Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/140 E. 2023/7 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/140 Esas
KARAR NO: 2023/7
DAVA: Markaya ve Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
KARŞI DAVA : Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ: 16/08/2021
KARŞI DAVATARİHİ: 01/09/2021
KARAR TARİHİ: 17/01/2023
Taraflar arasında görülen karşılıklı davaların yapılan açık yargılaması sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili —– süredir —– ihtiyaçlara, —– çözüm sunduğunu, tecrübeli —— ile gerçekleştirdiği —–, —-konusunda faaliyet gösterdiğini, davacıya ait —– nezdinde tescilli olduklarını, aynı zamanda markaya ait —- ürünleri için —– numarası ile tescilli —– mevcut olduğunu, davalılardan —-markası adı altında satışı yapılan —– edilerek başına sade —— ürünlerin kendisine —— adresinde bulunan satış mağazasında satışa arz edilmesi suretiyle müvekkili —- marka ve endüstriyel haklarına tecavüz edildiğini, davalılardan ———- üreticisi konumunda olduğunu, —– gereği ürünü satışa arz eden de, üretici de taklit ürün üretilmesinden kaynaklı zararların giderilmesinden sorumlu olduklarını, bu durumun ——- dosyasından yapılan delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporu ile müvekkilinin endüstriyel tescilli tasarımının kullanıldığı ve iki ürünün arasında belirgin bir fark olmadığı, dolayısıyla benzer olduklarının tespit edildiğini, davalılar tarafından müvekkili Şirkete ait marka ve tasarım taklit edilerek satışa arz edilmek suretiyle haksız kazanç elde edildiğini, davalılardan —— delil tespiti sırasında uhdesinde ihlal konusu ürünler tespit edilememiş ise de şirket yetkilisinin tutanağa geçen beyanında bu ürünleri ürettiklerini ikrar ettiklerini, her iki davalının da ihlali gerçekleştirdiklerinin sabit olduğunu, davalıların eylemlerinin davacının ——- kapsamında haksız rekabet oluşturduğunu, davalı Şirketlerin haksız eylemleri neticesinde müvekkili Şirketin marka adının, ticari itibarının büyük zarar gördüğünü, kişilik haklarının ihlal edildiğini, ticari itibar kaybına uğradığını, bu nedenlerle maddi ve manevi tazminat talep edebileceklerini, maddi tazminatın —-uyarınca sınai mülkiyet ve marka hakkına tecavüz eden davalıların elde ettiği net kazanca göre hesaplanmasını talep ettiklerini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik; davalıların müvekkili —– ihlalini içeren eylemlerin tespitine ve önlenmesine, bu eylemlerin durdurulmasına, dava devam ederken D.iş dosyasında verilen ihtiyati tedbirin devamına kararı verilmesini, davaya konu tasarımlara ait kalıpların ve üretim malzemelerinin ve tasarım dosyalarının imha edilmesine, davalılara ait —- önlenmesi için erişim yasağına karar verilmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararlardan ve mahrum kalınan kardan şimdilik — maddi, —— manevi tazminatın ihlal tarihinden başlayacak en yüksek banka mevduat faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP VE KARŞI DAVA /Davalı-karşı davacılar vekili karşı dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili şirketin müşterileri tarafından sipariş edilen —–yapmakta olup, üretmiş olduğu bu —- ürünlerini müşterilerine teslim ettiğini, nitekim —– dosyasıyla müvekkili iş yerinde yapılan tespitte de dava konusu ürünlerin bulunmadığının görüldüğünü ve bu yönde tutanak tanzim edildiğini, dava konusu ürünün—- olarak adlandırılan —— olup, günlük hayatta herkes tarafından kullanılan bir ürün olmadığını, günlük tüketime uygun olmadığı gibi, asgari düzeyde teknik bilgiye sahip olan teknik elemanlara dahi hitap etmeyen, sadece —– eden, özellikle——– kullanılabilen ve müşteriye———–özelliklerine göre kullanılabilen özel nitelikli bir ürün olduğunu, bu göstergelerin tek başına çalışmadığını, müşteriye ait olan bir sistemin parçası olması sebebiyle——- daha önceden üzerinde inceleme, test ve ölçümleme yapılmaları, sistemlerine uygunluğuna karar verilmesi halinde satın alınmaları söz konusu olan ürünler olduğunu, dava konusu ürünlerin bu özel niteliğinden ötürü yapılacak karıştırılma ihtimali değerlendirmesinde bu—- izleniminin dikkate alınmasının zorunlu ve kaçınılmaz olduğunu, nitekim—— dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporunda da bu hususa dikkat çekilerek, ihtilaf konusu markalar