Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/147 E. 2022/154 K. 22.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/147 Esas
KARAR NO: 2022/154
DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/08/2021
KARAR TARİHİ: 22/11/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM /Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacılardan —– tarafından —- kurulduğunu, —- birleştirildiğini,—– alanlarında faaliyet gösterdiğini, ———- barındırdığını, davacı —– faaliyet gösteren ——- olduğunu, sunduğu —– işlettiği ——olduklarını,—– ibaresini —– kullandığını, bu ibare üzerinde —- olduklarını, —— tarihinde —- tescil edildiğini, —– tarihinde tahsis edildiğini, —– üzerinde öncelik hakkının bulunduğunu, —- tarihinde —- tescil edildiğini, —— unvanı ve marka olarak kullandığını, —— markalarının sahibi olduğunu, davalı şirketin ise —- tarihinde —- tescil edildiğini, davalıya——-yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderilerek —– davacının —— iltibas yaratması nedeniyle kullanılmamasının ihtar edildiğini, verilen ——- yevmiye numaralı ihtarnamede davalı —– —— olması nedeniyle bu unvanın seçildiği, taleplerinin kabul edilmeyeceğinin bildirildiğini, davalı şirketin bu —- kullanmasının davacı şirketlerin —– iltibas yarattığını, marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, davacı —— ibaresi üzerinde öncelik hakkının bulunduğunu, davalının kullanımının ——uyarınca iyi niyetli bir kullanım olmadığını, ——— olarak da kullanıldığını, eylemin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek; ———- unsurlarından oluşan —-, davacı müvekkili şirketlere ait —- —— olduğunun ve iltibas yarattığının tespiti ile, davalı — —— ibaresinin terkinine, davalı şirketin, müvekkili şirketlerin —–, markaların —– oluşturan,—— olarak, ——— —- suretiyle gösterdiği faaliyetlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu tür kullanımların men ve ref’ine, ileride telafisi mümkün olmayacak zararların önlenmesi için, teminatsız olarak, gerekli görülürse uygun bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesine, ihtilaf yaratan marka kullanımlarının yer aldığı her türlü;——- toplanması ve imhasına, davalı şirkete ait, taraflarınca tespit edilemeyip, bilirkişiler tarafından tespit edilen/edilecek markasal kullanım var ise, bu kullanımların da engellenmesi için karar tesis edilmesine, mahkeme kararının, kesinleşmesini müteakip —————- birinde ilanına, her türlü yargılama giderleri ile vekâlet ücretlerinin dahi davalıya yükletilmesine, şimdilik sair her türlü dava ve tazminat talep hakları mahfuz kalmak kaydı ile; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı şirketin ————— olduğunu, davalının, davacılara ait herhangi bir markayı kullanmadığını, davacının iddia edebildiği tek hususun müvekkil şirketin isminin devamında yer alan —— ibaresinin ayırt edici olmadığı huusu olduğunu, ancak bu ibareler ayırt edici olmasaydı,——- tarafından tescil başvurusunun kabul edilmeyeceğini, —————- herhangi bir —- daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde, ek yapılabileceğini, ———– bulunmamak, gerçeğe ve kamu düzenine aykırı olmamak şartıyla; her —— işletmenin özelliklerini belirten veya unvanda yer alan kişilerin ——– hükmünün mevcut olduğunu, davalı şirketin doğrudan davacıların isim ve marka hakkına tecavüz edecek bir müdahalede bulunmadığını, davalı şirketin isminin davacı şirketlerden ayırt edilebilecek derecede farklı olduğunu, dosyasına sunulan tüm emsal kararlarda ——- ünvanının açık bir şekilde kullanıldığı ve haksız rekabet oluşturduğu durumda verilen kararlar olup, hiç birisinin ——– kullanılan bir ibare sebebi ile verilmiş olmadığını, ———ancak tescilli bir markaya tescil kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, —–amacının ——– unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde olmasına rağmen, hatalı gerekçe ile tek başına —- unvanının tescil ettirilmiş olmasının marka hakkına tecavüz teşkil edeceği gerekçesiyle davanın kabul edilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklinde olduğunu belirterek, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER V E G E R E K Ç E / Dava, davacıların ——- unvanında ve alan adında yer alan, aynı zamanda tescilli markaları olan—— ibaresinin davalı tarafça — unvanında ve marka olarak kullanıldığı iddiasıyla açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve ——- ibaresinin —— terkini davasıdır.
Dosyaya —- kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı ——–markasının tüm sınıflarda tescili için dava açılmadan önce başvuru yapıldığı, dava açıldıktan sonra tescil edildiği tespit edilmiştir.
Davalı şirketin ———— içine getirtilmiş, incelendiğinde; davacı ——- tarihinde, davacı——tarihinde —- tarihinde tescil edildiği, davalı —— tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
—–adının kime ait olduğu —- sorulmuş, alan adının davacı —– tarihinde tahsis edildiği —— tarihine kadar davacı adına kayıtlı olacağı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tedbir değerlendirilmesi hususunda —-adresinde inceleme yapılarak —— kime ait olduğu, davacılara ait—– unsurlu markalar ile karışıklığa neden olabilecek şekilde ——– kullanımını bulunup bulunmadığı hususunda rapor aldırılmış olup, marka uzmanı ———– markasının —–başvuru numaralı ——tamamında tescilli olduğu, davalı tarafa ait ——-sınıflarda tescilli olduğu, davalı işyerinde yapılan tespitte davalının marka kullanımının kendisi tarafından tescil edilmiş olan ——– ibareli markanın kullanıldığı, ürünlerde, —– ibaresinin kullanılmadığına dair görüş bildirmiştir.
