Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/91 E. 2023/57 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/91 Esas
KARAR NO : 2023/57
DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması ve
Önlenmesi
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ: 28/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —– markaları ile hem——– tanınmış bir —– olduğunu,——- tescil numaralı —– tescil numaralı ——– markalarının tescilli olduğunu, ayrıca—– tanınmış marka tescilinin de bulunduğunu,—- tarafından gönderilen —– yazı ile davalı şirket adına —– sayılı taşıma senedine dayalı —- yapılan sayım ve tespit işlemi sonucu tanzim edilen özet beyan muhteviyatı eşyanın yapılan kontrolünde —— markalı ürünlerle benzerlik gösterdiği tespite dilen —— adet — tespit edildiğinin bildirildiği, ——durdurma kararı verildiğini, yaptıkları inceleme sonucunda bu ürünlerin taklit oldukları sonucuna vardıklarını, davalının bu eylemlerinin SMK’nun 29, 7/2 ve 7/3. maddeleri uyarınca müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve TTK’nun 54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğini beyan ederek, her türlü maddi ve manevi tazminat talep ve dava hakkı ile her türlü dava hakları saklı kalmak kaydıyla, sürenin kısıtlı olduğu dikkate alınarak müvekkilinin mağduriyetinin ve maddi zararının daha fazla artmaması adına öncelikle teminatsız olarak; ihtiyati tedbir kararı verilmesi, bu kapsamda, ——- bağlı——- tespit edilen —– markalı eşya ve ürünler için ——tarafından verilen———- kararının esas davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar devamına, söz konusu eşya ve ürünlerin esas davası sonuçlanıp kesinleşinceye kadar——–bulundukları yerde muhafaza edilmesine ve bu süre içerisinde el koyma ve gümrük işlemlerinin durdurulması işleminin devamına, bu hususta ——— müzekkere yazılmasına ve taraflarına elden takip yetkisi verilmesine, dava konusu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara (tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde) ve her türlü tanıtım, reklâm ve basılı materyallerine davalı yanın ————adresindeki ve tespit edilecek diğer adreslerindeki, ——– sınırları içinde veya ——– gibi alanlar dâhil, antrepolarda, yükleme mahallerinde, satıcılarda, her çeşit nakliye araçlarında ve bulundukları her yerde el konulması, toplanması ve muhafaza altına alınmasına, tedbir konusu——— ibaresini taşıyan ürünlerinin ve bu ürünler ile ilgili her türlü reklam, tanıtım materyallerinin ve sair basılı malzemenin kullanılmasını, imalini, her türlü satışını ve dağıtımını yapmalarının, ithalinin ve ihracının, yurt içinde ve yurt dışına satışa sunulmasının önlenmesine, davalı yanın markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda yukarıda bahsi geçen ihtiyati tedbir talepleriyle ilgili hususlarda esastan hüküm kurulmasına, el konulan ürünlerin imhasına, karar kesinleştiğinde karar özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere —— çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı taraf cevap dilekçesi vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait olan ve gümrükte el konulan ürünlerin davacı adına tescilli———- ibareli markalarla iltibas oluşturması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talebine ilişkindir.
Dosyaya ——- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——- ibareli markanın————— ibareli markanın ——— tarihinde davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
———yazısı incelendiğinde; davalı ——özet beyana bağlı ——– markalarını taşıyan ———–sayılı kararı ile —– durdurulmasına karar verildiği bildirilmiştir.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde ——- talimat yazılmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, marka uzmanı ——-oluşan bilirkişi heyeti —– tarihli raporda; ——– bulunan ve davalı adına——- sayılı taşıma senedine konu——— sayılı durdurma kararı verilen ürünler üzerinde ——- nezdinde tescilli olan davacıya ait ———– markasının aynılarının kullanıldığı, bu kulanım için davacı şirketten alınan herhangi bir izne, sözleşme vs. dosyada rastlanılmadığı, yapılan kimyasal yapı incelemesinde ürünlerin orijinal olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilerek rapora karşı itirazlarını tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde Mahkememize bildirmesi, aksi takdirde rapora itiraz etmemiş sayılacağı ihtar edilmişse de, davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunulmamıştır.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1-c maddesinde markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı tarafça itiraz edilmeyen bilirkişi raporu, davacıya ait marka tescil kayıtlar—— tespit ve kayıtları ile; davacı adına tescilli ———-markalarını taşıyan ve bilirkişi tarafından taklit ürünler oldukları tespit edilen makyaj ürünlerinin davalı tarafça ticari amaçla gümrük işlemine tabii tutulmak istendiği sırada ele geçirildiği, bu şekilde davacının marka haklarına tecavüz ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalının bu eyleminin aynı zamanda haksız rekabet olduğunun tespiti ve haksız rekabetin önlenmesi de talep edilmiştir. ———— sayılı kararında da belirtildiği gibi; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK’nın 61 ve 9.maddeleri uyarınca, hem de az önce zikrolunan hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda kümülatif olarak korunmakta idi.
6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, ———kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı Coğrafi İş. KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır.
Gerçekten de, sınai mülkiyet haklarının kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, davalının davacıya ait markaları taşıyan taklit ürünlerin ticaretini yapması eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, tüm bu gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının davacıya ait ——–markalarını taşıyan taklit ürünleri ticari amaçla gümrük işlemine tabi tutmak suretiyle DAVACININ MARKA HAKLARINA TECAVÜZ ETTİĞİNİN TESPİTİNE,
Marka hakkına tecavüzün DURDURULMASINA, ÖNLENMESİNE VE SONUÇLARININ ORTADAN KALDIRILMASINA,
Bu kapsamda davalı———sayılı özet beyana bağlı —— durdurma kararı verilen ————markalarını taşıyan ——– ürünlerinin MUHAFAZA ALTINA ALINMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHALARINA,
Karar kesinleştiğinde karar özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere ——- çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 208,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.208,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 1.104,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 1.104,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/03/2023