Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/97 E. 2022/176 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/97 Esas
KARAR NO: 2022/176
DAVA: Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
BİRLEŞEN DAVA: Tasarıma Tecavüzün Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 25/07/2013
BİRL. DAVA TARİHİ : 25/07/2013
KARAR TARİHİ : 06/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tasarımını, imalatını ve pazarlamasını yaptığı —- tasarımın, —- başvuru ve tescil numarası ile —- yayınlandığını,—temsilen—–ile davalı firma görevlisi arasında, — müvekkiline ait olan—–üretileceği, ilk —— ilgili fiyat ve teslimat bilgilerinin —- sunulduğunu, —— imalat ile ilgili olarak firmalar arası ayrıca centilmenlik anlaşması yapılacağı taahhüdünde bulunulduğunu, üretim süresi ve sevkiyatı hususunda anlaştıklarını, bu hususta ekinde —— bulunduğu —— yazışmalarının mevcut olduğunu, ancak sonrasında davalı firmanın tasarım hakkı müvekkiline ait olan standı bir başka firmaya yaptırarak ticari amaçlı, kötü niyetli olarak kazanç elde ettiğini, davalının, müvekkilinin tasarımının aynısını veya ayırt edemeyecek kadar benzerini müvekkilinin izni olmaksızın ürettiğini, ithal ettiğini, piyasaya sunduğunu, satışını yaptığını ve ticari amaç ile kullanıp müvekkilinin tasarımından doğan haklarına tecavüz fiilini işlediğinin tespit edildiğini,—— göre;——— eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller olduğunu, davalının müvekkiline ait ——- tasarım hakkına açıkça tecavüz fiilini işlediğini, bu durumun aynı zamanda Türk Ticaret Kanunu’na göre haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, müvekkilinin bu eylemler nedeniyle kâr kaybına uğradığını belirterek, davalının eylemlerinin 554 sayılı KHK madde 49/A’ya göre, tespiti ile mevcut tecavüzün önlenmesine, tecavüzün giderilmesine ve maddi ve manevi zararın tazminine, üretilen veya ithal edilen ürünlere gümrüklerde el konulmasına, bunların üretiminde kullanılan araçlara el konulmasına, el konulan ürün ve araçlar üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınmasına, yoksun kaldığı kazancın tazminine ve hükmün tirajı en yüksek 5 gazeteden biri ile yayınlatılmasına, fazlaya dair hakları saklı tutularak, maddi ve manevi zararlarının tazminine ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla —- manevi ve — maddi olmak üzere toplam —–tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı firmaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; diğer davalı—- aleyhinde açılan ve bu dosya ile birleşen davada; asıl davada ileri sürdüğü iddiaları tekrar ederek davalı —- yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiklerini, davalı ——-sayfasında teşhir ettiğini, teşhir edilen ürünlerin tüm parçaları ile üretim ve montajı yapıldıktan sonra davalı şirketin önünde iç ve dış kısımlarında fotoğraflanarak——- aracılığı ile reklam ve pazarlamasının yapıldığını, müvekkilinin tasarımını, imalatını ve pazarlamasını yaptığı —-, —– evrak numarası ve —-başvuru ve tescil numarası ile —-kayıt edildiğini, başvurunun — yayınlandığını, — temsilen —- ile davalı firma görevlisi arasında,—- hakkı müvekkiline ait olan—-müvekkilince üretileceği,—— imalatı ile ilgili fiyat ve teslimat bilgilerinin —— sunulduğunu, —– ilgili olarak firmalar arası ayrıca centilmenlik anlaşması yapılacağı taahhüdünde bulunulduğunu, üretim süresi ve sevkiyatı hususunda anlaştıklarını, bu hususta ekinde polis bekleme standı fotoğrafının bulunduğu ——-yazışmalarının mevcut olduğunu, ancak sonrasında davalı firmanın tasarım hakkı müvekkiline ait olan standı bir başka firmaya yaptırarak ticari amaçlı, kötü niyetli olarak kazanç elde ettiğini, davalının, müvekkilinin tasarımının aynısını veya ayırt edemeyecek kadar benzerini müvekkilinin izni olmaksızın ürettiğini, ithal ettiğini, piyasaya sunduğunu, satışını yaptığını ve ticari amaç ile kullanıp müvekkilinin tasarımından doğan haklarına tecavüz fiilini işlediğinin tespit edildiğini, 554 sayılı KHK’nın 48. maddesine göre; ——– eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller olduğunu, davalının