Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/40 E. 2023/202 K. 17.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/40
KARAR NO : 2023/202

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 17/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla;
Müvekkilli şirketin 19 yıldır bilgisayar programlama faaliyetleri, sistem, veri tabanı, Network, Web Sayfası Vb. yazılımları ile müşteriye özel yazılımların kodlanması vb. hizmetleri verdiğini, “ON YIL SÜREYLE —– markasını 07.03.2019 tarihinde tescil etmiştir ettirdiğini, dava dışı —- müvekkilinin markası olan —- ismini sadece bir ürün için kullanma hakkı bulunmaktayken ve internet üzerinde satış hakkı yok iken müvekkilinin 19 yıllık itibarı ve sektördeki portföyünü kullanarak —-internet sitesindeki ve davalı şirket nezdindeki internet sitesindeki tüm ürünlerde—–etiketiyle marka hakkının sahibine vermiş olduğu en büyük haklardan biri olan garanti fonksiyonu çerçevesinde tüketicilerin ayırt edilemeyecek nitelikte yanıltma yoluyla haksız ve hukuka aykırı şekilde kazanç elde ettiğini, iş bu konu hakkında dava dışı şirkette yasal hakları saklı kalmak kaydıyla dava açacaklarını, taraflarınca yapılan araştırmalar neticesinde —–Ticaret Odasına kayıtlı —- sicil numaralı—- adını kullanarak davalı şirketin internet alışveriş sitesi olan —-sayfasını kullandığını tespit ettiklerini, iş bu durumla alakalı—-NOTERLİĞİ’ nin 22.12.2021 tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarnamesini davalı şirkette tebliğ ettiklerini, ancak davalı şirket vekilince —– NOTERLİĞİ’ nin 28.12.2021 tarih ve —– yevmiye numaralı cevabında ‘Müvekkil şirket ihtara konu ürünlerin üreticisi konumunda olmayıp, ticari faaliyetini, müvekkil şirketin —–alan adlı internet sitesinden —-modelini yürütmektedir. …’ve gene aynı cevap ihtarnamesinde ….’Türk Patent Ve Marka Kurumu nezdindeki sınıflara ilişkin tescilin bulunmadığı tespit edilmiştir.’ şeklinde cevap verdiklerini, iş bu sebeple müvekkili marka hakkını tecavüzün tespiti ve durdurma davası açtıklarını, öncelikle tecavüzün önlenmesi ve durdurulması ve davalı şirket bünyesindeki sitenin erişiminin engellenmesini ve müvekkiline ait —– adının kullanılmasının yasaklanması gene S.M.K 159/2-c bedi gereği—-Bölge Adliye Mahkemesi—- H.D’ nin 08.02.2019 tarih —– . ilamı gereğince ters teminat tedbiri kapsamında karar verilmesini, çünkü taraflarınca dava dışı —- davalı şirketteki hesabını ne zamandan beri kullandığını bilmedikleri için oluşan zararın tespitinin mümkün olamayacağından ve halen devam ettiğinden kanun gereği ivedi şekilde ters teminatlı ihtiyari tedbir kararı verilmesini, tüm açıklamaları sebebi ile: marka hakkına yapılan tecavüzün tespitine, davalı şirkette ait—– sayfasının durdurulmasına, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;
