Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/112 E. 2023/19 K. 31.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/112 Esas
KARAR NO: 2023/19
DAVA : Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 13/05/2022
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —– yılından bu yana ——– nezdinde tescilli olan —– markasını faaliyet gösterdiği alanda yakaladığı başarıyla tanınır hale getirdiğini, ve ilgili ———- olmuştur. oluşturduğu ——– gereği farklı ihtiyaç ve farklı koşullara göre belirli gruplar oluşturarak ve her bir üye için en ——— taşınmaz ve araba kazandırma hizmeti veren, gerekli yetki ve işletme belgelerine haiz ve yasalar ile yönetmeliklere uygun olarak ticari faaliyetlerini sürdüren,—- giren —– olduğunu, müvekkilinin———- tarihinden itibaren ——– tescil edildiğini, davalının kullandığı ———markası ile iltibas oluşturacak derecede benzer olup———– gereğince sonradan tescil edilen markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin markasını, kurulduğu tarihten itibaren kesintisiz olarak kullanarak ——— tanınırlığa ulaştığını, davacı müvekkilin işbu davayı açmasında hukuki menfaatinin de bulunduğunu, davalının tescilindeki ek olan —– menşei ve tür belirten bir kelime olmakla, ayırt edici nitelikte olmadığını, aksine —— müvekkilinin—–gereği tüketiciler nezdinde —-markası ile karıştırılabilecek, müvekkili şirket bünyesine dahil bir marka izlenimi yaratan bir ibare olduğunu, markanın özünü —– ibaresinin oluşturduğunu, davalının tescil ettirdiği ——- markasının müvekkilinin bir alt markası ya da şubesi izlenimi vererek tüketici nezdinde karışıklığa neden olmayı amaçladığını, davalının tescilinin kötü niyetli olduğunu, davalının banka sektöründe olmakla, müvekkiline ait —- varlığından haberdar olmamasının mümkün olmadığını, davalının, —–ibaresini müvekkilinin markasının kullanımında olan ——— sınıfı için tescil ettirdiğini, bu derece aleni olan kötü niyetin başlı başına bir ret sebebi olduğunu, davalının markasıyla ilgili ——- sayılan birden fazla ret nedeninin mevcut olduğunu belirterek, hükümsüzlüğü talep edilen dava konusu markanın huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesine dair öncelikle davanın etkisiz kalmaması açısından —– uyarınca marka üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilerek sicile bildirilmesine, davanın kabulü ile davalı adına —— tescilli markanın ——- kapsamında tescilli olduğu tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; dava konusu talepler bakımından zamanaşımı def’inde bulunduklarını, müvekkili kurumun —– kurulduğunu, —— olarak yeniden hizmet vermesi kararlaştırılan —— yılında faaliyet izni aldığını, davacı tarafından kullanılan —-markasının zayıf marka statüsünde olduğunu ve müvekkiline ————–markasının seri marka olduğunu ve——— göre seri marka sahibinin yarattığı yeni seri markasının başka kişilerin mükerrer markalarına benzese de tescile hakkı bulunduğunu, davacıya ait markanın ayırt ediciliğinin düşük olması ve zayıf marka statüsünde olması sebebiyle müvekkiline ait markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin yasaya aykırı olacağını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı adına tescilli———- markasının hükümsüzlüğüne ilişkindir.
Dosyaya —- getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- davalı şirket adına, —–markasının —– dava dışı — adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Taraflara ait ——-kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde —-davacı şirketin ———– üyelerinden olduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı vekili davalının —– müvekkiline ait ——– ibareli markası ile iltibasa neden olduğu gerekçesiyle davalı markasının hükümsüzlüğünü talep etmiş ise de, davacının dayandığı markanın davacı şirkete ait olmadığı, davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olan dava dışı —adına tescilli olduğu, ——– kaynaklanan haklarını davacı şirkete devrettiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi bu konuda bir iddiada da bulunulmadığı, davacının hak sahibi olmadığı markaya dayanarak davalıya karşı marka hükümsüzlüğü davası açamayacağı, marka hükümsüzlüğü davasını marka üzerinde hak sahibi olan kişilerin açabileceği, bu kişilerin de marka sahibi veya SMK’nun 158. maddesindeki koşullarla inhisari lisansa sahip kişiler olabileceği, HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca tarafların dava ve taraf ehliyetine sahip olmalarının dava şartlarından olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden araştırılması gerektiği, davacı şirketin —- markanın inhisari lisans hakkını aldığı kanıtlanamadığından, davada taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.31/01/2023