Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/204 E. 2023/193 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/204 Esas
KARAR NO: 2023/193
DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 23/11/2021
KARAR TARİHİ :10/10/2023

Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinin yapılan açık yargılamasında

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

:Müvekkilinin, emlak işlerinde faaliyet göstermekte olup, faaliyet konuları ile ilgili olarak ——- nezdinde marka tescilinde bulunmakta ve müvekkilin tescilli markalarının bulunduğunu, müvekkilinin markalarının ———- nezdinde koruma altında olduğunu, müvekkilinin, kendisi adına tescilli olan markalarını aktif olarak kullandığını, nitekim müvekkiline ait ——– incelendiğinde müvekkilin söz konusu markasını aktif olarak kullandığının görüleceğini, dolayısıyla, müvekkilinin ——— nezdinde tescil ettirdiği markalarını aktif olarak kullanmakta olup, müvekkilin markası 10 yıldan uzun zamandır tescilli olduğunu, bu nedenle de müvekkiline benzer kullanımların müvekkilinin marka hakkına tecavüz edeceğinin sabit olduğunu, davalının, müvekkilinin markası ile iltibas oluşturacak düzeyde marka tescil talebinde bulunmuş ve müvekkilin markasını kullandığını, davalının, müvekkili ile ayırt edilemeyecek derecede benzer bir marka için marka başvurusunda bulunduğunu, davalı adına———– nezdinde başvurusu yapılan ve aşağıda bilgileri verilen marka tespit edildiğini, davalının, marka başvurusunun davacı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalının, marka başvurusunun davacı ile aynı sınıflarda olduğunu, davalının marka başvurusunun davacının markalarının asıl unsurlarını içerdiği görüleceğini, davacı ile birebir aynı olacak şekilde marka başvurusunda bulunan davalının, bununla birlikte davacının markasını birebir olacak şekilde kullandığını, aynı zamanda, davalının davacı ile benzer bir marka başvurusunda bulunduğunun da bu şekilde tespit edildiğini, söz konusu tespit sonrası yapılan araştırmalar neticesinde, davalı tarafından yürütülen ———- bulunduğunu ve bu sayfa incelendiğinde, davacının markasının logosunun birebir olacak şekilde davalı tarafından kullanıldığı görüldüğünü, Davalı ve davacı markalarının görselleri incelendiğinde davalının, davacı şirketin markası ile birebir düzeyde kullanım gerçekleştirdiğini, davacının markasının ASLİ UNSURLARINI ön planda kullandığını, Markada kullandığı renk ve şekillerin davacının markası ile aynı olduğunu, Marka üzerindeki şekillerin davacının markası ile birebir aynı olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle de davalının, davacının marka hakkına tecavüz ettiği sabit olmakla, söz konusu birebir kullanımın tüketiciler nezdinde karışıklığa neden olacağını, davalının marka başvurusu ve kullanımı karşılaştırıldığında da davalının marka başvurusu bir isim markasıyken, kullanımlarının logolu olduğunu, Marka başvurusu ve kullanımındaki ibarelerin birbirinden farklı olduğunu, dolayısıyla da davalının, kullanımlarının başvuru talebinde bulunduğu markaya uygun olmadığının görüleceğini, Davalının, kullanımları ile davacı şirketin markasına tecavüz etmekte olduğu gibi, bu kullanımların tüketici nezdinde karışıklığa neden olduğunu, davalı tarafından gerçekleştirilen kullanımın, davacıya ait marka ile iltibas oluşturacak derecede benzer olduğunu, bu benzerliğin, davalının lehine, davacı ise aleyhine haksız avantaj sağlayacağını, davalının, davacı ile bir bağlantısının olduğu kanaatini oluşturacağını ve davacının itibarını zedeleyeceğini belirterek, davalının kullanımları üzerinde karşı tarafa tebligat yapılmadan delil tespiti yapılarak, öncelikle teminatsız, aksi halde mahkemenizin uygun göreceği bir teminat bedeli üzerinden davalının, kullanımları ———-hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı Tarafından Kullanılan——— ihtiyati tedbir kapsamında erişimin engellenmesi kararı verilmesine, asıl talep yönünden, Davalının, davacı şirketin markasına karşı yaptığı tecavüzün tespiti, önlenmesi ile durdurulmasına, daha sonra artırılmak üzere şimdilik 3.000,00-TL’lik maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davalının, ——-süresiz ve kesintisiz olarak kapatılmasına karar verilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

DAVAYA CEVAP
:Davalı ———–tarihinde yaparak hizmet vermeye başladığını, —- tarihinde ——markayı tescil etmek amacıyla——– yaptığını, davacının başvurunun yayınına SMK 6/1, 6/3 ,6/5 ve 6/9 maddelerine dayanarak itiraz ettiğini, itirazın reddedildiğini, henüz başvuruya yapılan itirazın inceleme aşamasında olduğunu, bu konuda —- tarafından karar verilmeden açılan bu davanın reddinin gerektiğini, ——– marka başvurusuna konu işaretin davacıya ait marka ile benzer olmadığını, iltibasa neden olmayacağını, davalının başvurusunda ————- arasında herhangi bir noktalama isareti bulunmadığı gibi adi ve soyadı da ibarede yazılı olduğunu, davacı tarafın markasında ise ————— arasında noktalama isareti bulunmakla devamında adı ve soyadına yer verilmediğini, bu nedenle haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

