Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/31 Esas
KARAR NO: 2023/14
DAVA: Marka Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacı şirketin ——kurulduğunu, uzun yıllardan —–sektöründe, özellikle ——— bakımından faaliyet gösterdiğini, bu konuda ——- olduğunu,—— markasının yüksek kalitede ve tüketici tarafından bilinen ——— kullanıldığını, —– yapılan aramada doğrudan müvekkilinin ürünlerinin çıktığını, bu markanın davacı tarafından —– numaraları ile ve—- aracılığıyla —- başvuru yaparak —- tescil ettirdiğini,—— tescil işlemlerinin devam ettiğini, davacının markasının bir çok ülkede tescilli olduğu ve bu ürünü taşıyan ürünlerin birçok —– piyasaya sunulduğunu, ayırt ediciliği ve tanınırlığı—— olduğunu, davacının —– maddesi anlamında gerçek hak sahibi olduğunu, ——— bağlamında tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvurularının, aynı veya benzer mal veya hizmetler bakımından itiraz üzerine reddedileceğinin düzenlendiğini, davalının davacı şirketin ——olduğunu, kötü niyetli olarak davacıya ait markayı tanınmışlığından yararlanmak amacıyla kendi adına tescil ettirdiğini, bu markanın davalı tarafından tesadüfen seçilmesinin mümkün olmadığını, ayırt ediciliği ve özgünlüğü yüksek bir marka olduğunu, davalının MK’nun 2. maddesi uyarınca da kötü niyetli olarak marka tescili için başvurduğunu, davalının markasının davacının markası ile birebir aynı olduğunu belirterek, davalı adına tescilli —–numaralı markanın gerçek hak sahipliği, tanınmışlık ve kötüniyet nedenlerine dayalı olarak——- uyarınca tüm mal ve hizmetler bakımından hükümsüzlüğüne, —— tutulan resmi marka sicilinden terkinine, dava sonuçlanıncaya kadar üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için marka siciline ihtiyati tedbir koyulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davaya cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıya ait——- ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkindir.
Dosyaya —– getirtilmiş olup, incelendiğinde; —– markasının ise —- davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça taraflar arasındaki sözleşme örnekleri dosyaya sunulmuş, incelendiğinde; taraflar arasında davacıya ait —– satışı konusunda —- imzalandığı,—– tarihinde ise davalıya verilen ——- sonlandırıldığına ve ——- markanın kullanımının durdurularak davacıya devredileceğine dair belge imzalandığı görülmüştür.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup,—— bilirkişi heyeti raporunda; ——markası —–markası ile yapılan incelemede; davalının markası olan —– ibaresi ile arama yapıldığında, arama sonuçlarında davacının —- sonuçların çıktığı, davacının markası olan—– arama yapıldığında, arama sonuçlarında davacının —– olan sonuçların çıktığı, dava konusu, davalı —– adına tescilli —- —- sınıflarda tescilli olduğu, davacı—— sınıfta tescilli olduğu, dava konusu markanın üzerinde kullanıldığı ürünün ise ——– gidermede kullanılan — olduğu,—– ticari ve tıbbi kullanım alanları olduğu,—- ibaresinin ticari marka olarak tanımlandığı, dava konusu—– markasının davalı tarafça kullanıldığına dair herhangi bir delilin dosyada mevcut olmadığı, kullanımın davacı tarafça gerçekleştirildiği, davalı markasında esaslı unsurun —- olduğu, davalı markasında yer alan —– ibarelerinin ayırt ediciliğinin bulunmadığı, davalı adına tescilli—— markasının esaslı ve korumaya layık unsurlar bakımından davacı tarafça üstün hak iddiasında bulunulan—- birebir aynı olduğu, davacı adına başvurusu yapılan —— başvuru tarihi davalı tarafa ait markadan daha sonraki tarihli olduğundan, —- uygulanmasının mümkün olmadığı, bir markanın tanınmış marka sayılması için ——-yer alan delillerin büyük ölçüde karşılanması ve en azından bu delillerden markanın tanınmış olduğu iddia edilen ——- uzun süredir istikrarlı olarak ——— olarak çağrışım yapabilecek derecede biliniyor olduğunun ispatlanması gerektiği dikkate alındığında, dosyaya sunulan delillerin daha ziyade taraflar arasındaki ilişkiyi ve markanın kim tarafından ilk ——— çıkarıldığını ispata matuf olduğu dikkate alındığında, salt bu delillere dayanarak davacı markasının —— anlamında tanınmış marka sayılamayacağı, dosyaya sunulan deliller ve— —— ışığında davalı şirket ile davacı şirket arasında—— olarak yorumlanabilecek bir ilişki bulunduğu, davalı adına tescilli markanın —- anlamında hükümsüz kılınabileceği, dosyaya sunulan delillerden ve bilişim uzmanı tarafından yapılan incelemelerden —- davalı tarafın tescil başvuru tarihi olan —- tarihinden daha öce davacı tarafça kullanıldığı, markanın davacı taraf ile özdeşleştiği, davalı tarafın bu marka ile ilgili faaliyetinin de davacı taraf ile olan ilişkisine dayalı olarak davacı taraf adına gerçekleştiği görüldüğünden, davalı adına tescilli —–maddesi delaletiyle hükümsüz kılınabileceği, somut olayda davacı ile davalı arasındaki ilişkinin niteliği, —– günlük hayatta kullanılan kelimelerden olmadığı, davacı tarafın —— eden tarafa olduğu vakıaları dikkate alındığında davalı tarafın—- markasının davacıya ait olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu nedenle davalı adına tescilli ——— delaletiyle hükümsüz kılınabileceği yönünde görüş belirtilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 25/1. maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, SMK’nun 5. ve 6. maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir.
