Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2023/243 E. 2023/257 K. 04.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO :2023/243 Esas
KARAR NO :2023/257
DAVA: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/12/2017
KARAR TARİHİ: 04/12/2023

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
:Davacı vekili———-sunduğu dava dilekçesinde özetle;
Davalı—- yetkilisi ——- parselde bulunan gayrimenkulün malikleri ile yapılmış kentsel dönüşüm kapsamındaki sözleşmeye dayanılarak, bu maliklerin vekilleri sıfatı ile ——– yevmiye numarası ile davacı mimar——- düzenleme şeklinde vekaletname tanzim ettirerek verdiğini, ancak bu vekalet kapsamında sadece müvekkil ————— proje müellifi olarak iş gördüğünü,—– parselde bulunan arsaya—— normal katta ——daire olmak üzere —- dairelik bir mimari proje tanzim edildiğini, şirket adına ——- ruhsat alınması için gerekli çalışmaların yapıldığını, uzun süren etüt çalışmalarının arsa sahiplerince kabul edilmesi ile — ruhsat alınması için de gerekli evrakların kısa sürede çıkarıldığını, —- yapılan incelemede—- katı aşan bir proje olduğu için dosyanın ——— gönderildiğini, burada dosya incelenirken şirket sahibinin de gelmesinin istendiğini, ancak şirketin bu çağrıyı askıya aldığını, maksatlarının sonradan ortaya çıktığını, bir süre sonra da —– bu kez ——————-numaralı düzenleme şeklinde azilnameyi “gördüğü lüzum üzerine” açıklaması ile müvekkiline göndererek proje müellifliğinden azlettiğini, daha sonra müvekkilinin —– başka bir iş ile ilgili bulunurken ruhsat bürosunda kendi projesinin incelendiğini bizzat gördüğünü, o bölümdeki yetkililer tarafından da bunun müvekkilinin emeği olan proje olduğunun belirtildiğini, —- tarihinde müvekkilinin ——– başvurarak —- tarihinde müelliflik kaydı yaptırdığı arsaya ait mimari projenin başka bir mimar —– tarafından kendi imzası ile kullanılarak ———- verildiğini, odadan vize ve ruhsat alınmaya çalışıldığını, bu durumun incelenmesini istediğini, inceleme sonucu müvekkilinin şikayetinde haklı görüldüğünü ve —– yazı göndererek ruhsat işlemini durdurttuklarını,—– adlı mimarın ——– için başvururken arsanın eski ada numarasını kullanmak sureti ile farklı görünüm yaratmaya çalışmış olduğunun da tespit edildiğini, açıkça proje hırsızlığını yapan mimar ——- kesinleşmiş kararı ile 15 gün süre ile Meslek Uygulamasının Yasaklanmasına Karar Verildiğini, bu hususun —– yayınlandığını, davalı —– gelişmelerden çekinmiş olacak ki, bu kez ———— adındaki mimarla anlaştığını, işlerini ona gördürdüğünü, ancak bu mimar tarafından yapılmış gibi görünen projenin, müvekkilinin projesi ile bir çok hususlarda hemen hemen aynısı olduğunu, eski projede ————- zemine daireler sıkıştırılarak———— kata indiğini, tüm kat projelerinin aynı kaldığını ve ———- bu projeyi onayladığını, resmen verilmiş göreve istinaden müvekkilin emek bilgi ve tecrübesinin ürünü olan mimari projenin haksız ve hukuka aykırı olarak başkaları tarafından kullanılması ve kullandırılması, proje müellifliğinden sebep gösterilmeden azli, söz konusu arsanın inşaata hazır hale getirilmesi ile ilgili tüm öncelikli işlerin yapılması ve bu nedenler ile de harcanan mesailerin hiçe sayılmasının bir hakkın suiistimali olarak belirlenmekte olduğunu belirterek, açıklanan nedenlerle, maddi ve manevi tazminat ve fazlaya ilişkin talep haklarını saklı tutarak; öncelikle davalının inşa etmekte olduğu —– kain, tapunun ———- bulunan gayrimenkulde tesis edilen kat irtifakına göre adına kayıtlı bağımsız bölümler üzerine başkalarına devir ve temlik edilmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilin hak ettiği 386.248.-TL proje bedelinden şimdilik 80.000,00-TL sinin ihtarname tebliğ tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiz ile tahsiline mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. ———-, davanın, davacıya ait mimari projenin bir çok hususta benzerinin davalı şirket tarafından kullanıldığı iddiasıyla açıldığı ve uyuşmazlığın FSEK’ten kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.