arasında karıştırılma ihtimali olmayacağının belirtildiğini, dava konusu ürün ——edilerek, panolarında elektrik olup olmadığını gösteren, pano sistemine bağlanması gerekli olan ve tek başına çalışmayan bir ürün olduğu, bu itibarla davacının —- niteliği itibariyle bir ——— olduğunu, —-kullanılan bu göstergeler için —- getirildiğini, ürünün ön terminallerinin ———- arasında uyumlu olması için —- detaylı olarak tanımlandığını, aynı standartın——kullanılmakta olduğunu, dava konusu —– edilerek kullanıldığından, ürünün sadece ön yüzeyi normal kullanıcı tarafından görünür olup, ——-olmadığını, davacı-karşı davalının——— yapılmış olup, başvuru tarihi itibariyle bu tasarımların yenilik özelliğinin bulunmadığını, —–arz edilmiş olduklarını, —— ürününün açıkça görüldüğünü, yine —-akredite olmuş —- ürününe ait test raporunda davacının —–görüldüğünü, davacının —— kayıtlarına ilişkin —–konusu—– — sunmuş olduğunun anlaşıldığını, delil listesinde yer alan dokumanda davacının imzalı beyanıyla dava konusu —— satılmakta olduğunun beyan edildiğini, davacının bu beyanı ile ticari defter ve kayıtlarla bu hususun teyit edilebildiğini,—— dava konusu—- —– kullandığının görülmekte olup, bunun dahi tasarımın yenilik niteliğine sahip olmadığını açıkça gösterdiğini, dava konusu —– ait görselin yer aldığı —–olarak sunulduğunu, müvekkili —– dava konusu tasarımlarla aynı tasarıma sahip —- delil olarak sunulduğunu, davacının —— göre yenilik vasfını haiz olmadıklarını, —– edici niteliğe sahip olması şartıyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur.” hükmüne amir olup, yenilik veya ayırt edicilik niteliğini haiz olmayan tasarımların —– gibi, tescil edilmiş olmaları halinde de —- göre tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği, —- hükümsüzlüğüne ilişkin kararın geçmişe etkili olacağı, tasarıma bu Kanunla sağlanan korumanın hiç doğmamış sayılacağını, hükümsüzlüğüne karar verilen tasarıma ilişkin korumanın tescilsiz tasarım olarak da devam etmeyeceği gibi, aynı Kanunun 69/2. maddesine göre tescilsiz tasarımların koruma süresinin, koruma talep edilen tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıl olduğunu, davacının tüm haklarının dava tarihi itibariyle sona ermiş bulunduğunu, bu bakımdan şimdiden zamanaşımı itirazında bulunduklarını belirterek; öncelikle karşı davanın kabulü ile —- davacı-karşı davalı adına ———– tescilli tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, asıl davanın her iki müvekkili açısında ayrı ayrı reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davacı-karşı davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP / Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; dava dilekçelerinde belirttikleri gibi davalıların müvekkili adına tescilli marka hakkını ve tasarım hakkını ihlal ettiklerini, davalı-karşı davacılar tarafından üretilip satışa arz edilen müvekkili şirketin markası ve tasarımlarının birebir taklit edilmek suretiyle ——- taklit ürünlerin bilirkişi incelemesinden anlaşılacağı üzere, ürünün tasarımının müvekkili Şirketin tescilli tasarımının birebir aynısı olmak ile birlikte ——– da birebir müvekkili şirketin tescilli —— olduğunu, davalı-karşı davacıların müvekkili——getirerek bunun üstüne birde—-taklit ederek haksız ve hukuka aykırı bir şekilde markayı kullandığını, davalılardan——–adresinde müvekkili şirkete ait —— taklidi olan ürünlerin tespit edildiğini ve tutanak altına alındığını, diğer davalı-karşı davacının ise ürünü ürettiğini kabul ettiğini, bu ikrarın tutanakla imza altına alındığını, delil tespiti dosyasında bilirkişinin müvekkili şirketin ——- da birebir taklit edildiği gerçeğini göz önüne almadan bir değerlendirme yaptığını ve raporda bu durumdan hiç bahsetmediğini, ürünün ön yüzünde birbirini tamamlayan iki üçgenden oluşan—– değerlendirildiğinde davalılar tarafından marka hakkının ihlal edildiğinin gayet açık olduğunu, davalı-karşı davacılar tarafından müvekkili şirketin tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığından bahisle hükümsüzlük davası ikame edildiğini, davalı karşı davacıların iddialarının gerçeği yansıtmadığını,—- aynı ürün grubu ürünlerin—— incelendiğinde bile bu maksatla üretilen her bir ürünün birbirinden oldukça———-görüleceğini, davalı-karşı davacılar tarafından aynı zamanda ürünün birleşik ürün olduğu, tek başına ayırt ediciliği bulunmadığı iddiası ile hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini belirttiğini, dava konusu ürünün gerilim göstergesi olduğundan —— verilen ürünlerle beraber kullanıldığını, ancak panonun dış tarafında ürünün ayırt edici özelliklerinin bulunduğu gösterge kısmının bulunduğunu, bu kısımda elektrik göstergelerinin yer aldığını, davalıların tazminat hesabına ilişkin iddialarının da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, karşı davacının —– tescil belgesine konu tasarımların başvuru tarihi itibariyle yenilik ve ayırt edicilik niteliğine haiz olmadığına yönelik beyanları doğrultusunda hükümsüzlüğüne karar verilmesi talebi ile açtığı karşı davanın haksız ve mesnetsiz bir iddiadan ibaret olduğunu belirterek, bu sebeple asıl davalarının kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Asıl dava, davalı-karşı davacıların üretip satışa sundukları —– gösterge ürünlerinde kullanılan markaların davacı-karşı davalı adına tescilli ——-markaları ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu gerekçesiyle açılan tecavüzün önlenmesi ve durdurulması, yine davacı-karşı davalıya ait —– numaralı ——— kapsamında kalan ürünlerin davalı-karşı davacılar tarafından kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkin olup, karşı dava ise davacı-karşı davalıya ait ——-numaralı ———- yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımaması gerekçesiyle açılan hükümsüzlük davasıdır.
Dosyaya —–getirtilmiş olup, incelendiğinde; —— tarihinde davacı-karşı davalı şirket adına, —– sınıflarda ——- davacı-karşı davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Yine —- kayıtları incelendiğinde; —- —- tarihinde davacı-karşı davalı adına tescil edildiği anlaşılmıştır.
Davacı-karşı davalı vekiline marka hakkına tecavüz ve tasarım hakkına tecavüz iddialarıyla ilgili ne kadar tazminat talep ettiklerini ayrı ayrı açıklaması için süre verilmiş, davacı-karşı davalı vekili — tarihli dilekçesi ile marka hakkına tecavüz için —- tasarım hakkına tecavüz için —- maddi, —– manevi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacılar aleyhine Mahkememizin —– sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğu, Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde —–oluşan bilirkişi heyetinden alınan —– tarihli raporda; karşı tarafa ait olduğu belirtilen—— üzerinde yapılan incelemede; firma bilgilerinde —— yönelik ürün satış ve ürün çözüm hizmeti verildiği, —- gösterge —– ifade edildiği, söz konusu bölümde ———resimlerinin yer aldığı, sitede yer alan firma iletişim bilgilerinde; firma adresinin ———olduğu, —- tescil bilgilerinde; alan adının—– kayıt edildiği, alan adı kayıt süresinin ——kapsadığı, ——adresinin ——- olduğunun tespit edildiği, —— üzerinde yapılan incelemede; hesap bilgilerinde; hesapta kullanılan kapak resminde ——– kullanıldığı, hesapta yer alan açıklamalarda —– şirketimiz tecrübesi ve uzman —- hizmeti verildiğinin, —— kendini kanıtlamış ——- yaptığının,———–ifade edildiği, hesapta yer alan iletişim bilgilerinde; firma adresinin —– olduğu, ——-olduğu, firma iletişim numarasının —- olduğu, firmanın —– yer aldığı, firmanın şahıs firması olduğu, firma sektörünün——–olduğu, tespit isteyen tarafa ait —- numaralı tasarım ile aleyhine tespit istenen —— yerinde bulunan ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, tespit talep edenin—- ibareli markası ile—- tescil numaralı markalarının tespite konu ——– aleyhine tespit talep edilenin tespit talep edenin markalarının tescilli olduğu —- ürünlerinin satışını yaptığı, tespit talep edenin —— aleyhine tespit istenen tarafa ait markaların görünüş, işitsel ve kavramsal olarak birbirinden farklı olduğu, tespite konu ürünlerin günlük hayatımızda yararlanabileceğiniz veya kullanabileceğimiz ürünler olmadığı, bu ürünlerin alıcısının da ortalama tüketiciden ziyade ilgili sektör içerisindeki bilinçli tüketiciler olduğu, bu yönüyle ilgili ürünlerin bilinçli tüketicilerinin, tespit talep edenin ve markaları ile karşı tarafa ait ve markalarını rahatça ayırabileceği, bu yönüyle taraf markaları arasında iltibastan söz edilemeyeceği, aleyhine tespit istenenlerden ——— adresinde yapılan incelemede, tespite konu herhangi bir ürüne rastlanmadığı yönünde görüş belirtmiştir.
Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce tarafların delilleri toplandıktan sonra yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış,——— bilirkişi heyetince hazırlanan —– tarihli raporda; davacı – karşı davalı tarafa ait ————- tescili ile davalı – karşı davacı tarafa ürün görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile ayniyet derecesinde benzer olarak algılandıkları, davacı-karşı davalıya ait tescilli —– marka ile davalı-karşı davacının marka kullanımı karşılaştırıldığında, markaların benzer olmadığı, davacı-karşı davalıya ait tescilli —– marka ile davalı-karşı davacının marka kullanımı karşılaştırıldığında markaların benzer olmadığı, —– tescillerinin başvuru tarihi olan —– tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkememizce davacı-karşı davalı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi, ayrıca —– —— dair değerlendirme yapılması ve davacı-karşı davalıya ait tasarımın tescil başvuru tarihinden önce internet ortamında paylaşıldığı tespit edilen ürünlerin tasarımlarının davacı-karşı davalının tescilli——- yer alan —- ayrı tasarımla da benzer olup olmadığına dair denetlenebilir ek rapor hazırlanması için dosyanın önceki bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş olup, aynı bilirkişi heyeti —- ek raporda; yenilik vasfı yönünden hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan delillerin —- tarihli olduğu, sunulan deliller karşısında yapılan teknik değerlendirmeler doğrultusunda —– önce kamuya sunulduğu ve koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı—— tasarım tesciline konu ürünlerin———— farklı biçim ve oranlarda tasarlanabileceği, yapılan incelemede davacı/karşı davalının tescilli markaları—- olarak tescillendiği, bu tescillerden farklı olacak şekilde ürünler üzerindeki marka kullanımının ——olduğu, tescil olduğu şekildeki markaların benzer olmadığı, ürün tasarımları üzerinde tescil edildiğinden farklı olacak şekildeki kullanım yönünden değerlendirme yapılması halinde davacı/karşı davalı marka kullanımı ile davalı/karşı davacı marka kullanımının benzer olduğu görüşünde bulunmuştur.
Öncelikle davacı-karşı davalının marka haklarına tecavüz edilip edilmediğine dair deliller incelenmiştir. ——- maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine —— 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Markaların karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir
Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak——– de somut olayda nazara alınabilir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı-karşı davalının —–esas unsurunun—– anlamının bulunmadığı, —- gelen —- ibraesinin bir takım yıldızına verilen isim olduğu, davalı-karşı dacaı tarafça kullanılan —– olduğu, davacı-karşı davalının—— benzerliğinin bulunmadığı, —-olarak farklı olduğu, ——- bir anlamı bulunmadığından anlamsal benzerlikten de söz edilemeyeceği, her ne kadar davacı-karşı davalının markasında yer alan —– de, tüketicileri tarafından yaygın olarak bilinen bir sözcük olmadığı, markalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı-karşı davalının —- markasının iki kelimden oluşması, davalı-karşı davacının kullandığı —–markalarının———- oluşması nedeniyle birbirlerinden farklılaştıkları, ayrıca markaların kullanıldıkları—– tüketici tarafından değil,——– satın alınabilecek ürünler oldukları, bu nedenle de markaların karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığı, davacı-karşı davalının —- tescilli olduğu şekilden farklı olarak —– kullanmasının davacı-karşı davalıya herhangi bir hak sağlamayacağı, asıl davanın davacı-karşı davalı adına tescilli marka hakkına tecavüz edildiği iddiasıyla açıldığı, bu nedenle davacı-karşı davalının tescilli markaları ile davalı-karşı davacının marka kullanımlarının karşılaştırılması gerektiği, her ne kadar davacı-karşı davalı tarafça davalı-karşı davacının tescilli markalarında yer alan—- aynen kullandığını iddia etmişse de, davacı-karşı davalının —— şeklinde bölünmüş dikdörtgen bir logonun mevcut olduğu, davalı-karşı davacının kullandığı —— hiçbir benzerliklerinin bulunmadığı, ayrıca davalı-karşı davacının kullandığı —- da davacı-karşı davalıya ait——– markasında yer alan——–olmadığı, bu nedenle davalı-karşı davacının marka kullanımlarının davacı-karşı davalının tescilli markalardan kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil etmediği kanaatine varılarak, davacı-karşı davalının marka haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla açılan asıl davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı-karşı davalının —— kaynaklanan haklarına davalı-davacı tarafça tecavüz edildiği iddiasıyla açılan asıl davanın çözümü için de öncelikle tasarımım hükümsüzlüğü talebiyle açılan karşı davanın incelenmesi zorunludur.
