Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/79 E. 2022/121 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/79 Esas
KARAR NO : 2022/121

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2021
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin —– —– işlettiğini, “——— markalarının tescilli olduğunu, müvekkili şirket yetkilileri tarafından ———– yapıldığında davalı şirkete ait kayıtlara rastlandığını, işbu kayıtlardan ——– olarak davalının ——– edildiğinin görüldüğünü, bu kapsamda 12/08/2020 tarihinde davalı —- terkin edilmesi, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağına ilişkin ihtarname gönderildiğini, ancak davalı yanca işbu ihtarnamenin dikkate alınmadığını, bu nedenle —–tarihinde——– görüşmesi yapıldığını, ancak — süreci ile ve bu zamana kadar yapılan şifahi görüşmeler ile de bir çözüme varılamadığını, davacının——- markalarının daha önce tescil edilmesi nedeniyle öncelik hakkının davacıda olduğunu, davalının ——– terkini gerektiğini, davalının——- ibaresini ———- sitelerinde kullandığını, bu kullanımının davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, her iki şirket arasında bağlantı kurulma ihtimalinin bulunduğunu belirterek, müvekkiline——yönelik tecavüz ve haksız rekabetin öncelikle tespiti ile önlenmesi, durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ——-kullanılarak satış yapılmasının tedbiren durdurulmasına,—— ibareli —– unvanının terkinine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ——-davalı tarafından —————- davalının —–unvanında kullanılmak suretiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile —-terkini davasıdır.
Taraflara —— dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davalı ——–tarihinde tescil edildiği, faaliyet alanında———-yer aldığı anlaşılmıştır.
Davacıya ait marka———– dosya içine getirtilmiş, incelendiğine;
davacının—– hizmetleri,—– — tescilli olduğu tespit eidlmiştir. Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi hususunda, — raporu ile, davacı ———- aynı ——- hizmet verdiği, —-karıştırılma ihtimalinin olduğu, davalı ve davacı markalarında——— esaslı unsur olduğu, davalının —– kullanımında tescilli ——– kullanımı nedeniyle, her
——-olarak birbiri ile ilişkili olduğu düşüncesini uyandıracağı, davacı dilekçesinde ———– sitesinde davacı tarafa ait ——- kullanımının görülmediği——— davacı tarafa ait tescilli “———” markasının kullanıldığının görüldüğü,
davalı markasının kullanımının sadece dosyaya sunulan dilekçede yer alan —- ——-kullanıldığı, ürün üzerinde kullanılmadığı,—bu kullanımın davacı markasına iltibas yarattığı, dosya kapsamında yapılan incelemede davalı ——terkini değerlendirecek derecede delile rastlanmadığından bu konuda değerlendirme yapılamadığına dair görüş bildirmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dava konusu —- gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler ——– yer alan
—— isimli ——– üzerinde yapılan incelemede;——adının —- olduğuna, —— unvanının “——–
firma —————- olduğuna,
firma ———- olduğuna,—— satışı yaptığına, ————-üzerinde yapılan incelemede; firma ——– olduğuna,
firma —– yaptığına,———– yapılan incelemede; ————— olmadığına, ——–adına kayıt edildiğine,—— yapıldığı ve——bulacağına, —- ——dahil karıştırılma ihtimaline yol açmasının marka hakkına tecavüz
teşkil ettiğine, davalın eylemlerinin davacı aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğine,—-devrini gerektiren koşulların oluşmadığına,davalının ——– terkini koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirmişlerdir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde SMK’nun 7/2-b maddesi uyarınca tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle —- tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin ——— izni olmaksızın kullanılması, 7/3-e maddesi uyarınca da,——kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanununun 55. maddesinde ise başkasının —- karıştırılmaya yol açan önlemler almanın haksız rekabet olduğu belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı——kullandığı —-” ibaresinin davacının —– esas unsuru olan “——davacının —- yer alan—–geldiği, —- ibare olması nedeniyle markanın esas unsuru olmadığı ve markayı davalının kullandığı “— markasından farklılaştırmaya yetmediği, davalı tarafça her ne kadar — verilmemişse de, davalının bilirkişi raporları ile tespit edilen ——————– olarak kullandığı, bu kullanımın davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerle ilişkili olan — hizmetlerinde gerçekleştiği, bu nedenle markanın hitap ettiği ortalama tüketici tarafından markaların karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, SMK’nun 29/1-a ve 7/2-b maddesi uyarınca marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin gerçekleştiği, SMK’nın 29/1-a hükmü ile yapılan yollama gereği 7/3-e maddesinde yer alan—- kullanılması” hükmünün—- durumunda uygulanabileceği, zira 7/3. maddede işaretin —- kullanılması halinde yasaklanabileceğinin hükme bağlandığı, marka hukuku kapsamında işaretin— alanında kullanılması ifadesi ile — kullanılması olduğu, —- bendindeki açıklamalara ——— markanın tescili kapsamındaki——-yönünden———- olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağının açıklandığı, davalının “—– ibaresinin yer aldığı —unvanını davacının markasının tescili kapsamında yer alan mal ve hizmetlerle bağlantılı olan —-satışında —- olarak kullanması nedeniyle bu maddeye göre de marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin gerçekleştiği, davacının tescilli markasının davalıya—-unvanında kullanılmasının yasaklanmasını talep edebileceği, davalının— unvanından “—” ibaresinin terkin edilmesi koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde yer—- dilekçesi ile talep etmişse de, —— konusu olan bu talebin iddianın genişletilmesi niteliğinde olduğu, davalı tarafça buna muvafakat edilmediği, bu konuda usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığı anlaşılmakla, bu taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalının ———- olarak kullanmak suretiyle davacının —— markasına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE,
Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin ÖNLENMESİNE, DURDURULMASINA ve SONUÇLARININ ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davalının———- markasını kullanarak —-satışını yapmasının YASAKLANMASINA,
Davalı——– devri için usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile — gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün haksız rekabetin tespiti, önlenmesi davası üzerinden ——- davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline kabul edilen —— unvanının terkini davası——— vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 118,60 TL harç, 62,85‬ TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.181,45‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.