Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/33 E. 2023/127 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/33 Esas
KARAR NO: 2023/127
DAVA : Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 03/03/2021
KARAR TARİHİ: 06/07/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının uzun süredir ev dekorasyon ve cam sanayi ürünlerinin imalatı işi ile iştigal ettiğini, —– tescil numaralı ——– tasarımının tescilli olduğunu, yapılan tespit sonucu, davalıların üretim alanında söz konusu ürünlerin herhangi bir sözleşmeye dayanmadan yetkisiz olarak müvekkiline ait ürünlerin üretildiği, bulundurulduğu ve bunların ticari alanda satışının yapıldığının tespit eidldiğini, her ne kadar ——-ile birlikte ——–numaralı endüstriyel tasarımın örneği tespit mahallinde bulunamamış olsa da, bu ürünün davalı uhdesinde satışı/üretimi, bulundurulduğu tespit edilirse maddi manevi tazminat talepli birleştirmek üzere dava açmak haklarını saklı tuttuklarını, davalıların usulsüz eylemlerinin tespitini talep etmeleri üzerine—–tarihinde davalı —- sorumlusu olduğu üretim alanına gidildiğini ve davalıların müvekkiline ait —– tescil numaralı tasarımın koruma kapsamında kalan ürünün binlerce numunesinin tespit edildiğini, tespit edilen bu hukuka aykırı ticari eylemlerin müvekkilinin SMK uyarınca söz konusu tescillerden doğan haklarına tecavüz ve 6102 sayılı TTK uyarınca haksız rekabet oluşturduğunu beyan ederek, öncelikle, tebligat ve duruşma yapılmaksızın, teminatsız olarak davacının tasarımlı ürünlerinin davalılar tarafından tasarımdan doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya, kullanılan araçlara ve tasarıma bağlı bir usulün kullanımını sağlayan araçlara el konulması yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbire hükmedilmesini ve ihtiyati tedbir kararının esas hakkında verilecek hüküm kesinleşinceye kadar devamına, davalıların davacıya ait patentli ürünün bu şekilde ticari olarak satışının yapılması ile ortaya çıkan durumun, 6769 Sayılı Kanun anlamında müvekkilin tasarım tescilinden doğan haklarına vaki tecavüzün durdurulmasına, TTK.’nun 54. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca davalıların eylemleri sebebiyle oluşan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitine, saptanan haksız rekabetin önlenip yasaklanmasına, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, davalılara ait üretim alanında, davalılara ait satış alanında ve her türlü ticari ilişkisi bulunan alanda davacıya ait tasarımlı ürünün herhangi bir hakkı ve meşru bir bağlantısı olmaksızın hukuka aykırı olarak satılması sebebiyle söz konusu ürünlerin tespit edilerek el koyulmasını, söz konusu ürünlerin imhasını, davacının ne kadar maddi zarara uğradığının tespiti mümkün olamayacağından mahkemece olayın akışı ve davalıların kusur oranı da göz önünde bulundurularak TBK’nun 50, 51. ve sair maddeleri de göz önüne alınarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla hakkaniyete uygun düşebilecek şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek reeskont faizi ile beraber davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, son derece büyük özveri ve çabalarına mal olan ticari faaliyetler neticesinde oluşan ve alıcısı nezdinde olumlu itibarı zedelenen davacı adına gerek 6769 Sayılı Kanun, gerekse TTK’nun 56. maddesi ve yasa ile kendisine tanınan haklar bağlamında 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 6769 Sayılı Kanun gereğince tasarım hakkına tecavüz eden davalılardan henüz elde ettikleri kazanç hesap edilememekle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL yoksun kalınan kazancın tahsiline, tüm bunlara ek olarak davalıların davacının tescilli tasarımını davacıya ait ürünler üzerinden ticari alana daha ucuz/kalitesiz çıkarması sebebiyle söz konusu buluş itibar kaybı yaşayacağından 6769 Sayılı Kanun ve tüm yasal mevzuat bağlamında davacının patentli ürününün itibarının da zedelendiği düşünüldüğünde 5.000,00 TL itibar tazminatının da dava tarihinden işleyecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, dava sonucunda davalılar aleyhine karar verildiği takdirde hükmün kesinleşmesini takiben hükmün özet kısmının masrafı davalılardan alınmak