Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/212 E. 2023/102 K. 09.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/212 Esas
KARAR NO : 2023/102

DAVA : Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2022
KARAR TARİHİ : 09/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM /Davacı vekili —–Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ile davalı arasında 10/10/2019 tarihinde davacının sahibi olduğu “—— adlı eserin 5856 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca başta üretim, çoğaltma ve yayma, satış olmak üzere mali haklarının devrini düzenleyen 3 yıl süreli Eser Sahibi Haklarının Devrine İlişkin Sözleşme akdedildiğini, 10/10/2019 tarihli Sözleşme’nin “Telif Ücreti” başlıklı 6. maddesinde “Yayınevi, Yazar’a, Yayınevi’nin resmi sözleşmeli olduğu dağıtımcı ve kitabevlerine, bu dağıtımcı ve kitabevlerine yapılacak ilgili eserin arka kapak satış fiyatı üzerinden %25 (yüzde yirmibeş) telif ücretini ödeyecektir. Telif, basılan eser adetine değil, net eser satış adetine göre belirlenecektir. Yayınevi, Yazar’ın devlete karşı sorumlu olduğu yasal kesintileri ve vergileri bu meblağ içerisinden karşılayacaktır. Yayınevi, Yazar’a ödeyeceği telifte basılan her 1000 (bin) adet kitaptan 50 (elli) adete karşılık gelecek oranda baskı zaiyatı kesintisi yapma hakkına sahiptir. Fuar ve benzeri organizasyonlarda Yayınevi’nin yapacağı kampanya indirimleri, bu teliften muaftır. Yayınevi, Yazar’a bahsi edilen telif ücretini, eserlerin satış tarihinden itibaren 6 (altı) ay sonra, 30 (otuz) gün içerisinde ödemekle yükümlüdür.” ifadesinin yer aldığını, anılan madde uyarınca eserin satışından doğan telif ücretinin, satıştan itibaren 6 ay sonra 30 gün içerisinde ödenmesi gerektiğini, ancak, Sözleşme’nin imza tarihi 10/10/2019 olmasına rağmen davalı tarafından ilk telif ücreti ödemesinin, yaklaşık 2 yıl sonra 28/05/2021 tarihinde 1.000,00-TL olarak gerçekleştirildiğini, söz konusu telif ücreti ödemesinin, davacının davalıya mail atarak telif ücretini istemesi üzerine gerçekleştirildiğini, davalı tarafından yaklaşık 3 yıl boyunca davacıya telif ücreti ödemekten bilerek ve isteyerek kaçınıldığını, ancak davacı tarafından talep edilmesi halinde salt ödeme yapmış olmak için sembolik olarak telif ücreti gönderildiğini, ödemenin yapılmasının akabinde, davacının, davalıya defalarca mail kanalı ile ulaşmaya çalıştığını, telif ücretinin ne şekilde hesaplandığı, eserinin kaç adet satıldığı, satış fiyatının ne olduğu ve hangi tarihlerde satış işlemlerinin gerçekleştiğine ilişkin bilgi almak istediğini, ancak davalının bu bilgileri paylaşmaktan kaçındığını, davacı tarafça keşide edilen ihtarnamede de bu bilgilerin sorulduğunu, ancak davalı tarafından herhangi bir yanıt verilemediğini, davalının, davacının baskıları neticesinde 06/09/2021 tarihinde toplam telif ücretinin 1.462,50-TL olduğunu belirterek bakiye 462,50-TL tutarındaki meblağı telif ücreti olarak davacıya ödediğini, 28/05/2021 tarihinde yapılan telif ücreti ödemesinin herhangi bir belgeye dayandırılmadan, davacıyı oyalamak amaçlı ödendiğini, davacının baskıları neticesinde ise kalan bedelin yaklaşık 3 ay sonrasında ödendiğini, davalının telif ücretleri hususunda yalan beyanda bulunduğunu, davacının —- numaralı “—–” isimli eserine ait kaç adet bandrol alındığının tespitinin yapılması amacıyla —– Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak bandrol adetinin sorulmasını, Basın Kanunu çerçevesinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılmakla yükümlü olunan bildirim incelenerek, basım tarihinden itibaren kaç adet baskı yapıldığının tespitini, kamu bankalarına —–müzekkere yazılarak davalı tarafından kaç adet bandrol bedeli yatırıldığının tespitini, kitap dağıtım merkezlerine müzekkere yazılarak eserin satış adetinin, satış fiyatının ve satış tarihlerinin sorulmasını talep ettiklerini, 10/10/2019 tarihli Sözleşme’nin “İhlal ve Fesih” başlıklı 8’inci maddesi “İşbu sözleşmenin akdinden sonra tarafların yapacağı ihlaller, ihlali yapan tarafın kaşı tarafa 75.000,00 (yetmişbeş bin) Türk Lirası cezai şart ödemesini doğurur. Taraflar bu meblağın yüksek olduğunu iddia edemez.” hükmünü haiz olduğunu, detaylı olarak açıklandığı ve yazılacak müzekkereler neticesinde tespit olunacağı üzere, davalının telif ücreti ödemelerine ilişkin yalan beyanda bulunduğunu, telif ücretini eksik olarak ve Sözleşme’de belirlenen süreden çok sonra ödediğini, davacı tarafından eserin mali haklarının devredilmesi ve bunun karşılığında davalı tarafından telif ücreti ödenmesinin, taraflar arasındaki Sözleşme’nin esaslı unsurları olduğunun açık olduğunu, davacının yükümlülüklerine yerine getirmesine rağmen davalının, asli yükümlülüğü olan telif ücreti ödemesini eksik ve/veya hiç yapmadığını ve ödediği telif ücretini