müvekkiline ait ——açıkça tecavüz fiilini işlediğini, bu durumun aynı zamanda—- göre haksız rekabet teşkil etmekte olduğunu, müvekkilinin bu eylemler nedeniyle kar kaybına uğradığını, davalı—- tarihli, —-gönderdiklerini, davalı —— dava konusu ürünü web sayfasında teşhir ettiğini, teşhir edilen ürünlerin tüm parçaları ile üretim ve montajı yapıldıktan sonra davalı şirketin önünde iç ve dış kısımlarında fotoğraflanarak —– kanalı aracılığı ile reklam ve pazarlamasının yapıldığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile davalı firmanın haksız tecavüz fiili nedeniyle tasarımları taşıyan ürünlere ilişkin satış tutarının kâr marjı oranında maddi ve manevi zararlarının tazminine ve yine fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla — manevi ve — maddi olmak üzere toplam —- tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Asıl davanın davalısı—— vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın, davacının ——– tasarım hakkına tecavüz etmediğini, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davanın, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir dava olduğunu, dava konusu ürüne ilişkin üretimlerin, dünyanın pek çok ülkesinde ve ülkemizde yıllardır mevcut olduğunu, davacı adına tescil edilmeden çok öncede pek çok —– tarafından üretilip, kullanıldığını, bir ——— tasarımın tescil edilebilmesi için, 554 sayılı KHK’nın 5. ve 7. maddelerinde öngörülen anlamda, o tasarımın——— dünyanın herhangi bir yerinde daha önce kamuya sunulmamış olması gerektiğini, davacının elinde dava konusu üründen bulunmadığını,—– de bu ürüne ilişkin bir bilgi bulunmadığını, davacının bu ürünü, kendi tasarımıymış gibi tescil ettirdiği izleniminin söz konusu olduğunu, bu hususta davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesini talep ettiklerini, dava konusu ——— tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve diğer talep ve davalara ilişkin haklarının saklı olduğunu, bu tür tasarrufların hukuk tarafından korunmadığı gibi, bu konuda — mevcut olduğunu,———- davacının ————– tasarıma konu ürünü ile müvekkilinin ürettiği ürünün, tasarımın —- kriterleri açısından aynı olmadığını, ürün ölçüleri ve özelliklerinin farklı olduğunu, bu konuda alınmış raporu mahkemeye sunduklarını,—– davacının ——– ilişkin ürün örneklerinin bulunmadığını, diğer davalı —- temin edilen ürünlerin tamamının, müvekkili tarafından ——– ihraç edildiğini, bu durumda, tecavüzün tespiti açısından elde mevcut ürün bulunmadığından, inceleme ve değerlendirmelerin dosya üzerinden yapılması gerektiğini, bu durumun ise sağlıklı, yeterli, hak ve adalete uygun bir sonuca ulaşılmasına engel olduğunu, davanın karara bağlanabilmesi açısından yeterli delil bulunmadığını, ancak, buna rağmen, dilekçe ekinde sunulan fotoğraflardan dahi ürünlerin hem şekil, hem de kullanım amaçlarının farklılığı ve kullanılan ilave aksamlar dolayısıyla farklı ürünler olduğunu ve herhangi bir hak ihlalinin olmadığını, ayrıca, doğru ve adil bir sonuca ulaşılabilmesi için, yalnızca müvekkilinin ticari defterlerinin değil, diğer davalı —-ticari defter ve kayıtlarının da incelenmesi gerektiğini, diğer davalı —– davacı tarafın ilk taleplerinden itibaren, davacı iddialarına karşı savunma yapmak yerine davacı iddialarını kabul ettiğini ve sorumluluğu müvekkili şirkete yüklemeye çalıştığını, dava konusu ürünün, bizzat diğer davalı —– tarafından üretildiğini, müvekkilinin —- gördüğü ürün konusunda — sadece sipariş verdiğini, ürünün —– üretilen polietilen aksamı dışında, diğer aksesuar kısımlarını tamamladığını, diğer davalı ——, marka, patent hukuku ve tescil konusunda yeterli hukuki ve ticari bilgiye sahip olduğunu, müvekkilinin verdiği sipariş konusunda gerekli yasal incelemeleri yaptıktan ve bu ürünün dünyanın pek çok ——– kullanıldığını tespit ettikten sonra ürünün imalatını yaptıklarını kendilerine beyan ettiğini, dava konusu ürünün tasarlanıp imal edilmesi konusunda sorumluluğu başkalarına yükleyemeyeceklerini, davalının, dava konusu ürünü ticari internet sitesinde, parçalarını birleştirmek suretiyle, bütün olarak