Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/37 E. 2022/144 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/37 Esas
KARAR NO : 2022/144

DAVA:Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/02/2022
KARAR TARİHİ:10/11/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla, davalının dilekçede tek tek isimleri yazılı — için müvekkili şirkette icracı sanatçı olarak —-yaptığını, bu —davacı şirket adına yapıldığını, davalının farklı—yaptığını, davacının davalı ile bu — ilgili hak devri sözleşmeleri imzaladığını, bu sözleşmelere gereğince tarafların hukuka, kanuna ve sözleşmelere uygun hareket etmeleri gerektiğini, ancak davalının bu sözleşmelere aykırı hareket ettiğini, davacının maddi ve manevi olarak zarara uğradığını, —, 12/11/2021 tarihli ihtarnameyi gönderdiğini, davalıya davacı tarafça sözleşmeye aykırı hareket ettiğinin — 29/11/2021 tarihli ihtarnamesinin gönderildiğini, akabinde davalının davacıya—-yevmiye numaralı, 09/12/2021 tarihli cevabi ihtarnameyi gönderdiğini, davalının —-gönderdiği ihtarnamede davacı ile hak devri sözleşmesi yapmadığını, bu nedenle izinsiz olarak yayınlanan filmlerin yayından kaldırılmasını ihtar ettiğini, davalı ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmaya varılamadığını, davalının imzaladığı sözleşme hükümlerine aykırı davrandığını, yaptığı seslendirmelerle ilgili tüm hakları davacıya devrettiğini, davalının —- gönderdiği ihtarnaöme nedeniyle —- müvekkili davacı ile iş ilişkisini sona erdirdiğini, —ayrıca bazı çalışmaları durdurduğunu ve iptal ettiğini kendilerine bildirdiğini, iptal edilen işlerin başka firmalara verildiğini, iptal edilen işlerin —- isimli yapımlar olduğunu, iptal edilen işlerin sipariş formlarındaki toplam tutarının 74.572,00 Euro olduğunu, her bir sipariş için ayrı ayrı iptal tarihleri itibariyle, bankalarca yabancı mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı işletilerek, hesaplama yapılarak faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin gerektiğini, ayrıca davacıya yeni iş verilmeyeceğini, kazanç kaybının daha fazla olduğunu, davacı ile —arasında daha önce yapılan sözleşmelere bakılarak bu kazanç kaybının bilirkişilerce hesap edilmesini talep ettiklerini belirterek, alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenmesinin olanaksız olması nedeniyle HMK’nun 107. Maddesi gereğince, davalının sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle şimdilik 2.000.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davalının sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle müvekkili şirketin ticari itibarı, imajı, onur ve saygınlığına zarar gelmesi nedeniyle 1.000.000,00 TL manevi tazminatın davalı taraftan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı vekilinin müvekkili şirketin bünyesinde çalıştırdığı — sanatçılarıyla 2006 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini belirtmişse de doğru olmadığını, zira müvekkilinin davacı şirket bünyesinde, 2001-Aralık 2020 tarihleri arasında—-sanatçısı olarak faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin, davalı şirkette “—- meslek kodu olan “—koduyla sigortalı olarak gösterilmiş olup, “—” meslek kodunun ise “—–” olduğunu, müvekkilinin hiçbir zaman davalı şirkette “—- meslek koduyla sigortalı olarak çalışmadığını, yine müvekkilinin o dönem de (—koduyla sigortalılık döneminde ) serbest meslek mükellefi olup, halen serbest meslek mükellefi olarak faaliyetine devam ettiğini, ancak davalı şirketin müvekkiline ödeme yapmadığından — kestirmemiş olduğunu, —2011 yılında kurulmuş olup, davalı şirketin şube adresi olan —- adresinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin, — oyuncusu faaliyetinde bulunmak üzere davalı şirkette sigortalandığını,—- 18/2. maddesi ile çalıştıranın, çalışan tarafından yaratılan eserler üzerindeki hak sahipliği bakımından getirilen özel bir düzenleme ile mali hakları kullanma yetkisine sahip olmasını güvence altına aldığını, bu düzenlemenin uygulama alanı bulabilmesi için iş sözleşmelerinde, çalışandan yerine