Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/90 E. 2023/101 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/90 Esas
KARAR NO: 2023/101
DAVA: Hakem Tayini
DAVA TARİHİ: 12/04/2022
KARAR TARİH: 09/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan hakem tayini davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM/Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili—- — tarihinden beri davalı şirketin —– olarak çalıştığını, 7 yıla yakın bir sürede, tamamen güven ilişkisine dayalı olarak davalı şirketin —–fedakârca yönettiğini ve daha pek çok başarılı işin altına da imzasını attığını, iş sözleşmesinin —- tarihinde sona erdirildiğini, müvekkilinin iş sözleşmesi sona erdirilmesine rağmen kendisinin ürettiği —- tamamen kendisine ait olan ve davalı şirket tarafından belli şartlar dahilinde kullanılmasına izin verilen fikri hakların ödemelerinin yapılmadığını, müvekkilinin kendisinin uzmanı olduğu ve yılların getirdiği tüm birikimle oluşturduğu —— davalı şirkette kullanılması konusunda şirket yetkilisi —– mutabakata vardığını, bu mutabakat çerçevesinde, müvekkilinin mucidi olduğu üretim yöntemi ile yapılan satışlardan elde edilen net karın %50’sinin müvekkiline, geri kalan net karın %50’sinin ise şirkete ait olacak şekilde anlaştıklarını, taraflar arasında hizmet buluşları için yapılan sözleşmenin Sınai Mülkiyet Kanunu hükümlerine uygun olduğunu, SMK’nun 115/6. maddesinde “İşveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talep ederse, çalışan makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. İşveren hizmet buluşu üzerinde kısmi hak talep ederse, işverenin buluşu kullanması hâlinde, çalışanın makul bir bedelin kendisine ödenmesini isteme hakkı doğar”. hükmünün mevcut olduğunu, ayrıca ——- göre, bedel isteme hakkının çalışanın takdirine bırakıldığını, SMK’nun 115/9. maddesi uyarınca: işverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi veya tam hak talebinde bulunmasını takiben bedel ve ödeme şeklinin, işveren ile çalışan arasında imzalanan sözleşme veya benzeri bir hukuk ilişkisi hükümlerince belirleneceği, tarafların bedel konusunda istediği gibi sözleşme kurabileceğinin, —– dikkate alınan —– göre de anlaşıldığını, taraflar arasında kararlaştırılan hizmet buluşuna dair ödemelerin hiçbir zaman yapılmadığını, yapılması gereken ödemelerin çeşitli bahaneler ileri sürülerek ertelendiğini ve müvekkilinin işten çıkarılması sonrasında da bunun hiçbir zaman ödenmeyeceğinin sözlü olarak kendisine ifade edildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından —– —— tahkim süreci başlatıldığını, kendilerinin hakem olarak —— seçtiklerini, HMK’nun 416/f. 1 (c) maddesi uyarınca, işbu tahkim talebinde özetledikleri konuda davalının seçtiği hakemi bildirmesi için —— talebinin —- Yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davalıya bildirildiğini, davalı şirketin, —— tarihli cevabi ihtarnamesiyle hakem belirlemeyi reddettiğini, bu nedenle, HMK’nun 416. maddesi çerçevesince, 3 kişiden oluşması gereken hakem heyetinin baş hakem ve davalı yanın belirlemesi gereken yan hakemin Mahkeme tarafından belirlenmesini talep etme mecburiyeti doğduğunu beyan ederek, SMK’nun 115/f. 11 ve ÇBY’nin 24. maddesi uyarınca başlatılan tahkim sürecinde, aksine bir hüküm olmadığı için HMK’nun 416. maddesi uyarınca 3 hakem seçilmesi gerekmesi ve davacı tarafından ——- hakem seçilmesi karşısında, geriye kalan 1 adet taraf hakemi ve baş hakemin ——— işyeri için yapılan iş ve işlemler için tahkim yargılaması yapmak üzere Mahkeme tarafından seçilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının dilekçesindeki iddialarının aksine müvekkili şirketin —- adresindeki işyerinde—- olarak çalışmadığını, iş yerinde hiçbir zaman yönetici olmadığını, iş akdinin davacı tarafından eylemli olarak feshedildiğini, davacının 22/06/2021 tarihinde işyerinden ayrıldığını ve bir daha dönmediğini, iş akdini bu şekilde feshetmesi nedeniyle 22/06/2021 itibariyle—- çıkışının yapıldığını, davacının adına marka tescili olan ürünün hiçbir şekilde müvekkili şirkette üretimde kullanılmadığını, davacı ile müvekkili şirket sahibi —— arasında kar paylaşımı şeklinde hiçbir mutabakat veya sözleşmenin de yapılmadığını, davacının müvekkili şirkette yaptığı işin, özel bir eğitime ihtiyaç duyulmayan, herkes tarafından yapılabilecek nitelikte bir iş olduğunu, sektörde, davacıyla aynı işi yapan birçok kişi ve şirket bulunduğunu, davacının yaptığı işin özel yetenek veya buluş yapılmasını gerektiren bir iş olmadığını, Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleri uyarınca, çalışanların işyerindeki çalışmaları sırasında elde edebilecekleri fikri mülkiyet haklarının işverene ait olduğunu, davacının çalıştığı dönemde fikri mülkiyet hakkını gerektirir herhangi bir durumun söz konusu olmadığını, kaldı ki, davacının da, —— sahibi olduğuna veya çalışmaları sırasında buluş yaptığına, Sınai Mülkiyet Kanunu ve ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında tescilinin yapılması gerektiğine dair müvekkili şirkete hiçbir başvuru yapmadığını, davacının ———- buluşu iddialarına ilişkin Sınai Mülkiyet Kanunu ve ilgili yönetmeliğin aradığı hiçbir koşulu yerine getirmediğini, davacının herhangi bir hizmet buluşunun olmaması, davacının tescilli markasının da müvekkil şirkette yapılan üretimde kullanılmaması ve davacı ile müvekkil şirket veya müvekkil şirket sahibi —— hiçbir sözleşme/mutabakat bulunmaması nedenleriyle, davacının tahkim süreci başlatmasının —– aykırı olduğunu, bu nedenle davacının, müvekkili şirket adına hakem tayini ile baş hakem tayini yapılması talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ——–ihtarnamesine karşı, —— sayılı ihtarnameyle cevap verildiğini ve mahkemeden hakem tayini talebinde bulunulması halinde müvekkili şirket adına seçilebilecek hakem için aday bildirme/hakemi seçme haklarının saklı tutulduğunu, davacı tarafından tayin edilen hakem—- elektrik, elektronik eğitimi almış bir kişi olup, davacı iddiaları ile davalı müvekkili şirketin karşı iddiaları hususunda bilimsel, teknik ve hukuki açıdan karar verebilecek yetkinlikte ve uzmanlıkta bulunmadığını, bu kapsamda davacı hakeminin niteliğine itiraz ettiklerini, Mahkemece davanın reddine karar verilmemesi ve müvekkili şirket yönünden hakem tayinine karar verilecek olması durumunda, müvekkili şirket yönünden seçilecek hakemin mesleki tecrübesine istinaden —- olarak belirlenmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Davacı, davacının hizmet buluşuyla ilgili alacak haklarının ödenmesine ilişkin hakem tayin edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili müvekkiline ait olduğunu iddia ettiği hizmet buluşuyla ilgili açıklama yapmak üzere dosyaya dilekçe sunmuş ve dilekçesinde; davalı şirkette üretilen ürünlerin ——olduklarını, kimyasal bazlı üretim yapıldığını, müvekkilinin getirdiği yeniliğin, bu karşımı son derece verimli, güvenli ve ticari açıdan son derece karlı hale getirdiğini——-kimyasal ürünlere dair ciddi çalışmalar yaptığını, ancak iş ilişkisi sona erdiğinden patent veya faydalı model tescilinin yapılamadığını beyan etmiştir.
