Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/173 E. 2022/152 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/173 Esas
KARAR NO : 2022/152

DAVA : Markanın Ticaret Unvanından Terkini, Markaya Tecavüzün Tespiti
DAVA TARİHİ : 07/10/2021
KARAR TARİHİ : 22/11/2022

Davacılar vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın ticaret unvanından terkini davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla;; müvekkili —- kurulduğunu, —olarak birçok alanda hizmet verdiğini, müvekkili—altında faaliyet gösterdiğini,— usulüne uygun olarak— kaydedildiğini, her iki şirket— ticaret unvanı ve alan adı olarak birlikte kullandıklarını, davacı — tarihinde kendi adına tahsis ettirildiğini, müvekkillerinin “— —- unsurlu markaların sahibi olduklarını, —- başvuru numaralı marka başvurularının tescil işleminin de devam ettiğini, davalı şirketin —– tescil edildiğini,— ibaresine yer verdiğini, iştigal alanlarının davacı şirketlerin iştigal alanları ile aynı olduğunu, davalıya — numaralı ihtarnamesi ile—— unvanından “—- ihtar edilmesine rağmen kullanımın devam ettiğini, davacıların “—- ibaresini ticaret unvanlarında davalıdan daha önce kullanmaya —- markasını davacıların ihdas ettiğini ve öncelik hakkına sahip olduklarını belirterek;—numarası ile kayıtlı —- ticaret unvanının, davacı müvekkili şirketlere ait ticaret unvanı, markaları ve— olduğunun ve iltibas yarattığının tespiti ile davalı —- ibaresinin terkinine, ileride telafisi mümkün olmayacak zararların önlenmesi için, teminatsız olarak, gerekli görülürse uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtilaf yaratan marka kullanımlarının yer aldığı ——-belgenin toplanması ve imhasına, davalı şirkete ait, taraflarınca tespit edilemeyip, bilirkişiler tarafından tespit edilen/edilecek — kullanımların da engellenmesi için karar tesis edilmesine, Mahkemeniz kararının, kesinleşmesini müteakip —– türlü yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin dahi davalıya yükletilmesine; şimdilik sair her türlü dava ve tazminat talep hakları mahfuz kalmak kaydı ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davaya cevap dilekçesi sunmamış ve duruşmalara katılmamıştır.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıların — unvanında ve alan adında yer alan, aynı zamanda tescilli markaları olan ——- ibaresinin davalı tarafça ticaret unvanında ve marka olarak kullanıldığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ——— ibaresinin —– unvanından terkini davasıdır.
Dosyaya — kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı —- markasının tüm sınıflarda, — numaralı “— tüm sınıflarda,
—- markasının —–. sınıflarda,
—– numaralı “—- sınıflarda, —- —-” markasının ——
davacı ——–markasının tüm sınıflarda tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya celp edilen —- kayıtları incelendiğinde; davacı —- tarihinde, davacı — tarihinde, davalı —- tescil edildiği, —- faaliyet konularında inşaat işlerinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, marka uzmanı—— raporunda; davacı tarafa ait dava dilekçesinde dayanak olarak gösterilen;—- ——- ile tescilli “—– tescilli—-, —– ile tescilli “——- markalarının tescilli olduğu, davalı işyerinde yapılan tespitte işyerinin kapalı olduğunun görüldüğü, davalının marka kullanımı kontrolünün iş yeri kapalı olduğundan gerçekleştirilemediği belirtilmiştir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1-a maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve ——- markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle—- tarafından —– marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi —- kullanılması, 7/3-e maddesinde ise ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı şirketin “—- olarak kullandığına dair dosyaya bir delil sunulmadığı, davalı adresinde yapılan delil tespitinde de buna ilişkin bir tespit yapılamadığı, iş yerine ait fotoğraflardan dışarıda bir —– mevcut olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davalının —–faaliyetlerinde SMK’nun 7/1-b maddesi kspamsında kullandığı ispatlanamamıştır. SMK’nun 7/1-e maddesi uyarınca yapılan incelemede ise; davalı şirketin —– unvanının esas unsurunun davacıların—— olduğu, diğer kelimelerin tanımlayıcı ve tali unsurlar oldukları, ancak tarafların iştigal konuları arasında inşaat hizmetleriyle ilgili benzer hizmetler mevcutsa da, SMK’nın 29/1-a maddesi ile yapılan yollama gereği 7/3-e maddesinde yer alan —- hükmünün işaretin—- durumunda uygulanabileceği, zira 7/3. maddede işaretin —— alanında kullanılması halinde yasaklanabileceğinin hükme bağlandığı, marka hukuku kapsamında —-kullanılması ifadesi ile kastedilenin işaretin markasal olarak kullanılması olduğu, —– sayılı ——– yer alan ——-gerekçesinin —- açıklamalara göre,— unvanının ancak tescilli bir markanın tescili kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, ——— unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının ticaret unvanının davacıların markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler için kullanıldığının ispatlanamadığı, ayrıca davalı şirketin tescilli—– ticari ———ayırt edilmesini sağlayacak şekilde ——- davalının bu kullanımının TTK’nun 52. maddesi uyarınca hukuka uygun bir kullanım olduğu, davalının kullanımının —– bir kullanımı olduğu iddia edilmekle birlikte böylesi bir kullanımın davacı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenle davalının davacıların marka haklarına tecavüz ettiği iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmış, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar aynı zamanda davalının—- ibaresinin terkinini de talep etmişlerdir. TTK’nun 52. maddesi uyarınca ticaret unvanının dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde, bu unvanının silinmesi talep edilebilir. Davacıların—- ile davalının—– tanımlayıcı ve tali unsurlardır. Davalı —-tarihi davalı şirketlerden çok sonradır. Hem davacı, hem de davalı şirketlerin ortak ve benzer konularda faaliyette bulunmak üzere tescil edildikleri tespit edilmiştir. Tarafların aynı esas unsurlu ticaret unvanlarını kullanmalarının karışıklıklara veya şirketlerin bağlantılı oldukları zannına neden olabileceği tartışmasızıdr. Tüm bu nedenlerle davacıların davalının —-ibaresinin terkinini talep etmekte haklı oldukları anlaşılmakla, ticaret unvanının terkini davasının kabulüne, davalının—-ibaresinin terkinine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı—–” ibaresinin TERKİNİNE,
Kararın TTK’nun 52/2 maddesi uyarınca — davalıdan alınmak suretiyle bir kez ilanına,
Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline—-ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 187,45 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.487,45 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre (%50) 743,72 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.