Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/208 E. 2023/9 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/208 Esas
KARAR NO: 2023/9
DAVA: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 19/08/2015
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —— olduğunu, davalı şirkete ait —— sitesinde, —– geçerliliği bulunmayan ——- haksız olarak kullanıldığını, bunun üzerine, davalıya ait—– üzerinde —- delil tespiti yaptırıldığını, —— ibraz edilen bilirkişi raporunda,—— — —– kullanılmakta olduğunu, ayrıca aynı ———— başlıkları altında davalı şirket adına düzenlenmiş —— yer aldığının tespit edildiğini, raporda,——- tarihinden itibaren yayında olduğunun tespit edildiğini; müvekkili —- tescilli —— davalı şirketin —- izinsiz olarak kullanıldığını, üzerinde ——markası kullanılacak —– süresi ——– düzenlendiğini, davalı ———adına düzenlenmiş ——geçerliliğinin bulunmadığını, davalının müvekkili —–, adına düzenlenmiş geçerliliği olmayan ———– — yayınlayarak marka hakkına tecavüz ettiğini, davalı şirketin bu fiilinin aynı zamanda müvekkilinin manevi yönden de zarar görmesine sebep olduğunu, zira —–, kamuya karşı bir malın belli standartlara ve teknik özelliklere uygunluğunu belirten garanti markası olduğunu, —- haksız kullanılması halinde talep edilecek tazminat tutarlarının, —– çıkarılmış —–yönetmeliği niteliğindeki ——–marka/markaları sözleşme akdetmeksizin kullanan ya da sözleşmesi herhangi bir nedenle sona erdiği halde, marka/markaları ve/veya belge/belgeleri kullanmaya devam edenler aleyhine; sözleşme akdetmeyerek —–maddi, manevi zarara sokmaları sebebiyle, hukuki işlem başlatılmak üzere belgelendirme faaliyeti yürüten birim tarafından —– alınan olur ile birlikte tüm ilgili dokümanlar —– yazıyla bildirilir. Söz konusu bildirimde, tazminat hesaplamasına esas alınacak olan ve ihlal edilen markayla ilişkili ürünün/hizmetin/sistemin belge kullanma tavan ücreti de belirtilir. —–, ihlale konu ürün/hizmet/sistem ile ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat,——- ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla —– tüketici nezdinde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücreti tutarının —– katı tutarında, manevi tazminat talep edilmesi için ve gerekli cezai kovuşturmaların icrasına yönelik hukuki işlemler başlatılır. ” şeklinde olduğunu ifade etmiş ve ve —– tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ve men’ine karar verilmesini ve ayrıca yönergeye göre —maddi ve —- manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği —- tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla;
müvekkili tarafından davacı kurum ile yapılan ——- dava konusu markanın müvekkil tarafından kullanım esaslarının belirlendiğini, iş bu sözleşmenin —— taraflarca ——- ay öncesinde sözleşmenin fesh edilmemesi durumunda, sözleşmenin aynı şartlar ile yenileneceğinin ifade edildiğini, taraflar arasında halen ayakta bulunan bir lisans sözleşmesi bulunması sebebi ile, davacı tarafın —– marka tecavüzü iddiasının hukuki mesnetten yoksun olduğunu;——– kullanımına ilişkin bir sözleşme bulunduğunu, bu çerçevede sözleşmenin sürekli olarak yenilene geldiğini, şayet davacı taraf sözleşme kapsamındaki lisans bedelini tahsil edemediği iddiasında ise, bu hususu dava konusu yapması gerektiğini, müvekkilinin aktif bir markasal kullanımının, herhangi bir marka tecavüzü eyleminin bulunmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yerinde olmadığınaı ileri sürmüş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli —— davalı tarafça kullanılması nedeniyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve men’i ile maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Davacı tarafından davalı aleyhine Mahkememizin ——sayılı dosyası ile açılan davada Mahkememizce “davacı kurumun fesih bildiriminin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği yönünden yapılan incelemede; davalı vekilinin—-tarihli dilekçesinde,—–davalı şirket nezdinde çalıştığı kabul edilmişse de, ——— riayet edilmediği, tebliği almaya yetkili olmadığı beyan edilmekle ——— göre tebligatın tüzel kişinin yetkili mümessillerinden