Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/68 Esas
KARAR NO: 2023/18
DAVA: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ: 22/04/2021
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin ——şubesi olup; bütün hisselerinin —— olduğunu, —– faaliyet gösteren köklü bir aile şirketi olup, başarıları ile sektörde yer edindiğini, ——– kurulduğu günden bugüne insanların, makinelerin ve çevrenin emniyetini her zaman sağlayacak şekilde ve makineleri ve tesisleri otomatik hale getirmek için çalışmakta olup, —– yanı sıra tüm kıtalarda —— fazla bağlı ortaklık ve —– haline geldiğini, davalının ise hali hazırda—— yöneten sıfatına haiz olup; Müvekkili Şirket’in de eski çalışanı olduğunu, davalı ile davacı arasında —– tarihinde akdedilen —— yılının sonuna kadar davacı Şirkette çalıştığını, davalının halen hem şahsi olarak gerçekleştirdiği hizmetlerde, hem de ——- sunduğu hizmetlerde davacıya ait marka ve ——- aynen kopyalayarak kullandığını, bu durumun davacının haklarını ihlal ettiğini, dava dışı —- müşterisi olan ——-sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, bu şirkete davalıdan gelen —– raporu bulunduğunun tespit edildiğini, davalının —— yazılımını aynen kullanarak müşterilerine rapor hazırladığını, davalının—– davacı şirkette çalışırken ——- kopyaladığı ve ayrıldıktan sonra kullanmaya başladığının anlaşıldığını, davalı aleyhine ise ——– sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığını, ancak kullanıcı adı ve şifresi bulunmadığından yeterli incelemenin yapılamadığını, davalının keşif yapılacağını bilmesine rağmen keşfe katılmadığını, davalının davacıya ait FSEK’ten kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini, oluşan zararı tazmin etmesi gerektiği gibi, tecavüzün de ortadan kaldırılmasının gerekli olduğunu, FSEK’nun 68/1. maddesi uyarınca telif bedelinin üç katı kadar tazminat ödemesi gerektiğini, ayrıca FSEK’nun 70. maddesi uyarınca davacının maddi ve manevi tazminat ile 66. maddesi uyarınca tecavüzün ref’ini isteyebileceğini, ayrıca davacının markadan kaynaklanan haklarına da tecavüz edildiğini, eylemin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini, davacının bu tecavüzlerin de menini ve maddi ve manevi zararlarının tazminini talep edebileceğini belirterek; davalının müvekkili aleyhine yarattığı manevi ve mali haklarının ihlali sebebiyle FSEK’nun 66. maddesi gereğince tecavüzün refi ile FSK’nun 68. maddesi gereğince mali hakların ihlali sebebi ile 3 katı telif tazminat tutarının haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile hesaplanmasına, müvekkili şirkete ait eser üzerindeki mali ve manevi hakların ihlali sebebiyle FSEK’nun 70. maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine, müvekkili aleyhine yarattığı haksız rekabet sebebiyle TTK’nun 56. maddesi ve ayrıca marka tecavüzü sebebiyle SMK’nun 151/2(a) maddesi uyarınca “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” üzerinden müvekkili şirketin davalıdan talep ve tahsile hakkı olduğu tazminat miktarının ayrı ayrı hesaplanmasına, talep sonucunun belirlenebilmesi için gereken bilgiler davalı bünyesinde bulunduğundan, yargılama esnasında yapılacak olan hesaplamaya göre değiştirilmek