Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/34 E. 2022/115 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK

ESAS NO:2022/34 Esas
KARAR NO:2022/115

DAVA:Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ:24/03/2017
KARAR TARİHİ:27/09/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —- markası üzerinde hak sahibi olduğunu, davalı — herhangi bir— markasını haksız şekilde kullandığını, bu duruma ilişkin ayrıca cezalandırılmaları için— suç duyurusunda bulunduklarını, davalı tarafın —markasını bilinçli ve kasıtlı olarak kullandığını, bu durumun marka— sayılan fiillerden olduğunu, haksız olarak kullandığı—— sebebi ile müvekkili kurumun zarara uğradığını belirterek, fiili durumun tespiti için davalı adresinde keşif yapılarak —- kullanılıp kullanılmadığını, kullanılıyorsa ilgili mallara el konulmasını, bunun sebep olduğu maddi ve manevi zararın tazmini ile fazlaya dair hakların saklı kalması kaydıyla —- maddi, —manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Davalı kendisine çıkartılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya herhangi bir cevap sunmamış ve duruşmalara da katılmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava: davalı şirketin, davacı tarafın ——- ürünlerinin —kullandığı iddiasıyla açılan markaya tecavüzün tespiti ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizin —- Karar sayılı kararı ile açılan tecavüzün önlenmesi davasında, davacıya ait —-markasının davalı şirketin ürünleri üzerinde, ——- kullanılmadığı, yalnızca iş yerinin — üzerinde dikkat çekmeyecek şekilde yer aldığı, davalıya ait ürünün davalı şirket tarafından tüketicilere bizzat götürülerek satışının yapıldığı, —- yer almaması nedeniyle bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği, kararın davacı tarafça İstinaf edilmesi üzerine; —— Karar sayılı ilamı ile “Dava markaya—- tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı taraf davalının markasını kullandığını iddia etmiş, davalı taraf ise davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Konuyla ilgili olarak yapılan keşif sırasında davalı —-yer aldığı görülmüştür. Her ne kadar mahkemece — raporu esas alınarak söz konusu —- bu ibarenin dikkat çekmeyecek şekilde yer aldığı ve davacının ürünleri bizzat tüketicilere götürerek satış yaptığı, —-üzerinde —- ibaresinin yer almaması nedeniyle bu durumun — etmeyeceği gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de davalının ——-ibaresinin izinsiz olarak kullanıldığı sabittir. Söz konusu bu durum —niteliğindedir. Davalının — tüketicilere götürmüş olması sonuca etkili değildir. Kaldı ki tüketicilerin de davalı iş yerine gelmek suretiyle ürün almaları pek ala mümkündür. Yapılan bu açıklamalar gözetildiğinde mahkemenin—-eyleminin oluşmadığına yönelik tespiti hatalıdır. Davacı taraf davasında ayrıca maddi tazminat talebinde de bulunmuş olup, yargılama sırasında bu konuda bir hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından yargılama bu yönüyle de eksik kalmıştır. Bu durumda mahkemece davalının eyleminin— oluşturduğu gözetilerek maddi tazminat hesabı yönünden —heyetinden ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınarak ve manevi tazminat talebi konusunda da yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak— bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” şeklinde karar verilmiş, Mahkememizce dava yeniden esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.Mahkememizce— eşliğinde — tarihli keşifte yapılan incelemede; keşif yapılan yerin — yapılan işletme olduğu, davalı şirket tarafından işletildiği, ürünler üzerinde —- kullanımının bulunmadığı, — olarak kullanılan kısımda da —yer aldığı, —- örneğini ibraz ettiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan —raporunun incelenmesinde; davacı —üzerinde —ve—olarak tüm — hak sahibi olduğu, davalı tarafın — ibareli markasının —- emtialarında tescilli olduğu, davalı tarafın —- ve davaya konu —üzerindeki—ibaresinin bulunmadığı,—- çok eskiden kaldığı ve hiçbir şekilde dikkat çekmekten uzak olduğu ve tecavüz fiili oluşturabilecek eylem konumunda bulunmaması sebebi ile, marka hakkına tecavüz sayılabilecek fiillerden olmadığı, davalı tarafın halkın talebine sunduğu davaya konu ——–ibaresinin bulunmaması sebebi ile marka hakkına — sayılabilecek fiillerden olmadığı, davalının ürünlerinde — ibaresi bulunmaması sebebi ile marka hakkına tecavüz fiilinin oluşmaması ile davacı kurumun herhangi bir maddi ve manevi zararının bulunmayacağı” hususlarının tespit edilmiştir.Mahkememizce —verilen karardan sonra — tarihinde yürürlükte olan —dosya içine alınarak, daha önce rapor alınan muhasip — davacı vekilinin dosyaya sunduğu — havale tarihli—-sözleşme akdedilmeksizin kullanılması” başlıklı 45. maddesi uyarınca davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için — tarihli ek rapor istenilmiş, ek raporda davacı vekilinin —tarihli yazıları ekinde dosyaya sunduğu —–davalı şirket tarafından davacı—ödemesi gereken maddi tazminat olduğuna dair görüş bildirilmiştir.
