Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/113 Esas
KARAR NO: 2023/148
DAVA: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ: 21/06/2021
KARAR TARİHİ: 18/07/2023
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; —— tarihinden itibaren ——– markasının müvekkili adına tescilli olduğunu, 31/08/2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere de 10 yıl süreyle yenilendiğini, davacı şirketin faaliyetine devam etmesine rağmen, mevcut durumda ——-kullanamadığını, davacı şirketçe yapılan araştırmalar neticesinde, ————–tarafından satın alındığının ve kullanımına tahsis edildiğinin anlaşıldığını, söz konusu internet sitesinin kayıt ilgilisinin ———-olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin hastane olarak faaliyetlerine devam etmekte olup, hâlihazırda —— yılından beri kendisine ait olan markaya ilişkin internet sitesini kullanamaz durumda olduğunu, davalı tarafça Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesinin ihlâl edilerek davacının markasına tecavüz edildiğini, davacı internet sitesini kullanamadığı için de ticari olarak zarar gördüğünü ve itibarının zedelendiğini, günümüzde internetin sosyal hayat, ticaret ve reklam yapma kapsamında geldiği nokta göz önüne alındığında, müvekkilinin kendi markasına ait internet sitesini kullanamıyor olmasının açıkça ticarî faaliyetlerine zarar verdiğini belirterek, tensip zaptıyla birlikte ihtiyati tedbir kararı verilerek ———uzantılı alan adının davalı tarafından kullanımının durdurulmasına, kullanımının müvekkil şirkete verilmesine, davanın kabulü ile müvekkiline ait markaya tecavüzün durdurularak, ——– alan adının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP / Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamış, davalı vekili duruşmada, davalı müvekkilinin iflas halinde olduğunu, dava konusu edilen hususların iflas masasında kayıtlı mal varlıkları olduğunu, bu nedenle bu hususların ancak İİK hükümleri uyarınca iflas masasından talep edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının kendisine ait ——- adını kullanmasının davacının markasına tecavüz teşkil ettiği iddiasıyla açılan, markaya tecavüzün durdurulması, alan adının davacıya verilmesi davasıdır.Dosyaya —— getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacının ——– tescil numaralı ————- tescilli olduğu tespit edilmiştir. Taraflara ait ———— kayıtları dosya içerisine getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı şirketin 28/02/2005 tarihinde, davalı şirketin ise 17/03/2016 tarihinde tescil ve ilan edildiği, ticaret faaliyet alanının “Bina projelerine yönelik mühendislik ve danışmanlık faaliyetleri, her türlü elektrikli ve elektronik kontrol aletleri elektronik devre elemanları iletken yarı iletken ve entegre devre elemanları——— satımı ithalat ve ihracatı ve anonim şirket esas mukavelesinde yazılı olan diğer işler” olduğu, firmanın iflas nedeniyle tasfiye halinde olduğu tespit edilmiştir. ——— adının kime tahsisli olduğunun ve tahsis tarihi sorulmuş olup, yazı cevabında,———-tarihinde davalı şirket adına tahsis edildiğinin bildirildiği görülmüştür. Dava konusu teknik bilgi gerektirdiğinden Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmış, marka uzmanı—— bilişim uzmanı —– tarihli heyet raporunda; davacının—– sınıfta yer alan hizmetler için —— nezdinde tescilli hak sahibi olduğu,—— aidiyet ——– üzerinde yapılan incelemelerde, sayfanın ———– adına alındığı,———- sunucusu altında bulunduğu ve alan adı süresinin ———– sayfasına ait ilk site görüntüsünün ———– tarihinde yayınlandığı, ancak sayfanın an itibari ile kapalı olduğu ve yayında olmadığının belirlendiği, davalı tarafın——- yapılan incelemede kullanımlarının ise “Bina projelerine yönelik mühendislik ve danışmanlık faaliyetleri”nde olduğu, davacının markasının tescil kapsamındaki hizmetlerle davalının sözkonusu ibareyi kullanımlarının aynı ve ilgili hizmetlerde olmadığı, sözkonusu hizmetlerin farklı olduğu, davalının geçmiş kullanımlarının davacının tescilli markası kapsamında olmadığı ve ilgili tüketici kesiminde iltibasa neden olmayacağı, davalının —— yayınlanan kullanımlarının, davalı şirketin faaliyet alanı kapsamında olduğu, bu nedenle davalının ——— kullanmasının hukuken meşru olduğuna dair görüş bildirmişlerdir. Sınai Mülkiyet Kanununun 29. Maddesinin yollamasıyla SMK’nun 7/3-d maddesinde; işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde ——— biçimde kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.Bu yasal düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında, davacıya ait marka tescil kaydı, taraflara ait ticaret sicil kayıtlar, davalının alan adının tahsis bilgileri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davalı tarafça kullanılan ———– alan adında davacı adına tescilli ———– markasının aynen yer aldığı, ancak davalının alan adının davacı şirketin ——– tescil tarihinden ve markasının tescil tarihinde daha önce alındığı, alan adlarında önce gelen alır kuralı gereğince davalının bu alan adını kullanmakta haklı olduğu, ayrıca davalının internet sitesinin içeriğindeki marka kullanımlarının davacının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetler ile aynı, benzer ya da bağlantılı olmadığı, bu nedenle davalının davacıya ait tescilli markasından kaynaklanan haklarına tecavüz etmediği, davalıya ait alan adının davacıya devir edilmesi koşullarının da mevcut olmadığı anlaşılmakla, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜK Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın REDDİNE,
Anması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
Davalı vekiline markaya tecavüzün durdurulması davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/07/2023