Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/43 E. 2022/3 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/43 Esas
KARAR NO : 2022/3

DAVA : Faydalı Model Belgesi (Faydalı Model Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2021
KARAR TARİHİ : 18/01/2022

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının ———— —- tescil ettirdiğini, davalının bu faydalı modelin koruma kapsamında kalan tepsileri üreterek satışa sunduğunu, ——-sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu ile bu durumun tespit edildiğini, davalının eyleminin faydalı modelden kaynaklanan haklara tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, HMK’nun 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla; davalının davacıya ait —- numaralı faydalı model belgesinden doğan haklarına gerçekleştirdiği tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine (men’i) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına (ref’i), bu itibarla davalının bahsedilen—- başvurusuna tecavüz teşkil eden malları ithal-ihraç etmesinin, üretmesinin,—- satmasının ve her türlü ticaretinin durdurulmasına ve önlenmesine, kesinleşen kararın —— yayınlanmasına —- masraflarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait ——– —— koruma kapsamında kalan ürünlerin davalı tarafından izinsiz şekilde satışa sunulmak suretiyle meydana geldiği iddia edilen faydalı modelden kaynaklanan haklarına tecavüzün tespiti ile tecavüzün durdurulması, önlenmesi davasıdır.
Davalı vekili —– davacının faydalı modelinin hükümsüzlüğü için ——Esas sayılı davayı açtıklarını belirterek, her iki dava arasında bağlantı bulunduğunu ve huzurdaki davada “tecavüz” talepleri bakımından sonucu doğrudan etkileyeceğini beyan ederek, HMK’nun 166. maddesi uyarınca “birleştirme kararı”
verilerek dosyasının,—— Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili de duruşmadaki beyanında, birleştirme talebi konusunda takdiri mahkemeye bıraktığını beyan etmiştir.
—— Hukuk—– Esas sayılı dosyasının örneği —— getirtilmiş, incelendiğinde; ——- numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğü için dava açıldığı, halen derdest olduğu tespit edilmiştir.
HMK’nun 166/1. maddesi uyarınca, ayrı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden birleştirilebileceği, 166/4. maddesinde ise davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantının var sayılacağı belirtilmiştir.
HMK’nun 166/2. maddesinde, ayrı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, bağlantı sebebiyle birleştirilmelerinin ikinci davanın açıldığı mahkemeden istenebileceği düzenlenmiştir.
Bu hükümler doğrultusunda yapılan incelemede; her iki davanın konusunun ve davalı taraflarının bağlantılı olduğu,——– tecavüz edildiğinin tespiti ve önlenmesi davasının karara bağlanabilmesi için hükümsüzlük davasının sonucunun beklenmesi gerektiği,———- davanın sonucunun bu davayı etkileyeceği, bu nedenle her iki dava arasında hukuki bağlantı bulunduğu, ayrıca usul ekonomisi açısından da her iki davanın birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmakla, her iki davanın birleştirilmesine ve yargılamaya———–sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Her iki dava arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğu anlaşılmakla, HMK’nun 166/4 ve 166/2 maddeleri uyarınca davanın —— davası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
———Esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmasına,
Kararın derhal ——— Mahkemesine bildirilmesine,
Harç, masraf ve vekalet ücretinin birleşen dava üzerinden değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı