Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/135 E. 2023/176 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/135
KARAR NO : 2023/176

DAVA : Marka (Marka İle İlgili Kurum Kararlarının İptali)
DAVA TARİHİ : 07/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2023

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından sunulan 29/07/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacıların —- %15 oranında davacı —–%15 oranınd davacı —–olmak üzere toplamda %30 oranında pay sahibi olduklarını, şirketin geri kalan hisselerinin aynı zamanda şirketin yönetim kurulu başkanı olan davalı —–ait olduğunu, şirketin —- gözde alışveriş merkezlerinde çocuk atölyeleri ve doğum günü organizasyonları düzenlemekte olup aynı zamanda ürettiği çocuk oyuncağı ile e-ticaret kanalıyla yurt içi ve yurt dışı satış yaptığını, davalı ——şirket adına kayıtlı “—– markalarını davacılara ulaşan herhangi bir bildirim olmaksızın ve genel kurul kararı alınmaksızın muvazaalı olarak devrettiğini, 2018 yılında tescil edilen—- markasını önce kendi adına kurduğu —–Şirketine, sonrasında da—–Şirketine devrettiğini,—- markasının başvurusunun ise 12.01.2021 tarihinde yapıldığını ve hemen akabinde devir işlemlerinin gerçekleştirildiğini, —-markasının 2021 öncesinde de kullanıldığına ve —–markası olduğuna ilişkin bir kısım evrakları ekte sunduklarını, tüm bu devir işlemlerinin muvazaalı olmakla birlikte herhangi bir hukuki geçerlilikleri bulunmadığını, davalı —-arasında —–Aile Mahkemesi’nin —– Sayılı dosyası ile boşanma davasının görülmekte olduğunu ve halen derdest olduğunu, işbu boşanma davasında verilen ara kararlar neticesinde davacılar lehine tedbir nafakasına hükmedildiğini, açıklanan nedenlerle davacıların hissedar olduğu —– adına kayıtlı ——markalarının muvazaalı olarak devri işlemlerinin iptali ile şirket adına kayıt ve tescil edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA: Davalılardan ——-.. vekili dilekçesinde özetle, öncelikle; Dava konusu markalara ilişkin olarak mahkemece 14.06.2022 tarihli ara kararla tesis edilen ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararın kaldırılmasını, hisse devirlerinin iptali ile davalı tarafa iadesine ilişkin olarak açılan/açılacak davanın, HMK.’nun 165. maddesi uyarınca bekletici sorun kabul edilerek yargılamanın bekletilmesine, hisse devirlerinin iptali ile davalı tarafa iadesine ilişkin davanın neticesine göre; kabulü halinde davacıların dava hakkının bulunmadığı ortaya çıkacağından, aksi halde bile ise davacılar tarafından esası yönünden de haksız ve kötüniyetli şekilde ikame edilen davanın reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin de davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalı —–Usulune uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle, Marka devrinin muvazaalı olduğundan bahisle devir teslimi isteminden ibarettir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın —–markalarının davalı —-ve yetkilisi olduğu—-Tarafından davalı —-devredilip edilmediği, bu devrin muvazaalı olup olmadığı, —- tarafından davalı —–Şirketi’ne devredilip edilmediği, bu devirlerin muvazaalı olup olmadıkları, bu nedenle marka devir sözleşmelerinin iptaline karar verilip verilemeyeceği, davacılara yapılan şirket pay devrinin boşanma protokolünün geçersiz olması nedeniyle geçersiz olup olmadığı, davacıların bu davayı açmak için aktif taraf ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.Dosya ilk olarak—–. Asliye Hukukta açılmış,—- Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğuna dair karar verilerek—–Ticaret mahkemesine tevzi edilmiş , ticaret mahkemesinin görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 547/1 maddesinde ise ticari mümessil “Ticari temsilci, işletme sahibinin, ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında, ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere, açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Ticari mümessilin temsil yetkisinin kapsamı kanunda tam olarak belirlenmiştir. Bu haliyle ticari mümessillik, sınırı kanunla çizilmiş iradi bir temsil yetkisidir. Ticari mümessil, iyiniyetli üçüncü kişilere karşı, işletme sahibi adına kambiyo taahhüdünde bulunmaya ve onun adına işletmenin amacına giren her türlü işlemleri yapmaya yetkili olup açıkça yetkili kılınmadıkça, taşınmazları devredemez veya bir hak ile sınırlandıramaz(BK 450; TBK 548).Ticari mümessillik gibi ticari vekalet de, TBK’nun 551. maddesinde düzenlenmiş temsilin ticari hayatın ihtiyaçlarına uydurulmuş bir türüdür. Dolayısıyla ticari vekalet, ticari mümessillik gibi tek taraflı hukuki işlemle verilen bir temsil yetkisini içerir.6102 Sayılı TTK’nun 4/1-c maddesi uyarınca 6098 Sayılı TBK’nun ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş olan 547 ile 554 maddelerinden kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi’dir.
6102 sayılı TTK’nun 553. maddesi uyarınca “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.” şeklindeki düzenleme ile TTK bünyesinde sorumluluk davalarına yer verilmiş olup TTK’nun 4/a maddesi uyarınca sorumluluk davaları ticari davalardandır.Dava konusu somut olayda davacılar ve davalı —– dava dışı şirket olan—– ortakları oldukları, davalı—– dava konusu markların devir tarihi olan 22.09.2020 tarihinde dava dışı şirket —- tek yöneticisi olduğu ve marka devir sözleşmesinin davalı tarafından gerçekleştirildiği, bu haliyle dava dışı şirkein ortakları olan davacılara karşı ticari temsilci olması dolaysıyla sorumlu olduğu, bu sorumluluğun TMK’nın 547 ve 554. Maddelerinden kaynaklandığı, 6102 Sayılı TTK’nun 4/1-c maddesi uyarınca 6098 Sayılı TBK’nun ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş olan 547 ile 554 maddelerinden kaynaklı uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi’nde olduğu, diğer davalılar yönünden de görevli özel Mahkeme olan Ticaret Mahkemesi’nin görevli olacağı ve yine marka hakkının devrine ilişkin uyuşmazlığın TBK’nın 547. Maddesi gereği yapılan devir işlemi olması dolayısıyla Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukukuna ilişkin bir ihtilafın bulunmadığı dikkate alındığında uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerektiği kanaati ile davanın görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davacının davalı aleyhine açtığı davada MAHKEMEMİZİN HMK’nın 114/1-c maddesi gereği GÖREVSİZLİĞİNE ,
Görevli mahkemenin —– ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ OLDUĞUNA,
2-HMK. 20 -21 -22 . maddesi gereğince Mahkememiz ile —–Asliye Ticaret Mahkemesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış bulunduğundan kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde yargı yerinin tesbiti açısından dosyanın —– Bölge Adliye Mahkemesi’nin görev uyuşmazlıklarına bakan ilgili Dairesine GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK. 323 ve 331 maddeleri gereğince yargılama gideri ve harcın görevli mahkemece değerlendirilmesine,Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.