Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/70 E. 2022/173 K. 06.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/70 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 24/04/2021
KARAR TARİHİ : 06/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının —-kullanmaya başladığını, ——- markasının tescili —-tescil edildiğini, yine davacının —- marka tescil talebiyle ilgili işlemin devam ettiğini, —- uzun süredir davacı adına tescilli olması nedeniyle gerçek hak sahibinin davacı olduğunu, bu markanın başkaları tarafından kullanılamayacağını, davalının kendisine — markasını kullandığını ve bu kullanımların davacının marka haklarına tecavüz edici nitelikte olduğunu, —markası ile—- yapıldığında davalıya ait bu sitenin—-çıktığını, davalının davacıya ait markanın —– kullanması, asli ve ayırt edici unsurunu içermesi ve iki tarafın da aynı hizmetleri vermesi nedeniyle davacının markası ile iltibasa neden olduğu, —– davacıya ait olduğunu, davalının tüm ortak tüketiciyi kendi uygulama indirme ekranına yönlendirdiğini, davalının davacıya ait markayı kullanarak —-oluşturması, —– hesaplarında kullanması, ———- uygulaması üretmesi ve bu isimle faaliyette bulunmasının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, zira davacının markasını kullanarak kendi ürünlerini —– belirterek, fazlaya dair tüm talep ve dava kakları saklı kalmak kaydıyla, öncelikle davalının;
—————-
————————-
“————
bilirkişi incelemesi yapılmaksızın —– alınmaksızın —————– uygulamasına erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu hususta ——- müzekkere yazılmasına, bu talebin reddi halinde, Mahkemece delil tespiti yapılmasına karar verilerek, gelecek rapor doğrultusundan erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve bu hususta—– müzekkere yazılmasına, davalının, davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulması ile önlenmesine karar verilmesi, davalının—— terkinine ve masrafı davalıdan alınarak—– ——– —silinmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı şirket temsilcisi cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;———— olduğunu, davalı şirketin davacı ile —- ismine sahip olmasına karşın faaliyetlerinin farklılık gösterdiğini, davalı şirketin —- bir araya geldiği——— olduğunu, bu hususun davalıya———– konu kısmında açıkça belli olduğunu, davacının —- —- uzman olduğunun açıklandığını, bu konuda ————— bulunmadığını, —-sahibi ——-etmek isteyen, —- ile bir taşıma yaptırmak isteyen, —- isteyen motosiklet sahibini bir araya getiren —– olduğunu, gelecekte —— araya geleceği bir etkinlik ——-olacağını, tüm ——— üreticileri, ——— sevenler ile bir araya getireceğini, davacının————- buna benzer bir hizmetin görülmediğini, davacının —– faaliyete geçtikten sonra aktif hale getirildiğini, — alımından bu güne kadar bu kapsamda bir faaliyet düzenlediğinin görülmediğini, —– olduğunu, marka —- sınıflarda yapıldığını,—olduğunu, davalının —– zaman—- —-bu tür aracı olan kişi ve kurumlar ile bu hizmete ihtiyacı olan kişi ve kurumları bir araya getiren— olacağını, davacının —- kişi veya kurumlar ile bu kişi veya kurumlar ile iletişim içinde olmak isteyen diğer kişi ve kurumların bir araya gelmesi ve buradan oluşacak kazanımdan bir gelir elde etmek olduğunu, bu nedenle aynı tüketici kitlesine hitap etmediklerini, —alan adının davacıya ait olması durumunun dava dilekçesinde haklı sebep olarak sunulduğunu, ancak —– kuruluşun—— açıkça marka tescili olmasa —- diğer kişi veya kurumlara verilebileceği ile ilgili bilginin mevcut olduğunu, yasal olarak —- alabileceğini, internet aramalarında———– çıktığından bahsedildi—– —-sunabilmek ve ekonomiye katkı sağlamak için — faaliyetlerine para harcadığını, bu nedenle ——- duran davacının markasının önünde çıktığını, — davacı gibi —– olmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karış tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının —-, ——— adında, —- tescil numaralı marka ve — tescil başvurusu nedeniyle marka haklarına tecavüz oluşturduğu, davalının alan adının davacıya ———- benzer olduğu iddiasıyla marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi, —— terkini ve alan adının iptali davasıdır.
