Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/261 E. 2023/96 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO : 2023/96

DAVA : Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi ile Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin 12/10/2009 tarihinde kurulduğunu ve ticari faaliyetlerini tüm Türkiye çapında yüksek bilinirliğe sahip —- internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, kurulduğu günden itibaren modaya öncülük ederek, bu doğrultuda Türk tasarımcılara destek olma misyonu ile birçok Türk tasarımcının ürünlerini internette satışa sunan ilk site olduğunu, 2009 yılından bugüne —– internet sitesi üzerinden faaliyetini sürdüren şirketin, —nezdinde tescilli “—– ibareli birçok markanın ve de—- sayı ile —– tanınmış markasının hak sahibi olduğunu, şirketin ilgili birimleri tarafından yapılan kontrollerde şirketin nezdinde tescilli bulunan “——” markasının, davalı tarafından bu markanın kullanımına dair haklı veya meşru bir bağlantısı olmamasına rağmen—–alan adlı web sitesine ilişkin ticari etki yaratacak biçimde —–Yönetimi için anahtar kelime olarak izinsiz ve hukuka aykırı kullanılarak davacı şirketin marka tescillerinden doğan haklarının ihlal edildiğini ve bu suretle internet arama motorları üzerinden yapılacak aramalarda davacı şirketin itibarından ve tanınmışlığından faydalanıldığını, davalının davacı şirkete ait “——” ve “—– markalarına reklam verdiği davalı şirketin—– internet sitesinin kullanımlarının —–FSHHM ——dosyası kapsamında tespit ettirdiklerini, ayrıca davacı şirketin —– dosyası ile de davalının davacı şirketin markalarına reklam verdiğini tespit ettirdiklerini, davacının tescilli “—–” markasının davalı tarafından hiçbir hak veya meşru bağlantısı olmamasına rağmen ticari etki yaratacak şekilde —– sitesi için—– aracılığı ile anahtar sözcük olarak reklam verilmek suretiyle kullanılmasının marka tescilinden doğan haklarına tecavüz oluşturduğunun sabit olduğunu, davalının eylemleri ile davacının markalarını kullandığı ve tüketicileri kendi faaliyetleri ile ilgili yanılttığı ve davacının tanınmışlığından gereksiz yere yararlandığı ortada olup davacı adına söz konusu haksız rekabetin tespiti, meni ve ortadan kaldırılması gerektiğini, bu sebeplerle davacının tescilli markası olan “——” ibaresinin davalının yetkilisi ve sorumlusu olduğu tespit edilen —- alan adlı internet sitesi için—— aracılığıyla gün içi saatlerinde anahtar sözcük olarak kullanılması ve bu ibareler ile yapılan aramalarda —— sitesinin aramalarda üst sıralarda çıkması nedeniyle SMK’nun 29. maddesi anlamında davacının marka tescillerinden doğan haklarına vaki tecavüzün SMK’nun 149. maddesi uyarınca durdurulmasına, TTK’nun 54 ve devamı maddeleri uyarınca davalının eylemleriyle oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitine, saptanan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasına, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun davalının —–internet sitesinde davacının—–” ibareli markalarını kullanmamak suretiyle, eğer bu mümkün değilse —–sitesine erişimin engellenmesi suretiyle ortadan kaldırılmasına, SMK’nun 149. maddesi ve TTK’nun 56. maddesi uyarınca davacı lehine 10.000,00 TL tutarındaki manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile brilikte davalıdan tahsiline, TTK’nun 59 ve SMK’nun 149/1-g ve 149/3. maddeleri uyarınca hükmün kesinleşmesini takiben karar özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek —- birinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; şirket adresinin —–olmasından dolayı HMK 6,115 ve 116.maddeli uyarınca bu davaya bakmakla —– Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğundan dosyada yetkisizlik kararı verilmesini, davacının diğer mahkemelerde yaptırmış olduğu tespit davalarında sunulan bilirkişi raporlarından haberdar olmadıklarını, 31/10/2018 tarihinde alınan bilirkişi raporunun gerçeği yansıttığını, itirazlarının olmadığını, —–markasının sahibi olduklarını, şirketleriyle ilgili şu ana kadar herhangi bir şikayet almadıklarını, verdikleri —— reklamlarında hiçbir markayı anahtar kelime olarak kullanmadıklarını, davacıya ait markaları hiçbir dönemde anahtar kelime olarak kullanmadıklarını, iş bu dosyada yer alan bilirkişi raporu incelendiğinde hangi firmaların davacıya ait markaları kullandıklarının görüldüğü ve kendilerinin bu firmalar arasında olmadıklarını belirterek, davaya bakmakla —– Mahkemelerinin yetkili olması sebebiyle yetkisizlik itirazlarının kabulünü ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli —–markasının