Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/36 E. 2023/45 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/36 Esas
KARAR NO: 2023/45
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 10/03/2021
KARAR TARİHİ: 16/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının —- tescil numaralı—– markasını tescil ettirdiğini, ancak bu ibarenin SMK’nun 5/1-c ve Direktif 4/1-c maddeleri uyarınca tanımlayıcı bir ibare olduğunu, ——— olduğunu, her —– bu aletin zorunlu olarak kullanıldığını, bu ibarenin kullanımının bir kişinin ——- verilemeyeceğini, gerek —- gerekse —-olduğunu, ———- olmamasına rağmen, —— bir karşılığı bulunmadığından sektörde ve tüketici kitlesinde bu gerecin isminin —- olarak kullanıldığını, davalının markasında ———- eklenmesinin de markanın ayırt edicilik kazanmasını engellediğini, davacının yıllardır —– unvanını kullandığını, —- yapmak için yıllardır kullandığı ve ünlü olduğu bu ibareyi kullanmaması için davacı hakkında —– sayılı davasının açıldığını, SMK’nun 5/1-d maddesi uyarınca —– olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceğini, —- zayıf marka olduğunu, davacının —–ismini şahıs şirketinin ismi olarak —- bu yana kullandığını, davalının bunu bilmesine rağmen —– ibaresi üzerinde —— hakkı yaratmak için bu markayı tescil ettirdiğini, davalının —- ibaresini yalnızca —- şubesinde ——- ibresini hiç kullanmadığını, davalının markayı kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini beyan ederek davalının —-numaralı —– markalarının SMK’nun 5/1-c-d ve 6/9. maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; —- markasının —–numarası ile tescil edildiğini, davacı tarafından ——— tescilli markasının hukuka aykırı şekilde haksız ve izinsiz kullanıldığının tespit edilmesi üzerine ——Yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek, hukuka aykırı süregelen bu eyleme derhal son vermelerinin ihtaren bildirildiğini, davacının bu ihtarnameye cevaben——-tarihli ihtarname gönderdiğini, —- yayından kaldırılmadığını ve —— markanın haksız kullanımına devam edildiğini, sonrasında davacının haksız kullanımın ——- Yevmiye numaralı e-tespit tutanağı ile tespit ettirildiğini, davacının, müvekkiline —— markasından doğan haklarına yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi için davacı aleyhinde—–davanın açıldığını, bu davada alınan bilirkişi raporu ile söz konusu fiile ilişkin maddi tazminat talepli olarak ise —– Sayılı dosyası üzerinden dava ikame edildiğinin, yargılamaların derdest olduğunu, —– Sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporu ile ——- kelimesinin sektör için tanımlayıcı olmadığının tespit edildiğini, —– olan ——kelimesinin 6769 SMK 5/1 (c) ve (d) bentleri uyarınca mutlak red sebebi teşkil etmesinin işbu kelimenin —— ki yaygın kullanımına bağlı olup, bu ibarenin günümüzde ——kullanılmamakla birlikte, anlamının sadece çok —— tarafından bilinen oldukça ——-ibare olduğunu, davacı tarafça, müvekkiline ait tescilli markanın —–vasıtasıyla hukuka aykırı şekilde haksız ve izinsiz kullanıldığı, ticari etki yaratarak Müvekkilinin marka hakkına tecavüz ettiğini, davacının davalıya ait markalar —— adı altında hizmet veren ve yine davalıya ait —— katında bulunduğunu, davalının kötü niyetli olduğuna ilişkin iddiaların dayanaksız ve gerçeğe aykırı olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının —– markası ile —– markalarının hükümsüzlüğü davasıdır.
