Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/15 E. 2022/163 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/15 Esas
KARAR NO : 2022/163

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ve —- Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili—– sunduğu dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin —- olarak, birçok alanda faaliyette bulunmakta olup, faaliyetleri ———– ve —————–, maruf ve —–ürettiğini ve piyasaya sürdüğünü, bu kapsamda, müvekkili tarafından, —– müvekkilinin ürünlerinin, —- ithal edildiğini ve müvekkilinin —- sunulduğunu, davalının —- markasını tescilli olduğu pek çok ürün için tescilli olduğunu, müvekkili şirketin tescilli markası ile davalı tarafın haksız surette tescil edilmiş markasının iltibas yaratacak surette benzer olduğunu, davalının markasını kötüniyetle tescil ettirdiğini, söz konusu markaların, —– özelliklerinin birbirleri ile neredeyse aynı olduğunu, yazılışlarının fark edilemez surette benzer olduğunu, markaların okunuşlarının — aynı olduğunu, ayrıca, davalı tarafın markasında müvekkilinin ürünleri üzerinde kullanılan —— — herhangi bir karşılığının da bulunmadığını, bu hususun da, davalının kötüniyetini ve iltibas yaratma amacını ortaya koyduğunu, davalının, bilinçli şekilde iltibas yaratmak amacıyla, müvekkilinin————- —– kullanmak suretiyle kötüniyetle tescil ettirdiğini, müvekkilinin markası ile davalı markasının,—-aynı olduğunu, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin son derece yüksek olduğunu, davaya konu markaların bütün olarak okunuşları,—- davalı markasının, ayırt edicilik vasfını taşımadığını, SMK’nun 25. maddesi uyarınca SMK’nun 5/1-ç ve 6/1. maddelerindeki hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğunu beyan ederek, haklı ve hukuka uygun davanın kabulüne, davalının —” markasının hükümsüzlüğüne ve —— nezdindeki marka tescilinin terkinine, yargılama masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
——— karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı adına —– numaralı marka ile davalı adına kayıtlı——- numaralı marka arasında —- özellikler, yazılışları, okunuşları ve şekilleri arasında davacı aleyhine olacak biçimde benzerlik ve iltibasın olmadığını, davalı adına ———– marka ile davacının ——–kelimeden ————— arasında birbirleri ile benzerlik ve iltibas yaratacak türden bir durumun söz konusu olmadığını, davalı adına tescilli markada yer alan ——– karşıya baktığını, ————- ——– —— unsurlarını oluşturduğunu, davacı adına kayıtlı marka —– ——- görünmediği gibi, bu yüzün karşıdan bakıldığı zaman sağ tarafa baktığını, iki marka arasında pek çok yönden farklılıklar olduğunu, —-birbirlerinden ayrıldığını, bu nedenle davacı tarafın iki marka arasında bilinçli olarak iltibas yaratıldığı yönündeki iddialarına tümüyle itiraz ettiklerini, davacının —– markasının meşhur ve maruf bir marka olmadığını, davacı tarafın söz konusu markalı ürünlerin —– — ithal edildiğini savunmuş ve buna dair faturaların sunduklarını beyan etmiş ise de, ibraz olunan faturaların —– ——muamelelere ilişkin faturalar olduklarını, davacı adına kayıtlı markanın —– tanınmış meşhur ve maruf bir marka olduğunu söylemeye olanak bulunmadığını beyanla, davacı tarafından ikame olunan haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli —————– benzer olduğu ve kötü niyetle tecsil edildiği iddiasıyla açılan marka hükümsüzlüğü davasıdır.
Dosyaya ————– getirtilmiş olup, incelendiğinde; ——— başvuru numaralı —– tarihinde—— davacı adına, ——başvuru numarasının —– tarihinde davalı adına ————– tescil edildiği ——— sürelerinin devam ettiği anlaşılmıştır.
Dava konusu —- gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış,davacı tarafça sunulan davacıya —– incelenerek davalının markasının davacının markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer olup olmadığı, kötü niyetle tescil edilip edilmediği, markaların hitap ettiği tüketici kitlesi ile tescilli oldukları mal ve hizmetler de dikkate alınarak hükümsüzlük koşullarının mevcut olup olmadığı hususunda —–bilirkişi raporu ————– nezdinde davacı —– tescilli olduğu, —– tescilli olduğu, tarafların markaları arasında——— olduğu, her iki markanın —– tescil edildiği, sözkonusu emtiaların orta düzeyde——-olduğu, davalı tarafın —- ile tescilli markasını taşıyan emtiaların orta düzeydeki tüketici kitlesi nezdinde iltibasa neden olabileceği, davalının davaya konu marka başvurusunu kötüniyetle yaptığına ilişkin kanaate vardığını, ancak nihai takdirin Mahkemeye ait olduğuna dair görüş bildirmiştir.