davalı tarafından —–arama motorunda anahtar kelime olarak kullanması suretiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya —–kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı adına —– tescil numaralı tanınmış marka olmak üzere “—–” ibareli 57 adet marka tescili bulunduğu, markaların —–.sınıfları kapsadığı, ayrıca —–markasının 16.10.2015 tarihinden bu yana tanınmış marka olarak korunduğu, —–numaralı “—–” markasının da ——sınıflarda 30/11/2011 tarihinden bu yana tescilli olduğu anlaşılmıştır.Mahkememizin 16/06/2020 tarih, —– Esas ve—— Karar sayılı kararı ile davacının “——” esas unsurlu pek çok tescilli markasının mevcut olduğu, hatta tanınmış marka olarak tescil edildiği, yine “——” markasının da tescilli olduğu, her ne kadar yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalının davacıya ait markaları—— arama motorunda anahtar kelime olarak kullandığı tespit edilememişse de, davacının bu markalarının—— arama motorunda anahtar kelime olarak kullanıldığı iddiasıyla yaptığı iki adet delil tespiti sonucunda, —–FSHHM ——ve —-.FSHHM—— sayılı dosyalarda alınan bilirkişi raporları ile markaların davalıya ait olduğu tespit ve kendisi tarafından da kabul edilen—– alan adlı internet sitesi için de kullanıldığının tespit edildiği, dava açıldıktan sonra bu konuda geçmişe dönük araştırma yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davalının dava açıldıktan sonra kullanımına son verdiği, davalıya ait internet sitesinde giysi ürünlerinin satışının ve tanıtımının yapıldığı, davacının markalarının da bu ürünlerin yer aldığı ——sınıfta tescilli ve tanınmış marka olduğu, bu nedenle davalının eyleminin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davacının bu tecavüzün tespitini, önlenmesini ve uygun bir manevi tazminat talep edebileceği, davalının mali durumuna, markanın kullanım şekline, eylemin özelliklerine göre 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, yargılama sırasında davalının marka kullanımına son vermesi nedeniyle markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi talebinin konusuz kaldığı, ancak davacının bu konuda dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi talepleriyle ilgili yargılama giderlerinin de HMK’nun 331/1. maddesi uyarınca davalıya yüklenmesi gerektiği yönünde karar tesis edilmiş olup, taraflarca kararın istinaf edilmesi üzerine —– Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesinin 04.11.2022 tarih, —— Esas ve ——Karar sayılı ilamı ile “Somut uyuşmazlıkta; mahkeme kararına esas alınan tespit raporlarının davalı aleyhine değil dava dışı —– internet sitesi sahipleri ile —–internet sitesi aleyhine talep edildiği, bilirkişi tarafından—— arama motorları üzerinde yaptıkları inceleme sonucunda aleyhine tespit istenen internet siteleri ile davalıya ait internet sitesinin ve dava dışı birçok internet sitesinin çıktığının tespit edildiği, bundan hareketle davacı ——markasına reklam verildiğini beyan ettikleri anlaşılıyorsa da, tespit raporlarının davalının gıyabında alındığı, tebliğ edilmediği gibi mahkemece yargılama sırasında alınan bilgisayar programcısı bilirkişinin raporunda ve bilgisayar mühendisi ve marka patent vekilinin yer aldığı 2.bilirkişi raporunda; —–arama motorunda yapılan aralamalarda davalının internet sitesine rastlanmadığı, davalı tarafın —– gibi araçlar kullanarak reklam verip vermediğinin doğru bilgisinin ancak —– veya diğer reklam araçlarından alınacak bilgi veya davalı tarafın dosyaya bu bilgileri sunması ile mümkün olabileceğinin belirtildiği, keza 2.bilirkişi raporunda —– ile ilgili hesap geçmişinde görülebilecek değişiklik türlerinin de belirtildiği, anahtar kelimenin de bu kapsamda olduğunun yer aldığı dikkate alındığında mahkemece davalının itirazı ve talebi doğrultusunda davalı taraftan reklam verilen anahtar kelimelere ilişkin şifre vb. kayıtlarının ibrazının istenerek ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Kabule göre ise; davacının iddiasının markanın internet sitesinde kullanımı değil, anahtar kelime olarak kullanılmasına dayalı iken; mahkemece—— internet sitesinde davacının markalarının kullanımın yasaklanmasına” karar verilmesinin talebe uygun düşmediği gibi, hükme esas alınan —–FSHHM——- Esas sayılı dosyasındaki raporun netice kısmında davalının internet sitesinin ismine yer verilmiş ise de, dava dilekçesi ekinde sunulan rapor örneği Dairemizce irdelendiğinde ilgili sitenin tespit edildiği arama sayfasına da rastlanmamış olmakla bu yöndeki eksikliğin de giderilmesi gereklidir. Açıklanan nedenle