Dosyaya —- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde;—— tescil numaralı —–sınıfta —– tescil numaralı —- markası ——- sınıfta ———için davalı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
——kayıtları dosya içerisine getirtilmiş olup, incelendiğinde; davalı şirketin —- tarihinde tescil edildiği, eski unvanının ise——-olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya ait—– kaydının bulunmadığı tespit edilmiş, iş yeri ruhsat örneği —- istenilmiş ve—– tarafından davalının iş yerine ait herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
Taraflar tanık dinletme talebinde bulunmuşlar, dava marka hükümsüzlüğü davası olup, davalının markalarının ——— olup olmadığı, zayıf marka olup olmadığı, kötü niyetle tescil edilip edilmediği konularında tanık dinlenilmesi davanın çözümüne katkı sağlamayacağından tarafların tanıkları dinlenmemiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonra Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacının marka kullanımına ilişkin bildirdiği ———– da incelenerek, dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilmek suretiyle davalı adına tescilli —– ibaresini —— adı olup olmadığı, —- markasının zayıf marka olup olmadığı, davacının işletme adı olarak uzun süredir —– adını kullanıp kullanmadığı, davalının markalarının kötü niyetli tescil edilip edilmediği, markaların SMK 5/1-c ve 5/1-d maddeleri uyarınca hükümsüz kılınıp kılınamayacağına dair marka uzmanı —- bilişim uzmanı—- hazırladıkları —- tarihli bilirkişi raporunda; davalının ——- markalarının —– nezdinde tescilli hak sahibi olduğu, tüm dosya kapsamında davalının —–sınıfta yer alan——- tarihinden itibaren davacıya göre daha önceden kullanmaya başladığı, —— sınıfta yer alan hizmetler için SMK 5/1-c ve 5/1-d maddeleri uyarınca tanımlayıcı ve zayıf bir marka olmadığı, davalının —- sınıfta yer alan hizmetler için ——- tescil başvurusunun kötüniyetli olarak yapılmamış olduğu, davalının —- yer alan hizmetler için —–markasının hükümsüzlüğü için açılan davanın , bu markanın tescil tarihi olan —– tarihinden — sene geçtikten sonra —– tarihinde açılmış olduğu, davalının —- tescilli markasının esas unsurunun —- ibaresi olduğu, yine — numarası ile tescilli —- markasının da esas unsurunun ——– unsuru olduğu, her iki markansın esas unsurlarının ayniyet derecesinde benzer olduğu, davalının—— tescilli markasının tescil tarihinden dava tarihine kadar kesintisiz olarak ——–sınıfta yer alan hizmetlerde markasının kullanıldığının tespit edilmiş olduğundan bu markanın davalı açısından müktesep hak teşkil ettiğine dair görüş bildirmişlerdir.
Davacı vekili tarafınca dosyaya sunulan———–tarafından hazırlanmış olan —- tarihli bilimsel mütalaa incelendiğinde, —— hizmetinin dahil olduğu ——– sağlanması hizmetleri açısından tanımlayıcı olduğu, ——- numaralı marka başvurusunun, kullanmak için değil davacıya ait aynı ibareli markanın kullanılmasına engel olma amacı taşıyarak yapıldığı, dolayısıyla kötü niyetli olduğuna dair görüş bildirmiştir. —– sayılı dava dosyası incelendiğinde; davacının—– davalının —— olduğu, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları ile manevi zarara ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacının davalının ——- markasını kullanmak suretiyle haksız fiili neticesi uğradığı manevi zararı saklı tutularak; uğranılan maddi zararına karşılık şimdilik —- davaya konu olaydan itibaren işleyecek faiziyle birlikte davacıya ödemesine karar verilmesi talebiyle dava açıldığı, —— dava dosyası incelendiğinde davacının —-davalının — olduğu, davacının kendi adına tescil ettirdiği —— markası hakkında tecavüz ve haksız rekabet yaratıldığının tespiti ile tecavüz ve haksız rekabetin men’ine ve fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak şartıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesi talebiyle açıldığı, her iki davanın da derdest oldukları tespit edilmiştir.Sınai Mülkiyet Kanununun 25/1. maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, SMK’nun 5. ve 6. maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
SMK’nun 25/1 ve 5/1-c maddesi uyarınca ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaların münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilmeleri halinde hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
Yine SMK’nun 25/1 ve 5/1-d maddelerinde ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerin de marka olarak tescil edilmeleri halinde hükümsüzlüklerine karar verileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 6/9. maddesinde ise kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; öncelikle marka tescilinin mutlak ret sebeplerinin sayıldığı SMK’nun 5. maddesi uyarınca değerlendirme yapmak gerekmiştir.SMK’nun 5. maddesinde sayılan mutlak ret sebeplerinin ortak özelliği, marka olarak tescili talep olunan işaretin kamuyu ilgilendirmesi veya ona mal olmasıdır. Mutlak karakteri gereği, herhangi bir kişinin ileri sürmesine gerek kalmaksızın —– mahkeme tarafından —-dikkate alınırlar.Davacı tarafça —– ibaresinin içkilere katılacak ——– belirlenmesine yarayan —- olduğu, bu nedenle —– işletmelerinde sunulan hizmetler için SMK’nun 5/1-c maddesi uyarınca cins belirten bir ibare, 5/1-d maddesi uyarınca —– herkes tarafından kullanılan bir ibare olduğu iddiasıyla hükümsüzlük talebinde bulunmuştur. Alınan bilirkişi raporu ile gerçekten de ——– ibaresinin barmenlerin içeceklerine karıştıracakları karışımları ölçülü bir şekilde eklemelerine yardımcı olan, çift taraflı bir ölçü aletinin adı olduğu tespit edilmiştir.
