Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/199 E. 2022/66 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/199 Esas
KARAR NO: 2022/66
DAVA : Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali
DAVA TARİHİ: 17/11/2021
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın kullanmama nedeniyle iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin —– kurulduğunu, — alanında dünyanın pek çok ülkesinde faaliyet gösterdiğini, — yılında kurulan —- şirketinin alt kuruluşu olduğunu, davacının —– markalı ürünlerinin dünyanın pek çok yerinde satıldığını ve pazarlandığını, özellikle —– ürünleri için tanınan ve tercih edilen bir marka olduğunu, tüm dünyada satışlarının yapıldığını, — satıldığını, davacının—-tescil ettirmek için — başvuru numarası ile — başvurduğunu, ancak davalıya ait —– markası ile benzer olması ve aynı sınıfı kapsamasından dolayı —- uyarınca resen reddedileceğini, davalının bu markasını tescilli olduğu —– kullanılmadığını, markanın tescil edildiği — tarihinden itibaren kullanılmaması nedeniyle —- tarihi itibariyle iptal edilebileceğini belirterek, öncelikle davalıya ait markanın dava sonuçlanıncaya kadar 3. kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı adına tescilli —- tescil numaralı —markasının kullanılmamasından dolayı tüm ürün ve hizmetler bakımından iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin——-faaliyetleri sürdürdüğünü, — tüm tescilli markalarının faaliyet alanıyla doğrudan faaliyeti ve kullanımı bulunduğunu, müvekkilinin bugüne kadar tescilli tüm markalarını kullandığını, üzerine araştırmalar yaptığını ve yatırımlar gerçekleştirdiğini, ilk olarak —sonunda piyasadaki kişisel bakım ve hijyen ürünlerinden mümkün olduğunca ayrışabilmek amacıyla — kelimesinin marka olarak seçilmesinde karar kıldığını, davacının ise—yılından önce ürettiğini iddia ettiği, üzerinde—-yazan herhangi bir ürünün kendisi tarafından piyasaya sürülmediğini, müvekkilinin —— markası için tescil, alan adı, danışmanlık, araştırma ve geliştirme, pazarlama ve dijital harcamalar dahil maddi ve manevi efor sarf ettiğini, bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalıya ait —-markasının kullanılmadığı iddiası ile açılan iptal davasıdır.
Davacı vekili—-ve davalı vekili — tarihli dilekçeler ile ekte sundukları sulh sözleşmesi gereğince tarafların sulh olduklarını, davanın sulh sözleşmesi çerçevesinde sonuçlandırılmasını talep etmişlerdir.
— tarihli duruşmada hazır olan davacı vekili, dosyaya sunulan — tarihli Sulh Sözleşmesi gereğince sulh olduklarını ve sulh sözleşmesinin onaylanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf vekillerine ait vekaletnameler incelendiğinde, sulh, sulhü kabul, davayı kabul ve davadan feragat yetkilerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan— tarihli Sulh Sözleşmesi incelendiğinde tarafların;
“MADDE 1: —- işbu sözleşme kapsamında;
1/-i İşbu sözleşmenin imzalanmasından itibaren— günü içerisinde —- adının —-devir edeceğini, işbu markanın ve alan adının devri işlemlerinin tamamlanması için yasal gereklilikleri yerine getireceğini,
1/-ii. —- markasını ihtiva eden bir ürün, ambalaj ve/veya herhangi bir malzeme olmadığını ve ürünlerin üretiminde kullanılan baskı, çizim ve/veya elektronik baskı programları dahil olmak üzere kalıp ve üretim cihazlarının ellerinde bulunmadığını,
1/-iii —- ibarelerini içeren veya bu ibareler ile başlayan veya iltibas yaratacak derecede benzer bir ibareyi —şirketine karşı tecavüz ve haksız rekabet oluşturacak markaları hiçbir şekilde hiçbir mal ve hizmet için KULLANMAYACAĞINI ve/veya ——ve dünya nezdinde TESCİL ETTİRMEYECEĞİNİ, KABUL, BEYAN VE TAAHHÜT eder.
MADDE 2: —–, işbu sözleşme kapsamında;
2/-i. Madde (1/i.) de sayılı koşulun —- tarafından yerine getirilmesi koşulu ile takip eden ——- iş günü içerisinde işbu sulh sözleşmesinin tasdikini ve yargılamanın sona erdirilmesini —- talep edeceğini ve sulh bedeli — adına kayıtlı, —- hesabına transfer edeceğini,
2/-iii. Marka ve alan adı devrine ilişkin noter ve —- harç ve masraflarını karşılayacağını,
2/-iii. Devir işlemlerinin tamamlanması için talep edilen bilgileri temin etmeyi, noterde temsilcisini hazır bulundurmayı kabul, beyan ve taahhüt eder.
MADDE 3: Taraflar, —– altında görülen dava nedeniyle birbirlerinden masraf veya (resmi ücretler dahil) vekalet ücreti gibi herhangi bir maddi talepleri olmadığını kabul, beyan ve taahhüt ederler.
MADDE 4: Taraflar işbu sözleşme kapsamında belirlenen taahhütlerini gecikmeden ve eksiksiz olarak yerine getirmeyi kabul, beyan ve taahhüt eder. Taraflar; bu sözleşmede belirtilenler dışında birbirlerinden maddi- manevi tazminat ve sair herhangi bir nam altında hiçbir talepte bulunmayacaklarını kabul beyan ve taahhüt ederler.
MADDE 5: İşbu Sözleşme, taraflar, taraflarca sahip olunan şirketler ve onların hissedarları ve halefleri ve vekilleri üzerinde bağlayıcıdır.
MADDE 6: İşbu sözleşmenin herhangi bir veya birden fazla hükmü mahkemelerce, denetim veya idare makamlarınca herhangi bir sebeple geçersiz, hukuka aykırı ve icra edilemez addolunur ise, o hüküm veya o hükümler sözleşmeden ayrı sayılacak ve sözleşmenin geri kalan hükümleri halen muteber kalacaktır. Mahkemelerce, denetim veya idare makamlarınca herhangi bir veya birden fazla hükmün geçersiz, hukuka aykırı veya icra
edilemez olduğu tespit edilirse, bu durum sözleşmenin geçerliliğini ve/veya icra kabiliyetini etkilemeyecektir.
MADDE-7: İşbu sözleşmenin —- versiyonlarında bir tutarsızlık olduğu halde —-versiyonu geçerli olur.
MADDE-8: Taraflar, bu sözleşmenin yorumlanmasından, tatbikinden ve ihlalinden doğan ihtilaflar için —— Mahkemelerinin münhasıran yetkili olacağını ve Türk kanunlarının geçerli olacağını kabul, beyan ve taahhüt ederler” şeklinde sulh oldukları anlaşılmıştır.
HMK’nun 315. maddesi uyarınca sulh, davayı sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğundan ve taraf vekillerince sulhun onanmasına karar verilmesi talep edildiğinden, davacı vekili ile davalı vekili arasında imzalanan — tarihli sulh sözleşmesinin onaylanmasına, taraf vekilleri sulh olduklarına dair dilekçeleri ile sulh sözleşmesinin 3. maddesinde karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmeyeceklerini kabul ettiklerinden, taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Taraflar arasında imzalanan—-tarihli SULH SÖZLEŞMESİNİN ONAYLANMASINA,
Alınması gereken 80,70 TL harcın dava ön inceleme aşamasında sulh ile sona erdiğinden 1/3’ü olan 26,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,40 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Taraflar vekalet ücreti talebinde bulunmadıklarından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Taraflar yargılama gideri talebinde bulunmadıklarından, yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2022