Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/13 Esas
KARAR NO : 2023/41
DAVA : Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali
DAVA TARİHİ : 18/01/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı adına —–nezdinde tescilli olan —- tescil numaralı—–markasının işbu davanın açıldığı tarihten geriye doğru en az 5 yıllık kesintisiz bir süre boyunca kullanılmadığını, müvekkili—–2009 yılından bu yana —— adresinde mukim, ——avukatlık mesleği kapsamında yaklaşık 13 yıldır danışanlarına hukuki destekte bulunduğunu, mesleki açıdan alanında öncü hukuk bürolarından birisi olduğunu, belirtilen markanın, 2007 tarihinden itibaren davalı adına tescilli olduğunu, ne var ki, davalının tescilli markasını tescil ettirdiği tarihten bu yana kullanmadığını ve kullandığı iddiasında ise bu kullanıma beş yıldır ara verdiğini, dolayısıyla davalı adına tescilli olmasına rağmen kullanılmayan——markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, SMK’nun 26. maddesine göre tescilli bir markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmaksızın tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından —— ciddi biçimde, aktif olarak kullanılmaması ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilmesi halinde markanın iptaline karar verileceğini, ciddi kullanım ile kastedilenin, markayı ticari amaçla kullanma niyet ve isteği olduğunu, kullanımın ciddi olup olmadığının her somut olayda ayrıca ele alınmasının icap ettiğini, özellikle kullanımın türü, süresi, kapsamı ve coğrafi alanı gibi objektif kriterler esas alınarak bir değerlendirme yapılmasının uygun olduğunu, ciddi kullanımın halihazırda piyasaya sürülmüş veya piyasaya sürülmek üzere olan ve bunun için reklam kampanyaları hazırlanarak müşterilere ulaştırılmış mallara veya hizmetlere ilişkin olması gerektiğini, marka sahibine tescil edilen markanın kullanılması yükümlülüğünün getirilmiş olduğunu, bu yükümlülüğün amacının tescilin sağlamış olduğu yetki ile birçok işaretin topluma kapatılmasını önlemek olduğunu, davalının —– tescil numaralı —— markasını tescil tarihinden bu yana kullanmamasının, —–, Yargıtay içtihatlarına ve —— Sözleşmesine aykırı olduğunu belirterek, öncelikle mevcut durumun muhafazası ve davanın etkinliğini sağlamak amacı ile duruşmasız ve tebligatsız olarak —– tescil numaralı ” ——” markasının 3. kişilere olası devrinin ve devrin sicile kaydının hüküm kesinleşinceye dek önlenmesi için SMK’nın 159.maddesi ve HMK’nın 389. vd maddeleri gereği, ilgili markanın sicil kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, başta maddi ve manevi tazminat olmak üzere başkaca her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı şirket adına korunmak üzere —– tescil numaralı —–markasının 5 yıl süre ile kullanmama nedeni ile hükümsüzlüğüne karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —-sınıflarda tescilli —–numaralı “——” ibareli markanın sahibi olduğunu, markanın kullanmama nedeniyle iptal koşullarının oluşmadığını, davacının müvekkilinin markasının hükümsüzlüğü talep etmiş ise de, bu talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu, nitekim 556 sayılı KHK döneminde markanın kullanılmamasına ilişkin 41/1-c maddesi yönünden Anayasa Mahkemesi’nce verilen iptal kararı sonrasında, markanın kullanılmamasının artık bir hükümsüzlük nedeni olmaktan çıkartılarak 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi gereğince “iptal” halini aldığını, davacının müvekkilinin markasının iptalini istemekte hiçbir hukuki yararı bulunmadığını, davacının hukuk bürosu olması nedeniyle müvekkilinin markasının tescilli olduğu sınıflarda bir marka başvurusu yapamayacağını, nitekim davacının—– nezdinde “——” ibaresi ile ——- nolu sınıfta 06/07/2015 tarihinde yaptığı—— nolu başvurusunun reddedildiğini, müvekkilinin ——– ibareli markasını temel işlevine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ciddi ve yoğun biçimde markasal anlamda kullandığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait —— numaralı “——-” markasının tescil tarihinden itibaren 5 yıl süreyle kullanılmaması iddiası ile açılan iptal davasıdır.Davacı vekilinin 14/03/2023 tarihli duruşmada, davalı tarafla sulh olmaları nedeniyle davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan ettiği, dosyada mübrez ——Noterliği’nin 23/12/2021 tarih ve——- yevmiye numaralı ihtarnamesinde davadan feragat yetkisinin mevcut olduğu, ——- tarafından yetki belgesi ile yetkilendirildiği, davalı vekilinin ise aynı duruşmada feragati kabul ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, dosyada mevcut —–Noterliği’nin 26/04/2022 tarih ve——- yevmiye numaralı vekaletnamesinde feragat ve feragati kabul yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, HMK’nun 311. maddesi uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğuracağından, davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Harçlar Kanununun 22. maddesi gereğince alınması gereken (179,90 TL harcın, dava ön inceleme aşamasında feragatle sona erdiğinden 1/3’ü olan) 59,96 TL harcın peşin alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile fazla bakiye 20,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,
Mahkememizin 18.01.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA,
Davacının sunduğu teminat mektubunun davacı tarafa İADESİNE,
Davalı vekili vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davalı vekili yargılama gideri talep etmediğinden, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.