Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/70 E. 2023/93 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/70 Esas
KARAR NO:2023/93
DAVA: Markaya ve Ticaret Unvanına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin
Önlenmesi, Men’i, Durdurulması ve Kaldırılması
DAVA TARİHİ:18/03/2022
KARAR TARİHİ:04/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —– tescil numaralı —- tescil numaralı ————- doğru şıkkınız —— —– doğru şıkkınız ——– ciddi kurumların işidir şekil”, ——- markalarının sahibi olduğunu, söz konusu markaların davacı şirketin kurucusu—– yılında kurulan———Tarafından, ayrıca müvekkili tarafından uzun yıllardır kullanıldığını, markaların———-yevmiye numaralı —— davacı şirkete devredildiğini, —– faaliyetlerine———– devam edildiğini, markaların tanınmış hale geldiğini, davacının faaliyetlerinin—– tanıtıldığını, davalı firmanın davacıya ait ——- markası ile bilim adamları görseli———– markalarını izinsiz olarak kullandığını, müvekkilleri ile aynı sektörde faaliyet gösterdiğini ve davalının meslekten olan birisi olarak davacının markalarını bilmesine veya bilmesi gerekmesine rağmen davacının markalarını iltibasa neden olacak şekilde haksız ve izinsiz olarak kullandığını, davacının markasının tanınmışlığından haksız olarak yararlandığını,———- sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, bu kullanımların marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davacının ticaret unvanından doğan haklarını ihlal ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının ————-sayı ile tescilli ve tescilsiz marka haklarına, tescilli ticaret unvanı ve işletme adına karşı gerçekleştirilen vaki tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesine, men’ine, durdurulmasına, kaldırılmasına, tecavüz ve haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasına, —————–sayılı dosyası ile verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, davalı aleyhine verilecek kararın 6769 Sayılı SMK madde 149/1(g). hükmü gereğince masrafın davalı tarafından karşılanması kaydı ile, kesinleştiğinde tirajı en yüksek üç gazeteden birinde tamamen veya mümkün değilse özet olarak yayınlanmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin ve ayrıca ——- dosyadaki yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, ön inceleme duruşmasında davanın reddini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının davacıya ait —— esas unsurlu markalarına ve ticaret unvanına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, men’i ve durdurulmasına ilişkindir.
Dosyaya —– getirtilmiş olup, incelendiğinde;—- markasının ———- doğru şıkkınız —- işidir ———- markasının ———— adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Yine —– kayıtları incelendiğinde; —- tarihinde dava dışı ——– adına tescil edildiği görülmüştür.
Davacı tarafından ——— isimli işletme aleyhine Mahkememizin ——- sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğu, marka uzmanı bilirkişi —– yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen ——– üzerinde yapılan incelemede; sitede ———— logolarının kullanıldığı, firma hakkında yer alan bilgilerde ——– olduğu, firmanın ———– illerinde şubesi olan eğitim kurumu olduğu ve ———- nitelikli ve —- desteklediğinin belirtildiği, firmanın———- olduğu, firma iletişim bilgilerinde; firma adresinin——bilgilerinde;—————— tarihinde yapıldığı ve kayıt süresinin ——- bilgilerinin yer aldığı,——- yapılan incelemede; firma adının ——verdiği, firma iletişim numaralarının ———–olduğu, hesapta profil resmi olarak ————- kullanıldığı, hesaptan —- paylaşım yapıldığı, hesabın takipçi sayısının —olduğu, hesabın —– kullanıldığı, ————– üzerinde yapılan incelemede; firma adının —— olduğu, hesapta———-kullanıldığı, firma adresinin —— olduğu, firma iletişim numarasının ———– olduğu,———— tarihinde oluşturulduğu, tespit isteyene ait———- incelemede; sitede ———- kullanıldığı, ———– sitesiyle, site tasarımı menüler ve kullanılan görseller açısından benzerlik teşkil etmediği, tespite konu adresteki işyerinin ———–olduğu, aleyhine tespit istenen tarafın, marka kullanımlarının, tespit dışı ————- markasına ilişkin yapılan ————dayandığı, aleyhine tespit talep edilenin adresinde yapılan incelemeler neticesinde; aleyhine tespit istenen ön cephe ———- tespit isteyen tarafa ait ——————- ibaresinin ön plana çıkarttığı, taraf markalarının kullanıldıkları hizmetlerin aynı olduğu, önceki markanın güçlü ve ayırt edici niteliği birlikte ele alındığında; markalarının arasında karıştırılma ihtimali olduğu, nihai hizmet alıcıları nezdinde, gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden hizmet verildikleri yönünde çağrışım yapabileceği, alıcıların hizmetlerin birbirinde farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğunda inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı nedenleriyle, inceleme konusun adresteki marka kullanımlarının, tespit isteyen yan markaları ile karıştırma ihtimali bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi raporu davalı vekiline ihtarlı olarak tebliğ edilmesine rağmen, rapora karşı beyanda bulunmamıştır.