Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/129 E. 2022/51 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/129 Esas
KARAR NO : 2022/51
DAVA : Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Ref’i ile Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 18/03/2021
KARAR TARİHİ: 27/05/2022
—–sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelendi.
İSTEM / Davacı vekili—- sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili — tarihinde kurulduğunu, — amaçlı kullanılan —— olduğunu, —- olmakla birlikte —- şubesi olan köklü bir firma olduğunu, üretmiş olduğu bütün cihazların —– nezdinde adına tescilli olduklarını, davalının —- olduğunu beyan eden, —– olarak çalışan ve bu işten para kazanan, bunu meslek edinmiş bir kişi olup, çeşitli kişi yahut markaların talepleri doğrultusunda —- —– üzerinden lazer epilasyonla ilgili içerikler paylaştığını, —– paylaşılan bu içeriklerde müvekkili ——–şirketin ticari faaliyetine konu ettiği cihaz, marka ve yöntemler aleyhine mesnetsiz, gereksiz yere incitici ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu,
— uzantılı adreste yer alan paylaşımında müvekkili — üretmiş olduğu ve —- başvuru numarası ile tescilli—–gerçek——olmadığını, bu cihazla yapılan tedavi sonrasında dökülen tüylerin geri çıktığı yönünde beyanlarda bulunarak cihazı kötülediğini,
—– paylaşımda yine —-üretmiş olduğu ve —-başvuru numarası ile tescilli —– cihazın görselini de paylaşarak, bu cihazın bir —- cihazı olduğunu —– onayı olmadığını, dolayısıyla —- kullanıma uygun olduğuna dair beyanda bulunduğunu ve akabinde ——-, gerçek bir lazer epilasyon isteyenlerin hastane, klinik ve tıp merkezi gibi yerleri tercih etmesi gerektiğini beyan ettiğini, güzellik salonlarının tercih edilmemesini ima ederek müvekkilinin gerek tedarikçileri, gerekse de son tüketici nezdinde itibarını zedeleyici beyanlarda bulunduğunu, ayrıca —– cihazla çalışılan yerleri tercih etmelerini belirterek ve aynı cihaza atıf yaparak cihazı kötülediğini, ——-paylaşımında yine —- olduğu ve —– alıp, cihazın Ipl cihazı olduğunu —– gözünün yaşlı olduğunu, önemli olanın tekrar tüylerin çıkmaması olduğunu, bilindiği gibi ——-modern ağda olduğunu ve tekrar çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu, gerçek lazer epilasyon deneyimi için ——- belirterek, magıc eis cihazının gerçek bir buz lazer değil de, buz başlık kullanılan bir Ipl cihazı olduğun beyan ederek Ipl cihazının tercih edilmemesi yönünde algı yaratıp, yine tüketicilerin ön taleplerini değiştirmeye yönelik ve açıklamanın muhatabının hataya düşmesine sebep olacak beyanlarda bulunduğunu, davalının———adresler üzerinden yaptığı bu paylaşımlarının haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin ticari faaliyetini olumsuz etkilediğini beliretrek, işbu eylemler sebebiyle yukarıda uzantısı yazılı adreslere erişimin engellenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının haksız rekabet teşkil eden iş ve eylemleri ile davacının ticari itibarının zedelenmesi ve manevi zarara uğraması nedeniyle —-manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı taraf yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait lazer epilasyon cihazlarının teknik özelliklerinin bu işe uygun olmadığına dair davalı tarfaça internet üzerinden gerçeğe aykırı paylaşımlar yapılmak suretiyle haksız rekabette bulunulduğu iddiasıyla TTK 54.maddesi uyarınca açılan haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile manevi tazminat davasıdır.
—— haksız rekabet ve marka tecavüzüne ilişkin iddiaların birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle HMK 115/2. maddesi gereğince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, karar kesinleştiğinde ve süresi içinde talep edildiğinde dosyanın görevli ——Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Markaya tecavüz halleri SMK’nun 29. maddesinde sayılmış olup, SMK’nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin marka sahibinin izni olmaksızın kullanılması, marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Maddede belirtildiği gibi, marka hakkına tecavüzün gerçekleşmesi için davalının davacıya ait markayı ticari amaçla ve markasal olarak kullanması gereklidir.
Her ne kadar dava görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmişse de; taraflar arasında markadan kaynaklanan uyuşmazlık bulunmadığı, davalının davacıya ait ———– markalarının ticari etki yaratacak şekilde ve markasal olarak kullanılmadığı, sadece bu marka ile satışa sunulan davacıya ait makinelerin teknik özellikleri hakkında ——-kanalında kötüleyici videolar yayınlamasından kaynaklandığı, bu eylemlerin marka hakkına tecavüz olduğunun kabul edilmesi halinde, günümüzde tüm ticari işletmelerin faaliyetlerini kendi markaları ile yürüttüğü dikkate alındığında, TTK’nun 55/1-a-1 bendinde haksız rekabet olarak açıkça tanımlanan “başkalarının mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek” eyleminin marka ile korunan bir mal veya iş ürünü hakkında gerçekleşmesi halinde, tüm bu davalara bakma görevinin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne ait olması gibi bir sonuç doğacağı, oysa marka hakkına tecavüzden söz edilebilmesi için davacının markasının davalı tarafça ticari amaçla kullanılmasının zorunlu olduğu, davacı vekilinin de esasen dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki tüm beyanlarında marka haklarına tecavüz edildiğine dair bir iddiada bulunmadığı, açıkça haksız rekabet hükümlerine dayandığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 5/1.maddesine göre; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Davanın —- hükümlerinden kaynaklanmadığı,Ticaret Kanunda düzenlenen haksız rekabet hükümlerinden kaynaklandığı, tarafların tacir olduğu, mahkemelerin görevinin kanunla düzenlendiği, görev konusunun kamu düzenine ilişkin olması hasebiyle, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınacağı, Mahkememizin yalnızca Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan kaynaklanan davalara bakan özel yetkili mahkeme olması ve uyuşmazlığın haksız rekabetten kaynaklandığı anlaşılmakla, davaya bakmakla görevli mahkemenin —– Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Kararın yargı yolundan geçerek kesinleşmesi halinde istinaf başvurusunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflardan birinin Mahkememize başvurması halinde dosyanın—–Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
Kararın yargı yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde yargı yerinin belirlenmesi için ——- Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
HMK 331.maddesi gereğince yargılama giderlerinin davanın esası ile birlikte değerlendirilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereği vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/05/2022