davalının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın davalı tarafın tespit dosyasındaki bilirkişi raporlarına itirazlarının ve —— hesabındaki anahtar kelimelere yönelik savunmalarının değerlendirilmesi için yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.” denilerek, Mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda yeni esas alınmak suretiyle yargılamaya devam edilmiştir—–. FSHHM’nin —– sayılı dosyasının örneği istenilmiş, davalıya ait —- hesabı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için davalı taraftan —– için kullandığı şifre talep edilmiş ve davalı tarafça şifre Mahkememize bildirilmiştir. Ancak davacı vekili bu aşamada yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasının davaya bir etkisinin olmayacağını, bu nedenle bilirkişi incelemesi yapılmasını istemediklerini, delil tespiti sonucunda alınan bilirkişi raporları ile davalının müvekkiline ait markayı anahtar kelime olarak kullandığının tespit edildiğini beyan ederek, mevcut dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, Mahkememizce davacı vekilinin talebi doğrultusunda yeniden bilirkişi raporu alınmamıştır

—–.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —— sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; davacı şirketin —– ibareli tescilli markasının —- web sitesi için reklam olarak kullanıldığı iddiasıyla tespit talebinde bulunduğu, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda —– arama motoru üzerinden yapılan arama sonuçlarında —–markalarını kullanan farklı sitelerin de çıktığı, bu sitelerin de “—– ibareli markalara reklam verdiklerinin ve bu sitelerden birinin de —– adresindeki site olduğunun tespit edildiğine dair raporun sonuç kısmında görüş bildirildiği, ancak raporun içeriğinde —–alan adlı internet sitesiyle ilgili bir tespit yapılmadığı görülmüştür.—-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —–sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; yine davacının —— markalarının markasının—– web sitesi için reklam olarak kullanıldığının tespiti için tespit talebinde bulunulduğu, bilirkişi tarafından—–arama motoru üzerinde yapılan aramada bu markaları kullanan farklı sitelerin de çıktığı, bu sitelerin de “—– ibareli markalara reklam verdiklerini ve bu sitelerden birinin de—— adresindeki site olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde bilişim uzmanı bilirkişiden alınan 31.10.2018 tarihli raporda;—– arama motorunda farklı zamanlarda——–kelimeleri ile yapılan aralamarda davalının internet sitesine rastlanmadığı—–alan adlı internet sitesi incelendiğinde, alan adı kaydını yapan kişinin davalı … olduğu, alan adının 19.02.2016 tarihinde kayıt ettirildiği ve 19.02.2019 tarihine kadar kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1 ve 7/2-d maddelerinde, marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan markayı kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; davacının —– esas unsurlu pek çok tescilli markasının mevcut olduğu, hatta tanınmış marka olarak tescil edildiği, yine —- markasının da tescilli olduğu tespit edilmiş, Mahkememizdeki yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalının davacıya ait bu markaları —–arama motorunda anahtar kelime olarak kullandığı tespit edilememiştir. Davacının markalarının —– arama motorunda anahtar kelime olarak kullanıldığı iddiasıyla yaptırdığı iki adet delil tespiti sonucunda,—-.FSHHM —- ve—-.FSHHM —– sayılı dosyalarda alınan bilirkişi raporları ile markaların davalıya ait —– alan adlı internet sitesi için de kullanıldığının tespit edildiğine dair görüş bildirilmişse de, bu delil tespitlerinin davalı aleyhine talep edilmediği, ayrıca ——sayılı dosyada alınan bilirkişi raporunun inceleme bölümünde davalıya ait internet sitesiyle ilgili bir tespit bulunmadığı, davalının geçmişe dönük olarak davacıya ait markayı —–arama motorunda anahtar kelime olarak kullanılıp kullanılmadığının tespiti için davalıya ait şifreyle —– hesabına girilerek bilirkişi inceleme yapılması gerektiği, ancak davacı taraf bilirkişi raporu alınmasını istemediğinden inceleme yapılamadığı, mevcut delillerle davalının davacıya ait —– markasını anahtar kelime olarak kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,İstinaf kaldırma kararından önce davalı adına Harç Tahsil Müzekkeresi düzenlenmek suretiyle tahsili için vergi dairesine yazılan 305,65 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsil edilmiş olması halinde davalıya iadesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan 32,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.