Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/85 E. 2023/181 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/85
KARAR NO : 2023/181

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı Vekili Dava Dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin uzun yıllardır “—– adresinde cafe&restoran alanında faaliyet göstermekte olup —- ibareli ekte sunulan marka patent belgesindeki yazılış ve logo biçimini kullanmaktadır. Müvekkilim, 14.08.2018 tarihinde “—–” ibaresini marka olarak Türk Patent ve Marka Kurumuna —- numara ile tescil ettirmiştir. Müvekkilim bu markayı işyerlerinde, reklam panolarında, tabela ve reklam vasıtalarında kullanmıştır. Hizmet kalitesi haklı bir üne kavuşmuş, bilinen ve aranan bir marka haline gelmiştir. Aleyhine tespit istenen şirketler, tespit istenen adreslerde cafe&restoran sektöründe faaliyet göstermekte ve ekte sunduğumuz davalı şirketlerin dış çekim logo fotoğraflarında görüldüğü gibi “—–” ibaresini kendi tescilli markasıymış gibi tabelasında logo ve yazılış biçimiyle birebir kullanmakta ve taklit etmektedir. Kanunlarla korunan haklarımıza tecavüz teşkil eden bu durum, haksız rekabet oluşturmaktadır ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil etmektedir. Aleyhine tespit istenen şirketlerin “—-” ibaresini tabelasında kullanması müvekkil şirketin markasına açık bir tecavüz oluşturmaktadır. Bu suretle de haksız rekabete yol açmaktadır. Öyle ki —– adresindeki tespiti istenen davalıya ait yer ile müvekkil şirkete ait yer arasında 500 m gibi kısa bir mesafe yer almaktadır. Aleyhine tespit istenen şirketler, müvekkilimin tescilli markası kapsamındaki tabela ile müvekkil firmayla aynı sektörde faaliyet göstermekte, tescilli marka ile aynı ibareyi müvekkilimin izni olmaksızın kendi tabela ve reklamlarında kullanmaktadır. Dava açılmadan önce ilgili şirketler gerek telefonla iletişim kurularak gerek noter kanalıyla ihtarname çekilerek defaatle uyarılmış ancak bugüne kadar herhangi bir aşama kaydedilememiştir. Davalı şirketlere çekilen ihtarnameler dilekçe ekinde ayrıca sunulmuştur. İhtarnamelerde; ihtar edilen firmalar tarafından yapılan ihlalin bir hafta içerisinde durdurulmasını, aksi halde doğmuş ve doğacak olan talep ve dava hakkımızın saklı kalması kaydıyla, marka tecavüzü ve rekabet yasağı ihlallerinin tespiti için iş yerlerinde mahkeme aracılığı ile yapılacak keşif ve delil tespiti yolu başta olmak üzere tüm hukuki ve cezai müeyyidelerin tatbiki için yasal yollara başvuracağımızı ve bu nedenle ortaya çıkacak mahkeme, noter ve diğer masrafların tahsili yoluna gideceğimizi ihbaren ve ihtaren bildirmiş bulunmaktayız. Yukarıda yazılı nedenlerle davalı şirketlerin kullandığı —– ibaresinin müvekkilimin tescilli markasına aynen benzediğinden bu durumun haksız rekabet nedeniyle müvekkilimin markasına tecavüz oluşturduğundan keşifle tecavüzün tedbiren sonlandırılarak menine, müvekkilimin tescilli markasını kullandığı tabelaların kaldırılmasına ve ilgili ürünlerin toplatılmasına, —– web sitesinin kapatılmasına veyahut erişim yasağı getirilmesine, maddi ve manevi tazminatın tahsiline ve hükmün tirajı en yüksek 3 gazeteden biri ile yayınlatılmasına karar verilmesi için mahkemenize başvurmak zorunda kalınmıştır. – Davalı şirketin müvekkilime ait markaya tecavüzünün öncelikle gerekli tespitlerin yapılarak tedbiren durdurulması, akabinde tecavüzün önlenmesi ve menine, – Müvekkilime ait tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, ilgili ——internet sitelerine erişim yasağı getirilmesine, Masrafı davalılardan alınarak hükmün tirajı en yüksek 3 gazeteden biri ile ilanına; bilirkişi hesaplaması neticesindeki fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla 556 s. KHK 64, 66, 67, 68 m. uyarınca hesaplanacak şimdilik 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın ticari faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

BİRLEŞEN DAVADA; Davacı—– vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—– sahibi olduğunu, cafe & restoran alanında faaliyet gösterdiğini,—– numaralı —– markasının 14.08.2018 tarihinde müvekkili adına tescil edildiğini, davalıların ise müvekkiline ait—– markasını aynı faaliyet alanında kullanmak suretiyle müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiklerini, kullanımların iltibas oluşturduğunu, bu yönde müvekkilinin sahibi olduğu ——adına davalılar aleyhine——Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin —— Esas sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talepli dava açtıklarını, Mahkemece alınan bilirkişi raporunun da lehine gelmesine rağmen marka sahibinin şirket yetkilisi —–olması ve —– davada taraf olarak gösterilmemesi nedeniyle ihtiyati tedbir taleplerinin reddedildiğini, bu sebeplerle öncelikle iş bu davanın —–.