Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/95 E. 2023/239 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.

İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/95 Esas

BİRLEŞEN DOSYA ESAS NO: 2021/96 Esas

KARAR NO: 2023/239

DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan),

DAVA TARİHİ: 01/06/2021

KARAR TARİHİ: 23/11/2023

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN —- SAYILI DAVASI

DAVA:Marka Hakkına Tecavüzün meni ve refi ile Maddi Tazminat İstemli

DAVA TARİHİ: 02/06/2021

KARAR TARİHİ: 23/11/2023

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

ASIL DAVADA TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,
Davalıya ait ——– ibareli markanın tescilli olduğu —–sınıftaki ——ile ——- sınıftaki, —— mal ve hizmetleri yönünden dava sonuçlanıncaya kadar 3.kişilere devrinin önlenmesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

ASIL DAVADA DAVAYA CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,
Müvekkili şirket tarafından, ——— markası —- marka numarası ile —- tarihinden itibaren hüküm doğurmak üzere 10 yıl süre ile müvekkil şirket adına tescil ettirildiğini, davacının bir kooperatif olmakla birlikte, müvekkil şirket ile benzer konularda ekonomik faaliyet göstermekte, taraflarınca Sayın Mahkeme’de —- ile açılan ve halen derdest olan davaya konu olacak şekilde müvekkil adına tescilli —- ibaresi ile müvekkilden izin almadan ve haksız olarak kullanmakta ve markalı ürünleri satışa arz etmekte, söz konusu ürünlerin reklamını yapmakta olduğunu, davacı tarafından —— markası tescil ettirilmiş iken, alt ürün ismi olarak da – markasının kullanılıyor olması ve üstüne üstlük bu markayı tescilli bir şekilde kullanan müvekkil şirketin kötü niyetli olarak ilan edilmesi abesle iştigal olduğunu, davacının müvekkil adına tescilli ——- markasını eylemli olarak kullandığı iddiası kabul edilebilir olmadığını, davacı tarafından satışı yapıldığı iddia edilen işlemlerin hangi markaya ilişkin olduğunun bilirkişi incelemesi ile tespitinin zorunlu olduğunu, davacı tarafından müvekkil şirketin kötü niyetli olduğu yönündeki iddiasının tamamen dayanaksız olduğunu, davacı tarafından Sayın Mahkeme’de açılan işbu dava; kötü niyetli ve müvekkil şirketi zarara uğratmak maksatlı olduğunu belirterek, Öncelikle haksız ve mesnetsiz davanın REDDİNE, Müvekkil adına tescilli ve davaya konu —– markasının dava seyrince üzerine konulu tedbir kararının kaldırılmasına, yargılama kapsamında oluşacak tüm giderler ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN Mahkememiz (—— sayılı dosyasında;

BİRLEŞEN DAVADA TALEP:

Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle;
Davacının —- tescil numaralı —- markasının —-tarihinden itibaren hüküm doğurmak üzere 10 yıl süre ile tescil edildiğini, markanın yıllardır davacı tarafından —– vasıtalarıyla kullanıldığını, bilinen ve aranan bir marka olduğunu, davalı tarafın bu markayı davacının izni olmaksızın kullandığını, davalıya ait —- ——hesabında bu kullanımların mevcut olduğunu, bu eylemlerin davacının markasına tecavüz teşkil ettiğini, davalı hakkında marka haklarına tecavüz suçundan dolayı yaptıkları şikayet sonucunda verilen —–sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına

karşı itiraz ettiklerini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını, davalının bu marka kullanımları ile müşterileri kendi mağazalarına ve ürünlerine yönlendirdiğini, bu eylemlerin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek; fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı şirket adına tescilli—– markasının izinsiz, haksız ve hukuka aykırı olarak kullanımı suretiyle oluşan marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabetin men’ine, markaya tecavüz ve haksız rekabetin ref’ine, ilerde gerçekleşecek olan bilirkişi incelemesinden sonra muhteviyatı belirlenmek üzere davalı aleyhine şimdilik (belirsiz alacak davası olarak) 5.000,00TL maddi tazminat ile 5.000,00TL manevi
tazminata temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte hükmedilmesine,
markanın haksız ve hukuka aykırı kullanımına son vermek amacıyla, masrafı davalıya ait olmak üzere SMK’nın 149/g maddesi uyarınca kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle;
Müvekkili tarafından Mahkememizin —- dosyası ile davacı şirkete ait — numaralı markanın hükümsüzlüğünün talep edildiğini, bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu marka üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, müvekkili şirketin –tescil tarihli —- adının sahibi olarak — tarihleri aralığında ticaret mevkiine koyduğu —- markalı gözlük camlarının reklam ve tanıtımlarını bu alan adı üzerinden erişim sağlanan web sitesinde tanıtıp kamuya arz ettiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı adına tescil edilen—— markasının tescilli olduğu——— Sınıftaki —– müşterilerin mallara elverişli şekilde görmesi ve satın alması için ———- yönünden davacı tarafça tescilsiz olarak daha önceki tarihte kullanılıp kullanılmadığı, bu şekilde hak elde edilip edilmediği, davalının marka tescilinin kötü niyetli olup olmadığı, bu nedenlerle, SMK’ nun 6/3 ve 6/9 maddeleri uyarınca davalının markasının kısmen hükümsüzlüğüne karar verilip verilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Birleşen ——Esas sayılı dava dosyasında Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının kendisine ait sosyal medya hesabında ve ürünleri üzerinde davacı adına tescilli —— markasını tescilli olduğu gözlük camları üzerinde izinsiz olarak kullanıp kullanmadığı, davalının markayı —— yılından bu yana tescilsiz olarak kullanıp kullanmadığı, marka üzerinde bu ürünlerle ilgili tescilsiz kullanım nedeniyle gerçek hak sahibi olup olmadığı, davacının maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği ve tazminat tutarlarının ne kadar olduğu noktasında toplandığı anlaşılmıştır.

UYUŞMAZLIK HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.Davalı ——– ticaret sicil numarasıyla davacı adına kayıtlı görüldüğü, —– sermayeye sahip olduğu, —-tarihinde tescil edildiği, anlaşılmıştır.Davacı —— numarasıyla davalı adına kayıtlı görüldüğü, — sermayeye sahip olduğu, —–tarihinde tescil edildiği, anlaşılmıştır. Dosyaya —- getirtilmiş olup, incelendiğinde; — markasının—-davalı —–adına tescili 16/11/2020 tarihinde sicile tescil edildiği anlaşılmıştır.Konunun incelemesi uzmanlık gerektirdiğinden bilirkişi raporu aldırılmıştır.—- tarihli rapor içeriğine göre;Davalıya ait olduğu belirtilen ——-hesabı üzerinde yapılan incelemede;Hesap açıklamasında ——yazdığı, Hesabın ——– tarihinde oluşturulduğu,Firma —-olduğu,Firma iletişim numarasının —-olduğu, Firma email adresinin ——olduğu,
Hesabın — kiş tarafından takip edildiği bilgisinin yer aldığı görülmüştür.Söz konusu hesapta —- ibaresinin hesabın oluşturulma tarihi olan — tarihi itibariyle kullanıldığı tespit edilmiştir.——-yapılan incelemede; Sitede firmanın——– üzerine hizmet verdiğine dair bilginin yer aldığı,Firma iletişim bilgilerinde; Firma adresinin ——-Firma iletişim numarasının —-Firma email adresinin ——— ibaresinin yer aldığı,Sitede —adlı ürünün, günlük aktivitelerde kullanılmak üzere kişiselleştirilmiş —– olduğuna dair bilginin yer aldığı,Site tescil bilgilerinde;—– firması tarafından ——adına kayıt edildiği, — adı kaydının —- tarihinde yapıldığı ve kayıt süresinin —– tarihinde son bulacağı bilgisinin yer aldığı,—— bilgilerinde; Firma adresinin ——-Firma iletişim numarasının —– olduğu,
——-bilgilerinde;Firma adresinin —-umarasının —- Firma email adresinin —– olduğu, Sitenin arşiv kaydı olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı/karşı davalı tarafında mali kayıtların henüz sunulmadığı, bu hususta mali incelemenin yapılamadığı, asıl dava bakımından hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadı yönündeki incelemede mali kayıtlara muhtaç olunduğu, karşı dava bakımından —- markasına ait ürünler ile tarafların ticari ilişkisinin bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa — markasının ne şekilde kullanıldığı, bu ticari ilişkinin ticari kayıtlarına nasıl yansıdığının —– incelenmesi gerekmektedir.Tüm bu açıklamalar ışığında karşılıklı bağımlılık ilkesi gereği hem asıl dava yönünden hem de karşı dava yönünden, davacı/karşı davalının ticari kayıtlarının incelenmesi gerektiğin” yönünde görüş bildirilmiştir.—- Tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre; Mali Yönden: Davacı ——- tarihinde —- tescil edilerek işe başlaladığı,—–ürünlerin toptan ticareti ——-olduğu, Firmanın İş konusu üretim merkezlerinden ilk ellerden ve diğer satıcılardan uygun şartlarla ve ucuza satın alacağı ürün ve mesleki ithiyaç maddelerini peşin veya kredili olarak ortaklarına tevzi eder…şeklinde olduğu —— kayıtlarında tespit
edildiği, Tarafımdan alınan satış fatura örnekleri ve bu faturaların içeriğinin incelenmesinde