birine, tüzel kişinin tebligata almaya yetkililerinin herhangi bir nedenle mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmamaları yada o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde görev itibari ile tüzel kişinin bu kişilerden sonra gelen yetkili memur ve —— veya evrak memuru gibi esasen bu işlerle görevli bir kişiye, bunların da bulunmaması halinde bu hususun mazbatada belirtilmesi koşulu ile tebligatın tüzel kişinin orada hazır bulunan diğer memur veya müstahdemine yapılması gerektiği, adreste tüzel kişinin tebligatın almaya yetkilisinin bulunmadığı ya da görev itibari ile bu kişilerden sonra gelen yetkili memur veya müstahdeminin bulunmadığı tebligat mazbatasına yazılmadığından tebliğinin geçersiz olduğu, —– gereğince sözleşmenin kendiliğinden bir yıl daha uzadığı, —– gereğince haksız kullanımının değil sözleşmeye dayalı kullanımın bulunduğu, sözleşme bedelinin ödenip ödenmediğinin dava konusu ihtilafın çözümünde etkisinin bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine” karar verildiği, karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, ——her ne kadar mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacıya ait garanti markası olan—— davalı tarafından kullanımına imkân sağlayan sözleşmenin davacı kurum tarafından feshedildiği ve fesih bildiriminin davalı şirkete ulaştığı, andan itibaren sözleşmenin sona erdiği, bu tarihten sonraki kullanımın, davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, fesih bildiriminin iadeli-taahhütlü mektupla yapılmasının mümkün olduğu ve bu fesih bildirimini, davalı şirkete ulaştığı ve alan kişinin de şirket çalışanı olduğu noktasında da herhangi bir çekişmenin bulunmadığı, dolayısıyla mahkemece davacıya ait —– kullanıma dair lisans ücreti hesabı için ek bilirkişi incelemesi yaptırılarak, tazminat talepleri hakkında bir karar verilmesi gerektiği gözetilerek, bu husustaki esaslı eksikliğin giderilmesi bakımından, karar kaldırılarak, dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesi yönünde karar verilmesi gerekmiştir. ” gerekçesiyle kararın kaldırıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava —– kaydedilerek, yeniden yapılan yargılama sonucunda, ——Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının —— haksız olarak kullanmak suretiyle davanın marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin men’ine,—- maddi ve —- manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği —–tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin—– manevi tazminat talebinin reddine” dair verilen karara karşı taraf vekillerinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ——Davalı vekili müvekkilinin eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığını ileri sürmüş ise de;——- içeriğinde de belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından feshedildiği ve feshin davalıya ulaşmakla birlikte sözleşmenin sona erdiği, davalının bu tarihten sonraki kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturduğu anlaşılmakla davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf talepleri yerinde değildir. Ne var ki, davalının yargılama sırasında —— tarihli esasa ilişkin bir kısım beyanların sunulması konulu dilekçesinde; davacıya marka kullanım ücreti ödemesi yaptığını beyan ettiği ve dilekçe ekinde bir kısım —- sunduğu, dekontların incelenmesinde alacaklı olarak ——gözüktüğü, ve bu ödemelerin bir kısmında —- ödemesi, fatura ödemesi,——- ücreti vb.açıklamalar bulunduğu görülmüştür. Ödeme borcu sona erdiren hallerden olup sunulan bu belgelerle ilgili olarak tarafların beyanlarının tespiti ile yapılan bu ödemelerin dava konusu edilen alacakla ilgili olup olmadığı, ödemelerin dava konusu alacağı sona erdirip erdirmediği üzerinde durularak ve gerektiğinde bilirkişi raporu alınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin kabulü gerekmiş bu aşamada davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise faizin başlangıcı ile yargılama ve vekalet ücretlerine yönelik istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle Mahkememiz kararı kaldırılarak dosya Mahkememize iade edilmiştir.