Müvekkili Şirketin ticari faaliyetlerini, sahibi olduğu —- alan adlı internet sitesi üzerinden —modeliyle yürütmektedir. Müvekkil Şirket, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında “yer sağlayıcı”, Elektronik Ticarette Hizmet Sağlayıcı Ve Aracı Hizmet Sağlayıcılar Hakkında Yönetmelik uyarınca “aracı hizmet sağlayıcı” olarak, — linkinde de görüleceği üzere Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurum nezdinde “Yer Sağlayıcı Faaliyet Belgesi” ile sektörde yer sağlayıcı hizmetini sağlayarak faaliyetlerini devam ettirdiğini, 5651 sayılı Kanun’un 5/1 maddesinde “yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir.” Şeklinde hüküm bulunduğunu, bu kapsamda, Müvekkili Şirket’in internet sitesinde pazaryeri butiklerinde üçüncü kişiler tarafından gerçekleştirildiği iddia olunan marka haklarına tecavüze ilişkin hukuki ve/veya cezai sorumluluğu bulunmadığını, yapılan araştırmalar sonucu, dava dışı—- Türk Marka ve Patent Kurumu (“TÜRKPATENT”) nezdinde 20.04.2009 tarih ve —- tescil numarasıyla “—-şekil tescilinin bulunduğunu,—-adresinin— kayıtları incelendiğinde internet sitesi alan adının 2008 yılında tescil ettirildiği ve sahibinin dava dışı —-olduğu—-dava dışı—- eski grup şirketi olduğu ve —-şekil markasının 2008 yılında kendilerinden devralındığı, ticaret siciline tescillerinin 2016 yılında yapıldığının tespit edildiğini, tüm açıklamaları sebebi ile: müvekkili Şirketin 5651 Sayılı Kanun uyarınca yer sağlayıcı olduğundan davanın Müvekkili Şirket bakımından pasif husumet yokluğundan usulden reddine, avukatlık ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davacı’ya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK :
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalıya ait —isimli e-ticaret sitesinde—–isimli mağazada davacı adına tescilli —-tescil numaralı —-Şekil markası ile iltibas yaratacak şekilde marka kullanımı olup olmadığı, davalıya ihtarname gönderilmesine rağmen bu kullanımların kaldırılmaması nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, ihtarnamenin yeterli açıklıkta olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.

UYUŞMAZLIK HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —-tescil numaralı ŞEKİL markasının 35 ve 42. Sınıflarda 07/03/2019 tarihinde davacı —- ŞİRKETİ adına tescil edildiği,—– tescil numaralı ŞEKİL markasının 09.sınıfta dava dışı —– ŞİRKETİ’ nin ise 20/04/2009 tarihinde tescil edildiği bildirilmiştir.
2-Ticaret sicil kaydı dosya içerisine getirtilmiş olup, yazı cevabında, davacı—- ŞİRKETİ’ nin 29/08/2003 tarihinde davalı —- ŞİRKETİ ‘ nin 12/10/2009 tarihinde, dava dışı —– ŞİRKETİ’nin 13/10/2016 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
3—–. FSHHM’nin—-. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiş, davanın davacısının yargılamaya konu davamız ile aynı olduğu, davalısının dava dışı —-olduğu, dava konusunun davacı tarafa ait —– tescil numaralı markasına tecavüzün bulunup bulunmadığı noktasında olduğu görülmüştür.
4—— isimli internet sitesi incelenerek davacıya ait —–tescil numaralı —-markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerde bu markanın kullanılıp kullanılmadığına dair marka uzmanı —- ve bilişim uzmanı —- 21/07/2022 tarihli heyet raporunda; —- Adresinde Yapılan İncelemede; Kök URL’i —– isimli sanal alışveriş sitesine ait olan iş bu URL’in —- sitesindeki —- isimli mağazaya yönlendirdiği, İş bu URL adresinde 25/06/2022 tarihinde yapılan incelemede, açılan sayfada —-isimli satıcının ürünlerinin gösterildiği, ana sayfanın yanında —– sekmeleri bulunduğu, satıcı profiline bakıldığında ürün sayısının “200+” , kargoya teslim süresinin “1 Gün” olarak gösterildiği, Mağaza Puanı’nın “—-” olduğu, cna sayfa sekmesinde çok sayıda ürün bulunduğu, tüm