Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/36 E. 2022/150 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/36 Esas
KARAR NO: 2022/150
DAVA: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2017
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
TALEP: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden —–nezdinde tescilli ——-markalarının sahibi olduğunu, diğer müvekkili ——-markalarının —— hakkı sahibi olduğunu, müvekkili —– aynı zamanda diğer müvekkili şirketin ortağı olduğunu, davalının —— işletmesinde ve internet ortamında, müvekkillerinin hak sahibi oldukları markaları müvekkillerinin izni olmaksızın yasaya aykırı olarak kullanmakta olduklarını , müvekkillerinin dava konusu markaları —— devir aldığını ve bu hususun—- işlendiğini, davalının —— markasına ilişkin olarak markanın ——– imzalamış olduğu —–adresindeki işletmesinde markaları kullanmaktayken, marka devir sözleşmesiyle marka üzerindeki tüm hakları kendisine geçen müvekkilinin ——–yevmiye nolu ihtarnamesiyle bu hususu davalı yana ihtar etmiş olduğunu, davalının markaların sahibi olan müvekkilleri ile yeni bir —– imzalamadığı gibi, müvekkilerinin markasını gerek işletmesinde gerekse——–ortamında —— kullanmaya devam ettiğini, üstelik davalının , bu kullanımları nedeniyle müvekkiline herhangi bir bedel de ödememiş olduğunu, davalının müvekkili tarafından kendisine keşide edilen ihtarname tarihinden itibaren müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini ve bu tarihten beri müvekkillinin maddi zararına sebebiyet vermiş olduğunu beyan ederek——- uyarınca; davalının, müvekkilinin —– ve diğer markalarına tecavüz teşkil eden her türlü fiillerin önlenmesine, durdurulmasına, men’ine, giderilmesine, tecavüz teşkil eden maddi durumun ortadan kaldırılmasına; davalının—– markasını ve müvekkilin hak sahibi olduğu diğer markaları hiçbir surette ve hiçbir mecrada —— kullanmamasına, müvekkilinin markalarını kullandığı ——- benzerlerine, bunları üretmeye yarayan araçlara el konulmasına, toplanmasına, sökülüp kaldırılmasına, imhasına, marka hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere gerekli tedbirlerin alınmasına, masraflar davalıya ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesine, üzerlerindeki markaların silinmesine veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhasına, TTK’nun 54. ve devamı maddeleri uyarınca; davalının eylemleri aynı zamanda TTK’ nun haksız rekabet hükümlerine aykırılık teşkil ettiğinden haksız rekabetin durdurulmasına, men’ine, giderilmesine, haksız rekabetten doğan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, 6769 sayılı SMK’nun 151.maddesi uyarınca davalının müvekkillerinin marka hakkına tecavüzünden dolayı fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla SMK’ nun 151. maddesine göre yoksun kalınan kazanç kapsamında şimdilik —–maddi tazminat ödemesine, hesaplamanın 2. fıkranın 3.beninde yer alan sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması hâlinde ödemesi gereken lisans bedeli esas alınarak yapılmasına, 6769 sayılı SMK’nun 149/1-ç. maddesinin uyarınca; davalının —– manevi tazminat ödemesine, hükmedilecek tazminatlara dava tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,—–delil tespiti talebi için yapılan —— birlikte yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI BEYANI: Davalı vekili usulüne uygun davetiye rağmen cevap dilekçesi sunmamış, ancak—— tarihli tedbire itiraz dilekçesinde; davacıların, müvekkilinin davaya konu markalarını, tespit isteyenlerin izni olmaksızın kanuna ve hukuka aykırı kullanmakta olduğunu iddia ederek, müvekkilinin—— marka ve logosunu yasal bir dayanak olmaksızın kullanmakta