Davacı tarafça davalının markasının hükümsüzlüğü SMK’nun 6/1, 6/3, 6/4 ve 6/9. maddelerine dayanılarak talep edildiğinden, bu hükümsüzlük nedenlerinin somut dava açısından tek tek incelenmesi gerekmiştir.
SMK’nun 6/1. maddesi uyarınca, tescil başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır.
Karşıtırılma ihtimali, bir markanın aynen veya benzerinin kullanılması suretiyle, alıcı zihninde gerek emtiaların gerekse müteşebbisin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırılması ve bunların aynı yerden piyasaya sürüldüklerinin düşündürülmesi, bu yönde çağrışımlar yaptırmasıdır. Karıştırılma ihtimalinin varlığına her iki marka aynı anda göz önünde bulundurularak karar verilemez. Zira, alıcılar çoğu zaman bunları aynı anda görerek karar verme durumunda olmayacaklardır. Alıcılar bu markalan farklı an ve yerlerde görebileceklerdir. Birbirine benzer olan markaları aynı an ve yerlerde görmekle, farklı an ve yerlerde görmek arasında markalar arasındaki farkları tespit açısından ciddi farklılıklar mevcuttur. Karıştırılma ihtimali ve benzerliklerinin tayini, markaları aynı anda görebilen ve farklarını seçebilmek için yeterli zamana sahip olabilen müşteriler bakımından değil; markaları aynı anda göz önünde bulunduramayan fakat aradığı markanın aşağı yukarı net anısının tesirinde olan alıcılar bakımından yapılmalıdır.
Davalı adına tescilli —— olup, diğer kelimelerin tanımlayıcı nitelikte oldukları bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Davacının hak iddia ettiği marka —–olup, davalının markasının esas unsuru ile birebir aynı olduğundan, markaların davalının markasının tescilli olduğu ——- benzer ve bağlantılı mal ve hizmetler için karıştırılma ihtimalinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Ancak, davalının markasının tescil başvurusunun yapıldığı —tarihinde davacının henüz —– tescilli veya tescil başvurusu yapılmış bir markasının mevcut olmadığı, davacının markasının tescil başvurusunun —– tarihinde yapıldığı marka tescil kayıtları ile tespit edilmiştir. Davacının marka tescil başvuru dosyası dosyamız içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacının —– tescilli markasının dayanağı olan ve —– uyarınca yurt dışında yapılan marka tescil başvurusunun da davalının marka tescil başvuru tarihinden sonra yapıldığı tespit edilmiştir. Davalının ——-tarihli marka başvurusu bulunduğu anlaşılmaktaysa da, markaların——- gereğince davalının marka tescil başvuru tarihinde —- tescilli bir markası bulunmadığından, davalının markası için SMK’nun 6/1. maddesinde belirtilen hükümsüzlük koşullarının mevcut olmadığı tespit edilmiştir.