suretiyle ——çapında yayın yapan ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına karar verilmesine, davalılar aleyhine karar verildiği takdirde hükmün kesinleşmesini takiben hükmün özet kısmının davalılara ait ——sitesinde—- 7 gün boyunca ilanına, davacının —— sayılı dosyasında yaptığı masrafların da davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalılar vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; SMK’nun 29/2. Maddesi uyarınca davacının markalarını ——- kullanmadığı defini ileri sürdüklerini, dava tarihinden önceki beş yıl içinde markanın kullanıldığının davacı tarafa ispat edilmesi gerektiğini, davaya konu ürün tasarımlarının ve endüstriyel tasarım belgesindeki tasarımların birbirinden farklı olduklarını, detay öğelerin konumlarının ve ebatlarının farklı olduğunu, detay öğelerin bir çoğunun mukayese edilen tasarımlarda yer almadığını ve model belgelerinin koruma kapsamında olmadıklarını, öğelerin formlarının farklı olduklarını, neticeten kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunduğunu, birbirleri ile farklı algılandıklarını ve sonuç olarak koruma kapsamında olmadıklarının sabit olduğunu, müvekkili firmaya davacı yan tarafından yöneltilmiş olan işbu dava dosyası kapsamındaki ürünlerin, patent içeriklerinin hem —, hem de—— önceden patenlerinin alınmış olduğunu, yeni ürünler olmadığını, ancak davacı yanca haksız tespit mahiyetinde tespit dosyası ile inceleme yaptırıldığını ve müvekkilinin tasarım ve modellerine ilişkin bilgi ve ayrıntıların iş bu haksız tespit ile karşı yanca da elde edildiğini, birçok ———–sitesi üzerinden dava konusu ürünlerin satışlarının yapıldığını, faydalı modelin koruma kapsamının istemlerle belirleneceğini beyan ederek, sonuç olarak koruma kapsamında olmadıklarının kabulü ile davacının tüm taleplerinin ve haksız davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesi talep etmişlerdir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalı tarafından davacıya ait tescilli tasarıma tecavüz edildiği ve haksız rekabette bulunulduğu iddiasıyla açılan haksız rekabet ve tasarım haklarına tecavüzünün tespiti, maddi, manevi ve itibar tazminat talebi davasıdır.
Dosyaya —- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı adına tescilli —- tescil numaralı çoklu endüstriyel tasarımın başvuru tarihi ve tescil tarihinin —-olduğu, halen koruma süresinin devam ettiği anlaşılmıştır.Ticaret sicil kaydı dosya içerisine getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı şirketin 06/03/2009 tarihinde, davalı şirketin ise 20/08/2007 tarihinde tescil edildiği, yetkilisinin —-olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizin —– sayılı dosyası dosyamız içine alınmış, incelendiğinde; davacı tarafça aynı konuda ihtiyati tedbir ve delil tespiti yapılması için talepte bulunulduğu, delil tespiti talebinin kabulüne karar verilerek, bilirkişiye davalının iş yerinde inceleme yetkisi verildiği, Mahkememizce delil tespitini müteakip endüstriyel tasarım uzmanı—–alınan —-tarihli raporda; tespit isteyen tarafa ait —– numaralı tasarım ve ürün ile aleyhine tespit istenen iş yerinde tespit edilen ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, tespit isteyen tarafa ait —- numaralı tasarımın benzerlerinin tespit edilemediği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden tarafların delilleri toplandıktan sonraMahkememizce dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, tasarım uzmanı —- muhasip bilirkişisi —- oluşan heyet raporunda; davacı tarafa ait —— numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, itibar tazminatını gerektirecek şekilde kötü üretim yapılıp yapılmadığının tespitinin heyetin uzmanlık alanı dışında olduğu için değerlendirilemediği, davacı —— yılı ticari defter kayıt ve belgeleri incelendiğinde, dava konusu tasarım ürünlerine ilişkin herhangi bir satış kaydına rastlanmadığı, bu sebeple herhangi bir tazminat hesaplaması yapılmadığı, davalı —– ilişkin tanzim edilen faturalar incelendiğinde; faturalar üzerinde satılan ürün kodu ve ürün şekil bilgilerinin belirtilmediği, bu sebep ile dava konusu —- numaralı tasarım ürünlerinin satılıp/satılmadığına dair herhangi bir kanaat oluşturulamadığına dair görüş