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde derdest olan —– Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, müvekkilime ait tescilli markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin, tescilli logonun kullanıldığı, ambalajlandığı kürdan, peçete, şekerlik, tabak, bardak, karşılama panosu, personel kıyafetleri vs her türlü logonun kullanıldığı eşyanın toplatılması ile tecavüzün menine karar verilmesine, —— internet sitelerine erişim yasağı getirilmesine, tecavüz nedeniyle oluşan zararın ticari defterlerin incelenmesi neticesinde bilirkişi tarafından hesaplanarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası şeklinde şimdilik 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın tecavüzün gerçekleştiği tarihlerden itibaren işletilecek ticari faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; “02.06.2021 tarihinde; kendisini bilirkişi olarak tanıtan bir kişi ve kendisini avukat olarak tanıtan bir kişi tarafından tespit yapacaklarını beyan ederek, müvekkil şirketin işletmekte olduğu kafeye gelmişlerdir. Evvelinden, bilirkişi incelemesi yapılacağına dair müvekkilime bu konuda hiçbir tebligat, bildirim de yapılmamıştır. Yapılan tespit tamamen tek taraflı olarak ve hiçbir beyanımız alınmadan, dilekçem ekinde sunduğum belgelerimizin sunulmasına, ibrazına imkan tanınmadan yapılmıştır. Müvekkil şirket, TPE nezdinde —– marka numarasıyla tescilli —– markasını kullanmaktadır. Kullanmakta olduğumuz markanın kullanım yetkisi, kafenin devir alınması sözleşmesi ile 10 yıllığına marka sahibinden alınmıştır. Ekte kullanmakta olunan “—– markasının 2011 yılından ait tescil belgesi ve müvekkil şirketin kullanım hakkının olduğunu gösteren devir sözleşmesinin ilgili sayfasını gönderiyorum. Konu tespit usul ve yasaya aykırı, tek taraflı olarak yapılmıştır. Hazırlanacak raporda iş bu dilekçemin ve ekindeki belgelerin bilirkişi tarafından tetkik edilmesini talep ediyoruz. Açıklanan nedenlerle hiçbir aşamada tebliğ işlemi yapılmayan tespit dosya kapsamını, yapılan keşif ve bilirkişi incelemesini şimdiden kabul etmediğimizi, davanın reddine karar verilmesini” talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin, TPE nezdinde —- marka numarasıyla tescilli “—–markasının 2 yıllık kullanım hakkını, marka sahibi —– aldığını, —– markası TPE nezdinde —– marka numarasıyla tescilli bir markadır. Kullanım hakkı 2 yıllığına müvekkili şirkete verildiğini, müvekkilinin, iş yerinde yasal hakkı olan sadece —– markasını kullanmasına rağmen Bilirkişinin, “Davalı tarafların kullanımları Davacı markaları iltibas ve karışıklığa sebep olacağı görüş ve kanaati” dair değerlendirmesinin hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek; İleride telafisi mümkün olmayacak mağduriyet ve zararların önüne geçilmesi için müvekkil şirket aleyhine verilen 07.07.2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
Diğer davalı usulune uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE: Dava ve birleşen dava hukuki niteliği itibariyle, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüzün önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat ilişkin Marka davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; asıl davada; davalıların —– numaralı —-markasını kafe, restoran işletmelerinde, iş yeri tabelası, işletme adı ve markasal olarak kullanıp kullanmadıkları, bu marka üzerinde davacı şirketin hak sahibi olup olmadığı, davalı —- şirketinin ve—- şirketinin bu kullanımlarının davalı —– şirketi adına tescilli—–tescil numaralı —– markasına uygun kullanım olup olmadığı, bu marka tescili ve aralarında yapılan sözleşmelerden kaynaklanan haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet edip etmedikleri, davacının bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği noktasında, birleşen davada ise; davalıların davacı adına tescilli —- numaralı—–markasını kafe, restoran işletmelerinde, iş yeri tabelası, işletme adı ve markasal olarak kullanıp kullanmadıkları, davalı—- şirketinin ve —- şirketinin bu kullanımlarının davalı—- şirketi adına tescilli—-tescil numaralı—– markasına uygun kullanım olup olmadığı, bu marka tescili ve aralarında yapılan sözleşmelerden kaynaklanan haklı bir nedene dayanıp dayanmadığı, davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet edip etmedikleri, davacının bu nedenle maddi ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.