yayınladığını, halen, ——- bu ürünün ilan kaydının mevcut olduğunu, bu kayıtlarda, tasarım ve kalıp üretiminin kendilerine ait olduğu konusunda beyan bulunduğunu, buna rağmen, ———davacının ihtarı üzerine derhal üretimi durdurduk ve elimizdeki ürünleri imha ettik” beyanlarının kabul edilebilir olmadığını, davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağını, fiyat ve evsaf belirtilmesinin ticari ürünün pazarlanması için zorunlu olmadığını, müvekkilinin, davacının tasarım hakkına tecavüz ettiğini kabul etmemekle birlikte, üretim yapmaktan vazgeçtiklerini ve kendisine yapılan siparişleri iptal ettiklerini beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dava davalısı ——-vekili cevap ve beyan dilekçelerinde özetle; dava konusu ürüne benzer bir ürünün siparişinin diğer davalı ——tarafından verildiğini, bu siparişin tasarımının davacıya ait olduğu iddia edilen ürün ile olan benzerliğinin, davacı tarafın gönderdiği ihtarnameden sonra anlaşıldığını—–müvekkili ——talep ettiğini, müvekkilinin bu —– adet imal ettiğini ve tamamını davacı tarafın ihtarı müvekkiline tebliğ edilmeden önce teslim edildiğini, parçaların birleşmiş halinin hiçbir zaman müvekkili şirket bünyesinde yapılmadığını, özellikle resimde görülen alt ve üst tablayı birleştiren kolon aparat ve solar enerji kısmının müvekkilince ürettirilmediğini, davacı tarafın mahkemeye sunduğu müvekkili şirketin——- ait çıktıdaki dava konusu ürünün görselinin tamamen firma bünyesinde kendi imalatları ile birlikte fason olarak da üretilen mamullerin teşhir ve referans amaçlı yayınından ibaret olduğunu, müvekkilinin direkt olarak imalatını yaptığı bir tek ürün dahi olmadığını, davacı tarafından gönderilen ihtarın müvekkiline tebliğ edilir edilmez, derhal diğer davalı şirketle irtibata geçilerek, ihtarın bir örneğinin mail olarak kendilerine gönderildiğini ve bu konudaki savunmaların istendiğini, aynı şekilde derhal müvekkili şirkette bulunan ve bu ürünün parçalarını üretmeye yarayan kalıp vb. tüm üretim elemanlarının kaldırılarak imha edildiğini, aynı zamanda diğer davalı ———- yevmiye no’lu bir ihtar çekilerek, müvekkili şirketin böyle bir durumdan ticari olarak zarar görmesi durumunda hakkını arayacağı, ellerinde bu ürüne ilişkin bir ——- tescili bulunup bulunmadığını veya bu ürünü neye dayanarak müvekkili şirkete imal ettirdiğinin sorulduğunu, ancak bunlara maalesef bir cevap alınamadığını, müvekkilinin kendilerine gelen ihtardaki tüm talepleri yerine getirdiğini, birleştirme kararının kendi talepleri doğrultusunda verildiğini, TTK’nun 58/d maddesinde ——— dendiğini, müvekkilinin bir kusuru olmadığını, iyi niyetli olduğunu, dava konusu ürünleri fason olarak diğer davalı adına ürettiğini, davacının ve diğer davalının dava konusu ürünün hala internet sitelerinde yayınlandığı konusunun gerçeği yansıtmadığını, bu hususta şirketin çalıştığı web tasarım firmasına başvurduklarını, ilk ihtarın geldiği tarihten sonra bunun derhal web sitesinden kaldırıldığını ancak—– içeriğin bu linki endekslediği ve bu görüntünün ana serverlerde görüldüğünü, siteye direkt olarak girildiğinde böyle bir içerik yokken —- uzantılı olarak geçmişte olan bu görseli görmenin mümkün olduğunu, kaldı ki; diğer davalının vermiş olduğu linkten giriş yapıldığında normalde—— ibaresi devamında site içerisinde bulunduğu bölüm yazması —— görüldüğünü, bu ibarenin bu içeriğin gerçekte siteden silindiğinin göstergesi olduğunu, müvekkiline ait defterlerin incelenmesinde hiçbir sakınca olmadığını, her iki şirketin de defterleri incelendiğinde görüleceği üzere bu ürünlerin ——- kesilip buna ilişkin ödemenin diğer davalı tarafından müvekkili şirkete yapıldığını, diğer davalının bu ürünleri alıp, ilave ekipmanlar takıp, montajını gerçekleştirdikten sonra ihraç ettiğini beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE / Dava ve birleşen dava, davacının tescilli tasarımının koruma kapsamında kalan ürünlerin davalılar tarafından üretilip satılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti ve durdurulması ile maddi ve manevi zararların tazminine ilişkindir.