Dava dosyası Mahkememizin —– kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
—– sayılı dosyada —- bilirkişi tarafından düzenlenmiş olan bilirkişi raporunda, —–erişime açık ve kullanımda olduğu, —- sayfaların altında —- bulunduğu ve —–belgesinin yer aldığı, internet sitesinin arşiv kayıtlarının da incelendiği ve —— tarihinden beri yayında olduğunun tespit edildiği, —— sahip ve sorumluların isim, adres bilgilerinin raporda gösterildiği belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan ilk bilirkişi raporunda; takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, ilgili ——- davalı ürünlerinin de tanıtıldığı göz önünde bulundurulduğunda, davalı tarafından, davacı kurum adına tescilli garanti markası niteliğindeki —– ticari etki doğuracak biçimde kullanıldığı ve davalının, davacı kuruma ait ———— tarihine kadar ticari etki doğuracak nitelikteki kullanımlarının meşru bir bağlantıyı ihtiva etmediği; o halde internet ortamında, —- tarihleri arasında, davacıya ait —- meşru bir bağlantı bulunmaksızın, ticari etki doğuracak şekilde kullanan davalının bu eyleminin, —- tecavüz niteliğinde olduğu, —- verdiği yetkiye dayanılarak çıkartılan —- göre maddi tazminat hesabı yapılacağı, fakat heyette mali bilirkişi yer almadığından bu hesaplamanın yapılamadığı—– kurumunun kendi iç düzenlemelerine göre belirleyerek talep ettiği manevi tazminat rakamların aynen kabulünün mümkün olmadığı; manevi tazminat miktarının, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak, makul ve hakkaniyete uygun biçimde belirlenmesi gerektiği, her ne kadar davacı, —— uyarınca haksız rekabete dayalı olarak ayrıca tazminat talebinde bulunmuşsa da, derdest davada taleplerin yığılmasından değil, yarışmasından söz edilebileceği, bu nedenle ——-hükümlerine göre tazminat talebinin yanında ayrıca haksız rekabetten kaynaklı tazminat talep edemeyeceği, sonuç ve kanaatinde olduklarını beyan etmişlerdir.
Dosyamız daha sonra ek rapor düzenlenmek üzere yeniden bilirkişilere tevdi edilmiş ve bilirkişiler tarafından —- tarihli ek rapor ibraz edilmiştir.
Bilirkişiler ek raporlarında özetle; davacı kurum adına tescilli —– ticari etki doğuracak biçimde kullanıldığı kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
Mahkememizce—- kararı uyarınca yeniden —-yönergesine göre sözleşme yapılmadan—hükümleri uyarınca maddi tazminat hesabı yapılması için dosyanın mali bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi —– tarihli raporda; davacı markasının davalı tarafından internet sitesinde ticari etki yaratacak derecede kullanıldığı,—-ücretinin—- olduğunu, bu bedellerin toplamının iki katının ve —- haksız marka kullanımı tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faizin ise — olduğunu, buna göre yapılan hesaplamalar sonucunda ——-davalının —— kullanımından dolayı davacıya izinsiz marka kullanımından dolayı toplam —- ödemesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Davalı tarafça marka kullanım ücretlerinin ödendiğine dair banka dekont örnekleri dosyaya sunulmuş, incelendiğinde;—- bedeli açıklamalı banka dekontu ile —— açıklamalı banka dekontu örnekleri olduğu, davaya konu izinsiz marka kullanımının —– gerçekleştiği, bu tarihten yaklaşık üç yıl sonrasının tarihini taşımakta olan sunulan banka ——- davaya konu marka kullanımına ait ödemelere ilişkin olduğuna dair bir açıklama içermedikleri anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı kurumdan bu ödeme belgelerine ilişkin tüm kayıtlar ile davalı ile yapılan marka kullanım sözleşmelerine ilişkin kayıtlar istenilmiş, bir kısım belgeler Mahkememiz gönderilmiş, Mahkememizce bu belgeler incelenerek, davalının sunduğu ödeme belgelerinin davaya konu marka kullanımına ilişkin olup olmadığına dair muhasip bilirkişi bilirkişi —-rapor istenilmiş, bilirkişi tarafından ——— içeriğinde de belirtildiği üzere taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafından feshedildiğini, feshin davalıya ulaşmakla birlikte sözleşmenin sona erdiğini, davalının bu tarihten sonraki kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalının dosyaya sunmuş olduğu ödeme makbuzlarının dava konusu olay ile ilgili ödemeler olmadığı, bilirkişi raporları ile meşru bir bağlantı olmadan davacı markasının davalı tarafından internet sitesinde ticari etki yaratacak derecede kullanıldığının tespit edildiği, —– ihlale konu ürün/hizmet/sistem ile ilgili bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla —– nezdinde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücreti tutarının üç (3) katı tutarında, manevi tazminat talep edilmesinin yer aldığı, —— standartlarının davalının internet sitesinde kullanımından dolayı, davacıya ——– Marka kullanımından dolayı ödemesi gerektiği görüş ve kanaatine varıldığını, hukuki takdir ve tavsifin Mahkemeye ait olduğuna dair görüş bildirmiştir.
Davalı tarafça dosyaya sunulan bir kısım ödeme belgeleri incelendiğinde; ——- bedelli banka dekontlarının sunulduğu, —-bedelli dekontun açıklama kısmında ——-yazdığı,
—– tarihli dekontun açıklama kısmında ——- yazdığı, davacı vekili dosyaya sunduğu dilekçesinde bu faturaların davalının talebi üzerine feshedilen ————– fesih tarihine kadar marka kullanım ücreti ve yapılan inceleme, deney ve muayene ücreti olduğunu beyan ettiği,—- bedelli banka dekontunun açıklama kısmında —– yazdığı,
—- bedelli dekontun açıklamasında —– dekontun açıklamasında —–yazdığı, —- bedelli dekontun açıklamasında —-bedelli dekontun açıklamasında —–yazdığı, —– bedelli dekontta çıklama yazılmadığı,—– toplam bedelli fatura örneğinde ——-yazdığı,—- bedelli faturada —- bedelli faturada—– yazdığı,—- bedelli faturada——– yazdığı,
—-bedelli faturada —— yazdığı tespit edilmiştir.Davacı kurumdan gönderilen belgeler incelendiğinde; ——– kapsamında imzalanmış —— kararıyla fesh edildiği, sözleşmenin —- olduğu, davalıyla davacı arasında —– sözleşme imzalandığı, sözleşmenin——–yıl olduğu, taraflarca sözleşmenin sona ermesi hususunda bir ay önceden herhangi bir yazılı ihbarda bulunulmaz ise sözleşmenin kendiliğinden aynı şartlar dahilinde bir yıl daha uzayacağının kabul edildiği, bu standartın—-olduğu anlaşılmıştır.Davalı vekilinin ilk rapora itiraz dilekçesinde —- belgesinin ilk veriliş tarihinin —– olduğunu, son geçerlilik tarihinin ise—– olduğunu, müvekkilinin üretimi durdurma kararına paralel olarak belgenin son geçerlilik tarihinden itibaren yenilenmesine gerek olmadığından belge iptal yazısının da ———–feshedildiğinin davalıya bildirildiği, ancak bu bildirimin davalıya tebliğ edildiğine dair tebliğ evrakının dosyaya sunulmadığı, bu sözleşme kapsamında verilen en son marka kullanım belgesinin —- tarihli olduğu, görülmekte olan bu davayla ilgili davacı tarafından delil tespitinin —– tarihinde talep edildiği, bilirkişi tarafından davalıya ait internet sitesi üzerinde tespitin—- geçerlilik süresinin — olduğu tespit edilmiştir.Davacı, davalının —— sözleşme yapmadan ve izinsiz olarak kullandığını iddia etmiştir. Bir markanın —– beraber, markanın dava açıldığı tarihte yürürlükte olan——- tescil edilmesi, marka sahibine, markanın tescil kapsamına giren aynı mal veya hizmetlerle ilgili olarak, tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasını önlemeyi talep etme hakkı verir.Tescilli marka sahibinin tescilden doğan haklarının ihlâli, marka hakkına tecavüz kapsamında değerlendirilir. Marka hakkına tecavüz oluşturan fiiller —— maddesinde sayılmıştır. Buna göre, marka sahibinin izni olmaksızın markayı kullanmak marka hakkına tecavüz olarak değerlendirilir.