ürünlerin altında —-ve —- isminin geçtiği, bu ürünlerin “En çok satanlar”, ——— başlıkları altında kategorize edildikleri, En Çok Satanlar” başlığı altında 8 adet ürün bulunduğu, bunlardan “—-” adlı ürüne tıklandığında ürüne ait bilgi ve görseller bulunduğu, ürün isminin hemen altında—- açıklaması bulunduğu, tüm ürünler sekmesinde —-isimli mağaza satıcısına ait 228 adet ürün gösterildiği, sol taraftaki kategorizasyona göre; ürünler içerisinde 165 adet “Barkod Okuyucu” ürün, 19 adet “Güvenlik Cihazları” ürünü, 9 adet “Tablet Standı” ürünü, 8 adet “Etiketler” ürünü, 1 adet “—-” ürünü, 1 adet “Bilgisayar Yedek Parça” ürünü ve 1 adet “Monitör Aparatı” ürün bulunduğu, Davacı tarafa ait —– tescil numaralı ŞEKİL ibareli markanın 6769 Sayılı SMK “Marka tescilinde mutlak ret nedenleri” başlıklı md. 5 kapsamında incelenerek kısmi yayın kararı verildiğine ve kısmi tescil edildiğine, davacı markasının kapsamında, dava konusu ürünlerin üretimini kapsayan 09. bulunmadığına, yine ilgili ürünlerin satışını kapsayan 35. Sınıf alt kategorisindeki “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için ……… mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir).” şeklindeki satış hizmetleri bulunmadığına, sonuç olarak —- URL adresinde satışa sunulan ürünlerin davalı tarafla ilgisinin bulunmadığı, davalı tarafın online satış platformu olduğu, platforma üye satıcıların, platform üzerinde kendi veya üçüncü kişilere ait malların satışını gerçekleştirdiği, dava konusu URL adresinde de satışa sunulan ürünlerin mağaza sahibi dava dışı —- olduğu, bu yönüyle davalı eylemlerinin 6769 Sayılı SMK md.7 ve md.29 kapsamında sayılamayacağı, bununla beraber satışa sunulan ürünlerin davacının tescilli markasının kapsamında bulunmaması sebebi ile marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğine dair görüş bildirmişlerdir.
—-FSHHM’nin —- sayılı dosyasında delil tespiti yaptırılmış olup, alınan raporda—– ait —– alan adlı internet sitesinde gerçekleştirilen kullanımların tespiti talep edilmiştir. Mahkemece alınan 22.03.2022 tarihli bilirkişi raporunda, anılan internet sitesindeki davalı kullanımları tespit edilmiş ve davalının markasal olarak kullandığı —-ibaresi ile tespit talep eden yanın tescilli —- markasının aynı olduğu; davalının “—–” ibaresini online alışveriş platformu olarak kullanmasının markasal olarak 35. sınıfa dahil olan “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri” kapsamında olduğu; davalının kullanımının tespit talep eden yanın markasının tescilli olduğu sınıf ile benzerlik teşkil ettiği; davalının —– ibaresini markasal olarak tespit talep eden yanın tescilli markası ile benzer sınıfta kullanmasının tüketiciler nezdinde karışıklığa neden olabileceği, marka hakkına tecavüz oluşturduğuna dair rapor sunmuşlardır.
