Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/192 E. 2023/58 K. 28.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/192 Esas
KARAR NO: 2023/58
DAVA: Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men’i ve Ref’i ile Ticaret Unvanının Terkini
DAVA TARİHİ: 09/11/2021
KARAR TARİHİ: 28/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —————–ve daha sonra —- fabrikalarının—– yılında —– birleşmesiyle kurulan, —– pek çok konuda ticari faaliyet yürüten bir şirket olduğunu, davacı —— altında gayrimenkul grubuna bağlı şirketlerden birisi olduğunu, — sahibi olduğunu,—–davacı müvekkiline ait olduğunu, —- davacıların alan adında, ticaret unvanlarında kullandıklarını, ayrıca marka olarak tescil ettirdiklerini, bu nedenle davacılar arasında dava arkadaşlığı bulunduğunu, —- tarihinde—– tescil edildiği, —- alan adının —– tarihinde tahsis edildiğini, ayrıca —– tescil başvuru tarihli kısmen ilanına karar verilen — markasının sahibi olduğunu, davacı —- tarihinde —– tescil edildiğini, ———- numaralı markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise — tarihinde —— tescil edildiğini, iştigal alanlarının davacıların iştigal alanları ile aynı olduğunu, ticaret unvanının davacıların ticaret unvanları ve markaları ile karışıklığa neden olacak derecede benzer olduğunu, davacı ——- markası üzerinde SMK’nun 6/3. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi olduğunu, davalının markasal kullanımlarının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığını belirterek, ———-unsurlarından oluşan ticaret unvanının, davacı müvekkili şirketlere ait ticaret unvanı, markaları ve internet alan adı ile benzer olduğunun ve iltibas yarattığının tespiti ile davalının ticaret unvanından,——-ibaresinin terkinine, davalı şirketin, müvekkili şirketlerin ticaret unvanın özünü-çekirdeğini, ——— adının esaslı unsurunu oluşturan, —– ibaresini dikkat çekici unsur olarak ——–,—— tanıtım vasıtası/markasal olarak kullanmak suretiyle gösterdiği faaliyetlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu tür kullanımların men ve ref’ine, ihtilaf yaratan marka kullanımlarının yer aldığı ——– belgenin toplanması ve imhasına, davalı şirkete ait, taraflarınca tespit edilemeyip, bilirkişiler tarafından tespit edilen/edilecek markasal kullanım var ise, bu kullanımların da engellenmesi için karar tesis edilmesine, Mahkeme kararının, kesinleşmesini müteakip —–genelinde yayınlanan tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde ilanına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin unvanının ——– olduğunu ve lokal manada kendi alanında, gıda ve temizlik sektöründe faaliyet göstererek müşteri çevresine hizmet sunduğunu, müvekkilinin davacının markasına kesinlikle tecavüz etmediğini, çalışma sahalarının farklı olması sebebiyle iltibasa sebebiyet vermesinin mümkün olmadığını, ayrıca davacının yıllardır müvekkilinin kullanımına sessiz kaldığını, dolayısıyla bu davayı açmakta kötü niyetli olduğunu, müvekkiline ait markada ——– ibaresinin ön planda bulunduğunu, her iki markanın emtialarının da farklı olduğunu, davacı firmanın kendi tekelini oluşturma ve piyasayı baskı altına alma çabasına girdiğini, iki şirketin halk nezdinde ortalama bir tüketici tarafından karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkili şirketin haksız kullanımının ve haksız kazanç sağlamasının söz konusu olmadığını, davacı tarafın tanınmış marka iddialarını da kabul etmediklerini, ayrıca zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıların ticaret unvanında ve alan adında yer alan, aynı zamanda tescilli markaları olan —— ibaresinin davalı tarafça ticaret unvanında ve marka olarak kullanıldığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve —– ibaresinin ticaret unvanından terkini davasıdır.