SMK’nun 55/1. maddesinde tasarım; ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki ———– kaynaklanan görünüm olarak tanımlanmış, tasarımın tescilli olması halinde tescilli tasarım, ilk kez ——— olması halinde ise tescilsiz tasarım olarak korunacağı belirtilmiştir.
Yine ——tasarımın korunabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olması gerektiği belirtilmiş, bir tasarım tescilli ise başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz ise kamuya sunulduğu tarihten önce dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edileceği, tasarımlar sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı kabul edileceği, bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edileceği, ayırt edicilik niteliğinin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarım geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesine bakılacağı belirtilerek yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin tanımı yapılmıştır.
—– maddesinde ise; tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliklerinin bulunmaması halinde tasarımın hükümsüz sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. —– de hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olacağı, tasarıma kanunla sağlanan bu korumanın hiç doğmamış sayılacağı belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, davacı-karşı davalı adına tescilli —- tescil numaralı gerilim göstergelerine ilişkin çoklu endüstriyel tasarımın tescil başvurusunun yapıldığı —— kamuya sunulup sunulmadığının araştırılması gerekmiştir.
Alınan bilirkişi raporları ile davacı-karşı davalıya ait çoklu ——— sunulduğu, bu taraihin davacı-karşı davalının tasarımının tescil başvuru tarihinden geriye doğru ——– görselde yer alan ürünün tasarımı ile aynı oldukları, ——— oluşturulmuş versiyonları oldukları, tasarımların— ——-sahip olup, ön yüzeyinde yer alan unsurlar ile grafik ögelerin biçimleri, oranları, yerleşimleri ile farklılaştıkları ve ayırt edici nitelik kazandıkları, karşılaştırılan tasarımların gerek ——– benzer biçimde ve oranda oldukları, – —— oranlarda ekranın yer aldığı, ——bağlanmış bir kapak ve bu kapağın altında ——-yer aldığı, karşılaştırılan tasarmları oluşturan bütün ögelerin benzer biçim, oran ve yerleşimde oldukları,———- bulunduğu, bu farkın —— içinde küçük ayrıntı olarak algılandığı ve tasarımlara ayırt edici özellik kazandırmadığı, tasarımcının seçenek özgürlüğünün mevcut olduğu, farklı markalı ürünlerin farklı tasarımlarla üretildiklerinin tespit edildiği, bu nedenlerle davcı-karşı davalıya ait ——– yenilik ve ayırt edicilik özelliklerini taşımadığı ve hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, karşı davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı-karşı davalının tescilli endüstriyel tasarımının hükümsüz kılınması ve SMK’nun 79. maddesi uyarınca hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olacağı, tasarıma kanunla sağlanan bu korumanın hiç doğmamış sayılacağı, bu nedenle davacı-karşı davalının —— tescil numaralı tasarımdan kaynaklanan ve davalı-karşı davacıya karşı ileri sürebileceğ bir hakkının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı-karşı davalının tasarım haklarına tecavüz edildiği iddiasıyla açılan asıl davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜ K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Asıl davanın REDDİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 5.123,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.943,35 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacı-karşı davalıya iadesine,
Davalı-karşı davacılar vekiline reddedilen markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davalı-karşı davacılar vekiline reddedilen endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davalı-karşı davacılar vekiline reddedilen marka hakkına tecavüz nedeniyle maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davalı-karşı davacılar vekiline reddedilen marka hakkına tecavüz nedeniyle manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davalı-karşı davacılar vekiline reddedilen tasarım hakkına tecavüz nedeniyle maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davalı-karşı davacılar vekiline reddedilen tasarım hakkına tecavüz nedeniyle manevi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davacı-karşı davalı tarafından esas dava dosyasında ve delil tespiti dosyasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
2-Karşı davanın KABULÜNE,
Davacı karşı davalıya ait —— çoklu endüstriyel tasarımın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE,
Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı-karşı davacılar vekiline Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Davalı-karşı davacılar tarafından yapılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL karşı dava başvurma harcı ve 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.718,60 TL yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan tahsili ile davalı-karşı davacılara ödenmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/01/2023