Dava konusu
—– camları satışının yapıldığı tespit edilmiştir.Alınan satış faturalarında —- açıklaması ile yapılan satışları gösterir fatura örnekleri aşağıda liste şeklinde verilmiş olup,örnek faturalar dava dosyasına tarafımdan ibraz edildiği, İnceleme esnasında ibraz edilen —-yıllarına ait ürün fiyat katalog fotokopilerinde —- da kataloglarda yer aldığı, Davalı adına —- tarihinde —-Sicil numarası ile tescil edilen —–markasının Davacı tarafından —yılları arasında gözlük camı satışlarında kullanıldığı, Markasal Yönden: Asıl dava bakımında; davacı kayıtlarında yapılan mali incelemeler neticesinde, davacı tarafın
—-tarihine kadar asli ibaresi—- markasını
faturalarında kullandığı, yine — yıllarına ait ürün fiyat kataloglarında da —ibaresinin kullanıldığı, — esas unsurlu markayı ticari hayatta fasılasız şekilde ilk kullananın davacı taraf olduğu, iş bu sebeple 6769 Sayılı SMK madde 6/3 (Gerçek Hak Sahipliği) bakımından —-tescil numaralı ibareli markanın Nice ——— bakımından kısmi hükümsüzlük koşullarının oluştuğuna, Birleşen davada, davalı—– tarafından,— ibareli markanın internet ortamında ticari etki yaratacak şekilde kullanıldığı, bu kullanımların markasal kullanıma işaret ettiği, bukullanımlarının davacı tarafın tescilli
markasıyla benzer olduğu ve tescili kapsamında olduğu, bu durumun ortalama veya sektör
profesyonelleri olan gözlükçüler açısından karıştırılmaya yol açacağı, ——– markalı ürünlerin aynı yerden piyasaya sürüldükleri algısı yaratacağı veya ürünleri sunanlar arasında idari veya ekonomik birliktelik olduğu algısı yaratacağı nedeniyle marka hakkına tecavüzden söz edilebileceği, ancak asıl davada ———-tarafından, —- markasının eskiye dayalı kullanımlarının tespit edildiği, bu yönüyle —-
markası üzerinde gerçek hak sahibi olmasından kaynaklı marka hakkına tecavüz hususunun
Mahkemenin takdirinde olduğu” yönünde görüş bildirilmiştir.