Davacının——- markasıdır— kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini,—diğer markalarda olduğu üzere, —kişi adına tescillidir Ancak, teknik yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren ve gerekli izni alan herkes bu markayı kullanabilir. —markası —markasına bir örnektir. 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu ile kurulan Türk Standartları Enstitüsünün amacı, her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmaktır. —Türk Standartları Enstitüsü Belgelendirme Yönergesi’nin 30. maddesi 7 ve 8. bentleri uyarınca, belge sahibi, belge/marka kullanma hakkını aldığı marka ve belgesini, sadece belge üzerinde—-veya firmasına ait doküman ve medya üzerinde kullanabilir. Belge sahibi, — tarafından açıkça yazılı bir muafiyet tanınmadığı ve/veya belgelendirmeye esas doküman ve ek belgelendirme usul ve esaslarında aksi öngörülmediği sürece, kullanma hakkı verilen marka veya markaları ile birlikte, belgelendirmeye esas olan dokümana ait işaretlemeleri, ticari markasını, varsa ticari modelini — üzerinde görülebilir şekilde belirtmekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre, — markalarını kullanım hakkı belge sahiplerine verilmiştir.Türk Standartları Enstitüsü Belgelendirme Yönergesinin “TSE’ye ait marka/markalann sözleşme akdedilmeksizin kullanılması” başlıklı 45. maddesi 1. ve 2. fıkrasında, —yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının—katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla— kamu ve tüketici nezdınde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücrcti tutarının —katı tutarında, manevi tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir. — bu düzenlemeye göre denetime açık şekilde maddi tazminat hesabı yapmış ve — tazminat talep edilebileceğini tespit etmiştir. Her ne kadar davacı taraf, manevi tazminat istemini Belgelendirme Talimatı ‘nın 29 ‘uncu maddesinde yer alan —taban miktarından az olmamak üzere tavan miktarının— kadar manevi tazminat istenebileceğine ilişkin düzenlemeye dayandırarak — kadar manevi tazminat talep etmişse de, bu düzenlemenin manevi tazminatın tayin ve takdiri yönünden mahkemeyi bağlayıcı bir yanı bulunmamaktadır. Davacı istemini SMK hükümlerine dayandırmıştır. SMK’nun 149/1-ç maddesi uyarınca marka hakkı tecavüz uğrayan marka sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Ticari şirket olan davalının davacıya ait —-sözleşme yapmadan izinsiz olarak kullanamayacağını bilebilecek durumda olduğundan, olayda kusurludur. Ancak manevi tazminat miktarının, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek mahkemece tespit edilmesi gerekir.
Toplanan deliller, davalıya ait iş yerinde yapılan keşif ve düzenlenen —markasını kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiği, bu nedenle—göre hesaplanacak maddi tazminatı davacıya ödemesi gerektiği, bu tutarın — olduğu, manevi tazminatın ise davalının kusur derecesi, kullanılan markanın bilinirliği, kullanım sayısı ve şekli, davalının mali durumuna göre Mahkememizce belirlenmesi gerektiği, buna göre—manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının iş yerinde davacıya ait —-markasını izinsiz olarak kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin TESPİTİNE,
Davalının iş yerinde davacıya ait —markasının yer aldığı iş eşyasının ve evrakının TOPLATILARAK karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle markanın SİLİNMESİNE, bu mümkün değilse İMHASINA,
—maddi ve— manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken— harçtan peşin alınan —- harcın mahsubu ile bakiye —- harcın davalıdan tahsili ile —Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —– vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat yönünden davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan —-vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan — peşin harç,— başvurma harcı ve —- keşif harcı olmak üzere toplam— harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davacı tarafından yapılan — tebligat ve müzekkere masrafları ile — bilirkişi ücreti olmak üzere toplam—- yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre—— davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye— davacı üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal— haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.