TARAFLAR ARASINDAKİ UYUŞMAZLIK
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalının kullandığı ——— gayrimenkul komisyonculuğu hizmetlerinde kullanılmasının davacı adına tescilli ——- numaralı markası ile iltibasa neden olup olmadığı, marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediği, davalının markasını 2012 yılından bu yana kullanıp kullanmadığı, davalının——– marka başvurusunun bulunması nedeniyle kullanımının marka hakkından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davacının maddi tazminat talep edip edemeyeceği ve tazminat tutarının ne kadar olacağı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.UYUŞMAZLIK HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1—— kayıtları celp edilmiş, —–markasının —– Sınıftaki mal ve hizmetler yönünden ve —- tescil numaralı —– markasının —– Sınıftaki mal ve hizmetler yönünden davacı adına tescilli olduğu görülmüştür.
2—— kayıtlarına göre —— marka ——– davalı tarafaça —-numaralı başvuru yapılmış yapılan başvurunun inceleme aşamasında olduğu ve tescil edilmediği bildirilmiştir.
3-Davacı ve davalı tarafa ait kullanım kayıtları ile —— ait kayıtlar ve tarafların fatura kayıtları celp edilip incelenmiştir.
4- —– Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimatla davacı tanığı —– beyanları alınmış, alınan beyanlarda tanık; davacının —– yılından beri —— altında emlakçılık yaptığınım ve—- markasını kullandığını beyan etmiştir.
5——— tarihli Bilirkişi heyeti heyet rapor içeriğine göre;
—— mağaza üzerinde yapılan incelemede; ——bilgilerinde;
Firma adının ——olduğu,
Firma iletişim numarasının ——- olduğu,
Firmada yer alan danışanların ——olduğu,
Firma logosunun —– olduğu,
Firmanın —- konut,— işyeri olmak üzere toplam—– olduğu, Firmanın —– yıldır —- olduğu, davacıya ait ——- ibareli markanın dava konusu —— komisyonculuğu hizmetlerinde tescilli olduğuna, davacıya ait —–ibareli markası kapsamında dava konusu ——- hizmetlerinin bulunduğu, ancak markanın henüz tescil edilmediğine, davalıya ait —— ibareli marka kapsamında———- hizmetlerinin bulunduğu, markaya yapılan itirazın reddedildiği, markanın henüz tescil edilmediğine, davalı tarafın, adresteki ——— şeklindeki marka kullanımlarının, davacı markaları ile görsel, işitsel ve kavramsal olarak benzer olduğu, aynı hizmeti vermelerinden kaynaklı markalar arasında karıştırılma ihtimali olduğu, nihai hizmet alıcıları nezdinde, gerek hizmetlerin gerekse de müteşebbisinin kaynağı açısından yanlış kanaatler uyandırabileceği ve bunların aynı yerden hizmet verildikleri yönünde çağrışım yapabileceği, alıcıların hizmetlerin birbirinde farklı olduklarını anlamalarına rağmen bunların kaynağının aynı işletme olduğunu veya hizmetleri sunanlar arasında idari veya ekonomik bağlılık olduğunda inanabilecekleri bunun da iltibas ihtimali yaratacağı nedenleriyle, inceleme konusun ———– yer alan marka kullanımlarının, davacı yan markası ile karıştırma ihtimali bulunduğu , bununda iltibas yarattığı ” görüş bildirilmiştir.
6——- tarihli bilirkişi rapor içeriğine göre;
Davacının —– markasının——— tescilli hak sahibi olduğu, davacının markalarının ————–hizmetlerinde tescil edilmiş olduğu, davalının kullanımlarının da aynı hizmetlerde olduğu, davalının kullanımların biçim , düzenleme ve tertip tarzı itibariyle, görsel ve sessel olarak derecede benzerlik bulunduğu ve orta düzeyde tüketicileri iltibasa düşürebileceği, davalı ————- yılları ticari defterlerinin yazılı olduğu, birbirlerini doğruladıkları, kanunlara uygun şekilde eksiksiz ve usulüne uygun tutuldukları, ibraz ettiği defterlerinin tümünün açılış tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olduğu görülmüş, —–yılına ait defter-beyan sistemine tabi olduğu, TTK md. 64/ III göre nazara alınabileceği, HMK md. 222 ‘ye göre sahibi lehine delil olabileceği,
Davalı—– İlgili Tarihler arasında—–arası onaylı ———Yılında ———— toplam da zarar ettiği dolayısı ile hesaplanacak bir geliri bulunmadığı, Bu durumda davalının zarar etmesi kaynaklı maddi tazminat hesaplaması yapılamamıştır.” yönünde görüş bildirilmiştir.