Her ne kadar birleşen davalı tarafça yetki itirazında bulunulmuşsa da, davacı şirketin adresinin Mahkememizin yargı alanı içinde olduğu, sınai mülkiyet hakkına tecavüz davasının hak sahibi olan davacının yerleşim yeri mahkememsinde açılabileceği anlaşılmakla, yetki itirazı kabul edilmemiştir.
Davacıya ait tasarımın tescil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —- olduğu,—— tarihli başvuru sonucunda davacı şirke adına tescil edildiği, korumasının halen devam ettiği tespit edilmiştir.
—– numarası ile açılan ve Mahkememize devredilmekle —- Esas numarasını alan davanın yargılaması sonucunda Mahkememizin —-sayılı kararıyla; asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının, davacıya ait ——- tescil numaralı tasarımına tecavüzünün durdurulmasına ve önlenmesine, tasarıma tecavüz eden ürünlerin internet dahil her mecrada satışının, tanıtımının, ithalinin durdurulmasına, ürünlere, münhasıran bu ürünün üretiminde kullanılan kalıplara, araçlara, bu ürünlerin tanıtım malzemesine, gümrükler de dahil olmak üzere el konulmasına, —— maddi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, —— manevi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının, davacıya ait —– tescil numaralı tasarımına tecavüzünün durdurulmasına ve önlenmesine, tasarıma tecavüz eden ürünlerin——-her mecrada satışının, tanıtımının, ithalinin durdurulmasına, ürünlere, münhasıran bu ürünün üretiminde kullanılan kalıplara, araçlara, bu ürünlerin tanıtım malzemesine, gümrükler de dahil olmak üzere el konulmasına, — maddi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, —— manevi tazminatın davalı şirketten dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek, davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin — yayın yapan tirajı en yüksek — gazeteden birinde ilanına karar verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi sonucunda —- kararıyla; “davalılarca, davalının tescilli tasarımına yönelik gerçekleştirilen tecavüzün varlığına ilişkin itirazları ile davalı —– ilişkin itirazlarının yukarıda açıklandığı üzere yerinde görülmediğinden reddine, davalı —– uğranılan zarar ve buna göre hükmedilen tazminat hesabında bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesine yönelik istinaf başvurusunun sadece bu sebeple sınırlı olarak yerinde olduğu anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden davalı—— davacıya ait tescilli tasarıma tecavüzlü ürünlerin satışından dolayı elde ettiği kazanç ile davacının talebe hak kazanacağı miktarın tespitine yönelik raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra yeniden karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilerek dosya Mahkememize iade edilmiştir.
Dosya kapsamı ile; dava dışı —- bedelle davacı adına —– sayılı tasarım tesciline konu ürünle ilgili davacı şirketle görüşme yaptığı, ancak daha sonra — üretilmesi için davalı— konuda anlaşma yaptığı, düzenlenen proforma fatura ile bu —— her bir ürün için — üzerinden alış verişe konu edildiği, diğer davalı—–diğer davalı şirket için —— olarak ürettiği,———-dava konusu ürünü —– sayfasında teşhir ettiği sabittir.