5-Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalıya ait —- isimli e-ticaret sitesinde—- isimli magazada davacı adına tescilli—-tescil numaralı —-ŞEKİL” markası ile iltibasa neden olacak şekilde marka kullanımı olup olmadığı, marka kullanımı mevcutsa davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetler için kullulanılıp kullanılmadığı, marka kullanımının dava dışı —- Adına tescilli —– tescil numaralı markanın tescil kapsamında kalıp kalmadığı hususunda rapor aldırılmış olup, marka uzmanı bilirkişi —-raporunda Davacının tecavüz edildiğini ileri sürdüğü markası —– tescil numaralı ŞEKİL markası ile davaya konu internet sitesinde kullanımı tespit edilen işareti karşılaştırıldığında, işaretlerin esas unsurları olan —– kelime unsurunun ayniyet arz ettiği; bu bakımdan işaretler arasında SMK m.7/2-b anlamında ayniyet/benzerlik şartının gerçekleşmiş olduğu; ancak, karıştırma ihtimali/iltibasın varlığı için işaretsel ayniyet/benzerliğin yanı sıra mal/hizmetler arasında da ayniyet veya benzerliğin söz konusu olması gerektiği; davaya konu —- adlı sanal mağazada yer alan ürünlerin barkod okuyucu, bilgisayar yedek parça, güvenlik cihazları, tablet standı, etiketler, taşınabilir batarya ve telefon kılıfı ürünleri olduğu; anılan bu ürünlerin davacı markasının tescili kapsamında kalmadığı ve/veya davacı markasının tescil kapsamında kalan hizmetler ile ilişkili mallar olmadığı; diğer taraftan, —– ibaresinin davaya konu sanal mağaza adında, dolayısı ile mağazacılık hizmetlerinde kullanılması bakımından, davacı markasının tescil kapsamında 35. sınıf bulunmakta ise de mağazacılık hizmetleri olarak adlandırılan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” nin tescil kapsamında bulunmadığı; bu bakımdan, söz konusu kullanımın da davacının tescilli markasının kapsamında kalmadığı; davacı markasının tescili kapsamında “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri” bulunmakta ise de bu hizmetler ile “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” birbirinden farklı hizmetler olduğu; keza, “alıcı ve satıcılar için online pazaryeri (internet sitesi) sağlama hizmetleri” temel anlamda özel nitelikteki bir yer sağlama hizmeti olup internet hizmet sağlayıcılar tarafından gerçekleştirilen bir yer sağlama, bir sanal mağaza kiralama hizmetini ifade etmekteyken, 35. sınıfın son alt grubu olan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” malın doğrudan satıcısı olan tarafın tüketiciye verdiği satış hizmetini ifade ettiği; bu bakımdan somut olayda, mal/hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik şartı karşılanmadığından SMK m.29/1-a’nın atfıyla m.7/2-b anlamında bir iltibasın söz konusu olmadığı; dolayısı ile, davaya konu internet sitesindeki kullanımların davacının marka hakkını ihlal etmediği; davaya konu kullanımların dava dışı —– adına tescilli —–tescil numaralı markanın 9. sınıf tescili kapsamında kalıp kalmadığı hususunda, davaya konu internet sitesinde/mağazasında barkod okuyucu, bilgisayar yedek parça, güvenlik cihazları, tablet standı, etiketler, taşınabilir batarya ve telefon kılıfı ürünlerinin satışa sunulduğu; Bu ürünlerden bilgisayar yedek parça, tablet standı, telefon kılıfı mallarının 9. sınıfın 2. alt sınıfında; barkod okuyucu ve etiket mallarının 9. sınıfın 3. alt sınıfında; taşınabilir batarya mallarının 9. sınıfın 10. alt sınıfında yer aldığı;—–tescil numaralı markanın 9. sınıf tescil kapsamında bu alt sınıfların yer almadığı; farklı markalı malların satışı hizmeti, yani mağazacılık hizmetleri bakımından —– markasının kullanılması hususunda, dava dışı şirketin bu hizmetlerde yani 35. sınıfın son alt grubu olan “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri”nde tescilinin olmadığına dair görüş bildirmiştir.