Dosya arasına getirtilen TPMK kayıtlarına göre—– tescil numaralı “—–” markasının 29,30,39 ve 43. Sınıflarda, “—– tescil numaralı “—- markasının 43. Sınıfta, —– tescil numaralı —- markasının 43. Sınıfta davacı adına tescilli oldukları, —-tescil numaralı —- markasının 43. Sınıfta davalı —–şirketi adına tescilli olduğu, bu tescilin—– Noterliği’nin 11.06.2018 tarih ve —– yevmiye numaralı işlem ile dava dışı—— devralınması dolayısıyla oluştuğu sabittir.Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dosya Kapsamında Yer Alan 30.06.2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
“Davalı işyerinde yapılan tespitte “—–” marka kullanımı tespit esnasında işletmenin dışında bulunan tabelalarda ve tespitte alınan ve dosya ekinde Sayın Mahkeme’ye sunulan broşürde kullanıldığı, içeride yer alan marka kullanımlarında ve şeker kürdan gibi ürünlerde “—–” ibaresinin kullanıldığı, Davalı—– ait işyerinin fotoğrafı bulunan ve dosya ekine bir örneği konan vergi levhasında bilgileri bulunan —– devir edildiği görülmüş, beyan tutanağa geçirilmiş ve vergi levhası tutanağa eklendiği, tespit yapılan işyerinde—– ibaresinin kullanıldığı, Davalı—— adresinde yapılan tespitte İşyeri içerisinde ve dışarı tabelada —– ibaresi kullanıldığı, Tespit esansında Davalı beyanlarında şirketlerin devir alındığı, şirket devri alınırken markanın da devir alındığı fikri ile çalışmaya devam edildiği görülmüştür. Davacı tarafın Davalı taraflarla varsa olan şirket devirleri marka devirlerini kapsamadığından Davalı tarafların kullanımları Davacı markaları iltibas ve karışıklığa sebep olacağı” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dosya Kapsamında Yer Alan 04.04.2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
“Davalı firma —— 01.01.2020-06.07.2021 tarihleri arasında Lisans Bedeli hesaplaması 01.01.2020-31.12.2020 döneminde 153.176,55 TL. Lisans Bedeli hesaplandığı, 01.01.2021-06.07.2021 tarihleri arasında satış yapılmadığında Lisans Bedeli hesaplanmadığı, Davalı —–marka kullanımı için marka sahibi —– ile 16.11.2020 tarihinde işletme devir sözleşmesi imzaladığı, Davalı firma Dava konusu olan——adresindeki işyeri için 13.01.2021 tarihinde kira sözleşmesi yapılmıştır. Düzenlenen kira sözleşmesinde kira başlangıç tarihinin 05.02.2021 tarihi olduğu, Davalı firma 05.02.2021 tarihinde Restoran olarak faaliyete başlamış olduğunda bu tarihten itibaren restoran alanında elde etmiş satış cirosu üzerinden Lisans Bedeli 24.914,34 TL.olarak hesaplandığı, Diğer davalı firma—- Yeni Unvanı:—–.) firmasının yerinde incelemesi için Mahkemeye verilen Dilekçede belirtilen şahıs —–Tel: —– numaralı telefonda görüşülmüş, ancak adı geçen şahıs davalı firmada çalışmadığını bildirmiştir. Bunun üzerine Davalı firma Vekili Av. —- ile —— no.lu telefon 07.03.2023 ve 20.03.2023 tarihlerinde iki kez yerinde inceleme için görüşülmüş ancak dönüş olmadığı, Yapılan inceleme neticesinde, “——” adlı hesabın kapatılmış veya adının değiştirilmiş olabileceği tespit edilmiştir.—–alan adıyla yönlendirilmiş ya da hizmet veren bir internet sitesinin olmadığı, Alan adının boşta satılık olduğu, —– alan adıyla yönlendirilmiş ya da hizmet veren bir internet sitesinin olmadığı,—– Adresinde Yer Alan Hesapta Yapılan İncelemede; Hesapta “—– kafe adının yer aldığı, Hesabın 07.03.2021 tarihinde oluşturulduğu, Hesapta mekan adresinin—– Hesapta mekan iletişim numarasının —– olduğu, Hesabın takipçi sayısının —– olduğu görülmüştür. Hesaptan yapılan 01.04.2022, 19.07.2022, 04.07.2022 ve 03.01.2022 tarihli ŞEKİL ibaresinin yer aldığı , Davacının —-no ile tescilli —–no ile tescilli —-şekil ve —-no ile tescilli —-şekil markasının Türk Patent nezdinde tescilli hak —-sahibi olduğu, Davalının —– tescil notu markasının Türk Patent nezdinde tescilli hak sahibi olduğu, Davalının markası ile davacı markalarının kelimelerinde yer alan —- ibarelerinin düzenleme ve tertip tarzı itibariyle, görsel ve sessel olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede benzer olduğu, davalı markasındaki belirleyici olduğu, davalının tescilli —- markasını tescil kapsamında yer alan hizmetlerde —-veya —– ibaresini kullanmakta davacıya göre SMK 155. Maddesi uyarınca öncelikli hak sahibi olduğu, Davalıların kullanımlarının, —-tescil nolu —– markasının tescil kapsamında yer alan 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” nde olduğu, davalıların söz konusu eylemlerinin SMK 155. Maddesi uyarınca davacıya ait marka hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği” sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