Davacının —– markası bir garanti markasıdır. —-marka sahibinin kontrolü altında birçok işletme tarafından o işletmelerin ortak özelliklerini, üretim usullerini, ——- etmeye yarayan işarettir. ——, diğer markalarda olduğu üzere, bir kişi adına tescillidir. Ancak, teknik yönetmelikte belirtilen şartları yerine getiren ve gerekli izni alan herkes bu markayı kullanabilir.——- amacı, her türlü madde ve mamulleri ile usul ve hizmet standartlarını yapmaktır. Yalnızca — kabul edilen standartlar ——–adını alır.
—-uyarınca, belge sahibi, belge/marka kullanma hakkını aldığı marka ve belgesini, sadece belge üzerinde yazılı ürüne, hizmete, sisteme ait ürün veya ambalajı üzerinde ve bu örüne/hizmete/sisteme ilişkin reklam amaçlı veya firmasına ait—— kullanabilir. Belge sahibi, —— açıkça yazılı bir muafiyet tanınmadığı ve/veya belgelendirmeye esas doküman ve ek belgelendirme usul ve esaslarında aksi öngörülmediği sürece, kullanma hakkı verilen marka veya markaları ile birlikte, belgelendirmeye esas olan dokümana ait işaretlemeleri, ticari markasını, varsa ticari modelini ürün veya ambalajı üzerinde görülebilir şekilde belirtmekle yükümlüdür. Bu düzenlemeye göre,—– kullanım hakkı belge sahiplerine verilmiştir. Davacı tarafça —– sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırılmış, —- dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda, davalıya ait —- —– alt bölümünde — kullanılmakta olduğu, kullanılan belgelerin —– tarihinden tespitin yapıldığı —– tarihine kadar yayında oldukları tespit edilmiştir. Davalı ile davacı arasında —— kararıyla fesh edilmesine ve bu durumun davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının —– standarda ait marka kullanım belgesini ve——- markasını ticari etki yaratacak şekilde kullanması eylemi, marka sahibinin izin veya icazeti olmaksızın markanın kullanılması nedeniyle, marka hakkına tecavüz teşkil etmektedir ve davacının bu standartla ilgili marka kullanımından dolayı tazminat isteme hakkı mevcuttur.
Her ne kadar davacı tarafça davalı ile —-standardıyla ilgili imzaladıkları —– numaralı sözleşmeye konu olan marka kullanım belgesinin kullanımından dolayı da tazminat talep edilmişse de, delil tespiti başvurusunun yapıldığı —– tarihinde bu sözleşmenin iptal edildiğine dair davalıya tebligat yapıldığının davacı tarafça ispatlanamadığı, davalıya yalnızca diğer sözleşmenin feshedildiğine dair ihbarın —– tarihinde tebliğ edildiği, bu sözleşmeye dayanılarak verilen en son marka kullanım belgesinin son geçerlilik tarihinin ise —— olduğu, davalı tarafından dosyaya sunulan ve davacı kurumdan gönderilen ödeme belgelerinin bir kısmının da bu sözleşmeden kaynaklanan marka kullanım ücreti ile muayane, deney, inceleme hizmet ücretleri olduklarının anlaşıldığı, bu nedenle bu sözleşmeye dayanılarak davalı tarafından internet sitesinde kullanılan—— numaralı marka kullanım belgesi nedeniyle davacının marka haklarına tecavüzün söz konusu olmadığı kanaatine varılmıştır.
