Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/119 E. 2023/119 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/48 Esas
KARAR NO : 2023/120

DAVA : Faydalı Model ve Endüstriyel Tasarıma Tecavüzün Tespiti, Durdurulması ve Önlenmesi ile Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/09/2011
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılama sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin tasarladığı tek ayaklı ve çok fonksiyonlu —– sehpanın ilk defa müvekkili tarafından imal edilerek TPE nezdinde —-sayılı faydalı model belgesi ile ve—— sayılı tasarım tescil belgesi ile koruma altına alındığını, davalıların söz konusu ürünlerin aynısını ve birebir benzerini imal ederek sattıklarını, —–perakende mağazalarında ve —-internet sitesinde sattığını, —–Noterliği’nin 28/12/2010 tarihli —– yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, davalının 12/01/2011 tarihli cevabında şirketlerinin söz konusu ürünü imal etmediğini, ——. tarafından üretim ve satışının yapıldığını belirterek dava konusu ürünleri satmaya devam ettiğini, —- —–. Noterliği’nin 28/12/2010 tarihli —–yevmiye no.lu ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, ancak sonuç alınamayarak dava konusu ürünleri üreterek satmaya devam ettiğini belirterek, ihtiyati tedbir talepli olarak müvekkilinin tescilli Faydalı Model ve Endüstriyel Tasarım belgesi ile korunan sınai mülkiyet hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, 8.000,00 TL maddi tazminat ile 551 sayılı KHK’nin 140/2-c (554 sayılı KHK’nin 52/2-c) hükmüne göre 2.000,00 TL yoksun kalınan kazancın davalıların ihtarname ile temerrüde düşürüldüğü tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, mahkeme kararının ulusal yayın yapan gazetelerden birinde ilanına, fazlaya ve manevi tazminata dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı —- (——) vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkilinin dava konusu ürünleri üretmediğini, satın alma yolu ile tedarik ettiğini, —— tarafından üretim ve satışının yapıldığını, öncelikle muhatabın söz konusu imalatı yapanların olduğunu, müvekkili şirketin davacıların gönderdikleri ihtarname ile durumu öğrendiklerini ve söz konusu sehpaları internet sitelerinden kaldırılarak satışına son verdiklerini, 554 sayılı ve 556 sayılı KHK hükümlerine aykırılık teşkil eden herhangi bir işlemin bulunmadığını belirterek, davanın müvekkili açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– . vekili bila tarihli dilekçesinde özetle; davacının —– -. Noterliği’nin 28/12/2010 tarih ve—- yevmiye numaralı ihtarnamesinin müvekkiline ulaştığı andan itibaren üretimi durdurduğunu, diğer davalı —. tarafından bu tarihten sonra üretim gerçekleştirdi ise bu konuda bir müdahilliklerinin olmadığını, müvekkilinin ihtarnameye müteakiben üretime son vermesinin kötüniyetli olmadığını ortaya koyduğunu, bu sebeple tazminat talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın müvekkili açısından reddini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli —- numaralı faydalı model ve —–sayılı çoklu tasarım tescil belgesinin koruma kapsamına kalan ürünlerin davalı taraflarca kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi tazminatın tahsiline ilişkindir.
Mahkememizin 17/07/2018 tarih, — Esas, —- Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne, davalıların davacılar adına tescilli —– numaralı faydalı model ve —– sayılı çoklu tasarım tescil belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitine, davalıların faydalı modele ve tasarıma tecavüzünün durdurulmasına ve önlenmesine, 8.000,00 TL maddi tazminat ve 2.000,00 TL manevi tazminatın 04/01/2011 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan 1/2 oranda alınarak davacılara ödenmesine karar verildiği, kararın davalı —— tarafından istinaf edilmesi üzerine—–Bölge Adliye Mahkemesi—-.Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih, — Esas, —— Karar numaralı kararı ile “dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davacıların tasarımları ile davalı yana ait web sitesinde sunulan görseller arasında yenilik ve ayırt edici farklılıkların olmadığının belirlendiği, tescil edilmiş bir patentin hükümsüz kılınıncaya kadar sahibine hukuki koruma sağlayacağı ve patentte hem usul istemlerinin, hem de ürün istemlerinin mevcut olduğu gözetilerek, tescilli tasarımlar açısından 554 Sayılı KHK kapsamında tasarım tecavüzünün ve haksız rekabetin oluştuğu, maddi tazminat talebinin Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi hükmüne göre kabul edilmiş olduğu, takdir edilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamı ile uyumlu bulunduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esas yönünden reddine karar verilmesi gerektiği” belirtilerek istinaf isteminin reddine karar verildiği, bu kararın da davalı —- . tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay ——.Hukuk Dairesinin 30/11/2022 tarih,—–Esas, ——- Karar sayılı ilamı ile “6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde taleple bağlılık kuralı hükme bağlanmıştır. Buna göre, hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Mahkemece kurulan kararda, davacının manevi tazminat talebi olmadığı dikkate alınmaksızın, davalı —– -. aleyhine manevi tazminata hükmedilmesi hatalı olup kararın re’sen açıklanan gerekçe ile bozulması gerekmiştir.” denilerek kararın bozulduğu anlaşılmıştır.