UYUŞMAZLIK HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEME:
Sınai Mülkiyet Kanununun 25/1. maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, SMK’nun 5. ve 6. maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.SMK’nın 6/3. Maddesinde ” Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.” hükmü düzenlenmiştir.
SMK’nın 6/9. Maddesinde ” Kötüniyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir.” hükmü düzenlenmiştir. Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: “Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin ileri sürebileceği talepler SMK’nın 149. Maddesinde düzenlenmiş, bu hükme göre; (1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c) Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. ….g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi, şeklinde belirtilmiştir

GEREKÇE:
Asıl Dava, SMK’nın 6/3 ve 6/9. Maddelerinden kaynaklı davalı adına tescilli —– tescil numaralı markanın hükümsüzlük davası, birleşen dava birleşen dava davacısı adına tescilli —- tescil numaralı marka hakkına tecavüzün men’i ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dava konusu —- tescil numaralı markanın davalı —– tarihinde sicile tescil edildiği, —- Sınıflardaki mal ve hizmetler yönünden koruma altında bulunduğu sabittir.Bu tespitten sonra asıl dava yönünden kısmi hükümsüzlük talepleri incelenmiş; davacının hükümsüzlük talebinin ———-yönünden hükümsüzlük talep edildiği anlaşılmıştır.Davacının SMK’nın 6/3. Maddesinde ” Başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin itirazı üzerine, marka başvurusu reddedilir.” hükmü gereği öncelikli kullanım hakkından doğan hükümsüzlük yönündeki talepleri incelenmiş, alınan bilirkişi raporunda muhasip bilirkişinin, davacı kayıtlarında yaptığı mali incelemeler neticesinde, davacı tarafın —- tarihinden —tarihine kadar asli ibaresi —- markasını faturalarında kullandığı, yine —- yıllarına ait ürün fiyat kataloglarında da —– ibaresinin kullanıldığı,—-esas unsurlu markayı ticari hayatta fasılasız şekilde ilk kullananın davacı taraf olduğu, bu sebeple — tescil numaralı ibareli markanın ——-İle———–bakımından kısmi hükümsüzlük koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir.Bu tespitten sonra birleşen davadaki davacı tarafın talepleri incelenmiş, birleşen davada———- markasını asıl dava davacısının kullanımları dolaysıyla birleşen dava davacısının marka hakkına tecavüz oluşturulduğu iddia edilmiş, alınan bilirkişi raporunda asıl dava davacısının birleşen dava davacısına ait markayı davalının —– markasını gözlük camları üzerinde kullandığı hesabın oluşturulma tarihi olan —– tarihi itibariyle kullanıldığı, yine birleşen davada, davalının —-üzerinde yapılan incelemede de —- ibaresinin kullanıldığı tespit edilmiş ise de bu kullanımların davacı tarafın —-tarihinden itibaren kullanmak suretiyle hak sahibi olduğu, tecavüz teşkil ettiği iddia edilen mal ve hizmetler yönünden az yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafın öncelikli hak sahibi olduğu ve SMK’nın 29/2 ve 19/6 maddesi gereği davacı birleşen davalı tarafın davalı-birleşen dava davacısına ait marka hakkına tecavüzünden söz edilemeyeceği kabul edilerek birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A-Asıl davanın KABULÜ İLE,
1-Davalı adına tescilli bulunan —– tescil numaralı —markasının bakımından —– tescil numaralı ibareli markanın ———– bakımından kısmi hükümsüzlük koşulları oluştuğundan KISMEN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ İLE SİCİLDEN TERKİNİNE,
2- Asıl davada alınması gereken 269,85 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 59,30 TL’nin mahsubu ile 210,55 TL bakiye harcın davalıdan —– tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Asıl davada yatırılan 59,30 başvuru harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harcın davalıdan———– davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 2.148,30 TL yargılama giderinin davalı—-taraftan tahsili davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı——-sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan—– davacıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
B-Birleşen Mahkememizin —- davanın REDDİNE,
1-Birleşen davada alınması gereken 269,85 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 170,78 TL’nin mahsubu ile 99,07 TL bakiye harcın davacıdan—– tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığında,
3-Davacı tarafça sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca marka hakkına tecavüz davası yönünden 25.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan——– alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-Davalı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan—– alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan—- alınarak davalı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık, istinaf başvuru merci mahkememiz olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.23/11/2023