—– marka/markalann sözleşme akdedilmeksizin kullanılması” başlıklı 45. maddesi 1. ve 2. fıkrasında, bir yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının iki (2) katından az olmamak üzere maddi tazminat, kamuoyunu yanıltmak ve haksız rekabete sebep olmak yoluyla —–kamu ve tüketici nezdınde güven kaybına uğratmaktan dolayı belge kullanma tavan ücrcti tutarının ——- katı tutarında, manevi tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir. Bilirkişi bu düzenlemeye göre denetime açık şekilde maddi tazminat hesabı yapmış ve – —– tazminat talep edilebileceğini tespit etmiştir. Ancak davalının yalnızca —standartı için marka hakkına tecavüzü söz konusu olduğundan ve bilirkişi raporuna göre —- standardı marka kullanım ücretinin —- olduğu, bu tutarın iki katının — oranında hesaplanan —- —- olduğu, buna göre davacının toplam ——– maddi tazminat talep edebileceği tespit edilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf, manevi tazminat istemini —- maddesinde yer alan marka ve belge kullandırma ücreti taban miktarından az olmamak üzere tavan miktarının on katına kadar manevi tazminat istenebileceğine ilişkin düzenlemeye dayandırarak üç katı kadar manevi tazminat talep etmişse de, bu düzenlemenin manevi tazminatın tayin ve takdiri yönünden mahkemeyi bağlayıcı bir yanı bulunmamaktadır. Davacı istemini 556 sayılı KHK hükümlerine dayandırmıştır. 556 sayılı KHK’nin 62. maddesi uyarınca marka hakkı tecavüz uğrayan marka sahibi maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Ticari şirket olan davalının davacıya ait garanti markasını sözleşme yapmadan izinsiz olarak kullanamayacağını bilebilecek durumda olduğundan, olayda kusurludur. Ancak manevi tazminat miktarının, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek mahkemece tespit edilmesi gerekir.
Davacıya ait garanti markası olan —–davalı tarafından kullanımına imkân sağlayan —–sözleşmenin davacı kurum tarafından feshedildiği ve fesih bildiriminin davalı şirkete ulaştığı andan itibaren sözleşmenin sona erdiği, bu tarihten sonraki kullanımın, davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğu, fesih bildiriminin iadeli-taahhütlü mektupla yapılmasının mümkün olduğu ve bu fesih bildirimini, davalı şirkete ulaştığı ve alan kişinin de şirket çalışanı olduğu tespit edilmiştir.
Toplanan deliller, marka tescil kayıtları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile, davalının davacıya ait markaya ve hiç bir geçerliği bulunmayan ———ilgili marka kullanım belgesi fotoğrafına davalıya ait ——- yer verdiği, davalının bu şekilde davacıya ait markayı izinsiz ve sözleşme yapmaksızın kullandığı, bu şekilde davacının marka hakkına tecavüz ettiği, eylemin aynı zamanda TTK’nda düzenlenen haksız rekabet niteliğinde olduğu, —– göre davacının talep edebileceği maddi tazminatın —— olabileceği, davalının manevi zararları için talep ettiği tazminat miktarının fahiş olduğu, eylemin işleniş şekli, davalının konumu, haksız kullanımın niteliği, sayısı, davalı şirketin ticaret hacmi ve tüm dosya kapsamına göre yalnızca tecavüz konu edilen standartla ilgili kullanımdan dolayı —- manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının —— haksız olarak kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin men’ ine—– maddi ve —– manevi tazminatın bilirkişi raporunda tespit edilen haksız fiilin gerçekleştiği ilk tarih olan —- tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının ———haksız olarak kullanmak suretiyle davacının marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE,
Marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin MEN’ İNE
— maddi ve ——manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği —–tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 947,71 TL harçtan peşin alınan 675,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 272,62 TL harçtan, bozmadan önce davalı adına vergi dairesine harç tahsil müzekkeresi olarak yazılan 1.088,13 TL harcın (tahsil edilmiş ise) mahsubu ile bakiye 815,51 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti ve men’i davaları üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.873,60 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 6.938,40 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 675,08 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 702,78 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından Mahkememizin 2015/64 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında yatırılan 45,60 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 73,30 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 4.101,80 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%60) 2.461,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%40) 1.640,80 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafından Mahkememizin —–sayılı delil tespiti dosyasında yapılan toplam 768,00 TL tespit giderinden davanın kabul ve red oranına göre, (%60) 460,80 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%40) 307,20 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 32,50 TL yargılama giderinden, davanın red ve kabul oranına göre, (%40) 13,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%60) 19,50 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2023