Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/207 E. 2023/98 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/207 Esas
KARAR NO : 2023/98

DAVA : Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/09/2022
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirket tarafından patent başvurusu da yapılan —– sistemin tasarlandığını ve kullanıma hazır hale getirildiğini, tamamen müvekkili şirketin buluşu olan —–sisteminin patlayıcı yüklü araçların yol üzerinde tespiti için tasarlanmış bir sistem olduğu için, davalı tarafından —– projesinde kullanılmak üzere müvekkili şirket ile görüşmelere başlanıldığını ve ——- Merkezinin zayıf akım işleri şartnamesi içinde bulunan —–sisteminin patlayıcı yüklü araçların yol üzerinde tespiti için tasarlanmış olduğundan, davalının talebi üzerine zayıf akım projelerine işlendiğini, proje şartnamesine dahi yazıldığını, müvekkilinin projeyle ilgili 15 Nisan 2021 tarihinden itibaren —– ile görüşmelere başladığını, bu görüşmeler 05 Temmuz 2021 tarihine kadar devam etmiş, —– mevcut güvenlik projesini —– vermek istemesi ile bu kere müvekkili şirketin davalı —— ile görüşmelere başladığını, bu minvalde şartnamede yazılı —— sisteminin müvekkil şirket ile yapılacak olan anlaşma sonucunda bedeli ödenerek satın alınması aşamalarına ulaşılabilmesi için taraflar arasında bir çok toplantı ve görüşmeler yapıldığını ve bu toplantı ve görüşmelerde müvekkilinin patent hakkının kendisinde olduğunu ifade ederek buluşa ilişkin bazı teknik ayrıntı ve dokümanları davalı yana gönderdiğini, gerek —- gerekse —–ile yapılan görüşmelerde ve gönderilen dokümanlarda buluşun patent başvurusunun davacı tarafça yapıldığının ve tüm haklarının davacıya ait olduğunun bildirildiğini ve yazıldığını,—– ile yapılan görüşmelerden sonra kendilerine projenin uygulanıp uygulanmayacağına dair bilgi verilmediğini, maillerine cevap verilmediğini, müvekkili şirket ortaklarının buluşu olan bu sistemin amacının, —— etrafındaki yollar üzerinde hareket eden tüm araçları projelerde tarama alanı olarak belirlenen alanlarda sensörler ile taramak ve elde edilen verilerin çeşitli algoritmalar ile değerlendirilerek, her bir araç için risk yüzdesi belirlemek olduğunu, patlayıcı riski belirlenen araçların risksiz olarak belirlenmesi durumunda —- giriş noktalarında —— sistemi tarafından kontrol edilen kameralar ve kablosuz araç tanıma sistemleri ile tanındığı ve risksiz olan araçlar durdurulmadan ve güvenlik aramasına tabii tutulmadan serbest olarak girişlerinin sağlandığı, araçların risk seviyesinin yüksek olarak belirlenmesi durumunda —— sisteminin giriş noktalarında kontrol ettiği bariyer ve —- sistemleri ile araçları durdurduğu, —— sisteminin araçların uzaktan kumanda ile patlatılmasını önlemek için otomatik olarak —– sistemlerini çalıştırdığını, güvenlik taramasının yapılabilmesi için güvenlik personelinin patlayıcı korumalı alanlardan gerekli komutları verebilmesi ve alan hakimiyeti sağlamasının; alandaki kamera ve seslendirme sistemleri ile sağlandığını, bir yazılımın uyarlanması (programın yazıldığı programlama dilinden bir başka programlama diline dönüştürülmesi), düzenlenmesi (bağımsız program ya da program parçacıklarının birbirine bağlanması) veya programda herhangi bir değişim yapılması (kişisel kullanma için gerekli olan değişikliği aşan değişiklikler) işleme esere vücut verdiğini ve kanun kapsamında işleme vücut veren eserlerin de koruma altında olduğunu, müvekkili şirket ile ortak proje yürütülmesi ile kendilerine teslim edilen dokümanlar uyarınca eserin tamamının yahut bir kısmının kopyalanmasının FSEK hükümlerine açıkça aykırılık teşkil edeceğini, haricen yaptıkları araştırmalar neticesinde davalının müvekkil ile anlaşma sağlamak üzere yaptığı görüşmeler sırasında görüşmelerin gereği olarak kendisine teslim edilen buluşa ait belgeleri kullanarak sistemi kurduğu yönünde alınan duyumlar ve yine davalının görüşmeleri sonlandırması nedeniyle kendilerine —-.Noterliği’nin 25 Şubat 2022 tarihli —— Yevmiye numaralı ihtarının keşide edildiğini iş bu ihtara davalı —–Noterliği’nin 12 Nisan 2022 tarihli ihtarı ile cevap vererek iddiaları kabul etmediğini genel geçer ifadelerle beyan ettiğini belirterek, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirkete ait—– isimli yazılımın KHK ve FSEK hükümleri kapsamında patent korumasında olduğu, müvekkili şirketin dahli ve yazılı kabulü olmaksızın —– veya ortaklık yaptığı şirketler, tedarikçi şirketleri ve—— başta olmak üzere yurtiçi veya yurtdışı herhangi bir projede—— yazılımına ait patentin tamamının yahut bir kısmının kullanması, söz konusu projenin tamamının yahut bir kısmının kopyalanması nedeni ile KHK’nın 137. maddesine göre patentten doğan hakkı tecavüze uğrayan müvekkili bakımından öncelikle tecavüzün tespiti bakımından davalının özellikle —– kurduğu zayıf akım projesi ve güvenlik sistemi incelenerek müvekkilin —— yazılımının kullanılıp kullanılmadığının tespitine, tespit edilecek olan tecavüz fiillerinin durdurulmasına, tecavüz fiili ile birlikte üretilen ürünlere