Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/63 E. 2022/94 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/63 Esas
KARAR NO : 2022/94

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının—- yılından bu ——-hizmet verdiğini, —–numaralı marka tescil başvurusunun marka vekilinin ihmali sonucunda tescil edilemediğini, bu kez — tarihinde ———başvuru numarası ile başvuru yaparak markayı tescil ettirdiklerini, davalı şirketin 2020 yılında kurulduğunu, davacının tanınmışlığından yararlanmak için—- unvanında ——- yer verdiği gibi benzer bir markayı da kullandığını, ——-gösterdiğini, davalının bu eylemlerinin ticaret unvanından ve markadan kaynaklanan haklarına tecavüz niteliğinde olduğunu, davalıya—- değiştirilmesi için ihtar gönderilmişse de, olumsuz cevap verdiklerini, davacının —– ayırt edicilik özelliklerine sahip olduğunu, SMK’nun 7/3-e maddesi uyarınca tescil edilmiş —–sahibinin izni olmadan kullanılması halinde —- olarak kullanılmasını engelleme hakkı bulunduğunu, davalının ————-tarihi dikkate alındığında davacının ——— kaldığından da söz edilemeyeceği, davalının bu kullanımı nedeniyle ——– markaların ve firmaların karıştırılma ihtimali bulunduğunu, özellikle —– —- kullanımı nedeniyle tüketicilerin yaşadıkları olumsuzlukları —- ulaştırabildikleri, bu durumun davacı açısından önemli riskler doğurduğunu, TTK’nun 50 ve 52. maddeleri uyarınca da davacının —- korunması gerektiğini, davalı ile davacının aynı —–bölgesinde yer aldıklarını, bu nedenle davalının davacı şirketten haberdar olmadıklarına dair beyanlarının gerçeği yansıtmadığını, bu durumun haksız rekabet yarattığını, davacının—– davalının ise ———olduğunu, her ne kadar davalı ihtarnameye verdiği ——–” sözcüğünün —- olduğunu iddia etmişse de, —- sözlüğünde bile —–olduğundan söz edilemeyeceğini belirterek, davanın kabulü ile davalı şirketin t—–” ibaresinin ——- terkinine, müvekkilinin tescilli markasına tecavüzün men’ine, her türlü ——— kaldırılmasına, kararın —— ilanına, yargılama giderleri ile —— taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının iddialarının yasal hiçbir dayanağı bulunmadığını, davacının markalarının hali hazırda tescil edilmediğini, 6769 sayılı Kanunun 5. madde kapsamında —– uyarınca —- her iki şirketin ticari ünvanlarında —–tescil edilemeyeceğini, markalar arasında —— olduğunu, davalı şirketin —– ile davacı şirketin —- ünvanı arasında iltibasa yol açacak benzerlik bulunmadığını, davacı şirketin —– şeklindeyken davalı —- ünvanı —-olduğunu, TTK hükümlerine göre ünvana tecavüzden bahsedebilmek için ünvanların —- kısımlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğini, tarafların ünvanlarının — kısımları aynı olsa da ek kısımları birbirinden tamamen farklı olmakla iltibasın meydana gelmesinin imkansız olduğunu, “—-ibaresinin——-olup, ——— davacı tarafından üretilen bir —— olmadığını, davalı şirket—– faaliyet göstermekte olan ve —— vermeyen muhatap şirketin varlığından da hiçbir zaman haberdar olmadığını, — dürüstlüğe aykırı şekilde marka ve/veya ticaret ünvanı kullanımının olmadığını, davacı şirketin—–işiyle değil, ünvanında da belirtildiği — iştigal ettiğini, davalının ise sadece —-verdiğini, ————— firmaları ——————– toplamasından kaynaklandığını, davalının sadece ———– hizmet verdiğini, davalı şirketin ——- ile davalı ——karşılaştırıldığından iltibasa sebebiyet verecek en —— benzerliğin olmadığını,bu nedenlerle davanın davası haksız ve mesnetsiz olup, hukuki yarar içermeyen iş bu davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının —— ve ——- olarak kullandığı —— davacıya ———unvanına tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla açılan, marka hakkına tecavüzün önlenmesi ve men’i ile ticaret unvanının terkini davasıdır.
Dosyaya —- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacının —- numaralı “——–yapıldığı, ancak eksik belgelerin tamamlanması nedeniyle —— başvuru tarihli, “——markasının ———– tarihinde davacı adına tescil edildiği tespit edilmiştir.