Hizmet buluşu SMK’nun 113/1. maddesinde tanımlanmıştır. Buna göre, çalışanın, bir işletme veya kamu idaresinde yükümlü olduğu faaliyeti gereği gerçekleştirdiği ya da büyük ölçüde işletme veya kamu idaresinin deneyim ve çalışmalarına dayanarak, iş ilişkisi sırasında yaptığı buluş, hizmet buluşudur
SMK’nun 114. maddesi uyarınca; çalışan, bir hizmet buluşu yaptığında, bu buluşunu yazılı olarak ve geciktirmeksizin işverene bildirmekle yükümlüdür. İşveren, bildirimin kendisine ulaştığı tarihi, bildirimde bulunan kişi veya kişilere gecikmeksizin ve yazılı olarak bildirir. Çalışan, teknik problemi, çözümünü ve hizmet buluşunu nasıl gerçekleştirmiş olduğunu, bildiriminde açıklamak zorundadır. Buluşun daha iyi açıklanması bakımından varsa resmini de işverene verir. İşveren, bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki ay içinde, bildirimin hangi hususlarda düzeltilmesi gerektiğini çalışana bildirir. Talepte bulunulmaması hâlinde, ikinci fıkrada belirtilen bildirim geçerli sayılır.
SMK’nun 115. maddesine göre de; işveren, hizmet buluşu ile ilgili olarak tam veya kısmi hak talep edebilir. İşveren bu talebi, çalışanın bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren dört ay içinde yazılı olarak çalışana bildirmek zorundadır. Çalışana böyle bir bildirimin süresinde yapılmaması veya hak talebinde bulunulmadığına dair bildirim yapılması hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. İşverenin hizmet buluşuna ilişkin tam hak talebinde bulunması hâlinde bununla ilgili bildirimin çalışana ulaşması ile buluş üzerindeki tüm haklar işverene geçmiş olur. İşverenin hizmet buluşuna ilişkin kısmi hak talep etmesi hâlinde, hizmet buluşu serbest buluş niteliği kazanır. Ancak bu durumda işveren, kısmi hakka dayanarak buluşu kullanabilir. Bu kullanma, çalışanın buluşunu değerlendirmesini önemli ölçüde güçleştiriyorsa çalışan, buluşa ilişkin hakkın tamamen devralınmasını veya kısmi hakka dayanan kullanım hakkından vazgeçilmesini işverenden isteyebilir. İşveren, çalışanın bu isteğine ilişkin bildirimine tebellüğ tarihinden itibaren iki ay içinde cevap vermezse, işverenin kısmi hakka dayanarak buluşu kullanma hakkı sona erer. İşveren hizmet buluşu üzerinde tam hak talep ederse, çalışan makul bir bedelin kendisine ödenmesini işverenden isteyebilir. İşveren hizmet buluşu üzerinde kısmi hak talep ederse, işverenin buluşu kullanması hâlinde, çalışanın makul bir bedelin kendisine ödenmesini isteme hakkı doğar. Çalışan buluşları ile ilgili bedel tarifesi ve uyuşmazlık hâlinde izlenecek tahkim usulü yönetmelikle belirlenir.
—— Buluşlarına, ———- benzer hükümlere yer verilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacının SMK’nun 113/1. maddesinde tanımlanan nitelikte bir hizmet buluşu yaptığına dair SMK’nun 114. maddesi uyarınca davalı şirkete bir bildirim yapmadığı, esasen hizmet buluşunun ne olduğunu ve teknik ve bilimsel ayrıntılarını da açıklamadığı, kendisine bir ücret ödenmesi konusunda davalı işveren ile imzalanmış yazılı bir sözleşmenin mevcut olmadığı, SMK’nun 114. maddesinde yazılı prosedür yerine getirilmeden hizmet buluşu için bu hükümlere dayanarak bedel talep edemeyeceği gibi tahkim yoluna da başvuramayacağı, bu nedenle Mahkememizden hakem tayin edilmesini de talep edemeyeceği anlaşıldığından, hakem tayini talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davacının hakem tayini talebinin REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/05/2023