Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/110 E. 2023/165 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/110
KARAR NO : 2023/165

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ : 11/05/2022
KARAR TARİHİ : 12/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili —–uluslararası taşımacılık ile iştigal eden bir firma olduğunu, firmanın ticari faaliyetine ilk kez 1998 yılında başladığını, müvekkilinin kurulduğu günden bu yana kendi alanında faaliyetlerini genişleterek sürdürdüğünü, müvekkilinin kendi araçlarıyla uluslararası taşıma hizmeti verdiğini, müvekkilinin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 6/III maddesi uyarınca —-markasının yaratanı ve marka üzerinde üstün hak sahibi olduğunu, 1998 yılından bu yana —–unvanını kullanan müvekkili şirketin 2022 yılında nev’i değişikliği ile anonim şirkete dönüştüğünü, müvekkilinin markasının 2017 yılı itibari ile tescilli marka olarak koruma altına alındığını, gerek Gümrük Müdürlüklerinde gerekse de sınır kapılarında karışıklık yaşanması ve müşteriler tarafından haberdar edilmeleri sonucunda —– web sitesinin varlığından haberdar olunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirket ile bir bağlantısı varmış gibi bir intiba bırakarak taşıma yapmasının müvekkili şirketin ticari itibarına ve markasına ciddi zarar verdiğini, davalı şirkete gerek logolarının yazılış şekli gerekse de aynı sektörde yurtdışı taşıma yapıyor olmalarının karışıklıklara yol açtığı ve bundan kaynaklı olarak müvekkili şirketin markasının ve itibarının zedelendiği ile ilgili ilk olarak telefon ile bildirim yapıldığını ve kendilerine bu haksız eylemlerinin durdurulması ve kaldırılması için süre verildiğini belirterek davalı şirketin müvekkili şirkete ait markaya tecavüzünün önlenmesi ve men’ine, manevi tazminata hükmedilmesine, masrafı davalı tarafından karşılanarak hükmün en yüksek tirajlı gazetede ilanına, mahkeme masraflarının, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı tarafın usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davacı adına tescilli —— markası ile karışıklığa neden olacak derecede benzer markayı taşımacılık faaliyetlerinde kullanıp kullanmadığının tespitine ilişkin markanın hükümsüzlüğü davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kaynağını; davalının davacı adına tescilli —–markası ile karışıklığa neden olacak derecede benzer markayı taşımacılık faaliyetlerinde kullanıp kullanmadığı, bu şekilde davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunup bulunmadığı, davacının manevi tazminat talep edip edemeyeceği, tazminat tutarının ne kadar olabileceği noktasında toplandığı tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi tarafından alınan rapor içeriğine göre; Davalı tarafa ait olduğu belirtilen —– alan adlı web sitesinin kimin adına kayıtlı olduğunun tespit edilemediği ancak web sitesinin iletişim bilgileri bölümünde firma adresinin —– firma iletişim numaralarının —- firma e-mail adresinin “—- olarak belirtildiği, Dava konusu “ŞEKİL” şeklindeki marka kullanımının davacının —- tescil no’lu “ŞEKİL”—-tescil nolu “ŞEKİL” nolu —- tescil nolu “ŞEKİL” ve —– tescil nolu “ŞEKİL” markalarınından kaynaklı haklarına tecavüz teşkil ettiği yönünde ” görüş bildirilmiştir.Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde marka sahibinin izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir işaretin tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.Bu açıklamalardan sonra davalı tarafın davacı adına tescilli —- tescil numaralı—- markasından kaynaklı haklarını ihlal edip etmediği hususu değerlendirilmiş, davacı tarafın bilirkişi raporu ile belirlenen ve yine TPE kayıtları ve ticaret sicil kayıtlarında tescil kayıtlarında bulunan marka kullanımları ve davalı tarafın internet sitesine ilişkin kullanımları değerlendirildiğinde, davacı tarafın tescilli olan markasının kara, hava ve deniz taşımacılığı hizmetlerini kapsayan taşımacılık sektöründe olduğu, davalı şirketin hem şirket tescil kaydında hem de —- alan adlı web sitesinde kara yolu taşımacılığı, deniz yolu taşımacılığı ve hava yolu taşımacılığı, demir yolu taşımacılığı, sigortalı taşımacılık , gümrükleme, depolama ve ekspres taşımacılık alanlarında faaliyette bulunulduğunun belirtildiği, bu haliyle hem yapılan hizmetlerin hem de kullanılan logoların aynı olduğunun sabit olduğu, davacı tarafa ait —- markasından taşımacılık sektöründe faaliyette bulunulduğunun ortalama bir tüketici tarafından anlaşılacağı, yine davalı tarafça kullanılan —– logosundan taşımacılık faaliyetinin anlaşılacağı—- adlı internet sitesinin davalı adres ve telefon kullanımlarını içerdiği ve yine davacı tarafın marka hakkını ihlal eder şekilde markanın asli unsurunu içerir ifadelerden oluşan kullanım olduğu ve davacının markasının da koruma altında olan marka olduğu dikkate alınarak davalının kullanımlarının davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği kabul edilmiştir. Davacı tarafın manevi tazminat talebi de değerlendirilmiş, davacının dava değeri belirtilmek ve harç ikmal edilmek suretiyle usulüne uygun manevi tazminat talebi bulunmadığından bu yöndeki talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Gerekçe ve Nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının —- alan adı,—-+ Şekil” şeklindeki marka kullanımları dolayısıyla davacı adına tescilli —– tescil numaralı —-Şekil, —-tescil numaralı —-+Şekil,—- tescil numaralı —–+Şekil, —-tescil numaralı —-+Şekil markasından kaynaklanan haklarını ihlal ettiğinin TESPİTİ ile davalının bu markalardan kaynaklı haklarını ihlal eden fiillerinin DURDURULMASINA ve ÖNLENMESİNE,
2-Davacının marka haklarının ihlalinin neticesi olan maddi durumun ORTADAN KALDIRILMASINA, bu amaçla —-alan adı, —–Şekil” ibaresini taşıyan davalıya ait her türlü ürün, iş evrakı, broşür, katalog ve benzeri pazarlama ve tanıtım materyalleri dahil ve bunlarla sınırlı olmamak üzere her türlü ticari kullanımlarının DURDURULMASINA ve ÖNLENMESİNE ve kullanımların KALDIRILMASINA,—– internet sitesine ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE, Erişim engeli yönünden verilen kararının uygulanması için karar kesinleştiğinde Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne Mahkememizce müzekkere yazılmasına,
3-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek ilk 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
4-Usulüne uygun manevi tazminat talebi bulunmadığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
5-Alınması gereken 269,85 TL harcın peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 1.788,70 TL harçtan mahsubu ile 1.518,85 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacı vekiline markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı vekiline erişimin engellenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 269,85 TL peşin harç ve 80,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 350,55 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 236,75 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.236,75 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 3.118,375 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, Dair; davacı vekili vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.