Davacı davalıya ait markanın hükümsüzlüğünü Sınai mülkiyet kanunun 5/1-ç ve 6/1 ve 6/9. maddeleri uyarınca talep etmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 25/1. maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, SMK’nun 5. ve 6. maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
Marka tescilinde mutlak ret nedenlerinin düzenlendiği SMK’nun 5. maddesinin 1-ç fıkrası uyarınca aynı veya aynı türdeki mal ve hizmetlerle ilgili olarak tescil edilmiş ya da önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek kadar ——- tescil edilemeyeceği düzenlenmiştir.
——-tescilinde nispi ret nedenlerinin düzenlendiği SMK’nun 6. maddesinin 1. fıkrası uyarınca,—- başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile——- tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
SMK’nun 6/9. maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemelere ışığında somut olaya bakıldığında; taraflara ait marka —- kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davacının “—— bulunmadığı, —-“——- anlamında —— oldukları, bu nedenle ——ayırt edicilik katmadıkları, markanın esas unsurunun ————— bulunmadığı, davalının markasının esas unsurlarından—- davacının markasının esas unsurlarından olan—— ibarelerinin ———- olarak birbirlerine oldukça benzer oldukları, yine her iki tarafın markasında da şekil unsuru olarak —–bir —– —– kullanıldığı, ——– benzer şekil detaylarının yer aldığı, davacının markasındaki ——yandan yalnızca tek tarafının göründüğü, davalının markasındaki —————- bölümünün önden göründüğü, —-markaları farklılaştırmak için yeterli olmadığı, markaların bir bütün olarak karşılaştırılmasında—— itibariyle benzer olarak algılandıkları, ——- tescilli oldukları —– ortalama tüketiciye hitap ettikleri, tüketicilerin genellikle her iki markayı bir arada görerek kıyaslama imkanı bulamayacakları, daha önce gördükleri—— kadar hatırlayabilecekleri, bu nedenle davalının markasını gören ortalama tüketicinin bu markayı davacının markası ile karıştırabileceği veya davacının seri markalarından birisi olduğunu düşünerek markalar arasında bağlantı kurabileceği, bu nedenle davalının ———- olduğu “——– dışında kalan ve davacı markası ile ortak olarak tescilli oldukları diğer mal ve hizmetler için SMK’nun 6/1. maddesindeki hükümsüzlük koşulunun mevcut olduğu kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça davalının markasının SMK’nun 5/1-ç maddesi uyarınca da hükümsüz kılınmasını talep etmişse de, bu maddeye göre markaların aynı olması, birbirlerinden hiç bir farklılıklarının bulunmaması veya ayırt edilemeyecek derecede küçük farkların bulunması gerektiği, davacı ve davalı markaları incelendiğinde bu derecede benzer veya aynı olmadıkları, davacının markası bir kelime ve şekilden oluşurken davalının markasının ———– oluştuğu,——birbirleriyle aynı olmadıkları anlaşılmakla, SMK’nun 5/1-ç maddesindeki hükümsüzlük koşulunun mevcut olmadığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı tarafça davalının markasının kötüniyetle tescil edildiği iddia edilerek SMK’nun 6/9. maddesi uyarınca da hükümsüzlüğü talep edilmişse de, bir marka başvurusunun hangi hallerde kötüniyetle tescil ettirildiğinin her bir somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, emsal —– göre daha çok güvenin kötüye kullanılması, kullanmak yerine başkalarının ticaretine engel olmak, sözleşmeye —– suretiyle marka tescillerinin kötüniyetli marka tescili halleri olarak kabul edildiği, kötüniyetli tescilin varlığı için kötüniyetin tescil başvurusu anında var olması gerektiği, yalnızca davalı ve davacı markalarının benzer olmalarının kötü niyetin varlığını kanıtlamaya yetmeyeceği, kötüniyetli tescilin davacı tarafça ispatlanması gerektiği, bu kriterlere uygun bir kötüniyetin varlığının davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle kötüniyetli marka tescilinin söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller, taraflara ait marka —– bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, yukarıda açıklanan gerekçeye göre davalının ——- markasınınSMK’nun 25/1 ve 6/1. maddeleri uyarınca tescilli olduğu ve davacının markasının tescili kapsamında bulunmayan ———– kalan tescilli olduğu diğer tüm mal ve hizmetler için kısmen hükümsüz kılınması gerektiği kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı adına—-” markasının tescilli—- —- tescilli olduğu diğer tüm mal ve hizmetler için kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline kabul edilen marka hükümsüzlüğü davası yönünden ——– ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen marka hükümsüzlüğü davası üzerinden —— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 34,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile —–bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.534,20 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%80) ——- davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%20)——– davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.