getirilmesi beklenen işin tanımının ve fikri mülkiyet haklarına ilişkin hükümlerin bulunmasının gerekli olduğunu, zira —- 18/2. maddesi kapsamında çalıştıranın eser üzerindeki mali hakları kullanma yetkisinin, söz konusu eserin taraflar arasındaki iş sözleşmesi uyarınca yapılan çalışmaların sonucu olarak meydana gelmesi şartına bağlı olduğunu, taraflar arasında böyle bir iş sözleşmesi bulunmadığını, bu nedenle sigortalılık dönemi boyunca davacı şirketin eserler üzerinde herhangi bir hakkının da bulunmadığını, dosyaya ibraz edilen sözleşmelere elle yazılan tarih ve eser isimlerinin sonradan doldurulmuş olduğunu, bunların müvekkilin el ürünü olmadığını, müvekkil tarafından yazılmamış olduğunu, bilirkişi incelemesi ile bu hususun aydınlanacağını, 18/06/2020 tarihli sözleşmede tarih ve eser isimlerinin sonradan doldurulduğunu, müvekkilinin —- ve imzasının bulunmadığını, —-versiyonundaki tarihlerin farklı olduğunu,—eser isimlerinin yazılmadığını, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca —- versiyonunun geçerli olacağını, —- versiyonu tarihsiz, —- versiyonunda 01/01/2009-31/12/2018 tarihi yazan sözleşmede de bir kısım yerlerin elle doldurulduğunu, sözleşmenin sonunda sanatçının imzası altında 27/05/2020 tarihinin yazıldığını, sözleşmenin 7/2. maddesinde bu sözleşmenin de —-versiyonunun geçerli olacağının yazıldığını, diğer sözleşmelerde de benzer çelişkiler ve sonradan elle yazılan bölümler bulunduğunu, —-platformunda yayınlanan eserlerin 2016 yılında yayına girdiğini, ancak sözleşmelerin nedense 5 yıl sonra düzenlendiğini, müvekkilinin — şirketine gönderdiği ihtarnamede davacı şirket ile çalışmamaları konusunda bir bildirim bulunmadığını, davacının müvekkili ile usulüne uygun sözleşmeler imzalaması halinde —şirketinin davacı ile çalışmaktan vazgeçmeyeceğini, davacı şirket hakkında —-soruşturma sayılı soruşturmasının devam ettiğini, bu soruşturmada usulüne uygun bir inceleme yapılmış olsaydı imzaların müvekkiline ait olmadığının anlaşılacağını, davacı tarafın o tarihte ellerinde bulunmadığını beyan ettikleri sözleşmelerin her nasılsa ortaya çıktığını belirterek, tüm bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava,—- sanatçısı olan davalının hak devir sözleşmeleri ile davacı şirkete devrettiği iddia olunan — kaynaklanan haklarına davacı tarafça tecavüz edildiğini belirterek—şirketine ihtarname göndermesi ve —şirketinin davacı şirket ile iş ilişkisini sonlandırmasından dolayı davacının maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.Mahkemenizin —-esas sayılı dosyası incelendiğinde; —- karşı aynı —– işiyle ilgili — kaynaklanan haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, halen yargılamasının devam ettiği tespit edilmiştir.HMK’nun 166/1. maddesinde, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden birleştirilebileceği, 166/4. maddesinde ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantının var sayılacağı belirtilmiştir.Bu hükümler doğrultusunda yapılan incelemede, her iki davanın taraflarının aynı olduğu, her iki davanın konusunun da aynı—işi ve aynı sözleşmeler olduğu, davalardan birisi hakkında verilen kararın diğerinin sonucunu etkileyeceği, bu nedenle her iki dava arasında hukuki bağlantı bulunduğu, ayrıca her iki davada da dayanılan sözleşmelerin geçerli olup olmadığının incelenmesi gerektiği, aynı delillerin toplanacağı, usul ekonomisi açısından da her iki davanın birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmakla, her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamaya mahkememizin—- Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Mahkememizin —- Esas sayılı davası ile bu dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan, her iki davanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Yargılamaya Mahkememizin —- Esas sayılı dava dosyası üzerinden devam olunmasına,Harç, masraf ve vekalet ücretinin birleşen dava üzerinden değerlendirilmesine,Dair; davacı vekili ve davalı asil ve vekillerinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.