Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/128 E. 2023/113 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/128 Esas
KARAR NO:2023/113
DAVA: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ:16/07/2021
KARAR TARİHİ:06/06/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin ———- markalarının—–tescilli olduklarını,———- adlarının müvekkili tarafından kullanıldığını, müvekkilinin —– bir çok kalite sertifikasına sahip olduğunu, —–müşteriye teslim edildiğinde —— boş olarak müşteriden alındığını, müşteride ———–markalı —- yoksa diğer markalara ait—- fiyat farkı olmaksızın teslim alındığını, boş — müvekkiline ait bayilerde muhafaza edilerek—– iade edildiğini, diğer firmalar tarafından alınan ———– —-da müvekkilinin dolum tesisine teslim edildiğini, sağlam olanların üretime geri kazandırıldığını, davalıların müvekkiline ait —— markalı ürünlerin kötüleştirilmesi için organize bir şekilde örgütlendiklerini, duyurular ve uygulamalar yaptıklarını, bu mesajlar uyarınca aksiyonlar alınarak kötüleştirilmiş damacanaların takasa verildiğinin tespit edildiğini, ———-dosyasından bu kötü paylaşımların engellenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verildiğini,—– yeniden kullanılamaz hale getirilmesi nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, tespit edilen —- müvekkilinin ürününün kötüleştirilmesi için yapılan paylaşımların ayrı ayrı dilekçede gösterildiğini, bu eylemlerin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, müvekkilinin markasının kötü şekilde kullanılması nedeniyle müvekkilinin müdahale hakkının mevcut olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla; davalıların eylemlerinin —- anlamında arka hakkına tecavüz ile ——– anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesi (men’ine) ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalılara ait sayılan linklerle sınırlı olmamak üzere ———–sayfalarındaki ——— erişimin engellenmesine, müvekkilinin marka haklarına tecavüz eden, müvekkiline ait markaların kötüleştirilmesi eylemlerinin ve işbu eylemlerin ——– paylaşılmasının yasaklanmasına ve durdurulmasına, müvekkili lehine 30.000,00 TL manevi tazminat ile 30.000,00 TL itibar tazminatına hükmedilmesine, tazminat bedelinin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmün kesinleşmesi akabinde, karar özetinin tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde 3 gün süre ile yayınlanmasına, her türlü masraf ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalılara usulüne uygun tebligat yapıldığı halde, cevap dilekçesini sunmamış ve duruşmaya katılmamışlardır.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalıların davacıya ait markalarla satışa sunulan ——- kasten zarar verdikleri ve bu konuda —– paylaşımlar yaparak davacının markalarını ve ürünlerini kötüledikleri iddiasıyla açılan marka haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile tazminat davasıdır.
Dosyaya —-getirtilmiş olup, incelendiğinde;——— markasının —- sınıflarda davacı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Mahkememizce ——- sayılı dosyasında delil tespiti yaptırılmış olup, alınan bilirkişi raporunda; tespit isteyen tarafın — tescil numaralı —-markalarının —— tescil sahibi olduğu, —– üstünden yapılan incelemede; ——— adlı kullanıcının—- tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —— markalı—- zarar verilen bir görüntünün olduğu, —— adlı kullanıcının —- tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında — markalı damacanaya bıçak ile zarar verilen bir görüntünün olduğu, — adlı kullanıcının —– tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında — markalı damacanaya elindeki balta ile zarar verdiği, — adlı kullanıcının —- tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —–markalı damacanaya zarar verdiği, —– tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —-markalı — —-ibaresi ile yayınladığı,