bildirilmiştir.Mahkememizce bilirkişi heyetine züccaciye konusunda uzman bilirkişi ——- dahil edilerek. davalının rapora itirazları da incelenerek ve tasarımcının seçenek özgürlüğü konusunda daha fazla açıklayıcı görüş bildirilerek, davalıya ait ürünlerin SMK’ nun 150/2. maddesi uyarınca itibar tazminatını gerektirecek şekilde kötü üretilip üretilmediği, kötü şekilde kullanılıp kullanılmadığı konusunda ek rapor aldırılmış olup ek rapor incelendiğinde; davacı tarafa ait —– numaralı tasarım tescili ve ürün ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davacı —— yılı ticari defter kayıtlarında —- numaralı tasarımı ile — numaralı tasarım ürün satışına ilişkin kayıt tespit edilemediğini, davalı firmaya ilişkin tanzim edilen faturalar incelendiğinde; faturalar üzerinde satılan ürün kodu ve ürün şekil bilgilerininbelirtilmediği, bu sebep ile dava konusu —–tasarımı ürünlerinin satılıp satılmadığına dair herhangi bir kanaat Oluşturulamadığı, davalı —— yılında 871.576,74 TL net satış yaptığı ve (-) 168.458,22 TL zarar ettiği, 2020 yılında 1.159.326,53 TL net satış yaptığı ve (-) 581.262,52 TL zarar ettiği, 2021 yılında1.229.309,05 TL net satış yaptığı ve (-) 917.921,00 TL zarar ettiğine dair görüş bildirmişlerdir.Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden davalıya ait ürünlerin kötü nitelikte üretilip üretilmediklerine dair ek rapor aldırılmış olup aynı heyet raporunda; dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesi ve yukarıda yapılan tespitler
çerçevesinde yapılan değerlendirmeler sonucu; davaya konu olan —— incelendiğinde, ürünlerin aynı yöntemler kullanılarak üretildiği, kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar
bulunmadığı ve fiziksel ve görsel özelliklerin birbirine benzediği, kötü nitelikte üretilmediklerine dair görüş bildirmişlerdir.SMK’nun 55. maddesinde tasarım———- olarak tanımlanmış, bu kanun uyarınca tescil edilmiş olması halinde tasarımın tescilli tasarım olarak korunacağı düzenlenmiştir. Yine SMK’nun 56. maddesinde, tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı, 58. maddesinde ise tasarım sahibinin, kendi tasarımına kıyasla ayırt edici niteliğe sahip olmayan tasarımlara karşı bu Kanundan doğan haklarını kullanabileceği düzenlenmiştir. SMK’nun 81. maddesinde de tasarım sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için önerilerde bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak tasarım hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilenin, fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.SMK’nun 150/2. maddesinde ise; sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilmesi durumunda, hakka konu ürün veya hizmetlerin, tecavüz eden tarafından kötü şekilde kullanılması veya üretilmesi, bu şekilde üretilen ürünlerin temin edilmesi yahut uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda sınai mülkiyet hakkının itibarı zarara uğrarsa, bu nedenle ayrıca tazminat istenebileceği düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacıya ait tasarım tescil kaydı, davalı tarafa ait ürün örnekleri, alının tüm bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; davalı tarafa ait ürünler ile davacı adına tescilli ———-tasarımının tescil belgesi karşılaştırıldığında; ——–tasarımının gövde ve kulp olmak üzere iki ana bileşenden oluştuğu, bu bileşenlerin
biçimleri, oranları, yüzey özellikleri ve birbirleri ile ilişkileri sayesinde farklılaştıkları ve ayırt
edici nitelik kazandıkları, karşılaştırılan tasarımların gövdeleri yukarıdan aşağıya doğru ağız kısmının bir miktar altına kadar hafifçe daraldıkları, sonra geniş bir —— aşağı doğru ——— dönerek ——buluştukları, tasarımlarda yer