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1-a maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Ayrıca SMK’nın 29/1-a hükmü ile yapılan yollama gereği 7/3-e maddesinde yer alan işaretin ticaret unvanı ve işletme adı olarak kullanılması da marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Markaların karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacının eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında tanınmış marka olan ———– esas unsurlu markaları ile iltibas yaratacak şekilde davalı tarafça eğitim ve öğretim hizmetleri kapsmaında —— ibaresinin tek başına iş —– kullanıldığı, ayrıca dava dışı kişiyle yapılan marka lisans sözleşmesi uyarınca kullanılan tescilli ——– markasının iş yeri dış tabelalarında, ———– tanıtımlarda ——– plana çıkartılacak şekilde kullanıldığı, bu kullanımların davacıya ait markalarla iltibasa neden olacağı, markaların hitap ettiği ortalama tüketicilerin davalıya ait işletmenin de davacıya ait eğitim kurumlarından birisi olduğunu zannederek aralarında bağlantı kurabilecekleri, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu kanaatine varılmıştır.Davalının marka kullanımının ——– sınıfında olduğu, davalı ve davacı şirketin iştigal alanında da eğitim ve öğretim hizmetlerinin yer aldığı, SMK’nın 29/1-a hükmü ile yapılan yollama gereği 7/3-e maddesinde yer alan ——— hükmünün işaretin markasal kullanılması durumunda uygulanabileceği, zira 7/3. maddede işaretin ticaret alanında kullanılması halinde yasaklanabileceğinin hükme bağlandığı, marka hukuku kapsamında işaretin ticaret alanında kullanılması ifadesi ile kastedilenin işaretin markasal olarak kullanılması olduğu, ———– maddesinde yer alan hükme ve Yönerge’nin genel gerekçesinin ———— bendindeki açıklamalara göre, ticaret unvanının ancak tescilli bir markanın tescili kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, —— amacının ticaret unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının işletme adında davacıya ait ——– markasının ön plana çıkartılarak kullanılmasının da davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği anlaşılmıştır.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Davacı, davalının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz etmesinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini de talep etmiştir. ———Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK’nın 61 ve 9.maddeleri uyarınca, hem de az önce zikrolunan hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda kümülatif olarak korunmakta idi.
6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, “ad, unvan ve marka” kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı Coğrafi İş. KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır.
Gerçekten de, sınai mülkiyet haklarının kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, davalının davacı adına tescilli markalar ile iltibasa neden olacak şekilde marka kullanması eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, tüm bu gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının iş yerinde—– ibaresini ön plana çıkartacak şekilde ve tek başına kullanmak suretiyle davacının ——— esas unsurlu marka haklarına tecavüzün ÖNLENMESİNE, MEN’İNE, DURDURULMASINA VE KALDIRILMASINA,
Tecavüzün işlenmesinde etkili olan ve üzerlerinde ———– ibaresi ön plana çıkartılacak şekilde veya tek başına kullanılan tabela, basılı evrak, iş eşyası ve ürünlere EL KONULARAK, karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak üzerlerindeki markaların SİLİNMESİNE, bu mümkün olmazsa İMHALARINA,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak ——– yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline davanın reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 84,25 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 42,12 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 42,12 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekiline Mahkememizin 2022/24 D.İş sayılı dosyasıyla ilgili Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin —— sayılı dosyasında yatırılan 133,00 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 213,70 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin ——– sayılı dosyasında yapılan toplam 1.317,00 TL tespit giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 658,50 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 658,50 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/05/2023