Davalı—– vekili davacı tasarımının, —- birçok yerinde üretildiğini, yeni ve ayırt edici olmadığını, yeni ve özgün olmayan tasarımların korunamayacağını savunmuşsa da, davacı tasarımının tescilli olduğu, hükümsüz kılınana kadar davacıya koruma sağlayacağı, davalı iddialarının hükümsüzlük davasında incelenebileceği, tasarıma tecavüz davasında dikkate alınamayacağı anlaşıldığından, bu konuda inceleme yapılmamıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, —–Talimatı ile alınan bilirkişi raporunda; yapılan incelemeler neticesinde; davalıların, davacı adına tescilli —— tescilli tasarımın aynısını teknik şartnameye ve üretim için anlaşmaya konu ettikleri, bu eylemin tasarım hakkına tecavüz hallerini belirleyen 554 sayılı KHK’nın 48.maddesi kapsamında tescilden doğan hakka tecavüz sayıldığı, davalılardan —–kısmını diğer davalı adına ürettiği, — teşhir ettiği, bu eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz hallerini belirleyen 554 sayılı KHK 48.maddesi kapsamında tescilden doğan hakka tecavüz sayıldığı, davalılardan —– etapta davacıdan ürün aldığı, daha sonra davacı tasarımı ile belirgin benzer ürünü üreterek/ürettirerek ihracata konu ettiği, bu eylemlerinin tasarım hakkına tecavüz hallerini belirleyen 554 sayılı KHK 48.maddesi kapsamında tescilden doğan hakka tecavüz sayıldığı, davacı lehine maddi tazminat hesaplayabilmek için maddi tazminat hesabı için gerekli defter, bilgi ve belgeler başlığı altındaki —– dosyaya sunulması gerektiğine dair görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce —- tarihli talimat yazısı ile dosyanın —– yeniden gönderilerek, aynı bilirkişi heyetine yetki verilerek, —– ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak ek rapor alınması istenmiş ve ——— tarihli heyet olarak düzenlenen bilirkişi ek raporunda; söz konusu harcamaların davalı ——— tarafından ihraç edilen davaya konu ünitelerin imalatında miktar ve tutar yönünden kullanılıp kullanılamayacağı yönünde fikir beyan edecek, miktarlarını ve dolayısıyla tutarlarını belirleyebilecek sektör bilirkişi olmadığından maliyet hesabının ve dolayısıyla davacı lehine 554 sayılı KHK’nın 52/2-b maddesi yönünden maddi tazminat hesaplanamadığına dair görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizin —- tarihli ara kararı ile dosyanın; dosyaya sektör bilirkişisi de dahil edilerek yeniden —-gönderilmesine karar verilmiş ve —-sırasına kaydedilen dosyada bilirkişi heyetine mali müşavir bilirkişi de dahil edilerek, —- havale tarihli rapor tanzim edilmiştir.
Bilirkişi heyeti —– tarihli raporlarında; dava dosyasında ve ekinde yer alan bilgi ve belgeler üzerinden yapılan incelemeler neticesinde; davalı ——— firmasının da dosya kapsamındaki bilgiler ışığında bir kazanç elde etmemiş olmasına istinaden davalı —- yönünden talep edilen yönteme göre bir tazminat bedeli belirlenmesinin mümkün olmayacağı, diğer davalı —talep edilebilecek maddi tazminat tutarının — olarak hesaplandığına dair görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce re’sen seçilen —–oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti —tarihli raporlarında; davacı adına tescilli — sayılı —— ile davalılardan —– sitesinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile —- olarak algılandıkları, davacı maddi tazminat açısından 554 sayılı KHK’nın 52/II-b maddesi—– uyarınca talepte bulunduğu cihetle, tazminat hesabı için davacının ticari defterlerinin incelemesine gerek bulunmadığı, davalılardan —- ticari defter ve kayıtları üzerinde önceki bilirkişi heyetince yapılan incelemede bu firmadan talep edilebilecek tazminat tutarının —– olarak tespit edildiği, bu nedenle heyetlerince bu davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yeniden inceleme yapma gereği bulunmadığı, davalılardan—dava konusu ——-hesaplandığına dair görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili —— tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile; fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; davalılardan —–olan maddi tazminat —- davalılardan —–olan maddi tazminat taleplerini —- olmak üzere toplam — olan taleplerini — Arttırarak ıslah ettiklerini, toplam —- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ettiklerini beyan etmiştir.
