Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/108 E. 2023/134 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/108 Esas
KARAR NO: 2023/134
DAVA: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ:09/05/2022
KARAR TARİHİ:11/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —– bu yana———– üretim ve satışı ile iştigal ettiğini, ürettiği ürünlerin ilgili piyasada yaygın olarak kullanılan; tasarımı, kalitesi ve marka değeri ile bilinen ve tanınan ürünler olduklarını, davacının yüksek kalite anlayışı ve yaptığı yoğun—- yatırımı neticesinde elde ettiği yeni endüstriyel ürün ve tasarımları— nezdinde tescil ettirerek koruma altına aldırdığını, müvekkilinin davaya dayanak ürün tasarımının, ——– numaralı tasarım tescili kapsamında —- sıra numaralı tasarımla —–tarihinden itibaren koruma altına alındığını, bu tasarım üzerindeki hak sahipliğinin ve ticari kullanım hakkının müvekkiline ait olduğunu, davalıların bu tasarımların aynısı ve ayırt edilemeyecek kadar benzerlerini kullanılarak üretim ve satış yaptıklarını, ayrıca bu taklit ürünlerin görsellerini tanıtım vasıtalarında kullandıklarını, bu ürünleri sektörel fuarlarda sergilediklerini, müvekkilinin tasarımında ——– irtibatlandırıldığı ve mafsalı ——- tutacak kısmını oluşturan—— ana kısmın —– parçanın ana kısım içerisinden geçerek mafsala bağlandığı kısmın ———– tasarımla kullanıldığını, davalıların kullandığı ürün tasarımının bilgilenmiş kullanıcı bakımından müvekkilinin tasarımından ayırt edilmesinin mümkün olmadığını, davalıların bahsi geçen fiillerinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında tasarım ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalıların dava konusu ürünü üretmek, satmak, tanıtmak ve ticarileştirmek suretiyle gerçekleştirdikleri ticari faaliyetin tasarım ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve engellenmesine, dava konusu ürünün reklam ve tanıtım faaliyetlerinin, özellikle ———- hesaplarındaki tanıtımının engellenmesine, bu hususta karara riayet edilmediği takdirde ilgili sitelerin ve hesapların erişime kapatılmasına, masrafı davalılardan alınmak sureti ile, dava konusu ürünlere, münhasıran bu ürünlerin üretilmesine kullanılan kalıplara, bu ürün görsellerinin yer aldığı reklam ve tanıtım vasıtalarına, ticari evraklara el konulmasına, el konulan ürün, kalıp ve araçların muhafaza altına alınmasına ve masrafı davalılardan alınarak imhasına, verilecek kararın masrafı davalılardan alınmak sureti ile ulusal yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —-bugüne kadar ticari herhangi bir faaliyette bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğuna gidilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkili —- tasarımı sadece kataloğuna koyduğunu, söz konusu tasarıma ait satış olmadığını, davacının tasarımının yenilik ve ayırt edicilik unsurlarına haiz olmadığını, davacının tescilinden önce kamuya sunulan aynı/benzer tasarımların var olduğunu belirtmiş ve davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ——- tescil numaralı tasarımın koruma kapsamında kalan ürünün davalı tarafından tanıtımının yapılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tasarım haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi davasıdır.
Davacı vekili 20/07/2022 tarihli cevaba cevap dilekçesi ile; müvekkilinin —- numaralı tasarımının da —-nezdinde tescil edildiğini, bu tasarım tescilinde korunan —— sıra numaralı tasarımların da davalı tarafça SMK ve TTK hükümlerine aykırı şekilde ticarileştirildiğini, bu tasarımların davalı tarafça ticarileştirildiğinin davalıya ait katalog ve tanıtma vasıtaları ile ve davalının fuar görselleri ile ispatlanacağını, bu hususta görsel içeren delillerin dosyaya ayrıca sunulacağını, bu nedenle özellikle tasarım ihlali ve haksız rekabete ilişkin iddiaları ve tazminat talepleri bakımından bu tasarımların ihlalinin de dikkate alınması gerektiğini, dava konusunu genişlettiklerini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla SMK’nun 151/2-b maddesi uyarınca hesaplanacak 5.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın ihlal tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya verilmesini talep ve dava etmiş, talep ettikleri tazminatla ilgili eksik harcı tamamlamıştır.Davacı tarafça dava dilekçesinde yalnızca —–numaralı çoklu endüstriyel tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talep edildiği halde, cevaba cevap dilekçesi ile HMK’nun 141. maddesi uyarınca iddialarını genişlettiklerini belirterek,—– tescil numaralı tasarımdan kaynaklanan haklarına da tecavüz edildiğini iddia ederek, bu hususun da dikkate alınmasını, ayrıca maddi ve manevi tazminat talep edilmiş, davalı taraf iddianın bu şekilde genişletilmesine muvafakat etmediklerini bildirmişlerdir. HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. HMK’nın 141. maddesinde ise “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.” denilmek suretiyle iddia ve savunmayı genişletme yasağı ve bunun istisnaları açıklanmıştır.Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay incelendiğinde; yalnızca ——— tescil numaralı tasarım haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi için açılan davada HMK’nun 141. maddesi uyarınca başka bir tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceği, bu taleplerin iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında oldukları, esasen ıslah hükümlerinin de buna cevaz vermediği, zira ıslahta da talep sonucunun arttırılabileceği veya davanın tümden ıslah edilerek yeni bir talepte bulunulabileceği, önceki talebin yanına daha önce dava konusu edilmeyen yeni taleplerin eklenemeyeceği, dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen başka bir tasarıma ilişkin tecavüzün tespiti ve maddi ve manevi tazminat taleplerinin asıl davadan bağımsız şekilde açılabilecek davalar oldukları, birlikte açılması gereken davalar olmadıkları, ayrı dava konusu olabilecek taleplerin HMK’nun 141. maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi olarak kabul edilemeyeceği, bu nedenle —— tescil numaralı endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talepleriyle ilgili usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı kanaatine varılarak, yalnızca asıl dava dilekçesindeki talepler ile ilgili yargılama yapılmıştır.