ise süresinde ödemediğini, bu durumun ise Sözleşme’nin ihlaline ve tarafların mutabakatı ile kararlaştırılan cezai şart bedelinin ödenmesine sebebiyet verdiğinin açık olduğunu, bunun yanı sıra, Sözleşme’nin 4C maddesinde “…Devam baskılarında, her baskı için Yayınevi Yazar’a 50 (elli) adet kitabı ücretsiz olarak 1B maddesindeki adresine postalamakla mükelleftir.” denildiğini, Mahkeme tarafından yazılan müzekkereler neticesinde davacının “——” isimli eserinin ikinci baskısını yaptığını, ancak, davalının, davacıya postalamakla mükellef olduğu 50 adet kitabı postalamayarak bir kez daha Sözleşme’yi ihlal ettiğini, mezkur Sözleşme’nin “Yayınevinin Hak ve Sorumlulukları” başlıklı 5F maddesi uyarınca davalının ——ve bandrol evraklarını dağıtım öncesi davacıya sunmakla yükümlü olduğunu, ancak Sözleşme’nin imza tarihinden bu yana, davacıya herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını, davalının bu yükümlülüğünü de yerine getirmediğini beyanla, davanın kabulüne, Mahkemece dava konusu eserin bakiye telif ücreti değeri tespit ettirilinceye dek, HMK’nun 107. maddesi tahtında belirsiz alacak davası olarak 100,00-TL’nin telif ücreti doğduğu tarihten itibaren işleyecek en yüksek ticari faizle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Sözleşmeye aykırılık nedeniyle Sözleşmenin 8. maddesinde belirlenen 75.000,00-TL cezai şart bedelinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.—–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-Esas, —— Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ——davacıya hiçbir borcu bulunmadığını, davacının delilleri incelendiği takdirde dahi bu durumun açıkça ortaya çıkacağını, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, Mahkeme’nin bu durumu resen dikkate alması gerektiğini belirterek, davanın reddine, yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının —– isimli eserle ilgili imzaladığı 10/10/2019 tarihli Eser Sahibinin Haklarının Devrine İlişkin Sözleşme hükümlerinin gereğini yerine getirmediği, davacının telif ücretinin ödenemediği iddiasıyla açılan telif ücreti ve cezai şarta ilişkin alacak davasıdır.Davalıya ait ticaret sicil kayıtları dosya içine getirtilip incelendiğinde; davalı .—– sicil numarası ile 01/07/2021 tarihinde tescil edildiği, yönetim kurulu üyesinin—–olduğu tespit edilmiştir.Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan vergi levhaları incelendiğinde davalı —– vergi kimlik numarasının …, sözleşme altında bulunan —– ise vergi kimlik numarasının —– olduğu, yine davalı vekili tarafından dosyaya sunulan ticaret sicil kaydına göre —– şahıs işletmesinin —-Ticaret Siciline —-sicil numarası ile 13/04/2018 tarihinde tescil edildiği, tespit edilmiştir.
—–Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nün 19/09/2022 tarihli —– sayılı Belge Talebi konulu müzekkere cevabı gelmiş olup incelemesinde; —–ile … arasında Eser Sahibi Haklarının Devrine İlişkin Sözleşme imzalandığı ve ——tarafından süreli olmayan yayınlar için bandrol talep formu ve taahhütnamesi ile talepte bulunulduğu, ilgili evraklar içerisinde ticaret sicil kaydında —– sicil numaralı ——firma isimli firmanın bilgilerine rastlandığı görülmüştür.
Toplanan deliller, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme örneği, —–gelen bandrol talep evrakı ve ekindeki—– ile … arasında Eser Sahibi Haklarının Devrine İlişkin Sözleşme örneği ve tüm dosya kapsamı ile, davacının davaya konu olan —– isimli eseriyle ilgili 10/10/2019 tarihli sözleşmeyi şahıs şirketi olan —– ile imzaladığı, davalı—— sözleşme tarihinden sonra tescil edildiği, —— davalı şirketin ortağı ve temsilcisi olsa dahi şirketin ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu, —– imzaladığı sözleşme ile davalı şirketin borç altına girmeyeceği, bu nedenle davalı şirketten taraf olmadığı sözleşmeye dayanılarak talepte bulunulamayacağı, davalı şirketin taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.HMK’nun 114/1-d maddesinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak sayılmış, HMK’nun 115/2.maddesinde de Mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar vereceği düzenlenmiştir. Davalının taraf ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmakla, davanın 114/1-d ve 115/2. Maddeleri uyarınca usulden reddine, ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verilmiş olduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1. maddesi uyarınca davalıya ödenmesi gereken vekalet ücretlerinin yarısının ödenmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’yegelir kaydına,Davalı vekiline telif ücreti davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Davalı vekiline cezai şart bedeli davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan yargılıma gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.