—- kararı doğrultusunda tazminat konusunda daha önce alınan bilirkişi raporlarının arasındaki çelişkinin giderilmesi için bu —– oluşan bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler dosyaya sundukları bilirkişi raporunda; —-tarafından tanzim edilen —- tescil sayılı ihracat beyannamesinin —- tanzim ve beyan edilen dava konusu —- ürünün teslim şeklinin—- olduğu, diğer kalemlerde beyan edilen malzemelerin —— kullanılabileceği gibi diğer herhangi başka işlerde kullanılabilecek cinsten malzemeler oldukları —— dahil edilemeyeceği,—- tescil sayılı —- incelendiğinde; ekinde ———- firması tarafından düzenlenen —- numaralı — muhteviyatı eşyaların —- tarafından düzenlenen —sayı ve tarihli —- incelenmesi ile —- gerekirken —– söz konusu eşyaların —– anlaşıldığı,—– düzenlenmesi gerekirken —- düzenlendiği, —— beyannamesi ile —– davası konusu eşya ile birleştirildiği ve ihracatın, söz konusu —- işlemi için — tazminat konusu miktarın —– olarak gerçekleştiği, davacı firmanın tasarımının pazarlanmasının, ihracat veya ithalatının önlenmesi ve tasarım haklarının korunması için —— müracaatı ile ilgili dava dosyasında herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, dava konusu tazminat miktarının —- sayı ve tarihli ihracat beyannamesinin —- tazminata esas bedelinin,—–olarak bulunduğu.—– davalı —– olması, dosya içeriğindeki bilgiler sonucu bir kar elde etmemiş olmasına istinaden davalı—– yönünden talep edilen yönteme göre maddi tazminat bedeli belirlenmesinin mümkün olamayacağı, davalılardan ——- ticari defter ve kayıtları üzerinde önceki bilirkişi heyetince yapılan incelemede bu firmadan talep edilebilecek tazminat tutarının ——— olarak tespit edildiği, bu nedenle heyetlerince yeninden inceleme yapma gereği bulunmadığı yönünde görüş bildirmişlerdir.
Asıl ve birleşen davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 554 sayılı KHK’nin 3. maddesinde tasarım ——– olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine 554 sayılı KHK’nin 5. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla korunacağı, 48. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın tasarımın aynını veya belirgin bir şekilde benzerini yapmak, üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme akdi için icapta bulunmak, kullanmak, ithal etmek ve bu amaçla depolamak ve elde bulundurmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Toplanan deliller, davacıya ait tasarımın tescil kaydı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; —- başvuru tarihli, — sayılı —- başvuru tarihinden itibaren tescilli olduğu, birleşen davalı ——— adresinde yapılan incelemede ve arşiv kayıtlarında yapılan inceleme ve davalı —- üzerinde yapılan incelemede; davalıların ürününün de —– standı olduğu,——- biçiminde olduğu,—– —- ibaresinin yer aldığı, —— bağlandığı, davacıya ait —– tasarım tescilinde yer alan —— bittiği, davalı ürününde ——devam ettiği, kabine ait —– da silindir biçiminde olduğu, ön kısmının —- boşaltıldığı, davacıya —– tescilinde —- kullanılan —— göre daha az olduğu ve ——içerisinde ——- elemanı yer aldığı, davacıya —- bu elemanın —– uygulandığı,——- üzerinde yer aldığı, ———olduğu, aradaki farkların küçük ayrıntılarda olup, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, benzer olarak algılandıkları tespit edilmiştir.
Dosya kapsamından ve taraf vekillerinin dilekçelerinden; birleşen davalı —- ürününün —- kısmını asıl davanın davalısı —– teşhir ettiği, davalı —- daha önce davacıdan ürün aldığı, ürünün tasarım tescili ile —- tescilli olduğunu bildiği, ancak daha sonra davacı tasarımı ile benzer ürünü üreterek ve birleşen davalıya ürettirerek ihracata konu ettiği, dava tarihinde yürürlükte olan 554 sayılı KHK 48. maddesi gereğince; davalıların, davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz ettikleri tespit edilmekle, tecavüzün durdurulması ve önlenmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tasarım haklarına tecavüz edilmesi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edebileceğinden, maddi tazminatın hesaplanması için bilirkişi raporları alınmış, birleşen davalı —– maddi tazminat hesaplanmış, asıl davalı—— ürünlerin satışından kar elde edemediği tespit edildiğinden bir tazminat hesabı yapılamamıştır. Ancak davalı ürün satışından kar elde etmemiş olsa bile, tasarım hakkına tecavüz edilmesi nedeniyle davacının maddi zarara uğradığı kabul edilerek, uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekir. Maddi tazminat tutarının kesin olarak tespiti mümkün olamadığından TBK’nun 50. maddesi uyarınca tazminatın Mahkememizce belirlenmesi gerektiği, asıl davalının kusur derecesi, satışını yaptığı ürün sayısı, ürünlerin satış fiyatları, davacı ve davalı —– şirketinin ticari hacimleri dikkate alınarak —– maddi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı kanaatine varılmıştır.