üzere, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, marka tecavüzü ve haksız rekabetin işlenmeye başlandığı tarihten itibaren,——- uygulamış olduğu senelik en yüksek mevzuat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili süresinde cevap dilekçesi sunmamış, dosyaya sunduğu dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili tarafından —- yılında kurulmuş olan ——–ortaklarından olduğu dönemde, davacıya ait olan —– üye olunarak siteye üye girişi yaptıktan sonra sayfa içerisindeki arama motoruna ——– yazıldığında çıkan ve davacı tarafça ücretsiz indirilmesi için herkese açık şekilde kamuya sunulan —— indirdiğini ve hiçbir şifre istemeden kullanılan programı kullandığını, bahse konu sayfaya ilişkin görüntülerin dilekçede sunulduğunu, davacının resmi internet sitesine girildiğinde bu durumun tespit edilebildiğini, davacı tarafa ait internet sitesinden ücretsiz olarak herkese açık şekilde sunulan ——– indirildiğinde herhangi bir şifre istemeksizin kullanılabilmekle olduğunu, ayrıca kullanıcıya program üzerinden 3 farklı proje hazırlama ve hazırlanan bir proje üzerinden defalarca değişim yaparak raporlama yapma imkanı verdiğini, davacı tarafın, ——– olarak ücretsiz sunduğu bu yazılımda raporlamalara ilişkin sayfalarda kendi markasının ibaresi görünecek şekilde kullanıcıların faydalanmasını sağladığını, davacı tarafça ücretsiz indirilmesi için herkese açık şekilde kamuya sunulan demo programın kullanılmasını kendi internet sitesinden sağladığını, kullanımı herkese ücretsiz şekilde sağlanan bir programın kullanılması nedeniyle FSEK’e aykırılık iddiası ile haksız rekabet iddiasında bulunulmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının kendisinin ücretsiz kullanıma sunduğu programın kullanılmasını gerekçe göstererek tazminat taleplerinde bulunmasının kötü niyet göstergesi olduğunu, davacı tarafın halihazırda internet sitesinde ücretsiz olarak sunmaya devam ettiği ——kullanılmasını gerekçe göstererek maddi- manevi kazanım elde etme çabasında olmasının hukuk düzenince korunmayacağını, bununla birlikte dilekçede sunulmuş olan belge suretlerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilinin ——— olarak kullanmış olduğu —– isimli —— programını lisans ücretini ödeyerek satın alabilmek için davacı şirketin bölge satış sorumlusu olan —– satış sorumlusu olan —– hem yazılı, hem de sesli iletişim yolları ile iletişim kurduğunu, fakat müvekkilinin bu talebine davacı firma tarafından cevap verilmediğini, müvekkili tarafından aynı ——satışını gerçekleştirmeye yetkili olan—– ödeyerek——– lisanslı olarak satın alarak kullanılmaya başlandığını, bu hususlara ilişkin bilgi ve belgelerin dilekçe ekinde mahkemeye sunulduğunu, bu yüzden davacı tarafın müvekkilinin ——— lisanssız olarak kullandığına ilişkin iddiasının yersiz olduğunu, hiçbir şekilde lisansa aykırı, haksız rekabet teşkil eden kullanımın olmadığını, davacı tarafın —–yazılımına ait olduğunu iddia ettiğini, ancak—– ücretsiz bir program olduğunu, bahse konu bu programın ücretsiz olarak ———- internet sayfasından indirilebildiğini, söz konusu —–davacıya ait programa ait uzantı olmadığını, dava dilekçesinde belirtilen —— programı ile bir alakası olmadığını belirterek, müvekkilinin lisans bedelini