olduğu izlenimi yaratmaya çalıştığını, eksik ve gerçek dışı beyanlar ile hatalı bir tedbir kararı verilmesini sağladıklarını, müvekkilinin —- markasını hukuka uygun şekilde —- kapsamında kullandığını, müvekkili ——— markasının kullanımı hususunu da kapsayan bir —- imzalandığını, —-şirketin, anılan tarihte markasının kullanım haklarını elinde bulunduran şirket olduğunu ve bu doğrultuda müvekkili ile sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşmenin süresinin—– olup, halen yürürlükte olduğunu, davacıların tamamen kötü niyetli olup, gerçek dışı iddiaları ile Mahkemeyi yanıltmaya çalıştıklarını ve neticesinde müvekkilinin sözleşmesel hakka dayalı olarak kullanmakta olduğu markanın ve logonun kullanımına yönelik tedbir kararı aldıklarını, tedbir kararının tamamen hukuka aykırı olup, bu karar neticesinde uygulanmasına karar verilen tedbirlerin müvekkilinin geriye dönüşü çok zor zararlarla karşılaşmasına yol açacağını, bu sebeplerle haksız ve mesnetsiz olarak açılmış olan davada Mahkeme tarafından verilen tedbir kararlarının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; davalının, davacılardan —- adına kayıtlı olup, —- diğer davacı şirkete kullandırılan —— ibareli markalara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, markalara tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulması, ref’ i ve men’ i, ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacıya ait marka tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde —–numaralı markanın ——Sınıflarda davacı —– adına tescilli oldukları, markaların önceki sahibinin ise —–olduğu, markaların onun tarafından —- devredildiği, —– tarihinde davacıya devrettiği tespit edilmiştir.
Davacı—- davacı —- arasında ——yevmiye kaydıyla —–sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin —–nezdindeki marka tescil kayıtlarına şerh edilmediği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan sözleşme örneği incelendiğinde, davalının markanın kullanılması için markaların önceki sahibi —– imzaladığı tespit edilmiştir.
Davacının davalıya gönderdiği —– numaralı ihtarname ile markaların kullanımıyla ilgili kendisi ile ——- tarihine kadar sözleşme yapması, aksi takdirde markaların kullanılmasına derhal son verilmesini ihtar ettiği, ancak davacı ile davalı arasında yeni bir sözleşme yapılmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili bu ihtarnamenin davalıya tebliğ edilemediğini, davalının kötü niyetli olarak tebligatı almadığını, bu nedenle tebliğ evrakının —— getirtilmesine gerek olmadığını, böyle bir talepte bulunmadıklarını beyan etmiştir.
Davacının—– tarihinde mahkemeden delil tespiti talep ettiği ve davalının iş yerinde —- tarihinde Mahkememizin—— dosyası ile tespit yapıldığı, alınan bilirkişi raporu ile davalının ——– adresindeki ———markasını kullandığı tespit edilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan——- tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacı —- davaya konu markaları —- tarihinde sicile kayıt ettirdiği ve bu tarihten itibaren iyi niyetli 3.kişilere karşı hüküm ifade ettiği, diğer davacı —– ile davacı —- arasında ——- yevmiye kaydıyla —–yapıldığı, ancak ——lehine hüküm ifade etmediği, davacının defter ve belgelerine göre—— yılı net satışlarının belirlendiği, belirlenen net satışlar üzerinden——doğrultusunda hesaplamaların yapılmış olduğu, davacının işbu davada talep edebileceği maddi tazminat tutarının —- olduğu, ancak davacının maddi tazminat talebinin ——– olduğu, davacının manevi tazminata ilişkin talebi ile ilgili değerlendirmenin Mahkemeye ait olduğu yönünde tespit ve görüşlere yer verildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili —-tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat taleplerini ——olarak ıslah ettiklerini belirterek, maddi tazminatın davalı tarafından müştereken ve müteselsilen davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin —– numaralı kararı ile; davanın reddine, dair verilen kararın davacı ve davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine —–davalının dava konusu markayı dava dışı —-imzalamış olduğu—– kapsamında kullandığı anlaşılmaktadır. ——dava konusu markaların önceki sahibidir. Bu sözleşmenin incelenmesinde—— davalının tescilli —– kullanma, marka —— bulunduğu iş yerinde kullanma haklarını da elde ettiği görülmüştür. Dosya içeriğinde sözleşmenin tescil edildiğine dair bir veri bulunmamaktadır. —-dava konusu markaları dava dışı —- devretmiş, — da markaları — tarihinde davacı —- devretmiştir. Davacı—— markaları kullanım konusunda diğer davacı şirkete yetki verdiği görülmüştür. Davacı tarafın —— tarihinde tespit talebinde bulunduğu mahkemece —- tarihinde bilirkişiye mahalinde inceleme yetkisi verildiği ve —- tarihinde dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişinin de —- tarihinde mahalinde inceleme yaptığı ve rapor düzenlediği görülmüştür. Davacı tarafça çekilen ihtarname davalıya tebliğ edilmemiştir. Bu husus tarafların kabulündedir. Davalının dava dışı —— yaptığı sözleşme tescil edilmediğinden davacıyı bağlamaz. Davacı tarafın markayı devralmasından itibaren davalının 556 Sayılı KHK’nun 20, 21 ve 22.maddeleri anlamında marka lisans sözleşmesi sahibi olduğunun kabulü mümkün değildir. ——- Bu durumda tespit dosyasında düzenlenen rapor içeriğinden de anlaşılacağı üzere markaların kullanıldığı işletmenin faal olduğu da gözetilerek tespit tarihinin davalının gerçek hak sahibinin davacı olduğunu öğrendiği tarih olduğu kabul edilerek bu tarihten dava tarihine kadar olan dönem için davacının talepleri bakımından bir değerlendirme yapılıp tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. ” denilerek karar kaldırılmış ve dosya mahkememize iade edilmiştir.
——– kararı doğrultusunda, tespit tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için maddi tazminat hesaplanması konusunda bilirkişi incelemesinin yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafa ticari defter ve belgelerini sunması, davacılar vekiline de bilirkişi ücretini yatırması için kesin süre verilmesine rağmen, davacı kesin süre içerisinde bilirkişi ücretini yatırmadığı için bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalının davacıya ait markaları haksız olarak kullanıp kullanmadığına ilişkindir. Davalının markaların önceki sahibi ile —–yaptığı ve markaları bu nedenle kullandığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Ancak davacı—–, markaları devraldıktan sonra davalıya ihtarname göndermesine ve davalının markaları—– devraldığını bilmesine rağmen kendisi ile yeni sözleşme yapmaması nedeniyle marka kullanımının haksız olduğu, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğu iddia edilerek tazminat talep edilmiştir. Her ne kadar davacı vekili yargılama sırasında davalının —– sözleşmesi gereği ödemesi gerek—— bedellerini ödemediğini ve bunları talep ettiklerini beyan etmişse de, davacın markanın haksız kullanıldığı ve marka hakkına tecavüz edildiği iddiasıyla açıldığı, ——- bedelinin talep edilmesinin iddianın değiştirilmesi niteliğinde olduğu, davacı tarafın bu konuda bir ıslah talebinde bulunmadığı, davalının da iddianın değiştirilmesi konusunda açık muvafakati olmadığı anlaşılmakla, davalının eylemelerinin markanın haksız kullanımı ve bu şekilde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği konusunda yargılama ve değerlendirme yapılmıştır.