Dosyaya — getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacının—-tescil tarihli, ———- olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirketin— kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; —–tarihinde — tescil edildiği anlaşılmıştır.
—- tarihli müzekkere cevabıyla—–davacı adına tahsis edildiği, —- tarihinde kadar tahsisin devam edeceği bildirilmiştir.
Davanın çözümü teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce Dosyanın—- sektöründen seçilecek bilirkişi ve—- heyetine tevdii olunarak, davalıya ait olduğu—-davacıya ———-dosyada mevcut marka tescil kayıtları ile davalıya — kime ait olduğu, davalıya ——— içeriği göre ticari faaliyetinin davacıya ait markaların tescili kapsamında kalıp kalmadığı, davalının —— kullanımının ve ticaret unvanının davacıya ait markalara tecavüz teşkil edip etmediği, alan adının davacıya ait alan adı ile benzer olup olmadığına dair rapor alınmasına karar verilmiş, ancak davacı tarafça kesin süre içinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından bilirkişi raporu alınamamıştır.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle —– tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. SMK’nun 7/3-e maddesi uyarınca markanın ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması da marka hakkına tecavüz olarak sayılmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Markaların karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel ———— kitle de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacının davalıya ait markanın tescil başvuru tarihinden önce—– markasının——— sınıflarda tescilli olduğu, davalının —– sınıflarda tescilli olduğu, markaların esas unsuru olan —-” ibaresinin birebir aynı oldukları, ancak davacının markası ile davalının markasının farklı sınıflarda tescil edildikleri, bu sınıflar arasında birbirleri ile bağlantılı mal ve hizmetlerin mevcut olup olmadığının bilirkişi incelemesi yapılamadığından tespit edilemediği, davacının bu iddiasını ispatlayacak bir delil de sunmadığı, Mahkememizce marka tescil kayıtları üzerinde yapılan inceleme ile de bu yönde bir tespit yapılamadığı, davacının davalı adına tescilli markanın başvuru tarihinden sonra başvurusu yapılan ve tescil edilen ———— sınıflarda tescil edildiği, marka davalının markasının tescilli olduğu —– tescil edilmişse de, davalının marka tescil başvurusu daha eski tarihli olduğundan, davalının “— markasını tescilli olduğu— hizmetler için kullanmasının davacının marka haklarına tecavüz teşkil etmeyeceği, davalıya ait olduğu iddia edilen——üzerinde bilirkişi incelemesi yapılamadığından, internet sitelerinin içeriğinin ve ne zamandan beri kullanıldıklarının tespit edilemediği, davalının davacının —kapsamında kalan mal ve hizmetlerde ——— davacı adına tescilli ———–numaralı markanın tescilli olduğu mal ve hizmetler için kullanıldığına dair bir tespit yapılamadığı, davacının— “——- tescilli olduğu, davalı şirketin faaliyet alanında da ————– yer almakla birlikte, bu hizmetlerde “—– kullandığının ispatlanamadığı, bu nedenle SMK’nun 7/3-e maddesi uyarınca marka hakkına tecavüzün söz konusu olmadığı, ancak davacıya ait markanın—— ticaret unvanı olarak tescil edilmesi nedeniyle davalı şirket ile davacıya ait marka arasında ilişkilendirilme ihtimalinin mevcut olduğu, bu nedenle davacı şirketin —- ibaresinin terkinine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı …’———-unvanından “—— ibaresinin TERKİNİNE,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle kararın—— kez ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Davacı —– terkini davası için —— gereğince takdir olunan —vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden— takdir olunan —— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline alan adının iptali davası üzerinden ——gereğince takdir olunan—–vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen tutar dışında kalan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 85,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (1/3) ————- davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan bakiye (2/3) 57,14 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ——– kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı