Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/155 E. 2023/35 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/155 Esas
KARAR NO : 2023/35

DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2021
KARAR TARİHİ: 02/03/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacılardan —- — kurulduğunu, —birleştirildiğini,——— alanlarında faaliyet gösterdiğini, ————- bünyesinde barındırdığını, davacılardan— faaliyet gösteren ——-bağlı —— olduğunu, değerli araziler üzerine, —- kurulduğunu, — başladığı faaliyetlerinin tanındığını, bilinen şirketlerden olduğunu, davacılardan— altında—— bünyesinde yer alan bir şirket olduğunu,— tarihinde tescil edildiğini—- ———-gösterdiğini,—- olduğunu, davacıların —- marka ve ———- olarak kullandığını, bu ibare üzerinde ortak hak sahibi olduklarını—- edildiğini, —- öncelik haklarının bulunduğunu,—– şirketin —– ———- tescil edildiğini, iştigal alanlarının davacıların iştigal alanları ile benzer olduğunu,—- olarak —— —- kullandığını, kullanım içeriğinin de davacıların iştigal alanları ile benzer olduğunu, davalı şirkete—- ihtarnamesinin gönderilmesine rağmen — cevaplarında taleplerinin kabul edilmediğinin bildirildiğini, davalı şirketin bu ticaret unvanını ve alan adını kullanmasının davacı ————–markalarına iltibas yarattığını, marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davacı …—- üzerinde öncelik hakkının bulunduğunu, davalının kullanımının MK’nun 2. maddesi uyarınca iyi niyetli bir kullanım olmadığını, ticaret unvanının marka olarak da kullanıldığını, eylemin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek;——- unsurlarından oluşan ticaret unvanının, davacı müvekkili şirketlere ——– unvanı, markaları ve —–benzer olduğunun ve iltibas yarattığının tespiti ile, davalı ——— unvanından,—- ibaresinin terkinine, davalı şirketin, müvekkili şirketlerin ticaret unvanın —-, markaların ve—- adının esaslı unsurunu oluşturan “————– ve reklamlarında tanıtım —- kullanmak suretiyle gösterdiği faaliyetlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu tür kullanımların men ve ref’ine, ileride telafisi mümkün olmayacak zararların önlenmesi için, teminatsız olarak, gerekli görülürse uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtilaf yaratan marka kullanımlarının yer aldığı— toplanması ve imhasına, davalı——- engellenmesine, bunun için —- müzekkere yazılmasına, ilgili alan adlarının davalı tarafından da kapatılması hususunda da ayrıca karar tesis edilmesine, davalı şirkete ait, taraflarınca tespit edilemeyip, bilirkişiler tarafından tespit edilen/edilecek markasal kullanım var ise, bu kullanımların da engellenmesi için karar tesis edilmesine, Mahkemenin kararının, kesinleşmesini müteakip —- birinde ilanına, her türlü yargılama giderlerimiz ile vekâlet ücretinin dahi davalıya yükletilmesine, şimdilik sair her türlü dava ve tazminat talep hakları mahfuz kalmak kaydı ile karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalının usulüne uygun olarak —- unvanını kullanma hakkının davalıya ait olduğunu, davalının faaliyetlerinde ——-yer aldığı ——— şirket bulunduğunu, davalının yaklaşık dört yıldır faaliyetlerine devam ettiğini, davacıların bu faaliyetten haberdar olduklarını, davalının internet sitesinde de davacıların markasına benzer bir marka kullanımı bulunmadığını, davalı şirketin faaliyet alanında müşterilerinin davacı şirketle davalı … karıştırma ihtimallerinin bulunmadığını, —- marka olduğunu, yapılan delil tespitinde de — kullanımı dışında bir kullanımın tespit edilemediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacıların ticaret unvanında ve alan adında yer alan, aynı zamanda —-davalı tarafça ticaret unvanında ve marka olarak kullanıldığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve —- unvanından terkini davasıdır.
Dosyaya —-getirtilmiş olup, incelendiğinde;—— —sınıflarda davalı şirket adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
—-kayıtları dosya içerisine getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı … eski unvanın—-
olduğu ve—– tescil edildiği, davacı .—-tescil edildiği, ———– tarihinden önce tescil edildiği,——————- yapmak amacıyla kurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı …— tarihinde— tescil edildiği, bina veya diğer —- kurulumu ve ———– —- kurulumu,———— ——- faaliyetlerde bulunmak amacıyla kurulduğu, davacı her —– birbirleriyle bağlantılı oldukları, davacı——– bünyesinde pek çok işletmenin mevcut olduğu ve bu işletmeler ile davalı şirketin ve davacı diğer iki şirketin gerek inşaat faaliyetleri, gerekse ——- ilgili faaliyetlerinin benzer veya bağlantılı oldukları tespit edilmiştir.
Davacının ihtiyati tebdir talebinin değerlendirilmesi için davalının iş yerinde— unvanından kaynaklanan kullanımları dışında davacılara ait —– ile iltibas yaratan marka kullanımının bulunup bulunmadığı hususunda delil tespiti yapılmasına karar verilmiş, marka uzmanı bilirkişi —- tarihli raporunda; davacı tarafa ait dava dilekçesinde dayanak olarak gösterilen; —- numara ile tescilli “———-” markalarının tescilli olduğu, davalı tarafa —–tescilli olduğu, davalı işyerinde yapılan tespitte davalının marka kullanımının kendisi tarafından tescil edilmiş olan——– ibareli markanın kullanıldığı, —- herhangi bir dava konusu olan “—- ibaresinin kullanılmadığı, işyeri kapısında ve ———arkasında unvan kullanım hakkına dayalı kullanım olduğu, davalı kullanımının Türk Ticaret Kanunu’nun kendisine verdiği hak çerçevesinde sadece unvanda kullandığı, markasal kullanımının tescil ettiği marka olduğu, bu kullanımın davacı markalarına iltibas ve karışıklığa sebep olmayacağına dair görüş bildirmiştir.
Tarafların delilleri toplandıktan sonra, dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı,—– uzmanından oluşan bilirkişi heyeti dosyaya sunukları raporda; davacılardan — tescil numaralı —- numaralı “—– tescil numaralı—- —tescil numaralı —- —-” markasının —- tüm sınıflarda tescilli olduğu, davalı şirket adına tescilli — numaralı “—- olduğu, davacı şirketlerin iştigal konularına bakıldığında ve resmi kayıtlar esas alındığında hepsinin farklı sınıf ve meslek kodlarında olduğu, iştigal konularının birebir aynı olmadığının görüldüğü, davacılardan .— detaylı faaliyetleri arasında “—- tesisatlarının —- işlerini yapmak” ibaresi yer almakla birlikte, şirketin asli faaliyet alanının —- belirlendiği, Kanunda ve —-kararında öngörülen şartların oluşmadığı, davalı ve davacıların iştigal konuları farklı olduğundan ticaret unvanı benzerliğinden dolayı TTK anlamında ticaret unvanı terkin şartlarının oluşmadığı, dosyaya sunulan— bilirkişi raporunda davalı tarafa ait işyerine gidildiği, —-olduğu, resmi evrakta tam unvan kullanıldığı , — kayıtları ve güncel kullanımı da içeren bilişim incelemesinde ise; davalı adına tescilli markanın yanı sıra tek başına —–kullanıldığı tespit edilmekle davalı tarafın —” şeklindeki kullanımının markasal kullanım teşkil ettiği, unvan kullanımını aştığı, davalı —— Kayıtlarında yer alan iştigal konusunun marka tescil sınıflarından———- markalarının bu sınıfı kapsadığı, davacı markalarında yer alan “—– ibarelerinin herkes tarafından kullanılacak ibarelerden olduğundan markada esaslı unsurun “—-” şeklinde kullanımlarının —-ibaresinin bir sıfat olmasının doğrudan zayıf marka olmasını gerektirmediği, “—- itibariyle herhangi bir sektörde doğrudan herhangi bir malın cinsini, niteliğini, vasfını ifade etmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenle zayıf marka olarak kabul edilemeyeceği, davalı tarafın “—- kullanım teşkil ettiği ve tescil sınırları içinde kaldığı, — ibarelerinin markasal kullanımının ise tescilli markanın kapsamını aştığı, davacılardan—- tescilli markalarda esaslı unsurun — herkes tarafından kullanılacak ibarelerden olduğundan, markada esaslı unsurun—. adına tescilli—- markalarının tescil sınıfı ile aynı iştigal konusunda tescilli davalı tarafın —- ————–üzerinde yapılan incelemede; Site tescil bilgilerinde; alan adının –kaydedildiği, ——– kapsamında, — dağıtımını sağlayan —- tarafından alan adı kaydı sağlayan firmalara —- itibaren kaldırılması gerekliliğinden dolayı, alan adının kime ait olduğunun tespitinin yapılamadığı, alan adının —- bulunmadığı, alan adının —- tarihinde kayıt ettirildiği ve — tarihine kadar kayıtlı olduğu, —— —— bulunmadığı, sunucuya bağlanılamadığı, alan adının bir sunucuya yönlendirilmemiş olduğu, sitede alan adında “—- tarihlerini içerir ——–olduğunun tespit edildiği,— incelemede;—- tarihinde kayıt ettirildiği ve———– adında “—- kullanıldığı, halihazırda ——–yıllık birikimi olduğu, —- edindiği, müşterilerine kaliteli inşaatı ve tüm uygulamaları en kısa zamanda, en uygun maliyet ile eksiksiz sunduklarının belirtildiği, halihazırda yayında olan ————— faaliyet gösterdiğinin belirtildiği, halihazırda yayında olan —- tarihlerini içerir —– ——– —— ve alan adında ve ——– ——– alan adında ve site içeriğinde “—-” ibaresinin yer aldığının tespit edildiğine dair görüş bildirmişlerdir.