ödediği programı ve daha önceki dönemde de davacıya ait olan——— isimli sitede davacı tarafça ücretsiz indirilmesi için herkese açık şekilde kamuya sunulan demo programı kullanmak dışında FSEK’e aykırı ve haksız rekabet teşkil eden bir eylemi olmadığı için davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıya ait olduğu iddia edilen ve ———ile satışa sunulan——– davalının izinsiz olarak kullandığı iddiasıyla, marka haklarına, FSEK’ten kaynaklanan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosyaya —–getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– markasının —- sınıflarda —– tarihinde dava dışı ——- adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticaret sicil kaydı dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde—- tarihinde —— tescil edildiği, davacı şirketin tek ortağının —– olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, Mahkememizce ——-bilirkişi raporunda; —– olduğu,—— kendi sitesinden üyelik oluşturduktan sonra ücretsiz olarak indirilebildiği, ancak, lisanssız kullanımlarda raporlarda —- ibaresi bulunduğu, ————-içerisindeki —–biri olduğunu, ancak bu uzantının sadece—- yazılımına ait olmadığı, uzantının herkesin kullanımına açık ücretsiz dosyalar olduğu, davaya konu yazılımın, davacı tarafından lisans alım tarihinin —– olduğu, öncesinde ——-ücretsiz sürümünü kullandığının tespit edildiği, davacı şirketin —– olduğu ve bütün hisselerinin bu şirkete ait olduğunun beyan edildiği, yapılan incelemede —— göründüğü, davacı ve davacı şirketin tek ortağı olan —- tecscilli herhangi bir marka bulunmadığı, dava dışı—– tescil numaralı—–markalarının tescilli olduğu, ——– şirket olup olmadığı hususunda resen yapılan araştırmada, her iki şirketin de adresinin aynı olduğu, ancak farklı tüzel kişilikleri haiz oldukları, dosya kapsamı içindeki bilgi ve belgeler ile heyet görüşü değerlendirildiğinde, dava konusu ——-eser vasfını haiz olduğu, dosyaya sunulan deliller arasında davalı tarafça —– sunulduğu, belgenin—— tarihinde yaratıldığı ve belge müellifinin de davalı olduğu, davalı tarafın eski yönetim kurulu üyesi olduğu —– kuruluşunun ise —– edilmiş olduğu, davalının,—- tarih —– yer alan ilana göre —–olarak seçilmiş olduğu, dosyaya sunulan belge ve raporlardan davalı tarafından —– hazırlandığı ve bu raporda da —–kullanılmış olduğu vakıası dikkate alındığında, davalının —— ticari amaçla kullandığı, davacının —– sahibi olmadığı ve dosyada davacı ile marka sahibi şirket arasında imzalanmış yazılı bir inhisari lisans sözleşmesi bulunmadığından davacının marka haklarının ihlal edildiğinin söylenemeyeceği, —–,—— ürünleri üreticisi—– geliştirdiği bir ———- olduğu hususunda tarafların ittifak ettiği, davacı şirkete ait —–sitesinde yer alan belgelerde davacı tarafça satışa sunulan yazılımların —- şirketine ait olduğunun beyan edildiği, dosyada, —- mali haklarını davacı tarafa devrettiğine ilişkin herhangi bir sözleşme de bulunmadığı, dava dışı ——davacı tarafa verilmiş yazılıma ilişkin herhangi bir lisansın da bulunmadığı, FSEK’nun 52. maddesi anlamında mali hakları kullanma yetkisi veren herhangi bir belge ibraz edilmediği sürece davacı şirketin FSEK anlamında hak sahibi olamayacağına dair görüş bildirmişlerdir.
