Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/243 E. 2023/215 K. 24.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/243
KARAR NO : 2023/215

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2022
KARAR TARİHİ : 24/10/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla;
Müvekkili şirketin 2013 yılından beri eğitim sektöründe faaliyet gösterdiğini, “—–” markasının çok dilli bir ortamda eğitim veren uluslararası bir anaokulu zinciri olduğunu, “——” ibaresinin müvekkili tarafından ticaret unvanı olarak da tescil edildiğini, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 09/06/2022 tarihli işbirliği sözleşmesi ile davalının—- İbaresini taşıyan her türlü maddi ve manevi hakların 15 yıl süre ile davalıya devrine karar verildiğini, davalıya müvekkili şirketin yetkilisi … tarafından yapılan 24/08/2022 tarihli başvuru ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği ve markaya tecavüze son verilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ancak buna rağmen davalının fiillerine son vermediğini, davalı şirketin “——” ibaresini kullanmasının müvekkilinin marka hakkına açık bir tecavüz oluşturduğunu, bu nedenle davalının müvekkilin markadan ve ticaret ünvanından doğan haklarına tecavüz teşkil eden fiillerinin durdurulmasına tüm bu nedenlerle şirket unvanının kullanım hakkının sona ermesine rağmen faaliyetlerine müvekkilin “——” tescilli markası adı altında devam etmesi bu durumun haksız rekabet nedeniyle müvekkilin tescilli markasına tecavüz oluşturduğunun tespitine ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;
Müvekkili ——adresinde anaokulu hizmeti veren bir Eğitim Kurum olduğunu, müvekkili firma davacı taraf ile yaptığı anlaşma sonucunda —– markasının franchise’ı olarak verdiği hizmeti fesh etmiş davacı tarafa yaptığı ciddi ödemeler ve yeni bir franchise olarak kurum bünyesinde ciddi yatırım, masraf ve harcamalar yaparak—– markası olarak hizmet vermeye başladığını, müvekkili firma Davacı Firma Yetkilisi … ile 15.06.2022 tarihinde imzaladıkları “İş Birliği Sözleşmesi” uyarınca —– sisteminin kullanım hakkını aldığı 450.000-TL ücret karşılığından FRANCHİSE olarak müvekkili firmaya devretmiş; ilaveten kendisi de maaşlı çalışan olarak——bünyesinde çalışmaya başladığını, ancak gelinen süreçte firma adına alınan öğrenci kayıtlarına ilişkin kendi şahsi hesaplarına ödemeler aldığı veli görüşmelerinde tesadüfen tespit edildiğini, yapılan inceleme sonucu pek çok veliden anaokulu adına kendi hesabına mevcut kayıt bedelinden fazla ücret aldığı, gerek indirim önerisi gerek ücretlerin artacağı gibi psikolojik baskılar ile velilerin kendi hesabına ödeme yapması için baskı kurduğu ve müvekkilin hesabına alması gereken ödemelerin kendi şahsi hesabına aldığı, —-hesabına yatırılması gereken ödemeleri kendi şahsi hesabına ödetiği tespit edildiğini, davacı taraf müvekkili firma gibi pek çok firmayı dolandırmış olup hakkında açılan pek çok icra takibi bulunduğunu tüm bu nedenlerle doğrultusunda sahibi olunmayan markaya ilişkin franchise bedeli alarak müvekkilleri mağdur eden davacı tarafından kötü niyetle ikame edilen işbu haksız ve mesnetsiz davaya karşı; adına tescilli olmayan markaya ilişkin haksız ve mesnetsizce açılan davanın usulden reddini, tecavüz, haksız rekabet ve hükümsüzlük talebi ile açılan işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK :
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının—– adına tescilli —– tescil numaralı marka üzerinde hak sahibi olup olmadığı, inhisari lisans sözleşmesi ile marka ile ilgili kullanım haklarının ve markanın korunması için yetkinin marka sahibi tarafından davacıya verilip verilmediği, davacının dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığı, davalı ile davacı arasında imzalanan 09.06.2022 tarihli işbirliği sözleşmesi davacı tarafça feshedildiği halde davalının halen—– markasını eğitim ve öğretim hizmetlerinde kullanıp kullanmadığı, bu şekilde davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunmadığı, davalıya ait okulda bulunan eşya ve envanterin davacıya ait olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.

UYUŞMAZLIK HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Ticaret sicil kaydı dosya içerisine getirtilmiş olup incelendiğinde, —– 30/05/2013 tarihinde tescil edilip eski unvanın ise —— olduğu, davalı şirketin 24/07/2018 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
2-Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– tescil numaralı —–+ŞEKİL markasının 41, 42, ve 43. Sınıflarda —– adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
3—–CBS’ na ait —–esas ——karar sayılı soruşturma sayılı dosyasında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.
4- Davacı tarafça sunulan dava dışı —– ile düzenlenen iş birliği sözleşmesi incelenmiş, bu sözleşmeye göre davacı tarafa dava konusu markanın ülkesel kullanım haklarının devredildiği görülmüştür.

UYUŞMAZLIK HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEME:
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: “Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.

G E R E K Ç E / Dava, marka hakkına tecavüz davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağının davacı tarafın iş birliği sözleşmesi gereği markanın kullanımına ilişkin 21.06.2017 tarihli sözleşme olduğu, —- tescil numaralı —–ŞEKİL markasının 41, 42, ve 43. Sınıflarda —– adına tescil edildiği, bu sözleşmenin davacı ile dava dışı —– arasında düzenlendiği, bu sözleşmeye göre davacı tarafın 5. Maddesinde marka lisansının içeriğinin açıkça belirlendiği, sözleşme maddesine göre davacı tarafa markayı davacının dış temsil ve kendi işletmesinin tanımlanması amacıyla kullanacağının düzenlendiği, münhasıran lisans verilmesinin söz konusu olmadığı, yine sözleşmenin 5.6. Maddesinde davacı tarafın kendi adına marka hakkının ihlali dolaysıyla yetkisine haiz olmadığının düzenlendiği, bu haliyle davacı tarafın dava açma yetkisi ve hakkı bulunmadığı kanaati ile davanın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın aktif husumet yokluğundan USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15‬ TL harcın davacıdan alınarak Hazine’yegelir kaydına,Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılıma gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.