07/09/2023 Tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalıların işyerlerinde dava knusu —– nolu davacı ŞEKİL —–ait markalarını KULLANMADIKLARI; Davalıların işyerlerindeki kullanımların Lisans ve işletme Devir Sözleşmesi ile kullanım hakkı aldıkları ——ŞEKİL markası kapsamında kaldığı, Davalıların fiili markasal kullanımlarının marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilemeyeceği ” yönünde görüş bildirilmiştir.
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: “Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.
Bu tespitlerden sonra davacı tarafın asıl davadaki marka hakkına tecavüz,tecavüzün önlenmesi ve men’i, bu tecavüz dolayısıyla erişimin engellenmesi, tecavüzden kaynklı maddi ve manevi tazminat talepleri ile birleşen davadaki marka hakkına tecavüz oluşturan her türlü reklam, ambalaş vb ürümlerdeki kullanımlar, yine davalı adına kullanılan internet sayfalarına erişim engeli getirilmesine dair talepler ile maddi ve manevi tazminat talepleri birlikte değerlendirilmiş, uyuşmazlığın kaynağını davalıların —— markasını iş yerlerinde ve bu iş yerlerinde sundukları hizmetlerin tanıtıldığı tabela, ürün ve internet sitelerindekindeki kullanımları dolayısıyla ihlal ettikleri iddiasına dayandığı, Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve davalılar adına tescilli —-tescil nolu “—- markasına ilişkin kayıtlar ve davacı adına tescilli —– tescil numaralı —- markası,—- tescil numaralı “—– markası, —– tescil numaralı —- markasına ilişkin kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde, davalıların kullanımlarının 08.07.2021 tarihine kadar geçerli koruma altında bulunan —– tescil nolu —- markasının tescil edildiği 43. Sınıfta yer alan “Yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri” nde olduğu, bu kullanımın davalıların tescil kapsamında olan —–ibarelerini kullanma konusunda SMK’nın 155. Maddesine göre davacı tarafa göre öncelikli hak sahibi oldukları, davacı tarafın davalılar adına tescil edilen markanın tescil edildiği tarih olan 2011 yılından öncesine ilişkin bir kullanımın bulunduğuna dair bir iddiası da bulunmadığından davalıların davacı tarafın marka hakkına tecavüz ettiğini ispat edemediği kabul edilmiş ve hem asıl davanın hem de birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
A- Asıl davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davalı-karşı davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile 210,55 TL bakiye harcın esas dava davacısı —– tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Esas davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca marka hakkına tecavüz yönünden 25.500,00 TL, erişimin engellenmesi talebi yönünden 25.500,00-TL , maddi tazminat talebi yönünden 5.000,00-TL, manevi tazminat talebi yönünden 5.000,00-TL olmak üzere toplam 61.000,00-TL vekalet ücretinin asıl dava davacısı —— alınarak davalılara davalılara ödenmesine,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
B- Birleşen Mahkememizin —– Sayılı davasının REDDİNE,
4-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davalı-karşı davacı tarafça yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile 210,55 TL bakiye harcın birleşen dava davacısı —– tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Birleşen davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca marka hakkına tecavüz yönünden 25.500,00 TL, erişimin engellenmesi talebi yönünden 25.500,00-TL , maddi tazminat talebi yönünden 5.000,00-TL, manevi tazminat talebi yönünden 5.000,00-TL olmak üzere toplam 61.000,00-TL vekalet ücretinin birleşen dava davacısı ——alınarak davalılara davalılara ödenmesine,
11-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.