Taraflara —— kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacı şirketin —– tarihinde, davalı şirketin ise——— tarihinde tescil edildiği, faaliyet alanlarının benzer olduğu tespit edilmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı ——. adına —— ———–alan hizmetler —–tescilli olduğu, davacının tescilli markasının esas unsuru olan —– —-olmadığı, bu hizmetleri doğrudan işaret etmediği, sözkonusu hizmetlerin —– özelliklerine ilişkin —- içeren gönderme ya da övgü sözleri içermediği, —— hizmetler arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığı, dolayısıyla “—- —- ibare olduğu, davalı şirketin, davacıya ait tescilli markayı , —- dışında —- olarak kullanımının tespit edilemediği, davacı ——- tarihinde tescil ve ilan olunduğu, her iki şirketin ticaret ünvanının —– unsurun ayniyet gösterdiği, her iki—– unsurundan sonra gelen ibarelerin (—– şirketlerin ticari faaliyetlerini belirten ibareler olduğu, her iki şirketin aynı ve birbiri ile ilgili sektörde faaliyet gösterdiği, davalının ticari faaliyetinin davacının tescilli markası kapsamında yer alan hizmetler içinde yer aldığı, aynı sektörde faaliyet göstermeleri nedeni ile davalının sözkonusu ticaret unvanını kullanması halinde karışıklığa neden olabileceği, davalı şirketin eylemleri de TTK.nun 54 /2 ve 55/(1)-a.- 1., 2., 4. ve 5. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği ve davalı şirketin ———–ünvanında —– terkini koşullarının mevcut olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinde —- izni olmaksızın, tescilli olan marka ile aynı olan herhangi bir ——-kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı adına tescilli — markasının——-, her ne kadar davacı tarafça davalının—— markasını kullanmak suretiyle kendilerine ait markaya SMK’nun 7/2-a-b maddeleri uyarınca tecavüz edildiğini iddia etmişse de, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile davalının ————- kullandığı tespit edilememiş, davacı tarafça da bu konuda dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu nedenle SMK’nun 7/2-a-b maddesinde tanımlanan marka tecavüzünün söz konusu olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı şirketin iştigal konuları arasında davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetlerle benzer hizmetler mevcutsa da, SMK’nın 29/1-a hükmü ile yapılan yollama gereği 7/3-e maddesinde yer alan —– olarak kullanılması” hükmünün işaretin markasal kullanılması durumunda uygulanabileceği, zira SMK’nun 7/3. maddesinde—— marka hukuku kapsamında işaretin —— alanında kullanılması ifadesi ile kastedilenin —— olarak kullanılması olduğu, —— sayılı A.B. Marka Yönergesi’nin 3. maddesinde yer alan — Yönerge’nin genel gerekçesinin 19′. bendindeki açıklamalara göre,—— ancak tescilli bir markanın tescili kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, Kanun Koyucunun amacının—- ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının ——unvanının davacının markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler için kullanılmadığı, ayrıca davalının tescilli —– unvanını kullanmasının yasal hakkı olduğu, davalının—– unvanı kullanımının davacının marka haklarına tecavüz teşkil etmediği anlaşılmakla, davalının davacıya ait marka haklarına tecavüz ettiğinin tespiti ve önlenmesi davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı aynı zamanda davalının ——– terkinini talep etmiştir. TTK’nun 52. Maddesinde———sahibinin, haksız olarak tescil edilen benzer —– değiştirilmesini veya silinmesini talep edebileceği düzenlenmiştir. Davacı ve davalıya —— olduğu, diğer kelimelerin tanımlayıcı veya açıklayıcı—- oldukları, her iki tarafın aynı alanda hizmet vermelerinden dolayı karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu, dosya içine getirtilen ——— kayıtları ile davalı şirketin —–davacı şirketten daha sonra tescil edildiği, her iki şirketin de—- konularda faaliyette bulunmaları nedeniyle davalının davacı şirketten haberdar olmadığının düşünülemeyeceği, davalı şirketin basiretli bir tacir gibi—– tescil ettirirken herkese açık olan—– kayıtlarını kontrol etmesi gerektiği, “—-” ibaresinin özgün ve ayırt edici bir kelime olduğu, bu nedenle davalının esas unsuru—- olan—tescil ettirmesinin haksız olduğu, —-” ibaresinin davalının —- unvanından terkin edilmesi gerektiği anlaşılmakla,—– unvanının terkini talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının ————-” ibaresinin TERKİNİNE,
Kararın Türk Ticaret Kanununun 52/2 maddesi uyarınca masrafı davalıdan alınmak suretiyle ———– ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline kabul edilen ticaret unvanının terkini davası üzerinden —– gereğince takdir olunan 7.375,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen markaya tecavüzün önlenmesi ve kaldırılması davası üzerinden—- vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 150,2‬0 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.450,20 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 725,1‬0 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%50) 725,1‬0 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.