Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/151 E. 2023/175 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/151 Esas
KARAR NO:2023/175
DAVA: Marka
DAVA TARİHİ:21/06/2022
KARAR TARİHİ:21/09/2023

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Müvekkil şirket ———-kurulmuş olup,
uzun yıllardır — alanında faaliyet gösterdiği, bu sektörde kullanılmak üzere tescilli markalarının bulunmakta olup, bunlardan bir
tanesinin de ——– sınıflarda tescil edilen ——-markalarının sahibi olmasıyla birlikte —–sektörünün lider kuruluşlarından biri olduğu,Davalı ——müvekkil adına tescilli ——– markasını müvekkil şirket ile meşru bir bağlantısı, sözleşmesi ve hukuka uygun amacı olmaksızın; tamamen izinsiz ve tecavüz teşkil eder şekilde ——— hizmetinde kullandığı, bu kullanım öncelikle kendisine ait————– sitesinden; ————-ibareleri ile gerçekleştirdiği, ————- ait olup, davalı izinsiz ve tecavüz teşkil eden eylemlerini, müvekkil şirket ile benzer şekilde
—— yapmış olduğu —- ile sürekli hale getirdiği, Davalıya ait——– sitesinde: internet sitesinin ana sayfasında ——–ibarelerinin kullanılmasının, —– başlıklı bölümünde; ——–yanı sıra yayın hayatına — başlayan —– — yayın yapmaktadır.” şeklinde ifadelere yer verilmesinin, belirtilen —— aracılığı ile müvekkil şirkete ait tescilli marka ile işitsel yönden aynı şekilde telaffuz edilen —- kelimesinin tamamen aynı anlama gelmesi, söyleniş biçimi itibari ile de hiçbir farklılık bulunmaması, dikkate alındığında davalı şirket tarafından açıkça marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemlerin gerçekleştirildiğinin sabit olduğu, bununla birlikte davalı şirket, marka hakkına tecavüz teşkil eden —– tanıtımını yaptığı kendisine ait;———–birçok internet sitesinde müvekkil şirkete ait ——–ibaresine ayniyet derecesinde benzer ibareleri hukuka aykırı biçimde kullanarak haksız rekabet sağladığı, davalı şirketin,———- üzerinden—– kullanıcı adını kullanarak müvekkil şirkete ait—- markası ile görsel ve işitsel yönden birebir aynı denecek kadar benzer şekilde tanıtım yaptığı, bu nedenle, müvekkil adına tescilli ——-markasının davalı şirket tarafından hukuka aykırı ve tecavüz oluşturur niteliktekullanımının tespiti ile birlikte söz konusu tecavüzün mahkemeniz marifetiyle durdurulmasını talep zorunluluğu olduğu, ——–ibareleri arasındaki harf farklılığı bütün içerisinde önemsiz düzeyde kalmakta söz konusu kullanımlar ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu, her iki ibarenin de —-
şeklinde okunduğu, davalı şirkete ait —- kullanım ile de bu durumun sabit olduğu, —- kelimesinin —- geçmiş hali olan — kelimesi esas alındığında; müvekkil şirkete ait markadaki —-ibaresine karşı davalı şirketin —- şeklindeki kullanımı ve —- farklı dillerdeki okunuşunun aynı olması, ses farklılığı oluşturmaması sebebiyle ayırt edicilik unsurunu ortadan kaldırdığı,her iki ibarede de, okunuşlarının benzer değil, birbirinin aynısı olması, neredeyse aynı harf düzeninden oluşması ve dolayısıyla aynı sesleri içermesi, aynı uzunlukta kelime unsuruna sahip olması ve dinleyicide bıraktığı etki dikkate alındığında müvekkil şirketinin tescilli markası ilekarıştırılacağının aşikar olduğu, söz konusu harf değişikliği ile ortaya çıkan ibarenin müvekkili şirkete ait markadan farklılaşmadığı, yeni bir kelime haline gelmediği ve yeni bir anlam taşımadığı, somut olayda —- hitap ettiği alıcı grubu ve alıcı grubunun markayı algılayış biçimi dikkate alınması gerektiği, —- işitsel birhizmet sağladığı ve bu yönden sınırlı
bir değerlendirmeye tabi tutulduğu, — markanın görselliğinden ziyade dinleyiciler nezdinde —-çıktığından davaya konu kullanımın müvekkile ait marka ile yüksek işitsel benzerliği bulunduğu ve doğrudan marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğunun kolayca tespit edilebileceği, ilgili — —-yaptığı ve —- şarkılar çaldığı, hitap ettiği kitlenin müvekkile ait kitleyle aynı olduğu da bu surette belirlendiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davalının müvekkille hiçbir ticari ilişkisi ve meşru bağlantısı olmamasına karşın internet sitesinde, —-yayınlarında ve — hesaplarında müvekkil adına tescilli — ibaresini kullandığı ve bu ibareyi kullanarak tanıtım yaptığı dikkate alındığında, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. Maddesi
uyarınca; marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüz fiillerinin durdurulması, davalı şirkete ait ——–engellenmesine karar verilmesini vekâleten talep ettiklerini, aksi halde yargılama boyunca bu ihlallerin devam edeceğini, davalının —- olmasının avantajını bu surette ihlalin ve zararın boyutunu artırarak devam edeceğini beyan etmiştir.