Dosyaya —- getirtilmiş olup, incelendiğinde; —- tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarımının — tarihinde davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicil kaydı dosya içerisine getirtilmiş olup incelendiğinde; davacı şirketin 31/03/1997 tarihinde tescil edildiği, davalı şirketin ise ——tarafından 12/01/2021 tarihinde tescil edildiği tespit edilmiştir.
——-adının kayıt tarihi ve kime ait olduğu sorulmuş olup, verilen cevapta alan adının ———tarihinde tahsis edildiği bildirilmiştir.Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tasarım uzmanı ——– oluşan bilirkişi heyetinin — tarihli heyet raporunda; ——– adının davalı taraf——– tarihinde tahsis edildiği, davacı tarafın sunmuş olduğu kataloğun dijital halinin, tespit edilen en eski 24/12/2021 tarihi ile davalı tarafa tahsis edilen internet sitesinde kayıt edildiği, davalı tarafa ait internet sitesinde ve dosyaya sunulan katalogda yer alan —- tasarımlarının davacı tarafa ait —– numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesinde yer alan —– numaralı tasarımın koruma kapsamında olduğuna dair görüş bildirmişlerdir. SMK’nun 55. maddesinde tasarım ——— olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine SMK’nun 56. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı, 58. maddesinde ise tasarım sahibinin, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 81. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için önerilerde bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı adına tescilli tasarımın tescil kaydı, davalı tarafa ait internet sitesinde ve katalogda yer alan ürün görselleri, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, Dava konusu tasarımların ———- olarak tanımlanan ürünler oldukları, her iki tasarımda da ürün çekme halkası ve bağlantı elemanı olmak üzere iki ana parçadan oluştuğu, her iki tasarımda da bağlantı elemanının aynı ——- formunda benzer ebat oran ilişkisinde oldukları, her iki tasarımda da çekme halkasının benzer ebatlarda olup, davacının tasarımının kesiti daire şeklinde iken, davalınınkinde kesitin ——- şeklinde, yani halkanın yassılaştırılmış halde olduğu, her iki tasarımda da bağlantı elemanının halkanın alt noktasında bittiği ve halkanın çapının içinde —— takip eder halde kesildiği, her iki tasarımda da çekme ——– bağlantı elemanı üzerinde ——–boşaltma içine oturduğu, her iki tasarımda da çekme———– üst noktasında bağlantı elemanı gövdesi arasına benzer ince parça ile geçtiği, kıyaslanan tasarımlarda yer alan halka öğesinin biri daire kesitli, diğeri yassılaştırılmış halde olarak görülse de, bu öğenin tek başına ürüne ayırt edici nitelik kazandırmadığı ve detay öğesi olduğunun değerlendirildiği, tasarımlarda yer alan diğer tüm öğelerin birbirlerine ve tasarımın geneline göre olan ebat ve konum ilişkilerinin birbirleri ile benzer olduğu, davacı tarafa ait —- numaralı tasarım ile davalı tarafa ait internet sitesi kayıtlarında yer alan ve dosyaya sunulan ürün kataloğundaki —— bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri ile benzer olarak algılandıkları, tasarımcının seçenek özgürlüğünün çok geniş olduğu tespit edilmiş, bu nedenle davalının davacı adına tescilli —- numaralı tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği kanaatine varılmıştır.Davacı taraf, davalının tescilli tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz etmesinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini de talep etmiştir. —– da belirtildiği gibi; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 554 sayılı Endüstriyel Tasarım KHK’nın 48. maddesi uyarınca, hem de az önce zikrolunan hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda kümülatif olarak korunmakta idi. 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, “ad, unvan ve marka” kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı Coğrafi İş. KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır. Gerçekten de, sınai mülkiyet haklarının kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, davalının davacı adına tescilli tasarımın koruma kapsamında kalan ürünleri üretip satması eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş, tüm bu gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalıların davacı adına tescilli —– numaralı çoklu endüstriyel tasarımın —- numaralı tasarımının koruma kapsamında kalan —- ürününü —- adlı internet sitesinde ve davalı şirkete ait —- kataloğunda tanıtmak ve satışa sunmak suretiyle davacının tasarım hakkını ihlal ettiklerinin TESPİTİNE,
Tasarım hakkına ihlalin ENGELLENMESİNE,
Dava konusu ürün ile ilgili davalıların reklam ve tanıtım faaliyetlerinin özellikle internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarındaki tanıtımlarının ENGELLENMESİNE,
Dava konusu ürünlere, münhasıran bu ürünlerin üretilmesinde kullanılan kalıplara, bu ürün görsellerinin yer aldığı reklam ve tanıtım vasıtalarına, ticari evraklara EL KONULMASINA, el konulan ürün, kalıp ve araçların MUHAFAZA ALTINA ALINMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak İMHASINA,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle ulusal yayın yapan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
Davacının haksız rekabete ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Usulüne uygun olarak açılmış maddi ve manevi tazminat davası ile —- tescil numaralı tasarımının —–sırasındaki tasarımlara tecavüz davası bulunmadığından, BU KONUDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 507,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 237,78‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,
Davacı vekiline kabul edilen kısım üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar vekiline reddedilen haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 507,63 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 543,53 TL harç giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 178,00 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.178,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 3.089‬,00 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 3.089‬,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/07/2023