Mahkememizce verilen karar davalı …. tarafından istinaf edilmediğinden, bu davalı yönünden kesinleşmiş olmakla, bozmadan sonra yargılamaya yalnızca karara karşı istinaf ve temyiz yoluna başvuran davalı —–. için devam edilmiş, diğer davalı hakkında yeniden hüküm kurulmamıştır.

Davacılara ait tasarım tescil belgesi ve faydalı model tescil belgesinin tescil kayıtları dosya içine getirtilmiş, incelendiğinde;—— tescil numaralı çoklu sehpa tasarımının 08/03/2007 tarihinde davacılar adına tescil edildiği, —–numaralı faydalı modelin “—-” buluş başlığı ile 21/11/2007 tarihinde davacılar adına tescil edildiği, ilki bağımsız, diğer üçü bağımlı olmak üzere dört istemden oluştuğu tespit edilmiştir.Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden, tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, dosyamız içerisine alınan 11/10/2013 tarihli bilirkişi raporunda; “teknik bilirkişinin değerlendirmeleri doğrultusunda davalı ürünleri ile davacı tesciline konu tasarımlar arasında benzerlik bulunmadığı” husunun tespit edildiği beyan edilmiştir.
Dosyamız içerisine alınan 21 Mart 2014 tarihli bir başka bilirkişi heyetince oluşturulan bilirkişi raporunda; “delil konusu ihtilaflı sehpaların davacılar adına tescilli —– no’lu faydalı modelin koruma kapsamı ile aynı özelliklere sahip olduğu, davacılar adına tescilli—–sayıyla tescilli ——tasarımlar ile —-ihtilaflı ürüne bilgilenmiş kullanıcı gözüyle bakıldığında, aralarında genel izlenim itibariyle ( bacak, ayak ve kullanım benzerliklerinin bileşiminden kaynaklanan) belirgin bir benzerlik olduğu, karşılaştırılan ürünler arasında tabla şekilleri farkları bulunsa da, farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı gözünde ürün özelliğini değiştirmediği ve farklı ürünler olarak algılanmalarına yetmediğinin tespit edildiğini” beyan etmişlerdir.
Muhasip bilirkişi tarafından dosya içerisine alınan 16/03/2015 tarihli bilirkişi raporunda; “davacı karlılığındaki düşüşün yani; 206.304,21TL – 144.077,61TL = 62.227,35 TL’si kadar kardan zarar talebinde bulunabileceğini, davacının dava konusu detaya uygun ve de davalının faaliyet döneminde yapacağı karlılık ve bundan edeceği zarar kadar 8.000,00 TL talepte bulunduğunu, davacının karlılığında 2012 den 2013 yılına geçişte yapılan hasılatta düşme ve karlılıkta düşme söz konusu olduğunu, davacının ihtarının tebliğ tarihi belli olmadığı gibi, dosyada mevcut davalının cevabi ihtar mektubunun da tarihi olmadığını, buna göre temerrüt tarihinin tespit edilemediğini, dava tarihi 27/09/2011 ’den itibaren temerrüdü söz konusu olacak davalıların bu tarihten itibaren aralarında gecikme için belirlenmiş gecikme faiz oranı da olmadığı için 3095 sayılı yasa kapsamında gecikme faizi hesaplanabileceği” tespit ve görüşlerine ulaştığını beyan etmiştir.
Yine dosyamız içerisine alınan ve başka bir bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19/06/2015 tarihli raporda özetle; “davalı ürünlerinin ve —— Mobilyanın —–urunler adresinde “ürünlerimiz” sekmesinde ulaşılan ürünlerin küçük farklılıklar göstermelerine rağmen davacı ürünleriyle bilgilenmiş kullanıcı algısında benzerlik gösterdiği, davalı ürünlerinin davacılar adına tescilli — no’lu faydalı modelin koruma kapsamı ile aynı özelliklere sahip olduğu, davacılar adına ——-sayıyla tescilli endüstriyel tasarım tescil belgesinin 3 tasarımıyla davalı —– . ürünlerinin, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık bulunmadığı; bu durumun ise tescilli endüstriyel tasarıma tecavüz olarak kabul edilebileceği, sonuç ve kanaatine varıldığını” ifade etmişlerdir.