— benzer davalarda vermiş olduğu emsal teşkil eden —, yine aynı dairenin —–sayılı içtihatlarında da aynı fiilden dolayı iki ayrı tazminata hükmedilemeyeceği, fiilin tek olduğu, esasen davalıların aynı /tek fiilden dolayı ayrı ayrı tazminata hükmedilemeyeceği gözönüne alınarak ve —– yalnızca asıl davalının ödemesi gereken maddi tazminatın hesaplanmasına ilişkin bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için kararın kaldırılmasına karar verildiği de dikkate alınarak, davalıların ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde yapılan mali inceleme neticesinde birleşen davalının elde ettiği —- gelir /tazminatın asıl davanın davalısı için takdir edilen — maddi tazminattan düşülmesi gerektiği kanaatine varılmakla, — maddi tazminatın ve —- manevi tazminatın asıl davanın davalısı şirketten dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davalının elde ettiği gelir üzerinden hesaplanan —- maddi tazminat ile —-manevi tazminatın birleşen davalıdan, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Asıl davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait ——- tescil numaralı tasarımına TECAVÜZÜNÜN DURDURULMASINA VE ÖNLENMESİNE,
Tasarıma tecavüz eden ürünlerin internet dahil her mecrada SATIŞININ, TANITIMININ, İTHALİNİN DURDURULMASINA,
Ürünlere, münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara, araçlara, bu ürünlerin tanıtım malzemesine gümrükler de dahil olmak üzere EL KONULMASINA,
—– maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
—– manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin —–yayın yapan tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde bir kez ilanına,
Alınması gereken 998,00 TL harçtan peşin alınan 894,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 103,80 TL harçtan, bozmadan önce davalı adına vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 2.004,41 TL harcın tahsil edilmiş olması halinde mahsubu ile bakiye 1.900,61 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalı ——- iadesine,
Davacı yararına tasarıma tecavüzün durdurulması ve önlenmesi davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ————alınarak davacıya verilmesine,
Davacı yararına maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 12.190,30 TL vekalet ücretinin davalı ———– alınarak davacıya verilmesine,
Davacı yararına manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ———– alınarak davacıya verilmesine,
Davalı yararına maddi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 12.190,30 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ———- verilmesine,
Davalı yararına manevi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ——— verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 894,20 TL peşin harç ve 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 918,50 TL harç giderinin davalı ——–tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından asıl davada yapılan 4.431,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%59) 2.614,30 TL’nin davalı——- tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%41) 1.816,70 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı —– tarafından yapılan 32,05 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%41) 13,14 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı ——– ödenmesine, bakiye (%59) 18,91 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait ———- tasarımına TECAVÜZÜNÜN DURDURULMASINA VE ÖNLENMESİNE,
Tasarıma tecavüz eden ürünlerin internet dahil her mecrada SATIŞININ, TANITIMININ, İTHALİNİN DURDURULMASINA,
Ürünlere, münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılan kalıplara, araçlara, bu ürünlerin tanıtım malzemesine gümrükler de dahil olmak üzere EL KONULMASINA,
7.890,70 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
2.500,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak hüküm özetinin ——– yayın yapan tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde bir kez ilanına,
Alınması gereken 709,80 TL harçtan peşin alınan 220,80 TL harcın (ıslah harcı birleşen dava miktarına oranlanarak) mahsubu ile bakiye 489,00 TL harçtan, bozmadan önce davalı adına vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 525,51 TL harcın tahsil edilmiş olması halinde mahsubu ile bakiye 36,51 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalı ——– iadesine,
Davacı yararına tasarıma tecavüzün durdurulması ve önlenmesi davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
Davacı yararına maddi tazminat davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.890,70 TL vekalet ücretinin davalı ———- alınarak davacıya verilmesine,
Davacı yararına manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ——- alınarak davacıya verilmesine,
Davalı yararına manevi tazminat davasının reddedilen kısmı yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ——– verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 220,80 TL peşin harç ve 24,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 245,10 TL harç giderinin davalı ——- tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından birleşen davada yapılan 4.431,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%84) 3.722,00 TL’nin davalı —— tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%16) 709,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı ——- tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2022