ve nevilerine el konulmasına, tecavüzün devamını önlemek amacıyla tedbir alınmasına, Mahkemece verilen kararın kamuya ilan edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının patent hakkının dayanağını ispat edemediğinden ve dosyaya geçerli bir patent sunamadığından, patente tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası kapsamında davacının korunması gereken hukuki bir menfaati bulunmadığını, davacının dava şartı niteliğinde bulunan hukuki yararı bulunmaması nedeniyle işbu davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı hakkının dayanağının ispat edemediğinden davacının işbu davada husumet ehliyetinin dahi bulunmadığını, davacı taraf iddialarında patent başvurusu ile hak sahibi olduğunu iddia etmiş olsa da patente ilişkin herhangi bir başvuru veya tescil numarası iletmemiş olduğunu, bu kapsamda davacının tecavüzün tespiti ve önlenmesi yönündeki taleplerine istinaden dilekçesinde belirtmiş olduğu soyut, dayanaktan yoksun ve asılsız iddiaları kapsamında incelenmesi ve hüküm kurulmasının mümkün olmayacağını, bu nitelikteki davalarda, öncelikle davacının geçerli bir patente dayandığının belirlenmesi gerektiğini, tecavüzün giderilmesi ve önlenmesi kapsamında patent sahibinin buluşunun mahiyeti belirlenmeli ve bu ilk adım ile buluşun izahı sağlandıktan sonra, davalının suçlanan ürünü karşılaştırılarak patent kapsamına girip girmediğinin belirlenmesi gerektiğini, korumanın kapsamının istem veya istemlerden oluştuğundan, öncelikle davacının patente göre ürettiğini belirttiği ürüne değil, patent istemlerine bakılması gerektiğini, davacının, geçerli bir patente veya patente ilişkin herhangi bir hak sahipliğine dayanmamış olduğundan patent hakkına tecavüzün tespitine ve önlenmesine ilişkin açılmış davada davacının hukuki yararının bulunmadığını, davacının iddialarının hiçbir temele dayanmayan, tamamen soyut ve gerçek dışı olup, hukuki yararını ve husumetini kanıtlar nitelikte olmadığını ve tüm bu nedenlerle öncelikle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunamadığından dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine, işbu dava görevli mahkemede açılmamış olduğundan dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine, davacı tarafından zorunlu arabuluculuk süreci işletilmemiş olduğundan dava şartı yokluğu sebebiyle davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda dilekçede belirtilen ilk itirazları ile diğer usule ve esasa ilişkin itirazları kapsamında davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait —–) yazılımına ilişkin patentin koruma kapsamında kalan zayıf akım projesi ve güvenlik sisteminin davalı tarafından izinsiz ve onaysız şekilde —– kullanıldığı iddiasıyla açılan, patente hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasıdır.Ticaret sicil kaydı dosya içerisine getirtilip incelendiğinde, davalı şirketin 06/12/2021 tarihinde kurulduğu, tek ortağının —– olduğu tespit edilmiştir.Mahkememizce davacı tarafa dayandıkları patentin tescil numarasının bildirilmesi için süre verilmiş, davacı vekili davaya dayanak olan patentin—– tescil başvuru numaralı patent belgesi olduğunu bildirmiştir. —–kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacının dayandığı patent başvurusunun —–tarafından başvurusu yapılan, 14/11/2016 başvuru tarihli, —– başvuru numaralı patent olduğu, henüz tescil edilmediği, 2. İnceleme raporu aşamasında olduğu tespit edilmiştir.Davacının davada aktif taraf ehliyeti bulunması HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olup, HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartları yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden araştırılabilir. Patent hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası yalnızca patent sahibi veya inhisari lisans hakkı sahibi tarafından açılabilir. Açılan patent hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasında, davacının davasına dayanak olarak gösterilen patent başvurusunun dava dışı —-tarafından yapıldığı, davacı vekilinin —– davacı şirketin ortağı olduğu ve patent haklarının müvekkiline devredildiğini savunmasına rağmen, —– davacı şirketin ortağı olduğunun dosya kapsamından tespit edilemediği, —– davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olsa dahi davacı şirketin ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğundan, davacının aktif taraf ehliyetinin mevcut olmadığı, patentten kaynaklanan hakların——tarafından davacı şirkete devredildiğine veya inhisari lisans sözleşmesi yapıldığına dair delil sunma süresi içinde bir delilin de dosyaya sunulmadığı anlaşılmakla, ön inceleme tutanağı imzalanmadan önce HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1. maddesi uyarınca davalı lehine hükmedilecek maktu vekalet ücretinin yarısına hükmetmek vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’yegelir kaydına,Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/1. maddesi gereğince takdir olunan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan yargılıma gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.