DAVAYA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,
Davanın, görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, görev yönünden itiraz ettiklerini, işbu davanın Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görev alanına girmekte olup, bu mahkemede görülmesi gerektiğini, davanın görevsizlik nedeniyle reddi gerektiğini, huzurdaki davada, dava her ne kadar müvekkil şirkete karşı açılmış olsa da, dava şartlarından olan husumet yoksunluğundan davanın reddi gerekmektiğini, zira dava konusu mimari projenin, başka bir mimar tarafından kopyalanması ve kullanılması nedeniyle, talepte bulunulduğunu, davanın müvekkili şirket aleyhine değil, söz konusu projeyi kopyaladığı iddia edilen mimara karşı ileri sürülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin, davacıyı ruhsatı almayı sürüncemede bıraktığı, üstüne düşen edimleri yerinde ve zamanında ifa etmediği için azletmiş olduğunu, akabinde başka bir mimarla anlaştığını, davacı projeyi yürütüp inşaat ruhsatını alamadığı için asıl zarara uğrayanın müvekkili şirket olduğunu, mimari projenin teknik bir konu olup, müvekkili şirketin, projenin başka bir projeyle benzerliğini denetlemekle yükümlü olmadığını, kaldı ki; ———- tarafından onaylanıp, tescillenmiş projenin şirket tarafından ayrıca denetlenip değerlendirilmesini beklemenin de hakkaniyete uygun olmadığını, davacı tarafın davasını kısmi dava olarak açmış ise de bunun mümkün olmadığını, kısmi dava açılabilmesi için; talep konusunun niteliği itibariyle bölünebilir olması ve talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmalı bulunması veya açıkça belirli olmaması gerektiğini, kesinlikle davanın kabulü ve talep edilen bedeli kabul anlamına gelmemekle birlikte; ——- tarihli ihtarnamede uyuşmazlık konusunun davacı tarafça açıkça belirlendiğini, bu nedenle, kısmi dava açmakta hukuksal yararı bulunmadığını,işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup, davanın esastan da reddi gerektiğini, davacı tarafın proje kapsamında kendisine düşen edimleri yerine getirmediğini, yaptığı projede ilgili belediyeden onay dahi alamadığını, projenin sürüncemede bırakılması ve işlerin düzenli yapılmaması üzerine, davacı mimarın, müvekkili tarafından azledildiğini, davacının, azil edilmesi nedeniyle kötü niyetli olarak, müvekkil şirketten haksız kazanç sağlamaya çalıştığını, açıklanan nedenlerle, davacı edimini yerine getirmediğinden dolayı kendisine ödenen 35.000,00 TL avans bedellerinin tamamının iadesi haklarını saklı tuttuklarını belirterek, haksız davanın dava şartları eksikliği nedeniyle, görevsizlik ve husumet yokluğu bakımından incelenerek, usul yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın esas’tan reddine yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.

TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK:
Taraflar arasında, mimari projenin hazırlanması konusunda anlaşma yapıldığı ve proje hazırlandıktan sonra ruhsat başvuru aşamasında, davacının azledildiği hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.

UYUŞMAZLIK HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; ”… davacının davalı şirket için hazırladığı, ancak aralarındaki sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle kullanılmayan mimari proje ile davalı şirketin daha sonra—————çizdirdiği proje ve tadilat projesinin benzer olmadıkları, davacının FSEK’nun 2. maddesi uyarınca mimari proje kapsamında korunması gereken projesiyle ilgili maddi ve manevi haklarına tecavüz edilmediği, davacı vekilinin de bilirkişi raporu alındıktan sonra, her iki proje arasında benzerlik olduğuna dair iddialarının bulunmadığını beyan ettiği, her ne kadar davacı vekili, davalının davacı müvekkili ile yaptığı sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle çizdiği projenin ve yaptığı diğer işlerin karşılığını alamadığı için bu davayı açtıklarını, davanın konusunun proje bedeli ve yapılan işlerin karşılığı olan alacakları olduğunu beyan etmişse de, dava dilekçesinin içeriğinde davalının ——– projesinin davacının projesinin benzeri olduğuna dair iddialarının mevcut olduğu, 12/02/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık konusunun bu şekilde tespit edildiği, davacı vekilinin bu tespite itirazda bulunmadığı, ————– aynı gerekçeyle verilen görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurmadıkları, bilirkişilere her iki tarafın projesinin karşılaştırılması ve benzerlik bulunup bulunmadığına dair rapor hazırlamaları konusunda görev verilmesine ilişkin ara kararına da itiraz etmedikleri, bu nedenle yargılamanın son aşamasında dile getirilen bu beyanlarının dava dilekçesi ve dosya kapsamına uygun olmadığı…” şeklinde gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.Hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. ——– karar sayılı ilamında; “Davacı vekilinin dava dilekçesinde neticei talebinde; “müvekkilinin hak ettiği 386.248TL proje bedelinden şimdilik 80.000 TL’nın ihtarname tebliğinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile tahsilinin” edildiği, sözlü yargılama duruşmasında da, yıkım ve hafriyat işlemleri için bu aşamaya kadar tüm işlemleri yaptığını, müvekkilinin hazırladığı proje bedeli ve çalışmalarına karşılık hak ettiği bedelin ödenmediğini ileri sürdüğü, davalının da cevabında 30.000 TL avans bedeli ödendiğini iade etmesi gerektiğini savunduğu, davada davacı tarafça 5846 Sayılı FSEK’ten kaynaklanan hakların ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle somut olayda mimari projenin eser niteliğinin ve eserden kaynaklanan haklara tecavüzün söz konusu olup olmadığı hususunun tartışılmasının hatalı olduğu, mimari proje bedelinin ödenmesine ilişkin talebi içeren eldeki davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, ancak buna rağmen, mimari projenin FSEK’nun 2.maddesi kapsamında eser olup olmadığı, eserden kaynaklanan haklara bir tecavüz söz konusu olup olmadığı hususları tartışılarak görevsiz Mahkemece bir karar verildiği anlaşılmıştır.
İlk derece Mahkemesinin görevsizliği sebebi ile 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/1-2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği tespit edilmiş, re’sen gözetilen sebeplerle 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kararın kaldırılarak, görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği ” yönünde karar verilmiştir.Bu tespitlerden sonra dava konusu uyuşmazlığın, FSEK’ten kaynaklanmadığı, bu sebeple uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği, genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlığı çözme görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğu tespit edilerek mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tashih edilmiştir.

HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştikten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli ——— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
HMK 331.maddesi gereğince yargılama giderlerinin davanın esası ile birlikte değerlendirilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereği vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 04/12/2023