UYUŞMAZLIK HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEME:
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: “Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.5651 sayılı kanunun 5. Maddesinde yer sağlayıcının yükümlülükleri sayılmış, bu maddeye göre Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. (Değişik: 6/2/2014-6518/88 md.) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hukuka aykırı içeriği bu Kanunun 8 inci ve 9 uncu maddelerine göre haberdar edilmesi hâlinde yayından çıkarmakla yükümlüdür. (3) (Ek: 6/2/2014-6518/88 md.) Yer sağlayıcı, yer sağladığı hizmetlere ilişkin trafik bilgilerini bir yıldan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla yükümlüdür. Hükmü düzenlenmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava, marka hakkına tecavüz nedeniyle tespit ve durdurma davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlıkta, davalıya ait —-isimli e-ticaret sitesinde—- isimli magazada davacı adına tescilli—- tescil numaralı “—-ŞEKİL” markası ile mağazada gerçekleştirilen kullanımların davacı —– tescil numaralı markasına tecavüz edip etmediği hususunda olduğu, —- tescil numaralı markasının 35. Ve 42. Sınıflarda davacı adına,—–tescil numaralı ŞEKİL markasının 09. Sınıfta ihbar—–ŞİRKETİ’ nin 20/04/2009 tarihinde tescilli olduğu, davacı tarafa ait —– tescil numaralı markasının başvuru 19.12.2017 tarihinde yapılmış olup Türk Patent ve Marka Kurumu’nun mutlak ret nedenleri kapsamındaki re’sen incelemesi sonucunda SMK m.5/I-b ve m.5/I-c gereğince kısmı yayınlanmasına karar verilmiş ve söz konusu markanın kapsamından “Bilimsel ve sınai inceleme, araştırma hizmetleri; mühendislik hizmetleri, mühendislik ve mimari tasarı hizmetleri, kalite ve standart belgelendirme amaçlı mal/hizmetlerin test edilmesi. Bilgisayıar hizmetleri: bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistemi, tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, yazılı tasarımı, kiralanması ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hostin bilgisayar donanımları alanında danışmanlık, bilgisayar – donanımlarının – kiralanma hizmetleri” çıkarılarak 35 ve 42. Sınıflarda tescil edildiği, dava dışı —–. adına tescilli bulunan—– tescil numaralı markaya dayanılarak SMK m.6/1, 6/5 ve 6/9 kapsamında itiraz edilmiş olduğu, itirazın Kurum tarafından reddedilmiş olduğu, dava dışı —– adına tescilli bulunan—- tescil numaralı markanın 25.08.2008 tarihinde 9. Sınıftaki mal ve hizmetler yönünden tescil edildiği, davaya konu mağaza adının —– olduğu, ilgili sayfanın alan adında —- şekil olduğu, —– şeklinde ve mağaza içerisinde kullanımın söz konusu olduğu, bu haliyle davacı ve dava dışı şirketin markaların kelime olarak birbirinin aynısı oldukları, bu haliyle SMK’nın 7/2-b maddesi anlamında benzerlik şartının gerçekleştiği bilişim uzmanı tarafından yapılan tespitte mağaza içinde bilgisayar kategorisinin bulunduğu ve bu kategorinin alt kategorileri olarak Bilgisayar bileşenleri, aksesuar, yedek parça ve ofis elektroniği olmak üzere toplamda 184 adet ürünün yer aldığı, anılan bu ürünlerin davacı markasının tescili kapsamında kalmadığı ve/veya davacı markasının tescil kapsamında kalan hizmetler ile ilişkili mallar olmadığı; bununla birlikte, anılan sanal mağazada yer alan ürünler arasında (—– gibi) farklı markalı ürünler olduğu, bu ürünlerden 5 tanesi (—- kart ürünlerinin)—–markalı olduğu, —-markalı ürünlerin de davacı markasının tescil kapsamında olmadığı, davalı şirketin sanal mağazalarda hizmet sağlayıcı konumunda olduğu, faaliyetlerinin bu kapsamda 35. Sınıftaki “müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri” malın doğrudan satıcısı olan tarafın tüketiciye verdiği satış hizmetini ifade ettiği, bu haliyle mal/hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik şartı karşılanmadığından SMK m.29/1-a’nın atfıyla m.7/2-b anlamında bir iltibasın söz konusu olmayacağı, 5651 sayılı kanunun 5. Maddesinde yer sağlayıcının yükümlülüklerinin belirlendiği şekliyle Yer sağlayıcı, yer sağladığı içeriği kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü bulunmadığı dikkate alındığında davalı tarafça sağlanan alanda dava dışı şirketin marka hakkının ihlali sebebiyle davalı tarafın sorumluluğunun bulunmayacağı, yine anılan yasal düzenlemeye göre davalı yer sağlayıcı tarafa marka hakkının ihlalinin bulunması halinde yer sağlayıcının durumdan haberdar edilmesi ve içeriği çıkarması için kendisine süre verilmesi gerektiği yönündeki düzenleme ve dava konusu somut uyuşmazlıkta davacı tarafça davalı tarafa süre verildiğinde dair bir delilin bulunmadığı dikkate alındığında davacı tarafın davalı tarafın marka hakkını ihlal ettiğinden bahisle dava açma hakkı bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.