Dosyaya —— kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı —–;
——markasının tüm sınıflarda,
—–markasının tüm sınıflarda,
— markasının —– sınıflarda,
—–numaralı ——sınıflarda,
—-numaralı —-sınıflarda,
— numaralı——- markasının tüm sınıflarda,
—numaralı —-markasının —– sınıflarda,
—- numaralı —- markasının —-markasının —– sınıflarda,
—numaralı —-markasının —– sınıflarda,
— numaralı —- markasının —– sınıflarda,
—- numaralı — markasının —— sınıflarda,
—numaralı —-markasının —– sınıflarda,
— numaralı —-markasının —– sınıflarda,
— numaralı —-markasının —– sınıflarda,
— numaralı—- markasının —–sınıflarda,
— numaralı —- markasının —–sınıflarda tescilli oldukları,
davacı —- tescil tarihli, ——- markasının tüm sınıflarda tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya celp edilen—-kayıtları incelendiğinde; davacı —- —tarihinde, davacı —- tarihinde, davalı —– tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, marka uzmanı bilirkişi—- tarafından düzenlenen — tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirket unvanının başında yer alan —– ibaresinin unvana yeterli derecede ayırt edicilik katmadığı ve davacılar ile davalı firma arasında bir bağ olduğu izlenimine yol açması sebebiyle ticaret unvanında yer alan —– üçüncü kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunduğu, davacıların ——ibaresi üzerinde öncelik hakkı sahibi olduğu, davalı şirketin marka hakkına tecavüz ya da haksız rekabet teşkil eden bir eylemde bulunduğunun davacılar tarafından ortaya konamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1-a maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, 7/3-e maddesinde ise ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı şirketin —ibaresini markasal olarak kullandığına dair dosyaya bir delil sunulmadığı anlaşılmakla, bu nedenle davalının —— markasını ticari faaliyetlerinde SMK’nun 7/1-b maddesi kspamsında kullandığı ispatlanamamıştır. SMK’nun 7/1-e maddesi uyarınca yapılan incelemede ise; davalı şirketin tescilli ticaret unvanının esas unsurunun davacıların ticaret unvanlarında olduğu gibi ——ibaresi olduğu, diğer kelimelerin tanımlayıcı ve tali unsurlar oldukları, ancak davalının iştigal konuları arasında yer alan ——hizmetleriyle davacı———-arasında yer alan —— hizmetleri benzer hizmetler olsa da, SMK’nın 29/1-a maddesi ile yapılan yollama gereği 7/3-e maddesinde yer alan ———-hükmünün işaretin markasal kullanılması durumunda uygulanabileceği, zira 7/3. maddede işaretin ticaret alanında kullanılması halinde yasaklanabileceğinin hükme bağlandığı, marka hukuku kapsamında işaretin ticaret alanında kullanılması ifadesi ile kastedilenin işaretin markasal olarak kullanılması olduğu, ——maddesinde yer alan hükme ve —— bendindeki açıklamalara göre, ticaret unvanının ancak tescilli bir markanın tescili kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, Kanun Koyucunun amacının ticaret unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının ticaret unvanının davacıların markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler için kullanıldığının ispatlanamadığı, ayrıca davalı şirketin tescilli ticaret unvanının, ticari yaşamda firmasının ayırt edilmesini sağlayacak şekilde ——- olarak kullanabileceği, davalının bu kullanımının TTK’nun 52. maddesi uyarınca hukuka uygun bir kullanım olduğu, davalının kullanımının markasal bir kullanımı olduğu iddia edilmekle birlikte böylesi bir kullanımın davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle davalının davacıların marka haklarına tecavüz ettiği iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmış, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar aynı zamanda davalının ticaret unvanından —– ibaresinin terkinini de talep etmişlerdir. TTK’nun 52. maddesi uyarınca ticaret unvanının dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde, bu unvanının silinmesi talep edilebilir. Davacıların ticaret unvanları ile davalının ticaret unvanlarının esas unsurları——- ibaresi olup, diğer kelimeler tanımlayıcı ve tali unsurlardır. Davalı şirketin ticaret sicile tescil tarihi davalı şirketlerden çok sonradır. Hem davacı, hem de davalı şirketlerin iştigal konuları arasında yer alan ——– hizmetleri ortak olup, benzer konularda faaliyette bulunmak üzere tescil edildikleri tespit edilmiştir. Tarafların aynı esas unsurlu ticaret unvanlarını kullanmalarının bu hizmetler için karışıklıklara veya şirketlerin bağlantılı oldukları zannına neden olabileceği tartışmasızıdr. Tüm bu nedenlerle davacıların davalının ticaret unvanından ——– ibaresinin terkinini talep etmekte haklı oldukları, davalı şirketin ticaret siciline tescil tarihinden dava tarihine kadar geçen süre 5 yıldan az olduğundan, sessiz kalma nedeniyle hak kaybının söz konusu olmadığı anlaşılmakla, ticaret unvanının terkini davasının kabulüne, davalının ticaret unvanından——— ibaresinin terkinine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı—- unvanından —– ibaresinin TERKİNİNE,
TTK’nun 52/2.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle hüküm özetinin ——genelinde yayın yapan ve tirajı en yüksek olan 3 gazeteden birinde bir kez ilanına,
Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacılar vekiline kabul edilen ticaret unvanından terkin davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan 97,10 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.097,10 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%50) 1.048,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye (%50) 1.048,55 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.28/03/2023