19/10/2015 tarihli muhasip bilirkişi ——tarafından düzenlenen ek raporda; kök rapordaki tespitlerin değişmediği beyan edilmiştir.
Dosyamız itirazlar kapsamında başka bir muhasip bilirkişi ——tevdii edilerek, muhasip bilirkişi tarafından düzenlenen 03/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “fiili zararın hesaplanabilmesi için davacıların 2010 – 2011- 2012 yılları dava konusu ürün satışlarına ilişkin, üretim adet ve maliyetleri ile satış adet ve tutarlarının belirtildiği stok kayıtları ve dayanak belgeleri ile tasarım / buluş tescil ile ilgili yapılan harcamalara ilişkin belgeler dikkate alınarak, yoksun kalınan kazancın hesaplanabilmesi için davalılar —– —- ile —- 2010 – 2011- 2012 yıllarına ilişkin yasal defterleri ile dava konusu ürünlerin adet ve tutarlarının belirtildiği stok kayıtları ve satış faturalarının Mahkeme marifeti ile temin edilebilmesi halinde ek rapor düzenlenerek tazminat hesabı yapılabileceği” beyan edilmiştir.
Mahkememizce tasarım ve faydalı model belgelerinden kaynaklanan haklara tecavüz iddiası yönünden, önceki raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için tasarım uzmanı bilirkişi ve sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden çelişkileri giderecek şekilde alınan 19/06/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davalılardan —–‘ ye ait —- adresinde rapor tarihi itibari ile yapılan incelemede; davaya konu —— ürünlerine rastlanılamadığı, ancak kendi sitesinde bulunmamasına rağmen —— isimli sitede —– ibareli “— ibaresi ile sehpa ürünlerinin görsellerinin bulunduğu, ayrıca ——-urunler adresinde de —- sehpa ürünlerine rastlandığı, ürün tasarımlarının davacılar adına tescilli —— sayılı çoklu tasarım belgesi—– numaralı tasarımlarla aynı biçimsel yapıyı gösterdiği ve hiçbir başka tanımlamaya gerek bırakmaksızın ve hiçbir biçimsel farklılık göstermeksizin birebir uyduğunun tespit edildiği ve aynı bilirkişi raporu ile ürünlerin davalı —-tarafından diğer davalıya üretildiğinin ve davalı —- tarafından da internet sitesinde satışa sunulduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporunun yeterli ve hükme esas almaya elverişli olduğu kanaatine varılarak, davalıların, davacıların tescili tasarıma tecavüz ve haksız rekabet ettiği tespitine, davalıların tasarıma tecavüzünün durdurulması ve önlenmesine karar verilmiştir.
Aynı bilirkişi raporu ile, davalı sehpa ürününün, davacılar adına Türk Patent Marka Kurum nezdinde tescilli —–numaralı “çok fonksiyonlu—– sehpa” buluş başlıklı ve “buluş 1 üst tabla (20) , 1 alt tabla (40) ve bahsedilen üst tabla (20) ve alt tablayı (40) taşıyan taşıyıcı ayaktan (30) oluşmuş, çay, kahve ve bunun gibi yiyecek, içeceklerin konulmasına kullanılan sehpa (10) yapılanmaları ile ilgili olup, özelliği; bahsedilen alt tablanın (40) iç açısal yüzey (43) ve dış açısal yüzey(44) içermesi ile ilgilidir. ” buluş özetli faydalı model belgesinin 551 sayılı KHK’nın 47/2. maddesinde düzenlendiği şekilde istemleri ile karşılaştırıldığında, davalıların ürününde, davacı istemlerindeki unsurların tamamının mevcut olduğu, buluşun koruma alanında kaldığı, bilirkişi raporu ile usulüne uygun olarak yapılan inceleme neticesinde tespit edildiğinden, davalı —– tarafından üretilen ve diğer davalı —-. tarafından internet sitesinde satışa sunulan—– ürününün davacılar adına tescilli —– numaralı faydalı model belgesine tecavüz ve haksız rekabet ettiği tespit edilmiş, faydalı modele tecavüzün durdurulması ve önlenmesine karar verilmiştir.

Davacı tarafça 551 sayılı KHK 140/c ve 554 sayılı KHK 52/2-c maddesine göre; maddi tazminat talep edilmişse de; aynı fiil nedeniyle davacının birden fazla sınai mülkiyet hakkının ihlal edilmiş olması halinde hakların yarışması kuralı gereğince ve fiilin tek olduğu, aynı ürünler ile davacıların tasarım belgesi ve faydalı model belgelerinden kaynaklanan haklarına tecavüz ettiği gözönüne alınarak bir kez maddi tazminata hükmedilebileceği kanaatine varılmıştır.Davacı tarafça, davalılardan —-.’ye —— Noterliği’nin 28/12/2010 tarihli —— yevmiye no’lu ihtarnamesinin 04/01/2011 tarihinde tebliğ edildiği, tasarım ve patent tescillerine tecavüz teşkil eden fiillere son verilmesinin ihtar olunduğu, davalı —– cevabi ihtarname ile ihtarda bahsedilen ürünün kendileri tarafından imal edilmediğini, ——tarafından üretildiği ve satışının yapıldığını, ürünün piyasada anonim olarak üretildiğini beyan ettiği görülmüştür.