SAVUNMA:Davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, marka haklarına tecavüzün tespiti, önlenmesi konulu marka davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının ——- hizmetinde ve alan adı ile —- —— markasını kullanıp kullanmadığı, bu markanın davacı adına tescilli ———– markası ile iltibasa neden olacak şekilde benzer olup olmadığı, bu kullanımların davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış davacı tarafa ait marka tescil kayıtları, davacı tarafın şirket tescil bilgileri celp edilmiş ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi heyeti heyet rapor içeriğine göre; — adı—- yönünden yapılan incelemelerde, Davacıya ait —- alan adının —- adına tahsis edilmiş olduğu belirlenmiştir. Davalıya ait —— adının ise 01.03.2017 tarihinde tahsis edilmiş olduğu, —-hesapları üzerinde yapılan incelemelerde,—- altında yayında oldukları iletişim bilgilerinde———- adresinin bulunduğu belirlenmiştir. Dosyakapsamında yapılan inceleme ve değerlendirmeler ve yapılan tespitlere istinaden Davalı marka kullanımının Davacı taraf markasına iltibas, karışıklık ve haksız rekabet sağlayacağı görüş ” yönünde görüş bildirilmiştir. Ek raporda ise —– yönünden yapılan incelemelerde, —-üzerinde, —– tarihinde — içerisinde ilk kez —- yönünde görüş bildirilmiştir.Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: “Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.Bu tespitlerden sonra, davacı tarafın —– markasının sahibi olduğu, markanın davacı adına — yılında tescil edilmiş olduğu, davacı tarafa —-Sınıflarda koruma sağladığı, alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davalı tarafın ——— kullanımlarını kendisine ait ——— hesaplarında kullandığı, davalının internet adresi olarak —– kullandığı ve bu marka kullanımlarının bu internet sitesi içindeki kullanımlar olduğu, yine davalının —— kullandığı, her ne kadar marka kullanımlarında sondaki —— farklı olmasına karşın hem davacının hem de davalının markasının sonundaki harfin okunuş ve telaffuz olarak aynı olduğu, bu haliyle karıştırılmasının olağan olduğu, davalı tarafın kullanımın— yılına ait olduğu, davacının marka tescilinin — yılı olduğu ancak davacı tarafın marka kullanımın —yılına ait olduğunun alınan raporla tespit edildiği dikkate alındığında davacı tarafın marka hakkının daha eski tarihli olduğu ve korunması gerektiği kabul edilerek davalı tarafın marka kullanımlarının davacı tarafın marka hakkına tecavüz oluşturduğu kabul edilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜ ile,
1-Davalının —- adı, şeklindeki marka kullanımları dolayısıyla davacı adına tescilli——- markasından kaynaklanan haklarını ihlal ettiğinin TESPİTİ ile davalının bu markalardan kaynaklı haklarını ihlal eden fiillerinin DURDURULMASINA ve ÖNLENMESİNE,
2—————- sitesine ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE, Erişim engeli yönünden verilen kararının uygulanması için karar kesinleştiğinde ——- Mahkememizce müzekkere yazılmasına,
3-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin ——çapında yayın yapan tirajı en yüksek ilk 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
4-Davacı vekiline marka hakkına tecavüzün tespiti, tecavüz fiillerinin durdurulması, önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı vekiline Erişimin Engellenmesi davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 141,40 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile 189,15 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Davacı tarafından yapılan 112,50TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.112,50TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2023