle yapmış oldukları işbirliğine yönelik yazışmalarda yaptığı görülmüştür. Her ne kadar hem davacı tarafından önceki bayisiyle akdedilmiş —— sözleşmesinde markanın kullanımına dair alt lisans sözleşmesi akdedilmeyeceğine dair düzenlenme hem de 556 sayılı KHK’nın 21. maddesi uyarınca lisans sahiplerinin, aksi sözleşmede düzenlenmemiş olması şartıyla lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemeyeceği veya alt lisans sözleşmesi düzenleyemecek ise de, itirazı kayıt ileri sürmeksizin devirden sonra davacının davalı şirkete farklı tarihlerde kendi ürünlerini göndermiş olduğu ve bayisi şeklinde yazışmalarda bulunduğundan davalıyı bayisi olarak kabul etmiştir. Bu durum karşında davacının işletmenin devrinden sonra yapmış olduğu satışlar ile yazışmalara göre davalı tarafından markasının kullanımına muvafakat ettiğini göstermektedir. Davacının, zımnen markayı kullanmasına müsade ettiği davalıya karşı, muvafakatini kaldırmaksızın veya kaldırdığını bildirmeksizin marka hakkına tecavüz davası açması ise çelişkili davranış yasağı kapsamında kalacak TMK m.2 uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olacaktır. Hal böyle olunca mahkemece markaya tecavüzün olmadığının kabulüne ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” denilerek kararın bozularak ortadan kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun— ilamına uyulmak suretiyle yargılamaya — üzerinden devam edilmiştir.
Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünden dosya kapsamına alınan 24.08.2016 tarihli bilirkişi raporunda; dava dilekçesi ekinde sunulan davalıya ait araba , tabela, giysi askısı üzerinde davacı markasının —-ibaresi ile birlikte kullanıldığının, markaya tecavüz ve haksız rekabete sebebiyet verildiğinin beyan edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 02/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacının —- markasının özellikle—- emtialarında tescilli olduğu, davalının davacıya ait ———-izinsiz olarak aracında, ambalajında, askılarda, tabelasında kullandığı, davacı ve davalının aynı sınıf ve emtialarda hizmet verdiği, davalının tescilli markayı izinsiz olarak kullanmasının marka hakkına tecavüz sayılar fiillerden olduğu, davalının markasal kullanımı göz önüne alındığında bu kullanımının ortalama hizmet alıcıları tarafından karıştırılmaya yol açacağı ve iltibas yarattığı, davalının markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedelinin 35.247,00 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.Toplanan deliller, bilirkişi raporları, davalı şirket yetkilisi —— dosyası, marka tescil kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile; davacı şirket adına tescilli —— tescilli olduğu, davalı şirketin de —– faaliyet konusu ile tescil edildiği, davalının işyerini devraldığı —– itibaren devraldığı şekilde, devraldığı kişinin daha önce marka sahibi ile sözleşme kapsamında kullandığı markayı kendisinin sözleşme yapmaksızın kullanmaya devam ettiği, ceza dosyasında bulunan fotoğraflardan—-plakalı araç üzerinde, işyerinin tabelasında, davacının markasının aynen kullanıldığının tespit edildiği, ancak davalının —tarihinde davacının—– verdiği davadışı bayiden işletmeyi devraldıktan sonra, davacı şirket tarafından düzenlenen —-adet gömlek askısı, —- davalı tarafa satıldığının görüldüğü, öte yandan —— davacının davalıya bayisi olarak hitap ederek dava dışı şirketle yapmış oldukları işbirliğine yönelik yazışmalar da yaptığı, her ne kadar hem davacı tarafından önceki bayisiyle akdedilmiş—— sözleşmesinde markanın kullanımına dair alt lisans sözleşmesi akdedilmeyeceğine dair düzenlenme bulunduğu, hem de dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK’nın 21. maddesi uyarınca lisans sahiplerinin, aksi sözleşmede düzenlenmemiş olması şartıyla lisanstan doğan haklarını üçüncü kişilere devredemeyeceği veya alt lisans sözleşmesi düzenleyemeyeceği belirtilmişse de, itirazı kayıt ileri sürmeksizin devirden sonra davacının davalı şirkete farklı tarihlerde kendi ürünlerini göndermiş olduğu ve bayisi şeklinde yazışmalarda bulunduğundan davalıyı bayisi olarak kabul ettiğinin anlaşıldığı, davacının işletmenin devrinden sonra yapmış olduğu satışlar ile yazışmalara göre davalı tarafından markasının kullanımına muvafakat ettiği, bu nedenlerle davacının zımnen markayı kullanmasına müsade ettiği davalıya karşı, muvafakatini kaldırmaksızın veya kaldırdığını bildirmeksizin marka hakkına tecavüz davası açmasının çelişkili davranış yasağı kapsamında kaldığı ve TMK’nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük kuralına aykırı olduğu kanaatine varılmakla, davalının marka kullanımlarının davacının marka haklarına tecavüz teşkil etmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 943,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 763,73 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Bozmadan önce davalı adına vergi dairesine yazılan 2.218,99 TL bakiye karar harcının tahsil edilmiş ise, isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Bozmadan önce davalı adına istinaf mahkemesi tarafından vergi dairesine yazılan 1.062,23 TL bakiye karar harcının tahsil edilmiş ise, isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davalı vekiline markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline haksız rekabetin tespiti davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde ——- yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.08/06/2023