Davalıların ticari defterlerini ve dayanak belgelerini sunmadıkları görülmüştür.
Mahkememizce ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 04/01/2011 tarihi ile dava tarihi olan 27/09/2011 tarihi arasında 8 ay, 23 günlük süre için tazminat talep edilebileceği kanaatine varılmış, davacı tarafın lisans bedeline göre tazminat hesabı yapılmasını talep ettiği, internette davalının ürününün 400,00 TL den (445,00 TL den indirim yapmak suretiyle) satıldığının tespit edildiği, davacının sunmuş olduğu 2012- 2013 yıllarına ait faturalar ile ihtarnameden önceye ait 14/12/2010 – 06/11/2010 tarihli faturaların dikkate alınamayacağı kanaatine varılmıştır.
Dosyada bulunan 19/04/2011 tarihli faturada 20 adet , 22/04/2011 tarihli faturada 20 adet, 29/04/2011 tarihli faturada 55 adet, 04/05/2011 tarihli faturada 46 adet , 12/05/2011 tarihli faturada 65 adet ürün satışı yapıldığı gözönüne alınarak davacının talep ettiği maddi tazminat tutarı olan 8.000,00 TL maddi tazminatın TBK 50.madde gereğince hakkaniyete uygun olduğu kanaatine varılmış, her ne kadar davacılar ayrıca 2.000,00 TL daha yoksun kalınan kazancın tazminini talep etmişlerse de, gerek 551 sayılı KHK’nın 140/1. maddesinde, gerekse 554 sayılı KHK’nın 52/1. maddesinde fiili kaybın yanı sıra yoksun kalınan kazancın da talep edilebileceğinin düzenlendiği, bilirkişi raporları ile lisans bedeline göre yoksun kalınan kazancın kesin olarak hesaplanamamasından dolayı TBK’nun 50. maddesi uyarınca 8.000,00 TL tazminatın uygun bulunduğu, davacıların bunun dışında başkaca fiili kayıpları da olduğunu ispatlayamadıkları, takdir edilen 8.000,00 TL maddi tazminata karşı davacıların istinaf ve temyiz yoluna da başvurmadıkları anlaşılmakla, fazladan istenilen 2.000,00TL maddi tazminatın reddine, 8.000,00 TL maddi tazminatın 04/01/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan 1/2 oranında tahsil edilerek davacılara ödenmesine, hükmün ilanına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalıların davacılar adına tescilli numaralı faydalı model ve ——–sayılı çoklu tasarım tescil belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ve haksız rekabet ettiklerinin TESPİTİNE,
Davalıların faydalı modele ve tasarıma tecavüzlerinin DURDURULMASINA VE ÖNLENMESİNE,
8.000,00 TL maddi tazminatın 04/01/2011 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan 1/2 oranında alınarak davacılara ödenmesine,
Davacıların fazlaya ilişkin 2.000,00 TL lik maddi tazminat taleplerinin reddine,
Hüküm kesinleştiğinde masrafı davalılardan alınarak—- genelinde yayın yapan —- birinde ilanına,Alınması gereken 546,50 TL harçtan peşin alınan 148,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 398,00 TL harçtan, bozma kararından önce davalılar adına vergi dairesine yazılan 534,60 TL harcın tahsil edilmiş olması halinde mahsubu ile bakiye 136,60 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davalılara iadesine,
Davacılar vekiline faydalı modele ve tasarım haklarına tecavüz ve davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin 1/2’si olan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ——tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacılar vekiline haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin 1/2’si olan 7.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ——. tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davacılar vekiline maddi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 8.000,00 TL vekalet ücretinin 1/2’si olan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalı ——tahsili ile davacılara ödenmesine,
Davalı ——- vekiline maddi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yatırılan 148,50 TL peşin harç ve 18,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 166,90 TL harç giderinin davalılardan 1/2 oranında alınarak davacılara ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan 7.886,70 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre, (%93) 7.335,00 TL’nin 1/2’si olan 3.667,50 TL’nin davalı ——– .’den tahsili ile davacılara ödenmesine, bakiye (%7) 551,70 TL’nin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Davalı … (———) tarafından yapılan 93,40 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre, (%7) 6,55 TL’nin davacılardan tahsili ile …’—ödenmesine, bakiye (%93) 86,85 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.