Davacı ayrıca davalının marka tescil başvurusundan önce—– tescilsiz olarak kullanmak suretiyle hak elde ettiğini iddia etmiştir. ———uyarınca, başvuru tarihinden veya varsa rüçhan tarihinden önce tescilsiz bir marka veya ticaret sırasında kullanılan bir başka işaret için hak elde edilmişse, bu işaret sahibinin marka hükümsüzlüğü talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Dosyaya sunulan deliller, davalının marka tescil başvuru tarihinden önce taraflar arasında imzalanan ve davacıya ait —-markalı ürünlerin satışına ilişkin —- tarihli sözleşme, internet üzerinde yapılan inceleme sonuçları ile, davacının —- markalı ürünlerin satışına —- davalının marka tescil başvuru tarihinden önce başladığı, davalının marka tescil başvuru tarihinde ve yetkisinin kaldırıldığı —– ilgili satışlarını davacı adına, —– temsilcisi sıfatıyla yaptığı, bu şekilde davacının markasını tescilsiz kullanmak suretiyle davalının tescil başvuru tarihinden önce marka üzerinde hak elde ettiği, ——- uyarınca davalının markasının davacının markası ile — ortak tescilli olduğu ve —sınıfta davacının markası ile bağlantılı malların müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için bir araya getirilmesi hizmetleri için hükümsüz kılınabileceği sonucuna varılmıştır.
——- bağlamındaki tanınmış markalar ile aynı veya benzer nitelikteki marka başvurularının, aynı veya benzer mal ve hizmetler bakımında itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir.
Tanınmış marka, gerek tüketici kitlesi, gerekse dağıtım kanalları itibariyle toplumun zihnine yerleşmiş olan, o markaya konu ibare veya işaret zikredildiğinde veya görüldüğünde her hangi bir zihinsel faaliyet gerektirmeden derhal çağrışım yaparak akla gelen yüksek ayırt edicilik düzeyi olan işaretlerdir. Her markanın belirli düzeyde ayırt edicilik ve reklam işlevi bulunmakla birlikte bu düzey tanınmış markalarda daha yüksektir.
Bir markanın tanınmış olup olmadığı ve tanınmışlık düzeyi, sonraki tarihli markanın başvuru tarihi esas alınarak, her bir dosyada bunu ileri süren tarafça ve dosyaya sunulacak delillerle ispat edilmelidir.
Bir veya birkaç ülkede tanınmış olan markanın, diğer tüm ülkeler yönünden de tanınmış olduğu kabul edilemez. Bu anlamda, markanın bir çok başka ——- tescil edilmiş olması da tek başına yeterli değildir. Davacı taraf, dosyaya sunulan deliller ile —- markasının davalının marka tescil başvuru tarihinden önce —– bağlamında tanınmış marka olduğunu kanıtlayamamıştır.
Davacı tarafça davalıya ait markanın kötü niyetle tescil edildiği de iddia edildiğinden bu iddiayla ilgili de inceleme yapılmıştır.—- kötüniyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceği düzenlenmiştir.
Bir marka başvurusunun hangi hallerde kötüniyetle tescil ettirildiği her bir somut olayda ayrı ayrı değerlendirilecek olmakla birlikte, ——- daha çok güvenin kötüye kullanılması, kullanmak yerine başkalarının ticaretine engel olmak, sözleşmeye aykırılık vb. suretiyle marka tescilleri kötüniyetli marka tescili halleri olarak kabul edilmektedir. Kötüniyetli tescilin varlığı için kötü niyet tescil başvurusu anında varolmalıdır. Tescilden uzun süre sonraki kullanımlarda, markanın tescil olunduğu gibi değil de başkalarının markalarına yanaşılarak yapılan kullanımlar marka hakkına tecavüz teşkil edebilirse de tek başına kötüniyetli tescile delalet edemez.
Somut olaya bakıldığında, davalının marka başvurusundan önce davacı şirket ile——-satışı için sözleşme yaptığı, sözleşme tarihinin üzerinden yaklaşık iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ve sözleşme ilişkisi devam ederken özgün ve ayırt ediciliği yüksek —— ibaresinin esas unsur olarak yer aldığı davaya konu markayı tescil ettirdiği, davalının davacıya ait olduğunu bildiği bir markayı benzer mal ve hizmetleri de kapsar şekilde—- tescil ettirmesinin güveni kötüye kullanarak yani kötü niyetli tescil olduğu, nitekim davacı ile imzaladığı——— tarihli sözleşme ile markanın kullanımını durdurarak davacıya devretmeyi kabul ettiği, davalının markasının kötü niyetli tescil nedeniyle hükümsüz kılınması gerektiği, davalının markasının tescil edildiği bazı mal ve hizmetler için kötü niyetli tescil edildiği anlaşılmışsa, diğer tüm mal ve hizmetler için de kötü niyetli tescil edildiğinin kabulü gerektiği kanaatine varılmakla, davanın kabulüne, davalının markasının tescilli olduğu tüm mal ve hizmetler için hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KABULÜNE,
Davalı adına tescilli ——- markasının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç, 241,10 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.259,70 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/01/2023