Davalının markaları ———– için tescilli olup, ortalama tüketiciye hitap eden markalardır. SMK’nun 5/1-c maddesi uyarınca bir markanın hükümsüz kılınabilmesi için bu ibarenin tanımladığı mal ve hizmetler için tescil edilmiş olması gerekir. Örneğin ——- markasının ——– ürünü için tescil edilmiş olması halinde, bu ürünün adı olması nedeniyle SMK’nun 5/1-c maddesi uyarınca hükümsüz kılınması gerekir. Ancak davalının markasının tecsilli olduğu mal ve hizmetler için —— ibaresi ———–üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten bir ibare olmadığından SMK’nun 5/1-c maddesindeki hükümsüzlük koşulları mevcut değildir.
Yine SMK’nun 5/1-d maddesi uyarınca da davalının markaları için hükümsüzlük koşulları mevcut değildir. Zira ——- olan —–ibaresi yalnızca —-yapan kişilerce bilinen bir aletin adı olup, davalının markalarının tescilli olduğu ve kullanıldığı —— hizmetleri için ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belirli bir meslek, sanat veya ticaret grubuna mensup olanları ayırt etmeye yarayan işaret veya isim değildir.
Davalının markalarının esas unsuru olan —– ibaresinin zayıf marka olduğu da iddia edilmiş olup, alınan bilirkişi raporu ile —— ibaresinin——– isim olduğu, ancak herkes tarafından anlamı bilinen bir —- olmadığı, yalnızca——- hazırlayan veya satışını yapan kişilerce bilinen bir isim olduğu, davalının markalarının tescilli oldukları mal ve hizmetler için, ortalama tüketici nezdinde ayırt ediciliğinin yüksek olduğu tespit edilmiştir.
Davalının ———- markasının kötü niyetle tescil ettirildiği iddiasıyla da hükümsüzlük talep edilmiştir.Bir marka başvurusunun hangi hallerde kötüniyetle tescil ettirildiği her bir somut olayda ayrı ayrı değerlendirilecek olmakla birlikte, ——— uygulamalarında daha çok güvenin kötüye kullanılması, kullanmak yerine başkalarının ticaretine engel olmak, sözleşmeye aykırılık vb. suretiyle marka tescilleri kötüniyetli marka tescili halleri olarak kabul edilmektedir. Kötüniyetli tescilin varlığı için kötüniyet tescil başvurusu anında varolmalıdır. Tescilden uzun süre sonraki kullanımlarda, markanın tescil olunduğu gibi değil de, başkalarının markalarına yanaşılarak yapılan kullanımlar marka hakkına tecavüz teşkil edebilirse de tek başına kötüniyetli tescile delalet edemez. Davacının ——-işletme adıyla ——- verdiği kendileri tarafından beyan edilmiş olup, davalının bu kullanımı engellemek amacıyla —— markasını kötü niyetle tescil ettirdiği iddia edilmiştir.
Davalının —- numaralı ve esas unsuru —- markasının tescil başvurusunun —– tarihinde yapıldığı ve o tarihten bu yana davalı tarafça —– —- kullanıldığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu nedenle davalının bu hizmetlerle ilgili —- ibaresi üzerinde tescilden kaynaklanan bir öncelik hakkı mevcut olup, —— markasının tescilini de seri marka oluşturmak amacıyla talep etmiş olması kötü niyetli tescil olarak nitelendirilemez. Dosya incelendiğinde; davalının —— markasının başvuru tarihinin —-olduğu, davacının bu markayı işletme adında kullanmaya başladığı —- tarihinden itibaren —–uygulamada hak kaybı için kabul edilen 5 yıllık süre geçmeden marka başvurusu yaptığı tespit edilmiştir. Davalı, marka başvurusunu yaptıktan hemen sonra da davacıya bu markayı kullanmaması için ihtarname göndermiş ve —-davasını açmıştır. Davalının hak sahibi olduğu ——— markasının davacı tarafça kullanılmasını önlemeye çalışması ve kendi adına tescil ettirmek istemesi marka tescilinden kaynaklanan bir hak olup, kötüniyet olarak kabul edilemez. Davalının markasını kötüniyetle tescil ettirdiği iddiasının davacı tarafça kanıtlanması gerekli olup, davacı tarafça markanın kendisi tarafından —— yılından bu yana kullanıldığı ve davalının da bu durumdan haberdar olduğuna dair iddiaları dışında, bu konuda dosyaya başkaca hiç bir delil sunulmadığından, davalının markasının SMK’nun 6/9. maddesi uyarınca da hükümsüz kılınamayacağı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile, davalıya ait ———- markalarının hükümsüzlüğü için SMK’nun 5/1-c, 5/1-d ve 6/9. maddelerindeki koşulların mevcut olmadığı, Mahkememizce hükme esas alınan ve dosya kapsamındaki delilere ve oluşa uygun görüş bildiren bilirkişi raporu ile uyumlu olmayan, farklı görüş bildiren davacı tarafça hazırlatılan uzman görüşüne de itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 8,50 TL gider avansının karar kesinleştiğinde istek halinde iadesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2023