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29/1-a maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle ——– tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, 7/3-e maddesinde ise ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, alınan bilirkişi raporları ve delil tespiti ile davalı şirketin iş yerinin —- unvanını ——–çıkartacak şekilde yazdığının tespit edildiği, “——” ibaresinin tanımlayıcı bir ibare olması nedeniyle “———- marka olarak algılanacağı, davalının aynı zamanda —- —- ibaresini ticari etki yaratacak şekilde SMK’nun 7/3-d maddesine aykırı olarak kullandığı, davacılar—— —— —– ile —— iletim, ————- dahil)” gibi mal ve hizmetlerde tescilli markalarının esas unsurunun da “— ibaresi olduğu, davacıların —-” markasının tescilli olduğu ve davacılar tarafından kullanılan mal ve hizmetler için zayıf marka olmadığı, davalılardan —- bir marka mevcut olmasa da, —- bünyesindeki şirketlerden birisi olduğu, davalı ——– önce ticari faaliyetine başladığı ve —– dağıtmak, —- faaliyetiyle ilgili ———— hak sahibi olduğu, kullandığı markaya tecavüzün önlenmesi davasını açmakta hukuki yararı bulunduğu, davacının bu faaliyet alanının davalının faaliyet alanı ile bağlantılı olduğu, davacılara ait markalar ile davalının markasal olarak kullandığı — ———— karışıklığa neden olabileceği, —-nezdinde davalı şirketin,—- piyasasında belli —— davacı ———- bağlantılı olduğu—- birisi olduğu ————- uyandırabileceği, bu nedenle davalının bu kullanımlarının davacıların marka haklarına tecavüz teşkil ettiği ve bu kullanımların önlenmesi, durdurulması ile alan adlarının iptal edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır
Davacılar aynı zamanda davalının—terkinini de talep etmişlerdir. TTK’nun 52. maddesi uyarınca —- dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde, bu unvanının silinmesi talep edilebilir. Davacıların — unvanları ile davalının ——– unvanlarının esas unsurları —-” ibaresi olup,—- tanımlayıcı ve tali unsurlardır. Davalı şirketin —-tescil tarihi davalı şirketlerden çok sonradır. Hem davacı, hem de davalı şirketlerin ortak ve benzer konularda faaliyette bulunmak üzere tescil edildikleri tespit edilmiştir. Tarafların aynı esas — unvanlarını kullanmalarının karışıklıklara veya şirketlerin bağlantılı oldukları zannına neden olabileceği tartışmasızıdr. Tüm bu nedenlerle davacıların davalının ———- unvanından —- ibaresinin terkinini talep etmekte haklı oldukları anlaşılmakla,—- terkini davasının kabulüne, davalının—- terkinine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar davalının marka haklarına tecavüz etmesinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini de talep etmiştir. —- kararında da belirtildiği gibi; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı “————- emtiası,———— meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı —– verebilecek ——- —- kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak” şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK’nın 61 ve 9.maddeleri uyarınca, hem de az önce zikrolunan hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda —- korunmakta idi.
6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan “Başkasının malları,———— ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,” şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, ——– bilinçli bir şekilde,— kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı —- KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve——- yol açacağına vurgu yapılmıştır.
Gerçekten de, sınai mülkiyet haklarının kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, davalının davacıların hak sahibi oldukları —- kullanmasının TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin talebin de reddine karar vermek gerekmiş, tüm bu gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının işyerindeki———– —— çıkaracak şekilde kullanmasının—- sitelerinin alan ——- kullanmasının davacıların hak sahibi olduklar—- unsurlu markalarına tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE,
Davalının ——- işyerinde ön plana çıkartacak şekilde kullanmasının ve “——- kullanmasının MEN’ İNE VE ———-
Bu şekilde marka kullanımlarının yer aldığı davalıya ait —– TOPLATILMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHASINA,
Davalıya ——- adlarının İPTALİNE,
Davacıların davalının ———— terkini davasının KABULÜNE ,
Davalı …———— ibaresinin TERKİNİNE,
Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin —- birinde 1 kez ilanına,
Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi davası üzerinden —— takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline alan adlarının iptali davası üzerinden —- ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline ticaret unvanının terkini davası üzerinden —- ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden— olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 118,60 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 121,80 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 6.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ——— yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%75) ——— davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%25) 1.655,45‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan 185,00 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%25) 46,25‬ TL’ nin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, bakiye (%75) —– davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.