Ayrıca heyet üyelerinden —– tarafından hazırlanan ayrık raporda özetle: marka hakkına tecavüz iddiası bakımından, dava konusu edilen markanın dava dışı——unvanlı şirket adına tescilli olduğu, davacının bu markadan kaynaklı hakların kullanıma ilişkin olarak herhangi bir lisans sözleşmesi ibraz etmediğini, dolayısıyla da davacının dava konusu —–markasına dayalı olarak tecavüz iddiasında bulunamayacağının mütalaa edildiğini, çoğunluk bilirkişilerin bu görüşüne tarafınca iştirak edilmediğini, eser sahipliği hakkına tecavüz iddiası bakımından ise, davacı şirketin tek ortağı ——- dava konusu edilen markanın —-sahibi olarak gözüken ——şirket olup olmadığı konusunda resen bir araştırma yapıldığını, bu kapsamda resmi olmayan ——— sitesi üzerinden elde edilen verilere göre saptamalarda bulunulduğunu, dava konusu ———— marka sahibi olarak gözüken kişiye ait olduğunu peşinen kabul edip, bu şirket ile davacı şirketin tek ortağı olan şirketin aynı şirketler olup olmadığı konusunda resen araştırma yapılmasının doğru olmadığını, davacı şirketin tek ortağı olan —— aynı şirketler olup olmadığının sonuca bir etkisinin olmadığını, tüm bu nedenlerle eserin hak sahibi olan bir şirketin başka bir şirketin tüm hisselerine sahip olması, hisselerine sahip olunan şirkete de eser sahipliği hakkı kazandırmayacağını, davacı tarafın, dava konusu bilgisayar programından kaynaklı olarak hak sahibi olduğunu ispatla mükellef olduğunu, bilişim uzmanı bilirkişinin ilgili raporda kendi bölümünde dava konusu yazılımın —- tarafından geliştirildiğini belirtmişse de, bu tespitten ————- geliştiren şirketin —— davacı şirket olup olmadığının anlaşılamadığından, şu aşamada davacının dava konusu yazılıma dayalı olarak talepte bulunabileceğinden söz etmenin mümkün olmadığı görüş ve kanaatine vardığını beyan etmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından davalının—- teacvüz edildiği iddiasıyla marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talep edilmişse de, —– davacı adına tescilli olmadığı, dava dışı —– adına tescilli olduğu, dava dilekçesinde bu şirket ile davacı şirket arasında—– markasıyla ilgili inhisari lisans sözleşmesi yapıldığına veya marka haklarının davacıya devredildiğinde dair bir iddiada bulunulmadığı ve delil de sunulmadığı, SMK’nun 149. maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz halinde hukuk davasını marka üzerinde hak sahibi olan kişilerin açabileceği, bu kişilerin de marka sahibi veya SMK’nun 158. maddesindeki koşullarla inhisari lisansa sahip kişiler olabileceği, davacının dava tarihi olan —- tarihinde sonra yargılama sırasında dosyaya sunduğu —–şirketi tarafından davacı şirketin bu şirketin yasal bir iştiraki olduğu, yasal iştiraklerin kendi ülkelerinde ———şirketine ait her türlü hak, lisans ve marka adını kullanmalarına, sunmalarına ve korumalarına izin verildiği, bu durumun davacı için de geçerli olduğuna dair açıklamaların mevcut olduğu görülmüşse de, davacının bu şirketin yasal iştiraki olduğuna dair bir ——- kaydının veya resmi bir belgenin mevcut olmadığı, dava açıldıktan sonra dava dışı marka sahibi şirket adına bu davayı açabileceğine ilişkin muvafakat edildiğine dair belge sunmasının davacı tarafa aktif dava ehliyeti kazandırmayacağı, bu nedenle davacı şirketin marka haklarına tecavüz edildiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespiti ve önlenmesi davasını açmak için aktif taraf ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Yine davacı tarafça ——- davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla, FSEK’ten kaynaklanan maddi ve manevi haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla dava açılmışsa da, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile davaya konu ————davacıya ait olduğunun kanıtlanamadığı,——— şirketi tarafından geliştirildiğinin tespit edildiği, FSEK’nun 66. maddesi uyarınca dava açma hakkının mali ve manevi hak sahibine ait olduğu, davacının dava açılırken dava konusu yazılımla ilgili mali ve manevi hakların kendisine ait olduğunu belirttiği, dava tarihi olan —-tarihinde sonra yargılama sırasında dosyaya sunduğu —- tarafından davacı şirketin bu şirketin yasal bir iştiraki olduğu, yasal iştiraklerin kendi ülkelerinde —— şirketine ait her türlü hak, lisans ve marka adını kullanmalarına, sunmalarına ve korumalarına izin verildiği, bu durumun davacı için de geçerli olduğuna dair açıklamaların mevcut olduğu görülmüşse de, dava açıldıktan sonra dava dışı şirket adına bu davayı açabileceğine ilişkin belge sunmasının davacıya aktif dava ehliyeti kazandırmayacağı anlaşılmakla, HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca taraf ehliyetinin mevcut olmasının dava şartı olması nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/01/2023