Dava konusu —– Mahkememizce tarafların delilleri toplandıktan sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı şirketin ve davacı şirketlerin faaliyet alanları da dikkate alınarak, davalının ——– davacının ——– unvanı ile karışıklığa neden olacak şekilde benzer olup olmadığı, davalının—- ibaresini davacıların ——— iltibasa neden olacak şekilde markasal olarak kullanıp kullanmadığı—- inceleme yapılarak davalının———markasıyla tanıtım yapıp yapmadığı, davalının —- —-bulunup bulunmadığına dair marka uzmanı —— oluşan ————tarihli raporu ile; davacılardan —— markalarının hak sahibi olduğu, davacılardan ———–tescilli hak sahibi olduğu,davalının davacıların tescilli markalarından doğan haklara tecavüz ettiğine dair herhangibir tespit yapılamadığı, davacılardan ——- kayıt ve tescil edilmiş olduğu,——- kayıt ve tescil edilmiş olduğu, davalı şirket —– tescil edildiği, sonraki tarihte kurulmuş olan davalı ——unvanında yer alan—– ibaresinin, davacılar ile davalı arasında idari/ekonomik açıdan bağlantılı görebilecekleri ve bu suretle karıştırılmaya neden olabileceği hususunda görüş bildirmişlerdir.
—- maddesinin yollamasıyla —–tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, ———– unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine —— maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davalı şirketin——-ibaresini markasal olarak kullandığına dair dosyaya bir delil sunulmadığı, davalı —– yapılan delil tespitinde ve davacı tarafın bildirdiği deliller toplandıktan sonra alınan bilirkişi raporu ile de buna ilişkin bir tespit yapılamadığı, iş yerine ait——- davalı adına tescilli olduğu tespit edilen —– markasının kullanıldığının görüldüğü anlaşılmıştır. Bu nedenle davalının —————– uyarınca yapılan incelemede ise; davalı şirketin tescilli —- esas unsurunun davacıların ——- unvanlarında olduğu gibi ——- olduğu, diğer —– tanımlayıcı ve tali unsurlar oldukları, ancak tarafların iştigal konuları arasında ——- ilgili benzer hizmetler mevcutsa da,—— hükmünün —— durumunda uygulanabileceği, zira —— işaretin ——– alanında kullanılması halinde yasaklanabileceğinin hükme bağlandığı, marka hukuku kapsamında işaretin —– kullanılması ifadesi ile kastedilenin işaretin markasal olarak kullanılması olduğu, —– maddesinde —– genel gerekçesinin —— açıklamalara göre, ——- unvanının ancak tescilli bir markanın tescili kapsamındaki mal ve hizmetler yönünden ayırt ediciliği sağlayıcı bir işaret olarak kullanılması halinde, marka hakkına tecavüz oluşturacağı açıklaması karşısında, —– amacının —— unvanının tescilli marka ile karıştırılmaya yol açacak şekilde kullanılması halinin marka hakkına tecavüz olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının —— unvanının davacıların markalarının kapsamındaki mal ve hizmetler için kullanıldığının ispatlanamadığı, davalının ————-faaliyetini sürdürdüğünün tespit edildiği, davalı ———unvanının, ticari yaşamda firmasının ayırt edilmesini sağlayacak şekilde ——- olarak kullanabileceği, davalının bu kullanımının —— uyarınca hukuka uygun bir kullanım olduğu, davalının kullanımının markasal bir kullanımı olduğu iddia edilmekle birlikte böylesi bir kullanımın mevcut olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davalının davacıların marka haklarına tecavüz ettiği iddiasının ispatlanamadığı kanaatine varılmış, marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar aynı zamanda davalının —— unvanından —– ibaresinin terkinini de talep etmişlerdir. —–uyarınca —- dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde, bu unvanının silinmesi talep edilebilir. Davacıların ——- unvanları ile davalının —– esas unsurları—- ibaresi olup, diğer kelimeler tanımlayıcı ve tali unsurlardır. Davacı şirketlerin faaliyet alanlarındaki———düzeyi nedeniyle davalının —— unvanında yer alan—— ibaresinin davalının ——- unvanını farklılaştırmaya yetmeyeceği kanaatine varılmıştır. Davalı şirketin ——- tarihi davalı şirketlerden çok sonradır. Hem davacı, hem de davalı şirketlerin ortak ve benzer konularda faaliyette bulunmak üzere tescil edildikleri tespit edilmiştir. Tarafların aynı esas unsurlu——- kullanmalarının karışıklıklara veya şirketlerin bağlantılı oldukları zannına neden olabileceği tartışmasızıdr. Tüm bu nedenlerle davacıların davalının —– unvanından—— ibaresinin terkinini talep etmekte haklı oldukları anlaşılmakla, —— terkini davasının kabulüne, davalının —– unvanından – ibaresinin terkinine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/ Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalı—– ——- unvanından —— ibaresinin TERKİNİNE,
TTK ‘nun 52/2 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hüküm özetinin —— genelinde yayın yapan ve——- birinde bir kez ilanına,
Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davacılar vekiline kabul edilen davası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan 112,30 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 4.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.012,30 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (% 50) 2.506,15‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye (% 50) 2.506,15‬ TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/11/2022