Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/183 E. 2023/33 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/183 Esas
KARAR NO : 2023/33

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara TecavüzünRef’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 21/10/2021
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin kurucusu ve şirket müdürü—- geliştirilen,—kendisine ait olan ——–, davalı —-tarafından müvekkili şirketin erişimi engellenerek kendisinin izni olmaksızın ticari amaçla kullanıldığını, davalı— doğrultusunda müvekkili şirketin, bahse konu ihaleye teklif sunduğunu ve taraflar arasında— tarihinde sözleşme imzalanarak, mevcut yazılımın müvekkili şirket kurucusu tarafından geliştirildiğini, Sözleşmenin “Tarafların Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 3. maddesinin 12. bendinde ——- arasında ortaklaşa süreye ve fiyata karar verilip bir bakım sözleşmesi yapılacaktır. —- sözleşmesi ile birlikte, ilgili süre zarfı boyunca yüklenici —– vermiş olarak kabul edilecektir.” şeklinde bir hüküm bulunduğunu, bahse konu hükümle müvekkili şirket ve davalı ——- bakımının müvekkili şirket tarafından yapılacağını kararlaştırdıklarını, ——— arasında ilgili —– ilişkin her yıl yenilenen bir sözleşme ilişkisi kurulduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin davalı ———- bahse konu sözleşmelerin geçerli olduğu süreler boyunca izin verdiğini, ancak davalı ————- mevcut sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshedildiğini ve müvekkili şirketin kendi geliştirdiği —— erişiminin davalı tarafça engellenerek, üzerinde hak sahibi olduğu——kendisinden kaçırıldığını ve halen daha “müvekkili şirketin izni olmaksızın” ticari amaçla kullanmaya devam edildiğini, dava konusu olan ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser niteliğini haiz ——– müvekkili şirket tarafından geliştirildiğini—– ilişkin sözleşmelerin varlığını, dilekçe ekinde bir nüshası sunulan—–tarihli sözleşme, müvekkili —-defterine —- faturalar, taraflar arasındaki —- davalı——yapılan —— —- hareketleri incelendiğinde açıkça görüleceğini, davalı —- müvekkili —– tarihinde gönderilen haksız feshe ilişkin—-arasındaki sözleşmenin sona erdiğini, bu nedenle müvekkili şirketin ilgili yazılıma ilişkin sözleşme süreleriyle sınırlı kullanım izninin de sona erdiğini, davalı —– müvekkili şirkete — kullanmaya devam edilmesiyle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser sahibinin manevi ve mali haklarına tecavüzde bulunulduğunu, ayrıca eylemin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuzun 243. maddesince ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunumuzun 71. maddesince bir suç oluşturduğunu, davalı ———- hakkında ilgili maddelere ilişkin suç duyurusunda da bulunulduğunu belirterek; her türlü fazlaya ilişkin hakları ve talepleri saklı kalmak ve şimdilik FSEK’nun 68. maddesi çerçevesinde ileri sürebilecekleri üç kat bedel talep etme ile FSEK’nun 70/3. maddesi doğrultusunda davalı —- haksız olarak elde edilen kârın tespiti ve gerçek olmayan vekaletsiz iş görme hükümlerince müvekkile devrini talep ve dava etme hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, teminatsız olarak ve tedbiren dava konusu — —— davalı —– müvekkili şirketin izni olmaksızın kullanılmasının önlenmesine, bu kapsamda mevcut kullanıma konu davalı —– silinmesine—– yeni sözleşmelerle ileride kullanılmasının önlenmesine (men’ine), Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde; müvekkili şirketin ileride uğraması muhtemel zararları karşılamak üzere, davalı —ihlal teşkil eden kullanımından müvekkili şirketin ileride maruz kalacağı zararın teminatı olmak üzere, —- teminat yoluyla Mahkemece takdir edilecek miktarda bir teminatın davalı —- alınmasına karar verilmesini, davanın kabulü ile davalı tarafından müvekkili şirketin mali ve manevi haklarına bulunulan tecavüzün ref’ine (durdurulmasına) karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı şirketin sözleşmede taraf olmadığı, bu nedenle aktif dava ehliyeti bulunmadığı, dava konusu ———-davalı —–talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin bir istisna sözleşmesi olduğu, sözleşmenin süresinin modüllerin hazırlanması ile sona erdiği, bu nedenle yazılımın kullanım haklarının davalıda olduğu, daha sonra yapılan bakım sözleşmelerinin —- yapılan sözleşmeler olduğunu, davalının halen bu yazılımı kullanmadığını, sözleşme sona erdiğinden —- erişimine izin verilmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacının hak sahibi olduğunu iddia ettiği —- davalı tarafça izinsiz kullanıldığı iddiasıyla açılan, FSEK’ten kaynaklanan mali haklarına tecavüz edildiğinin tespiti, önlenmesi ve ref’i davasıdır.
Taraflara —– istenilmiş, davalı .——- bulunamadığı bildirilmiş,—– tüzel kişiliğine ait bir kuruluş olabileceği düşünüldüğünden HMK’nun 124/3. maddesi uyarınca davalı olarak ..—- davalı sıfatı ile tebligat yapılmış, daha sonra davalı …———-dosya içine geldiğinden, HMK’nun 124/3. maddesi uyarınca davalının sıfatı yeniden ——— değiştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı ——————- kaydı incelendiğinde, —— tescil edildiği, tek ortağı ve yetkilisinin ——– tespit edilmiştir.
Davacının davaya dayanak yaptığı, davaya konu edilen ve mali haklarının davacıya, manevi —– olduğu iddia edilen——— için yapacağı işlemler için kullanılan —–davalı … —– imzalanan —– incelendiğinde, taraflarının —— İşletmesi olduğu anlaşılmıştır.
—- şirketinin —–kaydı —- istenilmiş, incelendiğinde ——- tarihinde resen terkin edildiği, davacı şirketle birleştiğine dair bir kaydın bulunmadığı, davanın açıldığı 21/10/2021 tarihinde — devam ettiği, davalı ile —- sözleşmenin imzalandığı tarihte davacı şirketin —- olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafça davaya konu olan ve davacı şirketin tek ortağı ve—– yazıldığı iddia edilen —– kendilerine ait olduğu iddia edilerek dava açılmışsa da, davacı şirketin davalı ile imzalanan sözleşmede taraf olmadığı, sözleşmede taraf olan —- yazılımla — haklarını dava tarihinden önce davacı şirkete devrettiğine dair bir iddiada bulunmadıkları, buna ilişkin dosyaya bir delil sunulmadığı—-davacı— yetkilisi olsa da, yazılımın yapıldığı ve sözleşmenin imzalandığı tarihte davacı şirketin tüzel kişiliğinin mevcut olmadığı, bu nedenle daha sonra davacı şirketin —–hazırladığı ve FSEK kapsamında ilim eseri olduğu— mali ve manevi haklarının—– olacağı, daha sonra kurulan davacı şirketin FSEK’nun 18/2. maddesi uyarınca da mali haklara sahip olamayacağı, davacı ———–olduğu, bu nedenle davaya konu yazılımla ilgili dava açma konusunda aktif taraf ehliyetinin mevcut olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacının davada aktif taraf ehliyeti bulunması HMK’nun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartlarından olup, HMK’nun 115/1. maddesi uyarınca dava şartları yargılamanın her aşamasında Mahkemece kendiliğinden araştırılabilir. Açılan FSEK’ten kaynaklanan mali haklara tecavüzün tespiti, önlenmesi ve ref’i davasında, davacının davasına dayanak olarak gösterilen yazılımla ilgili mali hakların sahibi olmadığı, bu haklar davacı şirketin ortağı ve yetkilisi ———– bile, sözleşmeden ve yazılımın hazırlanmasından sonra kurulan davacı şirketin —– bulunduğundan, davacının aktif taraf ehliyetinin mevcut olmadığı anlaşılmakla, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddesi uyarınca aktif dava ehliyeti yokluğundan usulden REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline—– gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.