Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/186 E. 2023/73 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/186 Esas
KARAR NO : 2023/73

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 02/08/2022
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı dava dilekçesini duruşmada tekrarla; —– başvuru numarasıyla 05/04/2021 tarihinde —– ibareli marka başvurusu ile ilgili —– tarafından yapılan incelemede, başvurunun münhasıran büyük harf ve standart karakterlerle yazılı —– ibaresinden oluştuğunun görüldüğü, ihtilaf konusu —– ibarelerinin görsel ve işitsel yakınlığı dikkate alınarak başvuru ile kısmi ret gerekçesi ——ibareli markaların bütünüyle bıraktıkları izlenim itibariyle benzer olduğu kanaatine varıldığı, takiben başvuru ile ret gerekçesi markaların kapsamında aynı/aynı tür malların/hizmetlerin bulunduğunun belirlendiği, bu bağlamda markalar arasında ilgili tüketici kesimi nezdinde redde konu mallar/hizmetler üzerinde ilişkilendirilme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimalinin bulunduğu değerlendirilerek, başvuru hakkında —- Başkanlığı’nca 6769 s. SMK’nın 6/1. maddesi gerekçe gösterilerek—–karar numarası ile ret kararı verildiğini, itiraz eden firmalardan ilkinin tescil ettirdikleri marka—–” olduğu halde sadece —– ibaresi tescil edilmiş gibi, bir diğeri —–” olduğu halde sadece “—–” ibaresi tescil edilmiş gibi ve sonuncusunun da tescil ettirdiği marka “—-” olduğu halde sadece —–” ibaresi tescil edilmiş gibi haksız itirazlarda bulunduklarını, ayrıca “—–” markasıyla ilgili—– ibarelerinden hangisine başvuru yapılsa benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin olduğunu iddia ederek itiraz ettiklerini, kendilerinin hem ——” terimini hem de “—–terimini sahiplendikleri halde kendisinin —– ibaresiyle ilgili yapmış olduğum marka başvurusuna itiraz ederek iptalini talep ettiklerin, bu durumda tek terimden oluşan —- ibarli başvurusunun iptal edilecekse öncelikle iki adet terimi kendilerine tahsis eden—– markasının iptal edilmesi gerektiğini, —– markası iptal edilmeyecekse de —-markası tescil edildiği gibi —— başvurusunun da tescil edilmesi gerektiğini, başvurular bütün olarak değerlendirildiğinde, benzerlikten veya karıştırılma ihtimalinden bahsetmenin söz konusu bile olmadığını beyan ederek, benzer olmadığı halde haksız yere benzermiş gibi gösterilerek ret kararı verilen ——- ibareli marka başvurusunun kabul edilerek tescilinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı tarafça “—–” ibareli markanın tescilinin yapılmasına karar verilmesi talep edilmiş olmakla birlikte 15 Temmuz 2018 tarihli ve—– yayımlanan Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında—- Numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gereğince marka tesciline ilişkin tüm idari süreçlerde müvekkili kurumun münhasıran yetkili olduğunu, bu yetkinin ne başka bir idari mercii, ne de herhangi bir yargılama makamı tarafından kullanılabileceğini, ayrıca bir markayı tescil ettirmek isteyen gerçek ve tüzel kişinin ne gibi bir yol izleyeceği kanun tarafından açıkça belirtilmiş olup, bu sınırlar dışına çıkılması mümkün olmayacağını, aksi durum hukuken fonksiyon gaspına neden olacağını, 22/12/2016 tarihli ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun (SMK) 156/2. maddesinde, müvekkil Kurumun bu Kanun kapsamında aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda görevli ve yetkili mahkemenin —– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, Mahkemece idari işlem niteliğinde karar verilemeyeceğinden markanın tesciline karar verilmesi davasında davacının hukuki yararının bulunmadığını, hukuki yararın dava şartı olduğunu belirterek, dava şartı yokluğundan HMK’nun 114/1-h hükmü uyarınca—– sayılı marka başvurusunun tescili talebi bakımından da davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, —– YİDK kararının iptali davasıdır.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunun, “Görevli ve yetkili mahkeme” başlıklı 156/2. Maddesinde “Kurumun bu Kanun hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Kurumun kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Kurum aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetki mahkeme,—– Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir” hükmü yer almaktadır. HMK’nun 114/1-ç maddesinde kesin yetki kuralının mevcut olması halinde, davanın yetkili mahkemede açılmasının dava şartı olduğu belirtilmiştir. SMK’nun 156/2. maddesinde yer alan kesin yetki kuralı gereğince de, YİDK kararının iptali davasına bakma yetkisinin —-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla, davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın SMK’nun 156/2 ve HMK’nun 114/1-ç maddesi uyarınca YETKİSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştikten sonra iki hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli—– FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
Harç ve yargılama giderlerinin yetkili Mahkemece dikkate alınmasına,Dair; davacının yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.