—-adlı kullanıcının—- tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —–markalı —– zarar verilen bir görüntünün olduğu, —– kullanıcının —- tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —– markalı —- bıçak ile zarar verilen bir görüntünün olduğu, — kullanıcının — tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —- markalı —- zarar verilen bir görüntünün olduğu, — kullanıcının — tarihinde yapmış olduğu fotoğraf paylaşımında—– markalı—– takas yapıldığını belirttiği, —- adlı kullanıcının —– tarihinde yapmış olduğu video paylaşımında —markalı — bıçak ile zarar verilen bir görüntünün olduğu, -İncelenen paylaşımlarda ——— bilerek zarar verildiği, bu eylemleri yapan kişilerin farklı markaların —- bayileri olduğunun tespit edildiği, bu paylaşımların;——— yer aldığı,—- sektöründe mevcut olan bir takas ve dönüşüm sisteminin tespit isteyen aleyhine kullanıldığı, tespit isteyen tarafa ait markayı taşıyan ürünlerin piyasaya sunulduğu ———zarar verildiği, bu şekilde tespit isteyen tarafın markasının müşteriler nezdinde itibar kaybına yol açmasına sebep olunduğu, damacanalar takas ve dönüşüme girdiğinde tespit isteyen tarafa ait markalı ürünlerde ilk bakışta tespit edilemeyen hasar ve kötüleştirmelerin son kullanıcıya ulaştığında ortaya çıktığı, son kullanıcı olan tüketicinin bu durumdan doğrudan tespit isteyen tarafı ve onun markasını sorumlu tuttuğu, SMK’nun 152/2. maddesi anlamında tespit isteyen taraf markası aleyhine kötüleştirme yoluyla hak ihlali bulunduğu yönünde görüş bildirilmiştir. Sınai Mülkiyet Kanununun 152/2. maddesinde marka sahibinin ürünlerin piyasaya sürülmesinden sonra üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçla kullanılmasını önleme hakkına sahiptir. Ancak bu maddenin uygulanabilmesi için davalıların davaya konu ürünleri ticari amaçla kendilerinin kullanmaları gerekli olup, somut olayda yalnızca davacıya ait ———- zarar verdiklerinin iddia edildiği, bu damacanaların yine davacı tarafça kullanılmak üzere toplandığı anlaşılmıştır.Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/2-b maddesinde, tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, yine SMK’nun 7/2-d maddesinde, işareti kullanan kişinin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzer biçimde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Türk Ticaret Kanununun 55/1-a-1. maddesinde ise başkasını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek haksız rekabet olarak tanımlanmıştır.Alınan bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar ve dava dilekçesindeki anlatımlar ile, davalıların davacıya ait ————-markası ile satışa sunulan ——- kasten zarar verdiklerine dair internet üzerinden paylaşımlar yaptıkları, bu şekilde davacıyı zarara uğrattıklarının iddia edildiği, davalıların internet üzerinden davacıya ait markayı ticari etki yaratacak şekilde ürünleri üzerinde,————– davacı tarafça marka haklarına tecavüz edildiğinin tespiti ve önlenmesi talep edilmişse de, davanın niteliğinin dava dilekçesinde açıklanan maddi vakıalar kapsamında hakim tarafından tespit edileceği, bu nedenle davalılar tarafından gerçekleştirildiği iddia edilen eylemlerin marka hakkına tecavüz niteliğinde olmadığı, haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.TTK’nun 5/1.maddesine göre; aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Toplanan tüm delillerle davanın SMK hükümlerinden kaynaklanmadığı,Ticaret Kanunda düzenlenen haksız rekabet hükümlerinden kaynaklandığı, tarafların tacir olduğu, mahkemelerin görevinin kanunla düzenlendiği, görev konusunun kamu düzenine ilişkin olması hasebiyle, yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınacağı, Mahkememizin yalnızca Sınai Mülkiyet Kanunu’ndan kaynaklanan davalara bakan özel yetkili mahkeme olması ve uyuşmazlığın haksız rekabetten kaynaklandığı anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine, davaya bakmakla görevli mahkemenin—- Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca GÖREVSİZLİK NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde iki hafta içinde taraflardan birinin talebi halinde dosyanın yetkili ve görevli ————ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
HMK 331.maddesi gereğince yargılama giderlerinin davanın esası ile birlikte değerlendirilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2. maddesi gereği vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.06/06/2023