UYUŞMAZLIK HAKKINDAKİ YASAL DÜZENLEME:
Marka hakkına tecavüz konusu, dava açıldığı tarihte yürürlükte olan 6769 sayılı Kanun’nun 29. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu hüküm gereği: “Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır: a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak. b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek. c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak. ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.” marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır.Yine SMK’nın 149. Maddesinde; (1) Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a) Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b) Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c) Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç) Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d) Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e) (d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması. f) Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d) bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g) Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi. (2) Birinci fıkranın (e) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda, söz konusu ürün, cihaz ve makinelerin değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değerin kabul edilen tazminat miktarını aşması hâlinde, aşan kısım hak sahibince karşı tarafa ödenir. (3) Birinci fıkranın (g) bendinde belirtilen talebin kabulü durumunda ilanın şeklî ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan hakkı, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde talep edilmezse düşer. (4) Coğrafi işaret ve geleneksel ürün adları bakımından manevi zararın tazmini talep edilemez. Ükmü düzenlenmiştir.

G E R E K Ç E :
Dava hukuki niteliği itibariyle, marka hakkına tecavüz teşkil edilip edilmediğinin tespiti ile maddi tazminat isteminden ibarettir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, ön inceleme duruşması sonrası dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile, uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmıştır.Dava konusu somut olayda davalı tarafın ——— şeklindeki kullanımları dolayısıyla davacı tarafa ait —— markasından kaynaklanan haklarına tecavüzde bulunulduğunun iddia edildiği, Mahkememizce——-sağlayıcıya ait alanın incelenmesi ve alınan bilirkişi raporları ile davalı tarafın davacı tarafa ait tescilli marka olan ——– kendisine ait pazarlama alanında kullandığı, bu kullanımın davacı adına tescilli olan markanın tescilli olduğu —— Sınıfta mal ve hizmetlere ait kullanımlar olduğu, her ne kadar bu kullanımın davalı taraf adına tescilli bulunan ———-tescil başvurusuna ait hakka dayandığı belirtilmiş ise de bu markanın henüz tescil edilmediği ve inceleme aşamasında olduğunun—- kayıtları ile sabit olduğu, davacının —– aldığı, bu alanda ——- Sınftaki mal ve hizmetler olan emlak komisyonculuğu faaliyetlerini yürüttüğü, davalının alan sağlayıcı ——- tarihinde üye olduğu, davacının bu haliyle davalıdan daha önceki tarihte markayı kullanmaya başladığı ve marka üzerinde öncelikli hak sahibi olduğu, yine davacı markasının tescilli ve koruma altında bulunduğu, davalının iş yerinde yapılan incelemede ——– şeklinde tabela bulunduğu, davacının hem alan sağlayıcıya ait pazarlama faaliyetlerinde kullandığı hem de iş yerinde kullandığı tabeladaki kullanımların davacı tarafın markası ile —–olarak benzer olduğu, her iki kullanımda da —– ön planda olduğu, dikkate alındığında davalının marka kullanımın davacı tarafın marka kullanımı yönünden tecavüz oluşturduğu kabul edilmiş ve davacının tespit, tecavüzün durdurulması ve önlenmesi ile ——- engellenmesine ilişkin taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın tazminat talepleri de değerlendirilmiş, davacı tarafın SMK’nın 150 ve 151. Maddesine göre oluşan zararını ispat yükü altında bulunduğu, davacı tarafa SMK’nın 15. Maddesine göre ——- tarihli celsede kendisine verilen sürede “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç” üzerinden tazminat talebinin bulunduğu beyanı dikkate alınarak alınan bilirkişi raporunda davalı tarafın ihlalin varlığı tespit edilen dönemde zarar ettiği ve kazancının oluşmadığı dikkate alınarak davacı tarafın alacağın varlığını ispat edemediği kabul edilmiş ve bu talep yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
1-Davalının —— marka kullanımları dolayısıyla davacı adına tescilli ———- markasından kaynaklanan haklarını ihlal ettiğinin TESPİTİ ile davalının bu markalardan kaynaklı haklarını ihlal eden fiillerinin DURDURULMASINA ve ÖNLENMESİNE,
2———- sitesine ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE, Erişim engeli yönünden verilen kararının uygulanması için karar kesinleştiğinde ———-şirketine Mahkememizce müzekkere yazılmasına,
3-Davacı tarafın maddi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince marka haklarını ihlal üzerinden takdir olunan 25.500,00 TL vekalet ücreti, erişimin engellenmesi davası yönünden 25.500,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 51.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminatın reddedilen maddi tazminat davası üzerinden takdir olunan 3.000,00 TL vekalet ücretin, davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 206,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 6.200,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 6.406,60 yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%67) 4.292,42 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 10/10/2023