alan ——– tasarımda benzer olduğu, —– tasarım tescilinde yüzey üzerinde — uygulaması bulunmazken, taraflara ait ürünlerde kulp ve bardak ağzının altın renginde olduğunun görüldüğü, karşılaştırılan tasarımları oluşturan ve açıklanan bütün öğelerin benzer biçim, oran ve yüzey özelliklerinde olduğu, tasarımcının seçenek özgürlüğü kapsamında yapılan araştırmalarda pek çok seçeneğin mevcut olduğunun belirlendiği, davacı tarafa ait —- tasarım tescili ile davalı tarafa ait ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, benzer olarak algılandıkları tespit edilmiş, bu durumun davacının tasarım haklarına tecavüz oluşturduğu kanaatine varılmıştır.Her ne kadar davalı şirketin davaya konu ürünlerden ne kadar satış yaptığı kesin olarak tespit edilememişse de, davalıya ait iş yerinde pek çok ürünün mevcut olduğu tespit edildiğinden, davacının maddi zararının mevcut olduğu anlaşılmış, maddi tazminatın Mahkememizce TBK’nun 50. maddesi uyarınca takdir edilmesi gerekmiştir. Davaya konu ürünün ——-ürünü olması, davalıya ait iş yerinde bulunan ürün sayısı, davalıların kusur derecesine göre talep edilen 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 10.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı, itibar tazminatı koşullarının mevcut olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği, bilirkişi raporu ile davalının davacıya ait tasarımın kötü şekilde üretilmediğinin belirlendiği, farklı malzeme ile üretilmiş olsa bile bu durumun kötü üretim olarak kabul edilemeyeceği kanaatine varılmakla, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne, itibar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.Davacı tarafça, davalıların tescilli tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz etmesinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi de talep edilmiştir. —— sayılı kararında da belirtildiği gibi; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı “Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 554 sayılı Endüstriyel Tasarımların Korunması hakkında KHK uyarınca, hem de az önce zikrolunan hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda kümülatif olarak korunmaktaydı. 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, —— kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı Coğrafi İş. KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır.
Bu nedenlerle de, sınai mülkiyet haklarının kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, davalıların, davacı adına tescilli tasarımın koruma kapsamında kalan ürünleri üretip satması eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin talebin de reddine karar vermek gerekmiş, tüm bu gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M/Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalıların davacıya ait —– tescil numaralı tasarımının koruma kapsamında kalan ———-ürünlerini üretip satmak suretiyle davacının tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin TESPİTİNE,
Tasarım hakkına tecavüzün DURDURULMASINA,
Davalılara ait tecavüz teşkil eden ürünlere EL KONULMASINA, karar kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınmak suretiyle bu ürünlerin İMHASINA,
5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren kısa vadeli kredilere uygulanan reeskont faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalılardan alınmak suretiyle —— çapında yayın yapın ve hükmün kesinleşeceği tarih itibariyle tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 1.024,65 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32‬ TL harcın davalılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline tasarım hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve giderilmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalılar vekiline reddedilen haksız reakbetin tespiti, önlenmesi ve giderilmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davalılar vekiline reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 512,33 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 571,63‬ TL harç giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin —— D.İş sayılı dosyasında yapılan 97,70 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 157,00 TL harç giderinin davalı ———-alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 4.100,00 TL bilirkişi ücreti, 147,6‬0 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 4.247,60 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%58) 2.463,08 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%42) 1.783,99 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından Mahkememizin——–D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yapılan toplam 1.311,00 TL tespit giderinin davalı ——— tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2023