—– ayrıca tanımlanmamış bir sözleşme olup, Kanunlarımızda tanımlanan diğer bazı sözleşmelere benzerliği nedeniyle bu sözleşme hükümlerine göre yorumlanmaktadır —– Marka haklarının kullanımı konusunda tacirler arasında sıkça yapılan bu sözleşmenin ticari nitelikte bir sözleşme olduğu tartışmasızdır. Sözleşme feshedilmediği sürece davalının geçerli bir —- sözleşmesine dayanarak davaya konu markaları kullanması haksız kullanım ve marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilemez. Markaların yeni sahibi olan davacı —– sözleşmeyi feshettiğini davalı tarafa bildirmesi zorunludur. TTK’nun 18/3. maddesi uyarınca tacirler arasında sözleşmeyi feshe ilişkin ihtarlar noter aracılığıyla, ——-güvenli elektronik imza kullanılarak ——yapılır. Bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde, davacı—— davacıya gönderdiği—— ihtarnamesinin davalıya tebliğ edilemediği davacı tarafın da kabulü ile tespit edilmiştir. Ancak davalının dava dışı —— yaptığı sözleşme tescil edilmediğinden davacıyı bağlamaz. Davacı tarafın markayı devralmasından itibaren davalının marka lisans sözleşmesi sahibi olduğunun kabulü mümkün değildir. Bu durumda ——– düzenlenen rapor içeriğinden de anlaşılacağı üzere markaların kullanıldığı işletmenin ——– olduğu da gözetilerek davalının iş yerinde tespitin yapıldığı—— tarihi davalının gerçek hak sahibinin davacı olduğunu öğrendiği tarihtir. Bu tarihten dava tarihine kadar olan dönemde davalının ——- markasını iş yerinde kullanması davacıların marka haklarına tecavüz ve haksız rekabettir. Davacının bu dönem için maddi ve manevi tazminat talep etme hakkı mevcuttur. Ancak maddi tazminatın hesaplanması teknik bilgi gerektirdiğinden ve bu konuda bilirkişi incelemesi yapılamadığından TBK’nun 50 ve 51. maddeleri uyarınca maddi tazminatın Mahkememizce takdir edilmesi gerekmiştir.
Davacı taraf maddi tazminatın lisans bedeline göre hesaplanmasını talep etmiştir. İlk bilirkişi raporu ve davalının markanın önceki sahibiyle imzaladığı —– incelendiğinde; davalının —- tarihli —- ayrıca aylık cirosunun —– ödemeyi kabul ettiği, —-ücret ödenmesi gerektiği, davalının markayı haksız olarak kullandığı sürenin —— olduğu, dava tarihinde —- olan —- ödenmesi gereken tutarın —- olduğu, daha önce alınan bilirkişi raporunda davalının —- olduğu,—— kadar ödeme yapması gerektiği, davacıların kesin süreye rağmen ticari kayıtlarını incelemeye sunmamaları nedeniyle bu süre içerisindeki cirolarının tespit edilemediği, ——-bedeline göre hesaplama yapılırken her iki tarafın cirosunun da dikkate alınması gerektiği, izinsiz marka kullanımı süresinin—- olması nedeniyle —-maddi tazminatın ve davalının markayı izinsiz kullandığı süreye, davalının kusur derecesine, —- göre —– manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davacı — delil tespiti talebi için yapılan ——masrafı da talep etmişse de, delil tespiti giderlerinin yargılama giderlerinden olduğu, dava değerine dahil edilemeyeceği, delil tespiti yapılana kadar davalının markanın davacıya devredildiğinden haberdar olmaması nedeniyle delil tespiti yapılmasına kusuruyla sebebiyet vermediğinden, delil tespiti masraflarının davacı üzerimde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının iş yerinde davacıya ait —— dava tarihine kadar izinsiz kullanmak suretiyle davacının marka hakkına tecavüz etmesi ve haksız rekabette bulunması nedeniyle davalının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden her türlü fiillerinin ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA, MEN’İNE, GİDERİLMESİNE, TECAVÜZ TEŞKİL EDEN MADDİ DURUMUN ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalının——- markasını internet ortamı da dahil her türlü mecrada kullanmasının YASAKLANMASINA,
Davalının —– markasını kullandığı —— benzerlerine, bunları üretmeye yarayan araçlara EL KONULMASINA, TOPLANMASINA, KALDIRILMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere el konulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesine, üzerilerindeki markaların SİLİNMESİNE, bu mümkün değilse İMHALARINA,
—- maddi ve —— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 751,41 TL harçtan peşin alınan 1.997,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.245,88 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacılar vekiline kabul edilen markaya tecavüz ve haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacılar vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacılar vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen tutar dışında kalan 751,41 TL peşin harç ve 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 782,81 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan 2.385,18 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%44) 1.049,48 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye (%56) 1.335,70 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça Mahkememizin ——- sayılı dosya için yapılan yargılama giderleri de davalıdan talep edilmişse de, davalının delil tespiti yapılmasında kusuru bulunmadığından, bu dosyayla ilgili yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.22/11/2022